29🌅

31.3K 2.3K 504
                                    

🌅

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


🌅

Duyduğum tek kelime hala kulaklarımda çınlamaya devam ederken ne ara karnımdaki jeli temizleyip ayaklandım hatırlamıyordum. Robot gibiydim. Yaşlı doktor bir şeyler söylüyordu tam şu an karşımda... Dudakları oynuyor ama ses, zihnime ulaşmıyordu. Beyaz bir kağıt uzattı bana doğru.

Almam mı lazımdı? Ne demişti? Önemli bir şey miydi acaba?

Fatih benim halimi fark etmiş olmalı ki kağıdı hızlıca eline aldı. Benim belimden destekleyerek kapıya doğru yönlendirirken "Teşekkür ederim." dedim çıkan bozuk sesimle.

Yaşlı doktor, babacan bir tavırla kafasını salladı.

Kapıyı açıp dışarı çıktığımızda hemen Fatih'e doğru döndüm. Kollarımı boynuna dolarken gözümden bir yaş süzüldü. Fatih yine abilik rolüne bürünürken tamamen kendimi güvende hissettiriyordu. O olmasa ne yapardım, bilmiyordum.

"Oğlum olacak." dedim titreyen sesimle. "Oğlum olacak Fatih. Oğlum olacak..."

"Abla..." Eli, sırtımı sıvazlarken üstümdeki duygusallıktan sıyrılamıyordum. Anne olacaktım. Bir oğlum olacaktı. Bu his, kalbimi öylesine sarmalıyordu ki canım çıksa sesimi çıkarmazdım. Karnımdaki ufacık varlığı ilk defa bu kadar belirgindi. Burada, benimleydi.

"Kalp atışlarını da duydun değil mi Fatih? Çok hızlı gibi geldi bana... Sence onu gördüğümüz için mı heyecanlanmıştır?"

"Yok... Dayısını yakışıklı gördü ya, kendine pay çıkarmıştır sıpa."

Fatih'in eğlenerek söylediği cümleyle geri çıkıp omzuna elimi, acımadan sertçe geçirdim. Fatih birkaç santim geriye gitti.

"Öküz!"

"Kızım sendeki el değil mübarek fırın küreği... O nasıl vurmak?"

"Oğlum hakkında düzgün konuş... Ellerim hakkında da..."

"Asabi anne dehşet saçıyor." dedi gülerek ve hemencecik beni kolunun altına çekti. Geriye dönerken "Ona söyleyecek miyiz?" diye sordu. Sesindeki tereddüdü anlıyordum.

Ben de tereddüt ediyordum. Tugay'ı net bir şekilde istemiyordum.

Gözlerim koridora kaydı. Onu az önce burada bırakmıştık ve şimdi de buradaydı. Biraz ilerimizde bize arkası dönük, Beyza'yla konuşuyordu.

Onlar ben olmadan niye bu kadar yakındılar?

"Hak etmiyor." dedim kinle. "Ama yine de bilsin."

Adımlarımız onların bulunduğu yere daha da yaklaşırken Tugay bir anda ayağa fırladı ve Beyza'ya bağırarak "Ağzını topla!" dedi. Ben daha ne olduğunu anlamazken koluna yapışıp arkadaşımı da ayağa kaldırdı.

Beyza'yla gözlerimiz buluşurken bedenim korkudan kasılmaya, nefesim teklemeye başlamıştı.

"Ne yapıyorsun Tugay?" dedi Beyza titreyen sesiyle. "Bırak kolumu."

Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now