SADECE SANA DELİ-GAY

Ayaz'ın Gözünden Kara

Şarkı: Hirai Zerdüş/ Sende Beni Sevdin mi?

Ayaz artık Kara'dan utandığını fark ettiğinde ondan kaçmaya başladı. Beş gündür o nereye gelirse orayı terk ediyor, ya bahçeye çıkıp ağacın altında sigara içiyor ya da kendini odaya kapatıp kimseyle konuşmuyordu.

Ama o da Fırat gibi çocukluk arkadaşından kaçamamıştı. Fırat onu bahçede sigara içerken yakaladı ve kenara çekti. Ayaz, Fırat'ın çekiştirmesiyle taşlara attı kendini.

"Ondan kaçıyorsun Ayaz, bu sana bir cevap vermez."

Fırat direkt konuya girince Ayaz kaçtığı kişinin kim olduğunu anladığını biliyordu.

"Kaçmıyorum sana öyle gelmiş kardeşim."

Fırat oflayarak göz devirdi.

"Bana numaraların işlemiyor biliyorsun demi Ayaz?"

"Biliyorum sikik beyinli biliyorum."

"O zaman konuş. Niye kaçıyorsun Kara'dan?"

Ayaz yerden bulduğu taşı binaya doğru fırlattı.

"Çünkü kafamı karıştırıyor, kendimi tanıyamıyorum ve bu beni korkutuyor."

Fırat elini Ayaz'ın omzuna koydu.

"Belki de kendini böyle de tanıman gerekiyordur."

Ayaz oflayarak kafasını salladı.

"Ben senin gibi değilim Fırat, ben gay değilim. Hiçbir erkeğe o gözle bakmadım, istemedim de." Ayaz bir süre susup binaya gözlerini dikti.

"Ama o şerefsiz Kara bela bana öyle bakınca şuram sıkışıyor" deyip göğsüne elini koydu.

"Biraz ağrıtıyor."

Fırat dudaklarını büzerek Ayaz'ın baktığı binaya baktı.

"Piçliğine öpeyim dedim ama ağzıma sıçıldı lan, elim ayağım titredi, nefes alamadım."

Fırat kaşlarını çatarak Ayaz'a döndü.

"Sen Kara'yı mı öptün?"

Ayaz yavaş yavaş başını sallayarak onayladı.

"Öyle tatlı görünüyordu ki, öyle masum, içim gitti lan. Hem de bir değil iki kere öptüm.

Fırat'ın kaşları havalandı.

"Ayaz sen Kara'dan hoşlanıyorsun demi? Yani öpmen boşuna değildi? Bunu yapmadın demi ona?"

Ayaz hızla başını iki yana salladı.

"Hayır hayır, ilki bilerekti ama ikincisin de bende öpmek istedim."

"Ovv" diyen Fırat'a Ayaz

"Ovv ki ne ov kardeşim."

"Peki neden ondan kaçıyorsun madem hoşlanıyorsun. Belli ki o da senden hoşlanıyor. Daha doğrusu gözü sadece seni görüyor Ayaz. Adam mecnuna döndü, ışığın etrafında dönen kelebekler gibi sana yaklaşmaya çalışıyor."

Ayaz başını eğip uzun bir süre sustu. Sonra başını kaldırıp binaya baktı tekrar.

"Korkuyorum Fırat, ya yapamazsam, ya sadece hoşlantıdan ibaretse bu, ya onu üzecek, ona zarar verecek bir şey yaparsam. Beni biliyorsun patavatsız gevşeğin tekiyim o ise ağır başlı, sakin, efendi bir adam. Ya birbirimizi anlamazsak, ya sizinki gibi mutlu sonla bitmezse. Ya o da babam gibi bir gün değişirse."

Ayaz'ın sesi yavaş yavaş kısılırken yerden aldığı bir taşı daha binaya doğru fırlattı. Sanki görünmez bir hayaleti kovmaya çalışıyor gibiydi.

"Arkadaş olamaz mıyız diyordum ama adamı öptüm lan, Allah benim belamı versin duramadım. Ama çok güzel bakıyordu Fırat."

Ayaz'ın gözlerinin dolduğunu gören Fırat onu ilk kez bu halde görmenin şokuyla kafasını salladı.

"Bu hoşlantıdan daha fazlası Ayaz, sen aşık olmuşsun."

Ayaz yüzünü buruşturup ayağa kalktı.

"Hayır kardeşim aşık değilim, olmayacağım da. Ben kimseyi sevmeyeceğim bu hayatta. Aşk diye bir şey yok."

Ayaz hızlı hızlı binaya yürürken Fırat oflayarak onun gidişini izledi.

Ayaz'ın çocukken babasının annesini dövmesini izledikten sonra saklandıkları yerden kaçıp dışarı çıktıklarında söylediği şey gelmişti aklına.

"Bu dünyada kimse kimseyi sevmiyor. Oysa babam da anneme ilk görüşte aşık olmuş."

Şarkıyı burda açınız. 🥰🥰

Ayaz, ne kadar kaçarsa kaçsın nöbette denk gelmişlerdi yine.

Kara, sesini çıkarmadan bardaklara çay doldurdu. Sonra da bardakları oturdukları masaya Ayaz'ın önüne koydu. Ayaz eğdiği başını kaldırmadan kirpiklerinin üstünden Kara'nın bardağı masaya koyuşunu izledi. Montunun cebinden sigara paketini çıkartıp içinden bir dal alıp dudaklarının arasına koydu. Kara elini uzatıp dudakları arasında ki sigarayı çekip kendi dudaklarına yerleştirdi.

"Yine dolaylı yoldan öpüşmek oluyor mu?" diye sigara dudaklarındayken konuştu.

Ayaz konuşmadan başını aşağı yukarı salladı sadece.

Kara, masanın üstündeki çakmağı alıp sigarayı yakarken Ayaz kendine de bir dal çıkarıp dudaklarının arasına götürmek için uzandı ama Kara yine onu durdurdu.

"Yakma, beraber içeriz bunu" deyip yanan sigarayı Ayaz'a uzattı.

Ayaz yakmadığı sigarayı pakete geri koyup Kara'nın uzattığı sigarayı parmaklarının arasına alıp derin bir nefes çekti. Sonra Kara'ya uzattı. Dumanı havaya üflerken ayağa kalkıp arkalarındaki kanepeye oturdu. Onu ilk burda öpmüştü.

Bir sigara muhabbetine.

Kara, kalan sigarayı sessizce içip kül tablasına bastırarak söndürdü. Oturduğu sandalyede arkasına baktı. Ayaz'ın ellerini önünde birleştirmiş dizlerine dayayarak oturduğunu görünce o da yavaşça ayağa kalkıp kanepede Ayaz'a yakın oturdu.

"Daha ne kadar kaçacaksın benden çingene?"

Ayaz bozulan sinirleriyle gülüp ayağa kalktı.

"Bir gün burdan gidene kadar Kara."

Kara, ona sadece Kara dediğini fark ettiğinde hıhlayarak ayağa kalktı. Ayaz masanın önündeki sandalyeye dönerken Kara kulübenin kapısına doğru yürüdü.

"O kadar mı güçlü görünüyorum da yıkılmam sanıyorsun Ayaz?"

Kara kapıyı açıp çıktıktan sonra Ayaz cebinden tekrar sigara paketini çıkarıp bir dalı dudakları arasına yerleştirdi. Çakmağıyla ucunu tutuşturup derince içine çekti.

"Evet Kara belam dolaylı yoldan öpüşmüş oluyoruz."