SADECE SANA DELİ-GAY

Aşk İyileştirir

Şarkı; Kina/ Get Yolu The Moon

Şarkıyı burada açınız 🥰🥰🥰🥰

Kara&Ayaz için

4 ay sonra

Ayaz açtığı şarap şişesinin mantarını taburenin üstüne koyup yanındaki adamın kadehini eğerek yavaş yavaş şarabı doldurdu. Onun her hareketini büyük bir ilgiyle izleyen Kara, Ayaz'ın gülümseyerek uzattığı kadehi aldı. Ayaz damağını şaklatıp

"Ohh yarasın benim koca ayıma" derken kendi kadehini doldurdu. Şişeyi kumların üstüne koyup arkasına yaslandı.

Sakin dalgaların, kumsalı vuruşlarının sesini dinlerken birden

"Seni seviyorum Kara belam" dedi.

Kara gülümseyip şarabından bir yudum alıp arkasına yaslandı.

"Bende seni seviyorum çingenem."

Ayaz kadehi dudaklarına götürüp büyük bir yudum aldıktan sonra oturduğu kamp sandalyesinde elini Kara'ya uzattı. Kara onun ellerine uzanıp sıkıca tuttu.

Dört aydır hem Kara'nın tedavisi hem de tatil yapmak için Antalya'ya gelmişlerdi. Deniz kenarında küçük bir ev kiraladılar. Haftanın üç günü Kara'yla beraber özel bir psikolog eşliğinde tedaviye dahil oluyordu o da. Psikolog kadına açıkça sevgili olduklarını ve asker olduklarını söyledikten sonra tedaviye başladılar.

Önce konuşma terapileri Kara ve psikolog arasına geçerken, kadın bir iki seansta Ayaz'la konuşmak istedi ve Kara için neler yapabileceklerini planladılar. Kara, günden güne ilaçları azaltırken daha çok konuşmaya ve içinde gizlediklerini dökmeye başladı. Annesiyle yaşadıkları olayları ve annesinin ölümüne şahit olmasını, savaşta yaşadığı travmaları ve ölen arkadaşı Akın hakkında rahatça konuşmaya başladığında ise yavaş yavaş anlaşıldığını ve aşabileceğini öğrendi.

Ayaz ise onun için bol güneş alan bir evi kiraladı ve Kara'nın zevkine göre eşyaların yerlerini değiştirdi. Kara en çok evin terasında Ayaz'la başbaşa oturup müzik eşliğinde bir şeyler içerken mutlu oluyordu. O yüzden Ayaz terasa büyük bir koltuk koyup bazen sarılarak, bazen Kara onun dizlerine yatarak, bazen de Ayaz uzanan adamın kucağına uzanarak gökyüzünün eşliğinde birbirleriyle uğraşa uğraşa sohbet ediyorlardı.

Ayaz kimin daha çok sevdiğini sorduğunda Kara her seferinde onun dudaklarından kocaman öpüp ben diyordu. Ama Ayaz hayır ben seviyorum diyordu inatla. Ama bu kavganın hiç kazananı olmadı. Ve sonunda ikimizde deyip konuyu gülüşerek kapatıyorlardı. Çünkü biliyorlardı ikisi de birbirini diğerinden daha az ya da çok değil eşit veriyorlardı. Kara seans sonrası mental olarak yorgun geldiğinde Ayaz etrafında neşe saçarak onu mutlu ediyordu. Ayaz da evle uğraşırken yorulduğunda Kara koşup ona yardım ediyordu.

Son iki aydır da Kara'yı yavaş yavaş ışıksız uyumaya alıştırmaya çalışıyorlardı. Doktor ışık yüzünden derin uykuya giremediğini ve tam olarak dinlenemediğini söylemişti. O yüzden önce gece lambalarıyla denedikleri bu yöntemde Ayaz her geçen gün gece lambasını biraz daha kısarak iri bedenin kollarının arasına girip ışığın yanında ayıcığım ben senin için parlarım diyordu.

Kara artık kabuslarından uyandığında kolları arasında yatan adamın farkında olarak uyanıyordu ve her uyandığında Ayaz da onunla birlikte uyanıyordu. Korkan kocaman bedeni öpe öpe sakinleştirip yeniden uyutuyordu. Artık Ayaz'ın tüm dünyası bu adam olmuştu. Kara kendine de vakit ayır dediğinde Ayaz o zaman spora başlayalım deyip küçük bir spor salonuna kayıt yaptırdılar. Akşamları bazen belirledikleri sakin bir mekâna gidip başbaşa akşam yemeği günü yapıyorlardı. Bazı günlerde Ayaz ikisi için onu alışverişe sürüklüyordu. Zaman ikisi içinde hızlı akarken bu gecede başbaşa deniz kenarında şarap eşliğinde ateşin başında dinlenme vardı.