24- MP

6K 248 32
                                    

Çocuk gibi kavga etmeleri iyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı kendimi iyice anneleri gibi hissetmeye başlamıştım, onca zamandır Dean’ın annesi gibi davranırken şimdi Dean dan hariç iki koca bebek  daha çıkmıştı başıma.

Ben:” Cidden yeter, sıkıldım bu didişmelerden istemeyen sıkılan varsa çeker gider. Ben sizin annenizmiyim ikide bir sizi durduramam.”  Sinirle onlara bağırırken kimseden çıt çıkmıyordu. Derin bi nefes alıp Chuck’a döndüm:

“ Birdaha bunu yapma bu evdeki kimseye zarar veremezsin, dünden bu güne ne değişti söylesene? Farklı bi ortam gördüğünde böylemi olacaksın sen Chuck?”

Birden bana yaklaşmaya başladığımda bir adı geri çekilip elimi kaldırdım, olduğu yerde dururken  tam gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı:

Chuck:” Elena, kendimi tutamadım birden aşırı sinirlendim. Nasıl böyle davrandığım hakkında en ufak bi fikim yok özür dilerim.”

Ben:” Benden değil Dean’dan özür dile, ben durdurmasaydım onu öldürebilirdin. Snin gibi onunda yaratıcısı benim chuck.”

Sözümü bitirir bitirmez hızlıca yukarı çıkmıştım, yorgun değildim fakat iyice gerilmiştim. Görüntüm genç bir kız gibiydi fakat içimde yaşlanmış bir kadın vardı sanki. Bu tarz şeyler yaşadıkça genç kız duygularını tadamıyordum.  Cebimden çıkardığım telefonla Morganna’nın numarasını tuşladım, telefon uzun uzun çaldığında Morganna anca telefonu açabilmişti.

Morganna:” Elena, naber?”

Ben:” iyidir. Offff aslında iyi değil 3 gerizekalıyl başım dertte resmen , buralar karışık. Ne zaman geliyorsun?”

Morganna:” Elena işlerimi hallder hallemez gelicem, Dean için bi yüzük yaptım , bende seni arayacaktım, diğer yüzüğün etkisi geçmeden gelmeye çalışacağım.”

Ben:” Buna sevindim, hiç değilse bide kafamı buna takmayacağım.”

Morganna:” Ne oldu orada öyle canın baya sıkkın.”

Odanın içerisinde dolanıp telefonla konuşurken kendimi yatağa atıp konuşmaya devam ettim:

Ben:” Yeni okulumuzda kurtlar var ve Chuck onlarla kanka falan olmuş, evede geç geldi. Kurtlara güvenebilirmiyim bilmiyorum açıkçası aslında Chuck hemen nasıl güvendi bilmiyorum. Kafam karışık buralrda öyle. Bi kadın daha yanımda olsa fena olmazı kendimi yalnız hissediyorum sanki.”

Morganna:” Elena, güçlü durmyı bazen bırak. Bırak herşeyi akışına öyle devam etsin. Dean falan umrumda değil bebek sırf senin için erken geleceğim ama öyle okula mokula gitmem söyleyeyim.”

Morgannaya gülerken kafamı azda olsa dağıtmıştım biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra telefonu kapatmıttık. Yatağın üzerinde uzanıp tavanı ilemeye başladım ‘acaba olaysız bir gün geçirebilecekmiydim’ bilmiyordum.  Yataktan kalkıp üzerimi değiştirdim penye sortumu ve askılı         t-shirt  ümü giyindim saçlarımı dağınık topuz yapıp kendimi yatağa attım, yorganımın altına girdim ve gözlerimi kapadım ışıkları söndürmemiştim. Uzandığım yerden camdan gökyüzünü izlemeye başlamıştım, Kapınn açılmasıyla Chuck içeriye doğru süzülüp ardından kapıyı kapattı. Üzerinindekileri çıkarmya başlamışı, camdan yansımasını görebiliyordum. Işığı kapatıp yorganı kaldırdı ve yanıma uzandı. Belimi kavrayarak sırtımı göğsüne yasladı, tepki veremiyorum ona kırgındım sadece susuyordum. Saçlarımı öpüp bana sıkılıca sarıldı ve kısık sesle konuşmaya başladı:

Chuck:”  Elena, beni öyle kolay affedemezsin belki ama üzgünüm, neden bilmiyorum kendime engel olamıyorum. Ben sadece kendi türümden birilerini tanımak istediğim için gittim böyle olacağını bilmiyordum. Seni seviyorum.”

Melez PrensesWhere stories live. Discover now