27- MP

4.4K 176 56
                                    

Arabayı okulun otoparkına park edip araçtan indiğimizde ders zilinin çalmasına sadece bir kaç dakika vardı, hepimiz çantalarımızı alıp otoparktan okula doğru ilerledik, anlaşılan buradaki öğrenciler pek de ders zilini takmıyordu, herkes kendi aleminde güneşli havanın tadını çıkartıyordu:

Dean:" Güneş cidden çok güzel parlıyor. Bidaha güneşi hissedemeyeceğimi düşünüyordum."

Koluna girip başımı omzuna yasladım, hatta koluna yasladım dıyebılırım boyu ciddi anlamda benden uzundu, hemen beni kolunun altına alıp sarıldı.Okulun içine girdiğimizde Taylor ve Chuck kendi sınıflarına gittiler, Dean ve bende kendi sınıfımıza yönelip içeri girdik. Bizim içeri girmemizle Josep, Norman , Jasper bize dönmüşlerdi, Zilin çalmasıyla herkes sıralarına oturmaya başladığında Dean ve bende kendi yerimizi bulmuştuk bu ders tarih olmalıydı.

Tahmin ettiğim gibi ders tarihti erkek olan hoca sınıfa girdiğinde çantasını masasının üzerine bırakıp ders tahtasının önüne geçti ve kendini tanıttı " Ben Alaric Snape" Tarih derslerimize girecek olan öğretmen kendini tanıttıktan hemen sonra derse başamıştı ingiltere tarihini anlatıyordu fakat benim dinlememe gerek yoktu, o tarihlerde bizzat yaşamış VIII. Henry 'i bizzat görmüş hatta Anne Boleyn'in idamına bile şahit olmuştum.

Daha fazla bildiğim şeyleri dinleyemeyeceğim çantamdaki defteri çıkartıp resim çizmeye karar verdim , Dean yanımda oturmuş elini çenesinin altına koymuş bir şekilde sabit bir noktaya bakıyordu. Deanın gözlerini takip edip baktığı noktayı buldugumda cidden şaşırmıştım, Dean ilk defa bir kızı bu şekilde süzüyordu, o genelde istediğini anında alır ve becerip karnını doyurduktan sonra bi yere atardı bu şekilde süzmesine ilk defa şahit oluyordum.

Dean'ı dürtüklediğimde kafasını ağır çekimde bana döndürmüştü, dersi hala anlatmaya devam eden hocaya aldırmayarak Dean'a doğrı fısıldamaya başladım :

Elena:" Nereye bakıyorsun öyle?"

Dean:" Hiç, dalmışım öyle.

Elena:" Nereye daldığını gördüm, şu duvar kenarında ilk sırada oturan sarışın kıza. Baya düzgün birine benziyor."

Dean:" Ona bakmadım Elena.!"

Elena:" Tabi, eminim öyledir."

Ona yandan sırıttıktan sonra telefonumu çıkarıp saate baktım henüz 15 dakika vardı ve hoca hala dersi anlatmaya devam ediyordu. Sıranın üzerinde duran kalemlerden birini alıp defterin ilk sayfasına aklımdaki yüzü çizmeye başladım, tabii 15 dakika da bitecek bi yüz değildi.

Zil çaldığında Dean yerinden kalkıp ,
Dean:" Ben biraz ciksam iyi olur bu sınıf da bunalıma girdim iyice. Geliyor musun ?"
Basımı Hayır anlamında salladigimda ellerini pantolonunun ceplerine sokup yanımdan uzaklaştı.
Kafamı deftere cevirdigimde yanıma gelen Josep ve diger çocuklar gelmişti, hemen yanımda ayakta duruyordu kafamı ona cevirdigimde diğer çocuklara gitmeleri için işaret verip yanıma oturdu,

Josep:" Resim yeteneğin de var demek ."

Göz ucuyla defterime bakınca defteri kapatıp sıranın altına koydum.

Elena:" Yanıma oturmak için benden izin aldığını sanmıyorum. "

Josep : " Ben kimseden izin almam prenses. Sana böyle diyorlar değil mi? Prenses! . Soylesene bu ismi sana veren salak kim. "

Elena : " Salak demeye pişman olacağın biri olduğundan emin olabilirsin. "

Josep : " Beni pişman edebilecek biri olduğunu sanmıyorum, siz kızlar bazen çok abartabiliyorsunuz. "

Melez PrensesWhere stories live. Discover now