5.BÖLÜM: ❝Salıncak❞
"Ya onunla beraber küçülecek, ya da onunla beraber büyüyecektim..."
Kıyafetlerimi bile çıkarmadığım ve direkt yatmış olduğum bir gecenin sabahına uyandığımda kollarımın tutulmuş olduğunu hissettim ve yavaş bir şekilde kalktım. Her tarafım uyuşmuşken üzerimdeki pantolon ve t-shirtü çıkardım ve yerine dizimin hafif altında biten rahat, siyah bol penye tulumumu geçirdim.
Saçlarımı arkadan toplayıp, odamdan çıktım ve yüzümü yıkayıp mutfaktaki annemin yanına geçtim.
"Günaydın kızım!"
"Günaydın!"
Gözlerimi kırpıştırarak anneme bakarken annem, son olarak patates kızartmasını da masaya koydu ve sandalyesine oturdu. "Al, nişan yüzüğün!" Annemin uzattığı alyansa boş boş baktığımda annem elimi eline aldı ve parmağıma yüzüğü taktı.
"Biliyorum; çok ani davrandım. İki haftada her şey oldu... Ama..bunu yapmamız lazımdı kızım!"
Annem gözlerini masaya çevirdiğnde dikkatle ona baktım. "Nasıl yani?"
Şu an annemden her şeyi beklerdim. Mesela töre?
Ya da beşik kertmesi?
Gülmemeye çalıştım ve yüzüme ciddi bir ifade takındım.
"Gamze'yi yıllardır tanırım...Sen bilmezsin belki, okulun için şehir dışına çıktığında tanıştık, görüştük. Çok iyi biridir o! Birkaç hafta önce.. hastalandığını söyledi!
Bir..birkaç ay ömrü kaldığını..."
Annemin gözünden bir damla yaş damladı. "Beni aradı... Anlattı her şeyi! Oğlunun durumundan, oğlunu nasıl bırakacağından..."
"Belki..belki senin üzerine karar verdim ama yapmam lazımdı kızım! "
Gözüm dolduğunda hiçbir şey demedim ve öylece kaldım.
Böyle bir şeyi hiç beklemiyordum...
Annem benim evlenmem için her şeyi yapardı, diye düşünmüştüm ama... Böyle bir konu, aklımın ucundan dahi geçmemişti...
"Kocam nasıl bakar, Çınar tek başına nolur dedi..."
Annem gözündeki yaşları sildiğinde sol gözümden bir damla yaş firar etti.
Çınar, tanıdığım kadarıyla dünyada en çok annesini seven, annesiyle bir günü dahi ayrı geçmeyen biriydi...
Eğer bunları duyarsa...
Mahvolurdu!
"Bir..bir tedavisi yok mu?" diye kekeledim.
"Bilmiyorum... Umarım vardır, haberlerde görmüyor musun? Birkaç ay ömrü kaldı diyorlar yirmi yıl yaşıyorlar!"
Düğün ve nişanın bu kadar erken yapılması... Annemin ilk defa itirazlarıma rağmen bu işten vazgeçmeyişi...
Gamze Teyze ile bu kadar iyi anlaşması...
Her şeyin sebebi varmış aslında...
"Her şeyin güzel olmasını istiyor kadın haliyle... Dün siz gidince size bir şey oldu diye kalbine iniyordu. Lütfen kızım..lütfen, şu işleri güzelce bitirelim! En azından onun için!"
Yaklaşık bir yıl önce okulumun bitmesiyle gelmiştim ve bu bir yıldır birçok kez annem tarafından birileriyle tanıştırılmıştım.
Ama bu seferki bambaşkaydı!
Bu seferki apayrıydı!
Belki birkaç gün öncesine kadar kaçmayı düşünüyordum ama şimdi...
Olmazdı!
Çınar'ın yardıma ihtiyacı vardı...
Heleki ortada böyle bir durum varken!
🍁
"Anne, tamam! Anladım, sürekli gülümseyeceğim!"
Annem üzerimdeki mavi-beyaz desenli gömleğimi düzeltirken derin bir nefes aldım.
"Eylül, sen ütülemedin mi bu gömleği?"
"Ütüledim anne!"
"Çıkar, bir daha ütüleyelim!"
"Anne böyle iyi işte!"
"Çıkar sen!"
Üzerimdeki gömleği çıkardığımda annem hızla ütü odası yapmış olduğu erkek kardeşimin odasına girdi. Kardeşim; şu anlık şehir dışında üniversitede okuyordu... Bu sene üniversitesi bitecekti.
"Rüzgar bir hafta tatile girmiş! Düğünde o da olacak!"
Üzerimdeki siyah büstüyerimi düzelttim ve açık olan saçlarımı geriye attım. "Al kızım! Şimdi oldu!"
Gömleği üzerime geçirdiğimde annem çantasını aldı ve ayakkabılarımızı da giyerek evden çıktık.
"Rüzgar geliyor ha?"
Annemin yüzünde kocaman bir gülümseme çıktığında onu ne kadar çok özlediğini anladım...
Bende özlemiştim onu... Ara ara tatillerde geliyordu sadece...
"Geliyor geliyor! Taksi?"
Taksi önümüzde durduğunda bindik. Şimdi gelinlikçiye gidecektik... Oradan da Çınar'la bize ayarladıkları eve...
Annem taksiciye adresi söylerken başını cama yaslayarak derin bir nefes aldım.
Yaklaşık yirmi dakika sonra büyükçe bir gelinlikçinin öninde durduğumuzda annem taksiciye parasını verdi ve beraber arabadan indik.
"Gamzegil içeridelermiş!" Başımı sallayıp gelinlikçiye girdim.
Etraftaki gelinliklerde gözümü gezdirirken, Çınar ve Gamze Teyzeyi görünce annemle beraber yanlarına geçtik. "Hoşgeldin güzel kızım.." Gamze Teyze gülümseyerek bana sarıldığında ona sarıldım. Daha sonra annemle sarıldı.
"Siz gelinliklere bakın, biz de Çınar'a damatlık bakalım! Nasıl olur?"
"Olur olur Gamze!"
Gülümseyerek yanımızdan ayrıldıklarında etraftaki gelinliklere göz gezdirdim.
"Şimdi Ecogil gelecekmiş anne!"
"Gelsinler, gelsinler!"
Annem bir gelinliğe bakakaldığında gelinliğin modeline baktım.
Kabarık, üst kısmında dantelleri olan, askıları omzuna düşen bir gelinlikti...
"Özel dikim ister misiniz?" Arkamdan gelen sesle arkaya döndüm. "Yok, hayır!"
Eh, gerek yoktu özel dikime... Hem, bedenime göre istediğim bir gelinlik bulmam kolay olurdu...
"Eylül!"
Ecrin ismimi bağırarak söylediğinde, Kübra ve Rana ile birlikte bana sarıldılar.
"Yavaş!"
Sonunda ayrıldığımızda az önce annemin gösterdiği gelinliği işaret ettim. "Bu güzelmiş! Bir deneyeyim!"
Annem gülümseyerek başını salladığında az önceki kadın gelinliği çıkardı ve bana verdi. "Yardıma ihtiyaç olursa söyle!"
Gözlerimi kırpıştırdığımda büyük olan kabine girdim. Üzerimdeki kıyafetlerimi çıkarıp, gelinliği yavaşça giyindiğimde arka fermuarım açık bir şekilde kabinden çıktım. "Fermuarı kapatır mısın Kübra?"
Kübra fermuarımı kapattığında annem dolu gözlerle bana baktı.
"Ayh, çok yakıştı Eylül!"
"Çok güzel oldun be!"
"Harikasın!"
Annemin gözünden birkaç damla yaş damladığında burukça gülümsedim ve ona sarıldım. "Çok güzel olmuşsun kızım..."
Ayrıldığımızda annem elinin tersiyle gözündeki yaşları sildi. "Ah, Çınar düğünden önce göremezsin!"
Rana benim önüme geçtiğinde Çınar'ın anlamsız bakışlarıyla karşılaştım.
"Ben sadece kıyafetimi gösterecektim ama."
"Biz baktık, çok yakışmış! Eylül, sen de geç şuraya!"
"Ama Eylül?"
"Kübra sende bir şey desene!"
"Ah, evet çok yakışmış Çınar!"
"Gerçekten mi? Beni başınızdan sağmak için söylemiyorsunuz yani? "
"O nasıl laf Çınar? Maşallah, çok yakışmış!"
"Ama Eylül de görsün!"
"Eylül, üzerini değiştiriyor!"
Bir anda kafamı uzattığımda Çınar gülümsedi. "Bak, orada!"
"Sakın çıkma ha!"
"Nasıl olmuş Eylül?" Üzerindeki takım elbiseyi gösterdiğinde gülümsedim. "Çok yakışmış!"
"Harbi mi?"
"Harbi!"
Çınar gülümseyerek koltuğa oturduğunda Rana derin bir nefes aldı. "Ya Çınar, sen bir gitsene ama ya!"
"Neden?"
"Allah'ım, sana geliyorum! Çınar, düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir."
"Neden?"
"Ya Eylül, çıkar şu gelinliği!"
Bir anda kendimi dışarıda bulduğumda, Çınar kazanmış bir edayla Rana'ya baktı ve sırıttı.
"Aferin Eylül! Düğünde aksilikler peşinizi bırakmayacak benden söylemesi!"
"Ya inanma şöyle şeylere ya! Baksana ne tatlılar!"
"Çok yakışmış!"
"Teşekkür ederim..."
"Vay be!"
"Ya Rana sen bir sussana!"
"Of ya!"
"O zaman alıyor muyuz Hilal?"
"Alıyoruz alıyoruz Gamze!"
Sonrası ise peşpeşe oldu. Gelinliği ve damatlığı aldık. Daha sonra taksiye bindik ve şimdi bize ayarladıkları eve gelmiştik...
Kocamandı burası... Evin için kahve tonlarında düzenlenmiş, büyük aksesuarlar....
Kısacası ev çok iyiydi...
"Burası da sizin odanız... Eh, Hilal'le beraber düzenledik... Sizin zevklerinize uyacak şekilde..."
Beyaz ve asker yeşili renklerin bulunduğu odaya baktım. Asker yeşili bir başlık, asker yeşili aksesuarlar, beyaz gardroplar, grimsi parkelerin üzerinde hoş duran beyaz halılar...
"Beğendiniz mi?" Başımı salladım.
"Eh, o zaman son olarak bahçeyi gezelim."
Beraber odadan çıkıp, evin bahçesine girdiğimizde ilk olarak, lacivert lastikten salıncaklar karşıladı bizi... Ve yanında olan büyük çardak...
"Burası çok güzel anne! Değil mi Eylül?"
Çınar lastik salıncakların tekine oturdu ve yanını işaret etti. "Eylül, hadi gel!"
Annem bana kaş göz işaretleri yaparken salıncağa ilerledim. Annemler de çardağa geçtiğinde lastiğe oturdum ve hafifçe sallanmaya başladım.
Evet, gitgide küçüklüğüme dönüyordum. Yıllardır salıncağa bilinmeyen ben, o sayesinde tekrar biniyordum.
Bilmiyordum, belki onunla beraber daha da küçülecektim...
Ya da onunla beraber büyüyecektim...
~BÖLÜM SONU~
Seeelammm
Evet, farkındayım bölümler hep kısa kısa...
Ama elimden geldiğince yazmaya ve düzenli bir şekilde bölümleri atmaya çalışıyorum.
Umarım bölümü sevmişsinizdir... Sonraki bölümde görüşmek üzeree^^