22

27.3K 2.2K 248
                                    

Oy ve yorumu unutmayalım, olur mu :)

İyi okumalar


...




Gülsem ayıp olur muydu?

Çünkü karşımdaki manzara tam gülünecek cinstendi . Salonda oturmuş annnemin gelmesini bekliyorduk. Onlara iyi olduğumu, işlerinden geri kalmalarına  gerek olmadığını söylesem de gitmeyeceklerini söylemişlerdi. Çorbadan sonra ilaç içirmişti bana Karam abi.

Salona yatırmışlardı beni. Karam abi sırtıma yastıklar döşemiş, pikeyi de üzerime sererek yatmamı sağlamıştı.

Baran karşımda test çözüyordu, biraz önceye kadar. Çünkü uykusundan uyanan Portakal, kedilerden korktuğunu öğrendiğim Baran'ın dibinden ayrılmıyordu. Baran'ın tedirgin bakışları bir çözdüğü soruda, bir de benim tüylü kedimdeydi. Hareket ettiği her an ayağa kalkıyordu ona gelecek gibi.

Dudağımı dişleyerek ona baktım. Portakal birden ayağa kalkıp ileri yürüyünce kısık sesle küfredip ayağa kalktı. ''Kedine yanımdan gitmesini söyleyebilir misin lütfen?''

''Korkuyor musun?'' dedim eğlenen bir sesle. Bakışlarını kaçırdı.

''Hayır. Kedilerden hoşlanmıyorum sadece.'' dedi rahatsız olmuş şekilde. Onunla dalga geçeceğimi mi düşünmüştü? Bunu asla yapmazdım. İnsanların korkuları benim ıyuncağım değildi.

''Portakal.'' dedim minik kedime seslenerek. ''Yatağına annecim.''

Bana dik dik baktı ancak söz dinleyen bir kediydi. Kıçını sallaya sallaya merdivenlere ilerledi. Baran da nefesini verdi ve tekrardan oturdu. ''Teşekkür ederim.'' dedi.

''Önemli değil.'' pikemin ucuyla oynamaya başladım. Bu sırada Karam abi odaya girdi. 

Yanıma yaklaştı ve elini izin ister gibi alnıma uzattı. ''Şükür, çıkmadı ateşin çok.''

Çıkmasına izin vermeden bütün engelleri koymuştu önüne. ''Teşekkür ederim. Çorba ve ilgi için.'' bakışlarımı kaçırdım ve bacaklarımı kendime çekerek küçüldüm.

''Sen iyi ol da.'' dedi sıcacık bir sesle. Yattığım koltuğun uç tarafına oturdu. 

''Dersin yok muydu bugün?'' dedim merakla.

''Yok, vizeleri verdik biraz rahatım şu an.'' Başımı salladım. Okuduğu mesleğe hayrandım. İnsanların psikolojileri , uzun zamandır ilgi alanımdaydı.

Kendileriyle pek bir içli dışlıydım çünkü.

''Babamla sinemaya gitmişsiniz.'' dedi gülmeye çalışarak. Ancak yüzünde birazcık üzüntü vardı. ''Belki bir gün, birlikte de gideriz.''

Yanaklarım kıpkırmızı oldu. Beyaz tenimin dezavantajları.

''G-gideriz.'' dedim kekelememi engelleyemeden. Neden bu kadar heyecanlanmıştım ki?

Yüzünde muhteşem bir gülümseme oluştu. Arkasına yaslanarak gülmesini bastırmaya çalışmadan devam etti. ''O zaman, eğer iyileşirsen. Hafta sonu benimle birlikte dışarı gelir misin?'' dedi . ''Film izleyebiliriz? Belki istediğin yerleri gezebiliriz. Ne istersen?''

Öldürmek mi istiyorlardı beni ? Bu kalbimin, ilk defa böyle çarptığına şahit oluyordum.

Heyecan ve umutla. İkisi de bende çok aramazdı.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin