Melez Prenses

By Mathilldaa

449K 13.5K 1.3K

Sita:" Şivayı ve kızımı terk ettikten sonra benim için sadece yakşa vardı, Şeytanımı seviyordum sevmesine ama... More

-Melez Prenses-
2- MP
3- MP
4- MP
5- MP
6- MP
hikayedeki oyuncular
7- MP
8- MP
9- MP
10- MP
11- MP
12- MP
13- MP
14- MP
15- MP
16- MP
17- MP
18- MP
19- MP
Duyuru!!!
20- MP
21- MP
22- MP
23- MP
Duyuruuuuuu
25- MP
26- MP
27- MP
Yeni bölümden önce duyuru.
28- MP
MP-29

24- MP

6K 248 32
By Mathilldaa

Çocuk gibi kavga etmeleri iyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı kendimi iyice anneleri gibi hissetmeye başlamıştım, onca zamandır Dean’ın annesi gibi davranırken şimdi Dean dan hariç iki koca bebek  daha çıkmıştı başıma.

Ben:” Cidden yeter, sıkıldım bu didişmelerden istemeyen sıkılan varsa çeker gider. Ben sizin annenizmiyim ikide bir sizi durduramam.”  Sinirle onlara bağırırken kimseden çıt çıkmıyordu. Derin bi nefes alıp Chuck’a döndüm:

“ Birdaha bunu yapma bu evdeki kimseye zarar veremezsin, dünden bu güne ne değişti söylesene? Farklı bi ortam gördüğünde böylemi olacaksın sen Chuck?”

Birden bana yaklaşmaya başladığımda bir adı geri çekilip elimi kaldırdım, olduğu yerde dururken  tam gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı:

Chuck:” Elena, kendimi tutamadım birden aşırı sinirlendim. Nasıl böyle davrandığım hakkında en ufak bi fikim yok özür dilerim.”

Ben:” Benden değil Dean’dan özür dile, ben durdurmasaydım onu öldürebilirdin. Snin gibi onunda yaratıcısı benim chuck.”

Sözümü bitirir bitirmez hızlıca yukarı çıkmıştım, yorgun değildim fakat iyice gerilmiştim. Görüntüm genç bir kız gibiydi fakat içimde yaşlanmış bir kadın vardı sanki. Bu tarz şeyler yaşadıkça genç kız duygularını tadamıyordum.  Cebimden çıkardığım telefonla Morganna’nın numarasını tuşladım, telefon uzun uzun çaldığında Morganna anca telefonu açabilmişti.

Morganna:” Elena, naber?”

Ben:” iyidir. Offff aslında iyi değil 3 gerizekalıyl başım dertte resmen , buralar karışık. Ne zaman geliyorsun?”

Morganna:” Elena işlerimi hallder hallemez gelicem, Dean için bi yüzük yaptım , bende seni arayacaktım, diğer yüzüğün etkisi geçmeden gelmeye çalışacağım.”

Ben:” Buna sevindim, hiç değilse bide kafamı buna takmayacağım.”

Morganna:” Ne oldu orada öyle canın baya sıkkın.”

Odanın içerisinde dolanıp telefonla konuşurken kendimi yatağa atıp konuşmaya devam ettim:

Ben:” Yeni okulumuzda kurtlar var ve Chuck onlarla kanka falan olmuş, evede geç geldi. Kurtlara güvenebilirmiyim bilmiyorum açıkçası aslında Chuck hemen nasıl güvendi bilmiyorum. Kafam karışık buralrda öyle. Bi kadın daha yanımda olsa fena olmazı kendimi yalnız hissediyorum sanki.”

Morganna:” Elena, güçlü durmyı bazen bırak. Bırak herşeyi akışına öyle devam etsin. Dean falan umrumda değil bebek sırf senin için erken geleceğim ama öyle okula mokula gitmem söyleyeyim.”

Morgannaya gülerken kafamı azda olsa dağıtmıştım biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra telefonu kapatmıttık. Yatağın üzerinde uzanıp tavanı ilemeye başladım ‘acaba olaysız bir gün geçirebilecekmiydim’ bilmiyordum.  Yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim penye sortumu ve askılı         t-shirt  ümü giyindim saçlarımı dağınık topuz yapıp kendimi yatağa attım, yorganımın altına girdim ve gözlerimi kapadım ışıkları söndürmemiştim. Uzandığım yerden camdan gökyüzünü izlemeye başlamıştım, Kapınn açılmasıyla Chuck içeriye doğru süzülüp ardından kapıyı kapattı. Üzerinindekileri çıkarmya başlamışı, camdan yansımasını görebiliyordum. Işığı kapatıp yorganı kaldırdı ve yanıma uzandı. Belimi kavrayarak sırtımı göğsüne yasladı, tepki veremiyorum ona kırgındım sadece susuyordum. Saçlarımı öpüp bana sıkılıca sarıldı ve kısık sesle konuşmaya başladı:

Chuck:”  Elena, beni öyle kolay affedemezsin belki ama üzgünüm, neden bilmiyorum kendime engel olamıyorum. Ben sadece kendi türümden birilerini tanımak istediğim için gittim böyle olacağını bilmiyordum. Seni seviyorum.”

Ona inanmak istiyordum, bi süre onu gözlemlemeye karar verdim. Onu seviyordum , sadece ne düşüneceğmi bilmiyordum. Gözlerimi kapadım ve bana iyice sarılmasına izin verdim, saçlarımdan öpüp “  İyi geceler güzeller güzeli.” Dedi . Sonrasında uyuduk , ertesi günün bize ne getireceğini bilmeyerek…

 Sabah erken uyandığımda dün geceki pozisyonla aynıydık, Chuck’ı uyandırmamaya çalışarak kollarının altından çıktım, derin bir uykuda olmalıydı ki hissetmemişti bile. O uyumaya devam ederken bende banyoya geçip sıcak bi duşun altına kendimi attım. İyice yıkandıktan sonra bornozumu giyinip banyonun önündeki büyük aynaya doğru ilerledim, cildim her zamankinden daha parlak duruyordu, kanla beslendiğim zaman sanki yenileniyormuş gibi oluyordum duruşum bile daha kaliteli görünüyordu… ahhhh.. ne diyorum ben!!!!

Saç kurutma makinasını çalıştırıp kalçalarıma kadar uzanan saçlarımı kurutmakla uğraştım hemen hemen 15 dakik bununla uğraşmışımdır, cidden saç kurutmak çok sıkıcı bi olaydı.

Kuruyan düz saçlarıma bakıp bugün bi değişiklik yaparak saçlarıma maşa yapmaya karar verdim uzun saçlarıma yakışıyordu sanki.

Bir süre daha maşayla uğraştıktan sonra işimi bitirip kafamı öne doğru eğip maşayı dağıttım ve kabaran saçıma banyoda bulunan spreylerden sıkıp saçlarımı elimle düzelttim. İtiraf etmeliyim ki dalgalı saç beni olduğumdan daha vahşi gösteriyordu.

Banyodan çıktığımda Chuck’ın hala uyuduğunu görünce gözlerimi devirdim, gerizekalı kim bilir dün neler yapmıştı da böyle yorulmuştu hala uyuyordu. Giyinme odamın içine girip okulun formalarını çıkarttım ve hemen üzerime geçirdim kısa okul eteğimin altına siyah uzun dizlerimi örten çoraplarımı giyip altınada ayakkabıların arasından bulduğun kısa deri botlarımı giyinip bağcıklarımı bağlayıp giysi odasından çıktım. Aynamın önüne gelip gözlerime rimel takviyesi yaptıktan sonra daha fazla uğraşmak istemediğim için Chuk’ı uyandırma işine giriştim. Henüz saatten haberim bile yoktu aslında çok da umrumda değildi zaten uyandığımda hava yeni aydınlanmıştı. Chuck’ı uyandırmadan önce saate baktığımda okul saatine henüz bi 45 dakika vardı. Yatağa doğru ilerlediğimde Chuck’ı dürtüklemeye başladım

Ben:” Kalk hadi okula gidiyoruz Chuck.”    Diye sesli bi şekilde seslendiğimde sanki bunu bekliyormuş gibi yatakta gerinip esnedi:

Ben:” Aşağı iniyorum 20 dakikaya evden çıkıcaz hemen hazırlan bence.”  Diyip arkamı dönüp direk dadan çıktım , ona soğuk davranmak içimden gelmiyordu ama dün Dean ile olanlar yüzünden ona sinirlenmeden edemiyordum…

Aşağı indiğimde Dean okul formalarını giyinmiş başını masaya koymuş  mikrodalgadaki ısınan kan torbasını bekliyodu, Taylor ise kendine yine sandvic hazırlamış meyve suyuyla Deanın karşısında sandvicni bitirmekle uğraşıyordu , mutfağın kapısından beni görülerinde koro halinde “günaydın “ demişler ardındanda umursamazca kendi hallerine dönmüşlerdi, anlaşılan kimsenin keyfi yoktu bugün bende onların yanına kurulduğumda Dean yanımdan kalkıp mikrodalgadaki kan torbasını alıp yanıma oturduğu gibi büyük bi açlıkla yudumlamaya başladı. Elindeki diğer kan torbasını bana uzattığında “ seni hiç unuturmuyum bebeğim” diyerek safça bana sırıttı, bende karşılık olarak ona gülümsediğimde kan torbasını alıp büyük bi iştahla içindeki sıcak kanın mideme gitmesine izin verdim.

Taylor bize krşı gözlerini devirdiğinde sandvicini bitirip iki elinide birbirine çırparken “ Dean , cidden birgün elimde kalabilirsin. Kardeşime bebeğim deme seni götlek herif.” Diyerek bizi ciddi anlamda şaşırttı, anlaşılan sabah sabah yine başlayacaklardı. Dean ve ben bitmiş kan torbalarını aynı anda masaya koyupmasadaki peçetelerle ağzımızı sildiğimizde:

Dean:”  Sen yokken ben vardım gerizekalı.” Diyerek alayla taylor’a sırıtınca bende sırıtmadan edemedim. Taylor ise Dean’a  cidden gerizealı görmüş gibi bakıyordu:

Taylor:” Çok zevzeksiniz, hadi artık evden çıkalım geç kalacağız. Ben Chuck’a sesleneyim sizde kapıya çıkın tek araba gidelim bence.” Diyerek ayağa kalkıp mutfaktan çıktı. Dean ve bende kapının önünde duran çantalarımızı alıp evden otoparkımıza gidip arabaların yanında bekleme başladık. Yaklaşık 5 dakika sonra Chuck ve taylorda okul formalarını giyinmiş bi vaziyette yanımıza geldiğinde hep birlikte arabaya geçtik, sürücü koltuğunda Dean yanında Taylor arkada ben ve Chuck oturuyorduk. Dean arabayı hareket ettirdiğinde hafif bi hızla okula doğru sürdü. Araba da ölüm sessizliği vardı sanki bu duumdan canın sıkıldığı için bi değişiklik yapıp bu defa ki konuyu ben açtım:

Ben:” Çıkışta alışverişe gideceğim, gelmek isteyen varmı?”  diye saçma bi soru attığımda Dean kaşlarını çatmış arabanın aynasından bana bakıyordu.

Dean:”  İşim olmaz kızım valla bugün benim hatun günüm odama kız atıcam uğraşmam öyle alışverişle falan.” Diyrek bana kısaca rest çekmişti.

Taylor:” Elena gözünü seveyim beni götürme hiç sevmem öyle şeyleri bi defasında bi kız benimle alışverişe gelirmisin ddi diye yanından depar ata ata uzaklaştım.”

Chuck:” Sanırım hastalanıyorum kendimi iyi hissetmiyorum bebeğim ateşim falan çıkıyo galiba.”

Diyerek garip garip şekillere girmeye başlamıştı, sanırım kendime kız arkadaşı falan bulmalıydım yoksa 3 adamla kafayı yiyebilirdim. Gözlerimi devirerek yanaklarımı şişirip bi off çektim:

Ben:” Siktirin gidin o zaman, gelmezseniz gelmeyin.”

Dean:” Kızım neyin alışverişi bu onca kıyafet aldırdım sana neyine yetmiyor .”

Taylor:” Harbiden ya ne alışverişi şimdi, sen okuldan çıkınca bi yemek falan yapta karnımız doysun sandvic yemekten gına geldi.”

Ben:” Ben sizin ananızmıyım gidinde uşak tutun. Ama yok uşak da tuttuk zamanında Dean ne yaptı adamın daha birinci günü dolmadan adamı öldürüp kanını içti birde bana yakalanmamak için arka bahçeye gömerken yakaladım o günden sonra ne hizmetçi nede uşak tutabildik.”

Dean:”  Sende gidip sağlıklı insanları tutmasaydın ben ne yapayım açım ben aç biz öyle kek le beslenemiyoruz canım. Offf kaç yüz yıl geçti elena kek nasıl bişey unuttum kız.”

Ben:”  Aman kes zevzekliği bak okula geldik park yeri bulda şu arabadan kurtulalım bunalım geçircem şimdi.”

Dean  arabayı park ettiğinde hepimiz arabadan inmiş otoparktan okulun bahçesine girmiştik güneşli ve güzel bi gündü fakat bu güneş Dean ve Benim için çok da iyi değildi güneşin altında çok kalırsak enerjimiz çekilirdi.

Yavaş adımlarla okulun bahçesine bakındık, ilerideki çardaklarda el sallayan iki kız gördüğümüzde Chuck o tarafa gitmeye başlayınca bizde arkasından ilerledik onların olduğu çardağın arkasındaki boş çardağa kurulduk ..

Chuck onların yanında ayakta dikelmiş bir şeyler konuşurken  bende  ona kitlenmiştim gözümün önündeki sarışın sürtük resmen çocuga kur yapıyordu, konuşması bitmiş olacak ki yanımıza gelip benim yanıma oturdu,:

Ben:” Ne ara bu kadar samimi oldunuz chuck gerçekten merak ediyoruz?”

Dean:” Chuck sen bu işlerde henüz yeni olabilirsin ama biz hemen herkese güvenmeyiz.”

Chuck:” Farkındamısınız bilmiyorum ama ben çocuk değilim ne yapacağımı söylemeyin bence.”

Taylor:”  Tamam sakin olun , tanıyacağı nasıl olsa. Yanımıza geliyorlar..”

Çardaki grup ayaklanmış bizim olduğumuz çardağa gelmişlerdi, ayakta ki grup öylece durmuş gözlerini dikerek bana ve dean’a bakıyorlardı,  grubun başı olan esmer  çocuk ki bu her hareketinden belli oluyordu, konuşmaya başlamıştı  :

Josep:”  Melez kız sen misin . chuck senden oldukça fazla bahsetti. Görmeden edemedik.” Diyip elini uzattığında elini sıkmıştım. Onları çardağa davet ettiğimde josep tam karşımda oturmuş diğerleri ise gelişi güzel buldukları boşlukları doldurmuşlardı.

Josep:” Pek konuşkan değilsin anlaşılan , benim adım josep. Ve sen….”

Ben:” Elena. Adım elena.”

Josep:” Gerçek adın mı?”

Ben:” Değil. Ama bilmeniz gerekmiyor öyle değil mi.!!”

Josep:” Aslında haklısın elena, bilmemiz gerekmiyor…” 

Gözlerini Dean’a diktiğinde:

Josep: “ ve sen?”

Dean:” Bende Dean, elenanın kardeşiyim, hatta abisi.”

Josep:” Memnun oldum, ha bu arada melez kız, güçlerini görmek için sabırsızlanıyorum.”

Diyip ayaklandığında diğerleride ayaklanıp kalkmışlardı , bi kaç dakika sonra ders zili çaldığında bizde oturduğumuz yerden kalkıp okul koridorlarına çıkmıştık, hangi sınıfta oldugumu bilmiyordum , Dean da bilmediği için müdürün odasına çıkıp sınıflarımızı öğrenmiştik.

Taylor ve chuck aynı sınıftalardı ve benle Dean da aynı sınıfta oldugumuzu öğrenip sınıfımıza girmiştik. Sınıfa girdiğimizde  hemen boş bi yer var mı diye bakınmaya başlamıştık. Orta sıralarda en arkanın bi önünün boş olduğunu görüğümde Dean’ı çekiştirerek oraya oturttum ve bende yanına kuruldum, Ders edebiyat olduğundan edebiyat öğretmeni henüz teşrif etmemişti ve öğrencilerin hepsi aralarında muhabbet kurmuş konuşuyorlardı. Sınıfın kapısı açıldığında öğretmenin geldiğini düşünmüştüm fakat tam tersi  josep, norman ve jasper içeri girmişlerdi. Onların girmesiyle sınıftaki kızlar pür dikkat bu üç salağı süzmeye başladılar. Tiplerinde biz havalıyız belalıyız gibisinden bi hava vardı fakat bence hiç bi bok değillerdi. Josep cam kenarında olan sıranın en arkasına kurulmuş Norman denen çocukda yanına geçmişti, jasper ise bi ön sırasında oturuyordu ve yanı boştu. Tipik havalı çocuklar işte her zamanki gibi.

Edebiyat öğretmeni sınıfa giriğinde kısaca kendini tanıttı bayan xawall  orta yaşlı çok güzel olmasada alımlı bir kadındı. Ders başladığında antamdan not defterimi çıkartıp not tutmaya başladım:

Dean:” Elena , cidden not mu tutuyorsun , yıllardır okula geliyorsun ezberlemişsindir sen bunları.”

Dean kısık sesle konuşmaya başlamıştı anlaşılan canı sıkılmıştı, kalemi elimden bırakıp ona döndüm:

Ben:” Canın sıkıldı değil mi, sende not falan tutsana o zaman oyalama beni. Bu arada müdür bi kaç tane seçmeli ders seçebileceğimizi söyledi. Ben müziği seçeceğim. Sende düşünebilirsin, yda diğer çcuklar gibi basket takımına alan gir.”

Dean:” İlgi çekci haval bir şey olsun bari.”

Ben:” O halde müziği seç, bütün ahmaklar sporu seçecektir senin farkın olsun.”

Dean:” Elena, cidden zeki bi kızsın.”

Dediğinde kıkırdamadan edemedim, dersin bitmesyle rahat bi nefes aldık, sanki zaman hiç geçmiyormuş gibiydi. Josep diğer çocuklarla yanımıza gelip ön sıramıza oturduğunda gözlerimin içine bakmaya başlamıştı:

Josep:” Kaç yaşındasın Elena?”

Ben:” Senden oldukça yaşlıyım, hatta hepinizin yaşlarını bi ara toplasanız bile sizden yaşlı olacağım galiba.”

Josep gözlerini kısıp tek kaşını kaldırmıştı, hala gözlerime bakmaya devam ediyordu:

Josep:” Nasıl mümkün olabilir bi melez, nasıl var olabilirsin?”

Josep konuşurken diğer çocuklara sınıftan çıkmalarını söylemişti, anlaşılan benimle baş başa konuşmak istiyordu, Dean’a dönüp dışarı çıkmasını söyleyip her şeyin kontrolüm altında olduğunu söylemeyide ihmal etmemiştim , dean beni onaylyıp sınıftan çıktığında boş olan ınıfında kapısını kapatmıştı. Josep kapanan kapıdan gözlerini çekip bana döndü:

Josep:” Ben küçükken büyük annem bize vampirleri anlatırdı, sadece bir defa bir melezden bahsetti, seni görmüş olmalı senden başka melez olmadığına göre. Senin uğursuz bir varlık aynı zamanda iki gücüde içinde barındırdığın için çok güçlü olduğundan söz etmişti, ben sadece bunun bi hikaye olduğunu düşünüyordum o zamanlar ama şimdi bu inanılmaz geliyor. Söylesene sence uğursuzmusun?  İki türü içinde barındırıyor olbilirsin ama ne tam olrak bir kurtsun neden tam olarak bir vampir.”

 Ben:” Ben tam olarak bir kurt’um ve tam olarak bir vampirim ve bu yüzden güçlüyüm ikisinin arasında sıkışıp kalmadım senin düşündüğünün aksine, bence büyük annen beni kıskanmış olmalı, eğer hala yaşıyorsa onu ziyaret etmek isterim. Nerede benimle karşılaşmış ve benim neden bi ugursuz oldugumu düşünüyor merak ediyorum doğrusu.”

Josep:” Elena, bence bizi düşman edinme. Chuck denen çocuğu bi alfadan daha üstün yaratmışsın ve o bir kurt eminim bizimle çok iyi anlaşacaktır.”

Ben:” Eğer sizinle olmak isterse onu durdurmam, Sende şunu unutma sevgili Josep onun yaratıcısı benim. Benim kapımdan çıkıp senin kapına gelirse, sonunda dönüp dolaştığında kendini bulacağı tek kapı benim kapım olacaktır. “

Zilin çalmasıyla josep ayaklandı, onun ayaklanmasıyla sınıfın kapısı açıldı ve öğrenciler sıralarına doğru geçmeye başladılar Dean yanıma doğru gelirken diğer çocuklarda josep’in yanına gelmişlerdi. Josep tam giderken yanıma doğru eğilip kulağıma fısıldadı:

Josep:” Dean’ın bir insan olmadığının farkındayım, ne olduğunuda bilmiyorum henüz ama düşündüğüm şeyse, savaşa hazır ol bebeğim.”

