48🌅

21.8K 1.7K 374
                                    

🌅

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

🌅

6 Ay Sonra

Gün ışığı çillerimi daha belirgin hale getirirken gözlerimi kırpıştırarak bahçeye baktım. Son baharın son günlerindeydik ve hava ona rağmen o kadar harikaydı ki... İnsana nefes aldırıyordu, huzurlu bir ferahlık sağlıyordu. Çeşit çeşit ektiğim çiçekler solmuş, boyunlarını toprağa bükmüşlerdi. Renkleri soluktu.

Beyaz kısa kollumun eteklerini taytımın üzerine çıkartıp gözlerimi geri mutfak masasına çevirdim. Her şey kendi yiyeceğim kadardı. Fazlasını eklemiyordum masaya. Küçük beyaz masanın etrafına bir bebek mama sandalyesi ve bir tane de benim için sandalye vardı. Ailem buraya geldiğinde salondaki masayı kullandığımdan mutfağı daha az eşyalı kullanmak istemiştim.

Kahve makinesinden gelen sesle kahvemi de hazırlayıp adımlarımı doğrudan üst kata yönlendirdim. Muhtemelen uyanmış, beşiğin etraflarına tırmanmaya çalışıyordu.

"Anneciğim?" dedim her zamanki heyecanımla.

Yaklaşık üç aydır bu evde sadece ikimiz yaşıyorduk. Arada bir annemler ve Fatih geliyor, Ediz'le bol bol vakit geçiriyorlardı. Bir iki defa da Ayten anneler gelmişti. Kadıncağız ağlaya ağlaya Ediz'i sevmiş, benim hakkımda da güzel dileklerde bulunmuşlardı. Eskisi kadar kimseye nefret, öfke beslemiyordum. Durgunlaşmıştım lakin hala psikologla görüşmeye devam ediyordum. Psikoloğum Ozan da durumun iyiye gittiğini söylemişti.

Kendimi iyi hissediyordum.

Kapıyı yavaşça aralamamla beşiğin parmaklıklarına sarılmış minik elleri fark ettim. Yine hafif bir tırmanma macerasına geçiş yapmıştı.

"Seni nasıl uslandıracağım. Hemen yapışıyorsun parmaklıklara... Biraz daha büyüdüğünde düşeceksin."

Beni görünce ağlar gibi bir ses çıkardı. Sesli bir şekilde gülüp yanına vardım. Aldığı kilolardan dolayı biraz zor olsa da kucakladım.

"Acıktın mı bakalım sen? Bak o yeni yeni çıkmaya çalışan dişlerini gösterme bana..." Bazen güler gibi yapıp beyazlaşan diş etlerini gösteriyor, sonrasında da ceza verir gibi emerken ısırmaya çalışıyordu.

Dişlerini törpülüyordu minik canavar.

Aşağı inip önce salonda bebeğimi emzirdim. Birkaç defa ısırmaya çalışınca uzaklaştırmıştım ama ağlayınca el mecbur tekrardan emzirmeye devam etmiştim. Ediz'in iştahı bir tık kesilip beni bıraktığında mutfağa geçtik. Onu mama sandalyesine oturtup oyuncaklarından birini eline tutuşturdum.

"Kahve buz gibi olmuş..."

Değişik değişik sesler çıkardı.

"Babayı özledin mi? Hım?" O kelimeyi nedense tanıyor gibi gözleri parladı ve elindeki oyuncağı yere düşürdü. Gülerek eğilip aldım. Kahvemden yudumlarken "Hiç bakma bana öyle sarı sarı... Bilmiyorum ne zaman geleceğini." diye söylendim.

Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora