MP-29

6.4K 234 172
                                    

Multimedia da yakşa ve Sita mevcut ....

Bu bölüm yaklaşık 40 dakika önce yorum yapan - sennurtas -isimli arkadaşa gelsin. Nasıl etiketleyecegimi bulamadım . Bölümü telefondan tamamladım.

Bölümü iyice kontrol edemeden atıyorum .

Iyi okumalar.






---- Elena'dan---

Yakşa olabildiğinde hızlı bir şekilde ormanın içerisinden ilerlemiş ve diğerlerine izimizi kaybettirmişti, kollrımı boynuna dolamış kafamı gögsüne yaslamıştım, uzun zaman sonra ilk defa ona sarılırken kendimi güvende hissediyordum.

Yakşa hızını kesip durduğunda kafamı yasladığım gögsünden kaldırıp geldiğimiz yere baktım, bi uçurum kenarı gibiydi burası ve tüm ormanın eşsiz manzarası gözümüzün önündeydi. Kucağından inip yüzümü ona döndüğümde beni belimden tutup aniden kendine çekip sarıldı, o kadar sıkı sarılıyordu ki bi an vücudum onun içine girecekmiş gibi hissediyordum, onun sarılmasına karşılık benim de sarılmamı bekliyordu fakat bunu yapacak gücü kendimde bulamıyordum.

Beni bıraktığında ondan iki adım uzaklaşıp,

Elena:" Beni nasıl buldun?"

alayla sırıtıp suratıma baktı sanki ona komik birşey söylemişim gibi dudakları yukarıya doğru kıvrılmıştı,

Yakşa:" Bundan yüz yıllar önce seninle evlendiğimizi hatırlıyorsun, hemde bi cadı tarafından evlendirildik Sita, aramızdaki bağı hafife alma.Nefes alsan kaç kilometre ötemde nefes aldığını hissedebilirim."

Elena." Nasıl? mühür gibi birşey mi? Ben neden hissedemiyorum?"

Yakşa:" Hissetmeye çalışmadığın içindir, ve evet bu bir çeşit mühür. Biz seninle evlendik Prensesim aramızda büyülü bi bağ var."

Elena:" Peki ya bunca zaman ? Beni bulabilirdin."

Yakşa:" Sen uzak durmak istedin bende uzak durdum ama her zaman gözüm üzerindeydi."

Şimdi net anlaşılıyordu bazı şeyler beni kolayca bulmasını daha net anlayabiliyordum bu yüzyıllar önce bir cadı tarafından gerçekleştirilen evlilik aramızda bi bağ oluşturmuştu ve ben bu durumu hiç bir şekilde anlamamıştım hatta öğrenmemiştim bile cadı tarafından yapılan evliliğin sonuçlarından bi haberdim.

Elena:" Beni kurtardın. Neden?"

Yakşa:" Bunun nedenini biliyorsun. Şimdi sen bana cevap ver, kurtadamlarla olan durum ne bana kendin söyle Sita, öğrenebileceğii biliyorsun..?"

Bunun nedenini ona söyleseydim muhtemelen Dean'ı öldürür durumu toptan çözerdi fakat bunu göze alamazdım.

Elena:" Ne zamandan beri sana hesap veriyorum?"

Yakşa:" Cevabından anladığım kadarıyla cevap vermeyeceksin. Bende kendim öğrenirim ama bilirsin benim öğrenme şeklim biraz fazla kanlı olur Sita. Sen bunu çok iyi bilirsin zaten."

Elena:" Canlı canlı mezara gömerek mi öğreneceksin yoksa deriyi soyarak mı yada dur iyileşmeme bile izin vermeyip saatlerce kemiklerimi kırdığın zamanlarda olmuştu değil mi? Diğer işkence yöntemlerinden bahsetmiyorum bile."

Yakşa:" Bazen sabrımı zorluyorsun. Sana dokunacağımı söylemedim ama bu işkence türlerini başka birilerinin üzerinde de deneyebilirim."

Yakşa nın ne demek istediğini anlamamıştım, birilerinin canını yakacaktı fakat bunu açık bir şekilde söylememişti. Cümlesini bitirdiğinde arkasını dönüp geldiği gibi ormanın içerisinden hızlıca gözden kaybomuştu ve bende arkasından öylece bakakalmıştım. Hiç değişmemişti yıllar ondan hiç birşey götürmüyor aksine bi çok şey veriyordu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 15, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Melez PrensesWhere stories live. Discover now