Diyerek yanımdan ayrılıp sırasına geçti. Günün geri kalanında öğleden sonraki yemek molasına kadar derslere girip kısa olan tenefüslerde Dean ile sınıfta kalıp sohbet ederek geçirdik. Öğle arası tenefüsüne çıktığımızda bi ohh çekmişti Dean.:

Dean:” Kızım yıllardır sen bu okullara nasıl gelmişsin, ne sıkıcı bi yer burası böyle.”

Ben:” Abartma alışkın değilsin alışırsın, hadi kalk da dışarı çıkıp bizimkileri bulalım.”

Diyerek sınıftan kendimizi atmıştık, dışarı çıktığımda ceketimdeki telefonumu çıkarıp taylor’ı aradım:

Ben:” Nerdesiniz?”

Taylor:” çardaklara geçin biz kantinden yiyecek birşeyler alıp geliyoruz. Sen bir şey istermisin?”

Ben:”  Hayır istemem, biz geçiyoruz gelin hadi.”

Diyerek telefonu yüzüne kapattım, Dean’ın koluna girip çardaklardan birine kurulduğumuzda , bi kaç çardak ötede diğer kurt sürüsünü görmüştüm, Josep gözlerini kaçırmadan bana bakıyordu, bende karşılık olarak aynı şekilde ona bakıyordum. Ona ve sürüsüne sinir olmaya başlamıştım, josep ve stella başta geliyordu tabii, ikisindede beni rahatsız eden bir şeyler vardı ama çözemiyordum henüz. Dean konuşmaya başladığında mecburen gözümü o gerizekalı kurt dan ekip dikkatimi dean’a vermiştim.:

Dean:” o çocukla tenefüste konuştun, sen söylersin diye sormadım ama durum ne Elena?”

Ben:” senden saklayacak değilim, durum şu: o çocuk senden şüpheleniyor ve bana açıkça meydan okuyor, chuck’ı kendi tarafın çekmeye çalışacağını açıkça belli etti. Bence yapacaktırda, chuck onları kendine yakın görüyor, ben melez bi kızım sen vampirsin Taylor ile birbirlerinden hoşlanmıyorlar bile o yüzden bu ihtimal çokda uzak değil.”

Dean:”  Elena, seni seviyorsa eğer taraf değiştirmeyecektir.”

Ben:”  Emin değilim, bazen Chuck’ı tanıyamıyorum Dean, dün sana yaptığı şeyi affedemiyorum. Ölebilirdin .”

Dean:” Bu konuyu kapatalım, hem gece benden özür diledi önemli değil, buradayım ve ölmedim.”

Ben:” neyse, bizimkiler geliyor bu konuyu sonra konuşalım.”

Taylor:” Millet açılın bakalım kayın kayın “

Diyerek Taylor yanıma kurlmuştu , Chuck ve Taylor ellerindeki tepsilri çardk masasına koyup yemeye başladılar. Dean Chuck’ı izliyor ve yemek yeme şekline bakıyordu, dışarıdan bakan öyle sanırdı ama ben aslında neden baktığının farkındaydım, o hamburgeri nasıl yediğine ve tadının nasıl olduğunu merak ederek izliyordu. Taylor:

Taylor:”  Tenefüslerde yanımıza uğrayabilirdiniz?”

Dean:” Siz uğrasaydınız, biz sınıflarınızı bilmiyorduk hem sizde bilmiyordunuz ama sorabilirdiniz, sonuçta biz yeniyiz, siz eskisiniz”

Taylor:” Dostum sadece bi gün erken başladık o kadar ne alakası var.”

Ben:” çok sıkılıyorum muhabbetinizden gerçekten çok sıkılıyorum.”

Taylor:”  tamam ya of. Neyse Dean bi kız buldum bizi arkadaşlarıyla tanıştıracak akşam parti var yani, kız senide görmüş grup yapalım diye tutturdu ne dersin?”

Chuck içtiği kolasını neredeyse ağzından çıkartacaktı, Taylor bunu çok normalmiş gibi Dean’a sormuştu.  

Dean:” Olabilir, değişik şeylere her zaman açığım. Şu kurt kızlardan biri değil değil mi?”

Taylor:” Tabiiki hayır benimkide mide ama o kızlardn biriyle sex yapmam ben kardeşini zamanla tanıyacaksın bebek.”

