38

19.4K 2K 182
                                    

Geçmişe bir mektup yazabilseydim eğer tam bu saniye, derdim ki; Birileri bizi koşulsuz sevebiliyormuş.

Şimdi birinin kolları beni sarmış, sanki dış dünyanın bütün kötülüklerinden koruyor gibiydi. Nasıl oluyor diye sormayın. Oluyordu işte. Sanki onun yanındayken dünyanın bütün dertleri küçücük oluyordu artık. 

Annemin beni sardığı gibi bir şefkatle sarıyordu. Hayır, aslında onu benzettiğim kişiyi söylemek istemiyordum sadece. Onun gibi bir şefkatle sarılıyordu bana. Onun Asel'i ve Asaf'ına sarıldığı gibi, kendi de beni sarmıştı.

Ama onunla benzetilemeyecek kadar mükemmel bir adamdı Birkan abi. 

Abi. 

Bazen, bir kelime olduğundan fazlasını hissettirirdi. 

Başım boyun girintisine yazlıydı. Ortak kararla lahvaltı hazırlamaya yardıma gitmek yerine tembellik yapmayı seçmiştik. Ellerim göğsünün üstünde yaslıydı. Burnuma dolan kendine has kokusuyla uyku bastırıyordu. Ancak dün gece hayatımın en huzurlu uykusundan birini uyumuştum. Bu yüzden mahmurluk dışında uykuya ihtiyacım yoktu. Sadece burada, öylece yatmak istiyordum.

Saatlerce. 

''Uyanmışlar mıdır?'' Kapımın ardından gelen sesle başımı boynundan kaldırdım. Kısık bakışlarım mavi irislerimi kapıyordu. Saçlarım yüzüme gelirken rahatsız olup elimi kaldıracağım sıra o benden önce davranıp kulağımın arkasına sıkıştırdı tutamları nazikçe.

''Babam kesin uyanmıştır ama Gök'ü bilmiyorum. Bu adamın işi bize yıkmak için uyuyor numaraları yapması çok komiğime gidiyor.'' Baran'ın homurdanması ile sırıtıp ona döndüm. Dudaklarında asılı tebessümü büyüdü. Masumca omuz silkti.

''Ben az hazırlamadım onlara.'' dedi fısıltıyla kendini aklamak için. ''Biraz da onlar çalışsın.''

Küçük bir kıkırtı dudaklarımdan kaçtığında kapı kulpu hareketlendi hemen. ''İnanamıyorum ya.'' Baran'ın isyankar sesi doldu odaya. Kapı tamamen açılıp içeri girdiğinde üstündekileri gördükten sonra kahkahamı tutamadım.

Dedemin kare pijamalarının içinde o kadar komik görünüyordu ki, bu anı zihnime kazımak istedim. Boyu hayli uzun olduğu için pijama biraz kısa gelmişti.  Ancak dedem daha cüsseli bir insandı. Üzerinde o kadar eğreti durmuştu ki gülmemi durduramıyordum.

Belki de sadece sinirlerim yıpranmıştı.

Üçü de susmuş kahkahamı izlerken sonunda nefeslerimi düzenleyip gülüşümü durdurabildim. 

''Kız bile senin maymun tipine dayanamadı.'' Karam abi dünkü giydiği kıyafetleriyleydi. Kırışık değillerdi, sanırım o kalkınca değiştirmişti. Ya da burda kalmamıştı, bilmiyorum. ''Böyle güleceksen onu sirkte bile oynatabiliriz , sorun yok.''

''Yılın abisisin sen ya.'' Baran cık cıklayıp ona ters bir bakış attı. ''Sen önceden bu kadar gıcık değildin, kız abisi olmak sana yaramadı.''

Yanaklarım yanarken başımı Birkan abinin göğsüne sakladım. Utanmıştım.

''Yok, bunca sene evde hayvan beslemişiz. Gök'le seni karşılaştırınca anladım.'' dedi. ''Leylekler yanlış getirmiş. Ben bence en başından kız abisi olmalıydım.''

''Şimdi bana burda biyoloji dersi verdirtme abi. '' Baran kaşlarını kaldırıp konuştu. ''Hem neyim varmış benim ya? Hayret bir şeyler gerçekten. Yazıklar olsun sana hazırladığım ödevlere.''

Karam abi gözlerini devirdi. ''Bir kere yıl sonu ödevime yardım ettin çocuk . Da vincinin şifresini çözdürmedim. Drama yapma.''

Birkan abi soluksuz tartışan oğullarına bakıp kafasını iki yana salladı. ''Sen benim evdeki son kalemsin Gök. Lütfen onlara benzeme.''

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin