Songül 2 (Kitap Oldu)

Por ArifCansin

4.5K 184 10

"Hey yobaz! Vajina dediğim için umarım azmamışsındır? Haklısın, bu aralar çok edepsizleştim. Elini saçma sapa... Mais

1) Giriş
2) Songül'ün Arkadaşları
3) Hastanenin Odaları
4) Hastanenenin Bahçesi
5) Tuvalet ve Banyo
6) Kahvaltı ve İlaç Dağıtımı
7) Sigara Dağıtımı
8) Akıl Hastası ve Gerizekalı
9) Cezaevi ve Hastaneyi Kıyaslama
10) Hastaların Durumu
11) Doktor ve Hastabakıcılar
12) Elektroşok ve Cehennem Odası
13) Ziyaretçi Saati
14) Hastaneye Gazeteci Geliyor
15) Songül Hastaneden Ayrılıyor
16) Ataköy'de Özel Bir Poliklinik
17) Poliklinikteki Hastalar Garipleşiyor
18) Songül'ün Hastalığı İlerliyor
19) Songül Doktoruyla Konuşuyor
20) Songül Devlet Hastanesine Geri Dönüyor
21) İKİNCİ BÖLÜM
22) Hastane Başhekimi Sinan'ın Odası
23) Songül, Hayat Hikayesini Doktoruna Okuyor
24) İki Doktor Tartışıyor
25) Songül Açık Servise Taşınıyor
26) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
27) Emine ve Arif Buluşuyor
28) Emine, İlk Defa Hastaneye Gidiyor
29) Emine, Yasin'i Arıyor
30) Emine, Fatma Teyzeyi Buluyor
31) Emine Babasıyla Tartışıyor
32) Emine Derya'yı Buluyor
33) Emine Mezarlığa Gidiyor
34)Emine Derya'yla Konuşuyor
35) Emine'yle Babasının Arası Açılıyor
36) Emine Takip Ediliyor
37) Emine, Annesinin Hastaneye Yatırılma Sebebini Öğreniyor
38) Süslü'nün Abisi Polikliniğe Baskın Yapıyor
39) Emine Babasını Sıkıştırıyor
40) Emine, Başhekimle Görüşüyor
42) Emine ve Babası
43) Katatonik Şizofreni Hastası Ortaya Çıkıyor
44) Emine, Babasından Gerçekleri Öğreniyor
45) Katatonik Şizofreni Hastası Ölüyor
46) Songül ve Kızının Büyük Buluşması
47) Emine Planını Pervin'e Anlatıyor
48) Emine, Babasıyla Son Konuşmasını Yapıyor
49) Emine, Planını Süslü'nün Abisine Anlatıyor
50) SON

41) Emine, Süslü'nün Abisiyle Buluşuyor

64 3 0
Por ArifCansin

Bu konuşma esnasında sessize aldığım telefonum tanımadığım bir numara tarafından sürekli aranıyordu. Doktorun odasından çıktım. Hastaneden önüne geldiğimde o numara tekrar aradı. Açtığımda kalın sesli biri "Emine hanımla görüşecektim" dedi. Bu sesi tanımadığıma emindim. "Buyurun benim" dediğimde telefon numaramı Pervin'den aldığını söylediğinde aklıma sadece bir kişi gelmişti. Benimle yüz yüze konuşmak istediğini söylediğinde.

- Olur; ama ben şuan Bakırköy devlet hastanesinin oradayım,

dediğimde, çok yakında olduğunu ve yarım saatte kadar gelebileceğini söyledi. Bakırköy sahilindeki kafelerden birinde buluşmak üzere randevulaştık ve telefonu kapattım. Arayanın Pervin'in çalıştığı polikliniğine baskın yapan adam olduğunu anlamıştım. Cezaevinden çıkan biriyle buluşmak için randevulaştığımız kafeye doğru yürüyordum. Bu adamı tanımıyordum. Tek bildiğim şey kardeşinin annemin arkadaşı olmasıydı. Kısa süre sonra kafenin önündeydim. İçeri girdiğimde, tek başına oturan birini aradım ama öyle biri yoktu. "daha gelmemiş" diye düşündüm, masalardan birine oturdum. Yarım saat geçmişti ama adam ortada yoktu. Elime telefonumu alıp numarayı aradığımda hemen açtı.

- Ben Şimdi kafeden içeri girdim, siz hangi masadasınız?

Kafeden içeri; uzun boylu, uzun sakallı ve dilenciler gibi giyinmiş bir adam gördüm. Beni fark etmesi için elimi kaldırdım ve telefonu kapattım. Yanıma gelir gelmez karşımdaki sandalyeyi hızlı bir şekilde çekti ve ucuna oturdu. Konuşmak için sabırsızlandığını anlamıştım. Bana kısa bir süre baktı.

- Emine hanım. Sanırım beni arıyormuşsun?

- Evet. Kardeşinizle alakalı konuşmak istedim. Kardeşiniz annemin arkadaşıymış sanırım.

- Evet. Kardeşim hala orada ve bana bir sürü şey anlattı. Onu oradan çıkartmam gerekiyor,

- Neler anlattı ki kardeşiniz?

Adam sanki bu soruyu bekliyormuş gibi altındaki sandalyeyi masaya doğru yaklaştırdı.

- Aslında bana birebir anlatmadı. Ben cezaevindeyken sürekli mektup gönderdi. Mektuplarda "kendisine tecavüz edildiğini ama yarıl yamalak hatırladığını" yazmış. Kardeşim uzun süredir orada ve bu tecavüz olayının birden fazla olduğunu da yazmış. Bu durumu doktorlara sorduğunda ise; "bütün bunların hayal olduğunu, geçmişte yaşadıkları şeyler yüzünden gördüğünü" söylüyorlarmış. Kardeşim hayal değil gerçek olduğunu hatta bir keresinde adamın kulağını ısırdığında yastığının kan olduğunu bile yazmış mektubunda.

Bu adamın söyledikleriyle Pervin'inkiler tutuyordu. Ama bir sorun vardı. Madem hastalara poliklinikte tecavüz ediliyordu; bu kadının yazdığı mektupları kim postaya veriyordu? Bunu adama sorduğumda,

- Herkes şerefsiz değil ki. Kardeşim yazdığı mektupları, poliklinikte çalışan bir adamın postaya attığını söylemişti.

- Konumuzun dışında ama siz neden cezaevine girmiştiniz?

- Kardeşime tecavüz eden şerefsizi öldürdüm.

dediğinde sandalyesine doğru yaslandı, göğüslerini öne doğru çıkarttı. Hiç pişman olmadığı anlaşılıyordu. Aklıma; annemin dediği gibi babam anneme tecavüz ettikten sonra babamı, annemin akrabalarından biri öldürseydi ben babasız büyüyecektim. Saçma ve tutarsız bu düşünceleri kafamdan çıkarttıktan sonra adama biraz daha yaklaştım.

- Ama bir terslik daha var. "Abi bana tecavüz ediyorlar" diye yazılan bir mektubu cezaevi yönetimi, kardeşinin tecavüzcüsünü öldürmüş abisine neden versin ki? Cezaevine giren çıkan her mektubun okunduğunu biliyorum.

Adamın yüzü biranda asılır gibi oldu. Kısa süre ne diyeceğini bilemedi. Hemen ardından,

- Evet, haklısınız ama mektupları cezaevine değil anneme gönderiyor, annemde ziyaret günlerinde bana söylüyordu.

Bu adamın çelişkili konuşması beni şüphelendirmişti. Bir anda Pervin'in söyledikleri aklıma geldi.

- Ama Pervin bana kardeşinizin sizden başka akrabasının olmadığını söyledi. Dosyasında aynen bu şekilde yazıyormuş. Belki bu konu beni ilgilendirmeyecektir ama size güvenmek için soruyorum. Kiminle konuştuğumu öğrenmeliyim.

Yalan söyleyerek bir yere varamayacağını anlayan bu adam gerçekleri söylemeye karar vermiş olacak ki;

- Söyleyeceğim ama kesinlikle aramızda kalması gerekiyor.

- Tabi ki..

- Ben cezaevine girmeden önce uyuşturucu işi yapıyordum. Yani sizin anlayacağınız şekilde söyleyecek olursam torbacıydım. Bizlerin çok çevresi olur ve uyuşturucuya ulaşmamız çok kolaydır. Cezaevine girdiğimde sadece adam öldürmekten içeride olmadığımın, önceki dosyalarımın da uyuşturucu ile alakalı olduğunu gardiyanlar arasında konuşulmaya başlanmış. Gardiyanın biri yanıma geldi ve kendisine ucuz uyuşturucu bulup bulamayacağımı sordu. Aslında sormamış emretmişti. Bende; kardeşimle aramdaki köprü olursa ona ucuz uyuşturucu bulacağımı söyledim.

Adamın bu son söylediklerinin daha mantıklı olduğunu düşündüm. Asıl konumuza dönmemizin gerektiğini o da bende çok iyi biliyorduk. Çaresizce bana bakan bu adama;

- Dediğin kadarıyla kardeşine orada tecavüz ediliyor ve kardeşinde bunu hatırlayıp söylediğinde de hayal gördüğü söyleniyor. Kardeşin de onlara inanmayarak sorun çıkarttığında sakinleştirici verilip olayın üstü kapanıyor öyle mi?

diye sorduğumda dağ gibi bu adamın gözleri buğulanmaya başladı,

- Evet, evet. Kardeşimi oradan kurtarmam lazım ama elimde hiçbir kanıtım yok. Pervin hanımın da söylediği kadarıyla aynı şeyleri annende yaşamış. Birlikte orada olan bitenleri ortaya çıkarmamız lazım. Şeytan diyor ki; "Poliklinikte ne kadar çalışan varsa öldür" ama bu çözüm değil. Ben tekrar içeri gireceğim, kardeşimde acı çekmeye devam edecek. Benden başka kimsesi yok. Zaten yeterince acı çekti. Tek derdim onu rahat ettirmek.

- Siz abisisiniz. Kardeşinizi oradan çıkarabilirsiniz sanırım.

- Yok Emine Hanım. Bu durumu Avukat bir arkadaşa sordum. Bana "sicilimin temiz olmadığı için kardeşimin sorumluluğunu vermeyeceklerini" söyledi.

- Üzüldüm,

- Cezaevinde çok kitap okudum. Kitabın birinde "morga girmenin yolu şu şekilde yazılmıştı. Birincisi ölmek, ikincisi hastane personeli olmak, son olarak ta ölü yakını olmakmış".

- Ne demek istediğinizi tam olarak anlamadım.

- Yani "içeriden birinin bize yardım etmesi gerekiyor" demek istiyorum.

- Bu durumda benim ilk aklıma gelen Pervin. Zaten Pervin de yardımcı olacağını söyledi.

- Pervin Hanımın bize bir yere kadar yardım edeceğini sanıyorum. Orada sadece kardeşime ve annene tecavüz edildiğini sanmıyorum, bu sayının çok daha fazla olduğuna eminim.

- Peki, neden böyle bir şey yapsınlar ki?

- Neden yaptıklarını bilmiyorum ama ben kardeşimin söylediklerinin her kelimesine inanıyorum.

- Diyelim böyle bir şeyin olduğunu öğrendik. Bunu nasıl ispatlayacağız?

- Bu konuda hiçbir fikrim yok ve bu durum beni delirtiyor. Dediğim gibi Pervin Hanım bize bir yere kadar yardımcı olabilir ama ispatlama konusunda yardımcı olabileceğini sanmıyorum. Nasıl yapacağımı bilseydim emin olun çoktan harekete geçmiştim.

Elimizde birkaç akıl hastasının söylediklerinin dışında hiçbir bilgi yoktu. Bu hastaların hepsi aldıkları ilaçlar sonucunda hayaller görüyor da olabilirdi. Çünkü hepsi çocukken tecavüze uğramıştı ve geçmişlerini akıllarına getirip hayaller görmeleri büyük olasılıktı. Sağlıklı birinin bu konuşulanları onaylamadığı sürece gerçeğin ortaya çıkmayacağına emindim. Bu adam, Pervin ve Hülya abla sadece varsayımlarla hareket ediyordu. Onların elinde de işe yarar bir kanıt yoktu. Bir ara bütün bu olanları "başhekime anlatayım, o bize yardımcı olur" diye düşündüm ama başhekiminde işin içince olabileceğini aklımdan geçirip bu fikirden hemen vazgeçtim. Bütün bunları kafamda geçirirken adam devam etti.

- Emine hanım ne diyorsunuz?

- Ne dememi istiyorsunuz ki? O poliklinikte bir şeyin olduğu kesin ama elimizde kanıt yok.

Şimdilik bir şey yapamayacağımızı anladıktan sonra kalkmam gerektiğini düşündüm ve adama,

- Elimizdeki bu bilgilerle yapacağımız bir şey yok gibi. En azından şimdilik yok. Sizde bu konuyu düşünün. Bende neler yapabiliriz diye araştırmalar yapayım. Müsaadenizle benim kalkmam gerekiyor

dedim ve ayağa kalktım.

- Tamam Emine Hanım. Dediklerimi unutmayın lütfen. Kardeşimi oradan çıkartmam gerekiyor.

Adamla vedalaştıktan sonra kafeden çıktım. 

Continuar a ler

Também vai Gostar

1.5M 112K 28
Onların kaderi yıllar önce yaşanmış tek bir gece sayesinde birleşti. Bir anda karşısına çıkan ve peşini bırakmayan Atmanlı aşireti genç kızın bütün s...
635K 49.2K 5
"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına...
988 121 21
Başka bir hayatın ihtimalini bir resimde görebilirdin. Ama o ihtimali gerçek kılmak bir mucizedir.
409K 30.3K 23
KURTALAN MAHALLESİ SERİSİ - 1 İnsanın hayatında kimi anlar vardı ki, bir dönüm noktası ya da sıfırdan başlangıcı olabilirdi kişinin. Tek bir durum, t...