Chuck öylece susup bizim diyaloglarımıza gülümsüyordu, içtiği kolayı bırakıp peçetesiyle ağzını sildiğinde bana dönüp:

Chuck:”  Akşam seni ve beni davet ettiler evlerine yani josep ve stella, ne dersin gidelim mi?”

Ben:” Olabilir, nasıl olsa Dean ve Taylor’ın işi varmış bence de gitmemizde sakınca yok gidebiliriz.”

Chuck:” Onlarla anlaşacaksın ben sevdim gyet iyiler sende seveceksin sevgilim buna eminim.”

Ona bakıp  gülümsedim huysuz bi kız olduğumu düşünsün istemiyordum , hem gidip onları tam olarak tanımalı ve o büyük annesini de görmeliydim. Tabi hala onlarla yaşıyorsa. Öğle tenefüsün ardından hepimiz sınıflara dağılıp derslerimize girmiştik kalan derslerede girip çıktığımızda okul çıkışı hepimiz üstümüzü değiştirmek için ilk önce eve uğrayacaktık. Okul dağılırken ben ve Dean kapıda chuck ve taylor’ı beklemeye koyulduk. Onlar geldiğinde ise hepimiz otoparka gidip arabaya bindik, sabahki gibi Dean ve Taylor önde ben ve chuck da arkadaydı.

Dean  arabayı hareket ettirip otopraktan çıkınca hızlıca eve doğru sürmeye başladı, yol boyunca kimse konuşmamıştı sanki herkes ölüm sessizliğine bürünmüş gibiydi. Camdn dışarı izlemeye koyuldum bende, el ele tutuşan sevgililer çocuğunu bebek arabasına yerleştirmeye çalışan anne ve bi çok hayat gördüm, benimkinden ve bu arabanın içinde olanların dışında olan gerçek hayatlar. İnsan olmak isterdim sanırım, ailem olmasını, ilk defa lisede aşık olmak ve hatalar yapmak isterdim. Üniversiteye gidip iyi bir iş ve aşık olduğum adamla evlenerek çocuklarımın olmasını isterdim, zaman akıp giderken yaşlanmak ve aşık olduğum adamla el ele diz dize torunlarımı sevmek isterdim….

Bu hayaller beni gülümsetmişti, hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya döndüğümde eve geldiğimizi fark ettim, arabayı otoparka park edip edip indiğimizde eve doğru yürüken :

Dean:” Telefonum açık olacak elena, sıkılırsan ara seni almaya gelirim “  diye kulağıma fısıldarken ona gülmüştüm , tam ağzımı açıp bir şey söyleyeceğim sırada taylor’ın evin kapısına doğru koştuğunu görüp hemen arkasından ilerledim. Benim arkamda chuck ve onun hemen arkasında dean vardı.  Taylor durduğunda yerde uzanan orta yaşlı bi adamı görmüştüm, Taylor  yerde yatan üzeri başı kan olan adamın yanına çkötüğünde :

Taylor:” Baba,?  Baba uyan iyimisin?”

Dediğinde donup kalmıştım bi kaç dakika sonra çözüldüğümde:

Ben:”  Babam mı?”

Diyerek bi soru yöneltmiştim, biliyordum cevabını ama öylece şaşırmıştım. Babam buraya bu halde nasıl gelmişti, ve en önemlisi bu yerde üzeri başı kanla yatan babam yaşıyormuydu?

----------------------------------------

özür dilerim.. wattpad güncelleme istiyordu ama cidden beceriksiz olduğum için zar zor güncelledim birazda kendimi salak gibi hissettim tabii:))

multimedia da Josep var.. :)

Continue Reading

You'll Also Like

149K 6.8K 47
Saplantılı bir aşkın yorgun bir kalbe uğramasıyla korkunun ve bağımlılığın iki kişilik deliliğe dönüşümü. +18 ‼‼‼‼🔞Ağır cinsellik, toxic ilişki, şid...
4K 916 27
xx: sen ki yavsak. sen benim arabamin kirpiklerinin parasini odemek zorundasin
246K 13.8K 43
aile kurgusudur klasik bir şey yazıyorum umarım beğenirsiniz
31.1K 1.1K 19
Oku işte aq ne bakion? Yeni aile kurgusu bu okicaksan ona göre ha 1. #gerçekaile 02/05/2024