Melez Prenses

23- MP

Taylor kapıdan içeri girdiğinde direk salona yönelip kendini koltuğun üzeine atarak derin bir nefes verdi. Bense huzursuzlanmaya başlamıştım, Hemen nasıl diğerlerine güvenip gidebilirdi? üstelik tanımıyorduk bile. Ben daha sorularımı sıralamadan Taylor konuşmaya başlamıştı bile:

Taylor:" Elena , okula gittiğimizde yanımıza geldiler zaten tuhaf tiplerdi görmeliydin. Chuck bi anda hepsiyle kaynaştı bile  ben bile ne olduğunu anlayamadım. Zaten yarın gelince kendin görürsün.Alfaları yok, Josep diye biri var grubun başında duruyor diğerleri ise Norman, Jasper, stella ve Mila. Kızlardan biri Chuck'a diğeri ise bana sarkıntı oldu. Tam bi kevaşeler emin ol. Ama senin mükemmel kardeşin kurt kızlarla takılmıyor o ayrı, ee sonuçta benimde kendime göre prensiplerim  var. Neyse , çıkışta bunlar bizi çağırmıştı zaten sabah amaben kabul etmemiştim, Sonra okuldan çıkarken tekrar çağırdıklarıda chuck kabul etti ve gitti, geç gelirmiş falan dedi işte. Herneyse. Yemek varmı?"

Taylor konuşurken ağzım bi karış açılmış onu dinliyordum. Daha yeni tanıştığı kurtlarla gitmesine mi kızayım yoksa ona sarkan kızla birlikte olmasına mı yoksa hepsine mi bilemedim. Taylor doğru düzgün anlatmıyordu ki ayrıca. Biraz daha kurcalamamda fayda vardı yani.

Ben:" Adam gibi anlat taylor bişi dedilermi yada siz ne dediniz?"

Taylor:" Chuck senin melez olduğunu söyledi. Dean hakkındada birşey söylemedik henüz."

Ben:" Nasıl ya? Birde hayat hikayemi anlatsaydınız Taylor!"

Taylor:" Elena , senin sevgilin öttü hemen , sanki ben söyledim. Onu geldiğinde Chuck'a sorarsn artık . Zaten hiç sevmiyordum onu bugünde tam oldu yani."

Dean sessiliği bozup "Bende öyle düşünmüştüm kardo." diyerek Taylorla bi beşlik çaktılar. Dean yerinden kalkıp ikili koltuğa taylor'ın yaına geçmişti bile. İkisini birden öldürürsem vicdan azabı çekermiydim acaba diye merak ediyordum ayrıca. Aklıma Dean'ın yüzük meselesi gelince taylor'a dönüp:

Ben:" Taylor pmağındaki yüzüğü Dean'a vermelisin bir süreliğine, Diğer kurtların durumu anlamaması açısından yani." Diyerek morgannanın söylediklerini Taylor'a aktardık. Hemen ceketinin cebinden yüzüğü alıp Dean'a uzattı.

Taylor:" Al bakalım hadi yine iyisin kardeşim yırttın yani, Al tak bakalım yoksa ben mi takayım? Şimdi sen evlilik teklifi falanda beklersin ıyyyy."   diyerek yüzüğü Dean'a fırlattı.

Dean yüzüğü havada yakalayarak hemen kendi parmağına yerleştirdi. Gümüş yüzük Dean'ın parmağında oldukça hoş durmuştu.

Dean:" Sağol kardo, artık sana bi kız ayarlarım ödeşiriz."  diyerek Taylora ince bir mesaj vermişti. Sanki ben salağım anasını satayım, sanki ben anlamıyorum bunların eve kız atacağını.

Ben:" Eve kız atacağınız zaman haber verin duymak istemiyorum."  Diyerek yüzümü buruşturdu, normalde izin vermezdim ama dışarıda tek takılmalarından iyidir, Hiç değilse ev daha güvenlidir diyerek bende göz ardı ettim.

Dean:" Bebeğim , eve kız atsamda sonunda seninle evleneceğim söz veriyorum." diyerek bana bakıp sırıtmaya başlamıştı. Gözlerimi devirerek koltuğa iyice gömüldüğüm sırada:

Taylor:" Kardeşime yavşarsan seni ısırırım ona göre kardo, ayağını denk al." diyerek sinsi sinsi sırıtıp Dean'a bakış attı.

Her ne kadar konu değişmiş olsa bile aklım hala Chuck'daydı. Acaba neredeydi ve ne yapıyordu diye meraklanmaya başlmıştım içten içe.