Melez Prenses

16- MP

----------------------

Aşkı unutalı uzun zaman olmuş gibiydi , taa ki onu görene kadar. Ona zarar veremek istemediğim için başta uzak durmak istedim ama bende olan herşey onu bana çekmeye yetmişti bunu biliyordum. Krişna sanki onu benim için yollamış gibiydi. Krişnam sonsuz sadakatimle bağlı olduğum tanrım. Yakşa o benim şeytanım korkum benim karanlık yanım Chuck ise aydınlık yanım. Zaten iki parçaya bölünmüş bir bedene sahiptim beni tamamlayan Yakşa ve Chuck. Benim için ikisininde hayatımda olmaması gerekiyordu biliyordum bana zarar vereceklerdi. Yakşa bunu defalarca yapmıştı zaten ama Chuck henüz yeni doğmuş bir kurt'du. Onun ilahi gücü beni korkutuyordu. Büyük bir savaşın başlangıcı o gece olmuştu. Peki bundan sonra ne olacaktı. Bir taraf seçmem gerekirse Chuck ile birlikte olurdum. Babasını öldürdüğümü duyduğunda benden nefret edecek ve beni öldürmek isteyecekti. Yakşayı seçmesemde bir yanım onda kalacaktı bunuda biliyordum. Uçurumun en uç noktasındaydım ama bu defa kimse yoktu sadece ben vardım dengemi kaybedersem düşecektim sankin olursam kendimi kontrol edebilirsem hala hayata yaşamaya devam edebilecektim.

İstediğim tek şey sadece normal bir hayattı. Özlemini duyduğum tek şey. Ailem olsun yanımda Şiva olsun saçlarımız beyazlasın etrafımızda torunlarımız olsun. Bunları istemiştim fazla birşey değildi. Lanetli bir şekilde dünyaya gelmek benim suçum değildi. Tek suçum zamanında yakşanın yaşamasına izin vermemdi. Yakşadan nefret edemiyordum içimde ona karşı lanetli bir sevgi vardı. Vücudum gibi kalbimde ikiye bölünmüştü. İkisinide seviyordum. Işığa koşmak istedikçe karanlıktan kaçamıyordum hepsi bu.

----------------------------

" Chuck nereye?" Kolumu tutmuş beni üst kata çekiyordu. Kolumu sadece tutuyordu sıkmıyordu. Onu durdurabilirdim ama buna gerek duymadım. Ne yapacağını merak ediyordum sadece. Merdivenleri koşar adımlarla tırmanmıştık. Geniş koridordan kendinden emin hızlı adımlarla ilerliyordu tabii benide kendi hızına ayak uydurmayı başarmıştı ama yinede sürükleniyordum bu bir gerçekti. Tam karşıda duran buraya ilk geldiğinde ona verdiğim kendi odamın önüne gelip kapıyı açtı beni içeriye bu defa nazik olmayan bi hareketle itip kapıyı kapattı. Üzerime doğru yürüyordu o geldikçe ben geriye doğru adımlarımı hızlandırıyordum. Onunla savaşabilirdim ama ne yapmaya çalıştığını anlamam gerekiyordu. Yüzünde sinsi bir sırıtış vardı dişlerini ve dudaklarını birbirine bastırmış beni süzüyordu. Daha fazla ilerleyemedim olduğum yerde durdum gözlerinin içine batığımda o gözlerde gördüğüm şey şehvetti birden kollarını sırtıma dolayarak beni kendine bastırdı zaman kaybetmek istemiyormuş gibi bir hali vardı. Dudaklarıma uyguladığı baskı beni kendime getirmeye yetmişti kollarımı boynuna doladım ayaklarımı kaldırıp dudaklarının hizasına gelerek tek elimi saçlarına geçirerek saçlarının avuçlarımı koldurmasına izin verdim. Dudaklarımı araladığımda deli gibi öpmeye başladı baş döndürücüydü. Bedenimi sardığı kolları kalçalarıma inmişdi birden ayaklarım yerden kesilince bacaklarımı bırtına doladım. Öpüşmemiz şiddetini arttırmıştı. Bir eli kalçamı kavrarken diğeri dırtımda daireler çiziyordu. Öpüşmemiz daha şiddetlendiğinde inlemekten kendimi alamadım. Oda benim gibi inlemesini gizleyemiyordu. Birden sırtımı duvara çarp sertliğini bana bastırınca vüzcudumdaki ateş daha çok yayılmaya başlamştı. Bacaklarım hala ona dolanmışken sertliğini daha çok hissediyordum. O sertliği içimde istiyordum.

Ellerimi hızlıca bornozuna daldırıp üzerinden sıyırdım , benim sıyırmamla oda tek hamlede benim üzerimdekinden kurtulmuştu. Bornozlar kayarak üzerimizden düştüğünde. Artık tenlerimiz birbirimizinkine değiyordu, bu inanılmazdı. Onun ateşini benim ateşimde hissediyordum. Tam bir kurtadamdı inlemesi artık hırlamak gibi olmuştu kurt yanını iyiden iyiye ortaya koymuştu. Benimde kurt yanımı görmesi gerekiyordu bunun anlamı yatakta çok sert olucaz demek oluyordu. Bacaklarımı hala ona dolanmış bir vaziyetteydi. Bu pozisyonu sevmiştim belli etmesede onunda hoşuna gitmişti ve bırakmaya niyeti yok gbiydi. Kırmızı mavi gözlerini gördüm pençe şeklinde tınaklarını çıkartmıştı. Birden içime girdiğinde tınaklarını kalçalarıma geçirerek etimi boydan boya yırmış ve aşırı kanamasını sağlamıştı. Ve bu inanılmaz zevk veriyordu acı zevkle karışınca kendimden geçtim. Gözlerimi kapadım ve sertliği hissettim. Bundan hoşlanmıştı. İçimdeydi ama henüz gel git yapmıyordu. Terlemiştik. Gözlerimi açtığımda kırmızı gözlerime tatmin olurcasına baktı. Tırnaklarımı sırtına geçirdiğimde sırtının boydan boya yırtılıp kanadığını elimdeki kanın verdiği ıslaklıktan hissedebiliyordum. İniltilerimizin yerini hırlamalarımız almıştı. içimde gelgit yapmaya başladığında vücuduma dolan o sıcaklık ve enerji bütün bedenime yayılmış beni ele geçirmişti.