Bölüm 30

841 62 32
                                    


"Bilge orada mısın?"

"Evet," dedim. Bu sırada Hülya hiç sesini çıkarmadan kabinlerden birine girdi. Dışarı çıktığımda Özgür beni bekliyordu.

"Orada seni göremeyince korktum."

"Son zamanlarda benimle ilgili bütün duyguların korku içeriyor," diye sitem ettim.

"Başka şeylerin ardından evet. Nasılsın bakalım?"

"İyiyim."

"Eve gidelim mi?"

"Ayça izin verdi mi?"

"Vermedi ama kaçabilirim öyle değil mi?" Montumu yerleştirdi sırtıma. Çantamı boynuma asıp "Haydi," dedi. Yan yana yürüyerek asansöre doğru ilerlemeye başladık yavaşça. "Hülya buradaydı," dedi birden. "Seni görmek istiyormuş ama ben bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum."

"Neden?"

"Çünkü ona karşı fazla haşin davranıyorsun."

"Bana karşı onu mu savunuyorsun?"

"Ben her zaman güçsüzlerin yanındayım, biliyorsun."

Onu o kadar çok arzuladım ki o anda, onu öpmeden bir an daha duramayacaktım. Asansöre yalnız bindiğimizde atıldım boynuna. Şaşkın ama mutluydu onu öpücüklere boğduğumda. "Bu kadar adaletli olman beni sana daha çok çekiyor," dedim ellerim vücudunda yaramazca gezinirken. Başımdan tutup geriye çekti beni. Gözlerime baktı bir süre.

"Onunla beni yan yana görünce kızdın mı?" diye sordu ciddiyetle.

"Kızdım," dedim küskün bir tavırla. Sonra kaval kemiğine sağlam bir tekme geçirdim ancak bu benim bacağımı daha çok acıtmıştı. Dizlerime kapanıp bacağımı ovmaya başladı. "Seni terk edip oğlumu tek başına büyütecektim. Bunun için yüzüğümü satmaya karar verdim ama sertifikasız ederi kadarını vermezlerdi. Eve dönüp sertifikayı alayım derken çişim geldi ve işte buradayız."

Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Yakışıklı yüzü, bulutsuz, masmavi gözleri ve sarı saçlarıyla bir Yunan tanrısı önümde diz çökmüş, şakama (!) gülümseyerek bakıyordu yüzüme. "Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun?" diye sordum, şaşırdı. "Bilmiyorsun galiba. Seni çok, çok seviyorum. Sana seni ne kadar sevdiğimi anlatacak kelime bulamıyorum. Seni çok seviyorum." Gözleri şimdi bulutlanmıştı işte!

Ayağa kalkıp göğsüne çekti beni. "Teşekkür ederim," dedi sesi titreyerek. "Önce sen söylediğin için. Bu inadı burada noktaladığın için."

Dudak büktüm. "Bunlar duymayı umduğum sözler değilse de..."

KARŞILIKSIZ (TAMAMLADI) Where stories live. Discover now