41🌅

23.7K 1.9K 232
                                    

🌅

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🌅

10 Gün Sonra

Gözümün önündeki perdede canlanan kesitler kalbimi huzurla doldururken ellerim usul usul erkek arkadaşımın sakalları okşuyordu. Ona bakınca kalbim yerinden fırlayıp, hep giydiği siyah gömleğinin üstünde gölgeli bir leke bırakacakmış gibi hissediyordum. Yanağını avcuma doğru bastırdığında tenime, birazcık uzamış olan sakalları battı. Normalde bu kadar uzun sakallara sahip değilken tatilini fırsat bilmişti. 

"Seni seviyorum." dedi.

Dediği gibi önce etrafımızı aydınlatan güneş battı, her yer karanlığa gömüldü. Sonra hafif bir rüzgar çıktı. Nefesim boğazımda takılı kalırken başım şaşkınca gökyüzüne çevrildi. 

Aslında hava kararmamıştı. Sadece güneş geri çekilmiş, yerini bozuk bir havaya bırakmıştı.

Tekrar önüme döndüğümde kafamın içinde sayfalar çevrildi. Bir kitap bitti, diğeri açıldı. Kalemin mürekkebi kağıda dağılmaya başlarken göz yaşlarımın içime doğru aktığını hissediyordum. Az önce yanında otururken şimdi nasıl kucağındaydım?

"Sen..." dedi boğuk sesi. "Harika bir anne olursun, kusursuz, mükemmel..."

"Anne mi olurum?"

"Çocuklarımızla beraber kapıyı açıp beni karşılayacağın günü iple çekiyorum."

Göğsümün üzerine derin bir kesik açıldığını hissettim. Bu kelimeler niye böyleydi? Bir sözcük, sözcük değil de küçük birer bıçakmış gibi göğsüme çekiliyorlardı. Neden böyle hissediyordum?

"Seni hep seveceğim." dedi yemin eder gibi.

Yine karşılıksız bıraktım. Bu sefer etrafı inletecek kadar yoğun bir şekilde gök gürledi. Bedenim yerinde sabit dursa da ruhumun sürüklendiğini hissettim. Kalem bu sefer kağıda değil, içime dağılıyordu. Bir bir kaderimin üzerine çizgisini atıyor, hayatımdaki bir insanı siliyordu. Anıları karalıyordu. O artık burada değildi.

Kimi siliyordu bu kalem?

Başımın dönmesiyle duvara tutundum. Artık oturmuyor, ayaktaydım. Gözümün önünde, büyük bir ev vardı. Burayı hatırlıyordum. Bu ev... Bizimdi. Kapının önünde kendi, sağlıksız bedenim belirdi. O kızın gözlerindeki hüzünle yerimden sıçrarken ellerim uyuşmaya başladı. 

Bana ne olmuştu?

Kapının önünde beliren Tugay'ın acımasız bakışlarıyla daha da şoka uğradım. Birbirlerine bağırışları, ağlayışım kulakları sağır edercesine yankılanırken sahneler tek tek aklımda canlanmaya devam etti. Sırtıma bir bıçağın ucu değdi ve her anıyla beraber derimi delip, kalbime kadar ilerledi.

Kendimi kaybettim.

Sevdiğim adamı kaybettim.

Benliğimi, ruhumu, gururumu...

Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now