Devil May Love

By carmenwantsdie

759K 61.6K 76.7K

"Şeytanlar da sevebilir." Park Jimin aşık olduğu çete liderinin hayatını baştan aşağı değiştireceğini bileme... More

• Prologue
• One
• Two
• Three
• Four
• Five
• Six
• Seven
• Eight
• Nine
• Ten
• Eleven
• Twelve
• Thirteen
• Fifteen
• Sixteen
• Seventeen
• Eighteen
• Nineteen
• Twenty
• Twenty One
• Twenty Two
• Twenty Three
• Twenty Four
• Twenty Five
• Twenty Six
• Twenty Seven
• Twenty Eight
• Twenty Nine
• Thirty
• Thirty One
• Thirty Two
• Thirty Three
• Thirty Four
• Thirty Five
• Thirty Six
• Thirty Seven
• Thirty Eight
• Thirty Nine
• Forty
• Forty One
• Forty Two
• Finale Chapter
• Last Speech

• Fourteen

17.9K 1.6K 1.3K
By carmenwantsdie

14| Saçlarımı Boyamak İstiyorum| 


“Tanrım, çok şirin bir şey bu!”

Baekhyun elinde ki yumuşak polarla birlikte dışarda yuvarlanan Jimin'in yanına gidiyordu. Çocuk hala sarhoştu ve ne yapacağını pek de kesinleştirebilen birisi değildi Baek. Bu yüzden Jimin'i alarak Jungkook'un evine gelmişlerdi. Birazdan sevgilisi Chanyeol'le birlikte hepsi burada olurdu zaten. Akşam olduğu için hava biraz serindi ve Jimin oradan oraya yuvarlanıp duruyordu. Bu Baekhyun'a aşırı derecede sevimli gelmişti. Jimin ve kendisini oldukça benzetirdi zaten. Jungkook'un aksine, bakışları dikkatini çekmişti çoktan. Ancak şimdilik bazı şeyleri kendi kendine bilmesi en doğru karardı. Bu yollardan, o da geçmişti.

Chanyeol'le sevgili olmak kolay olmamıştı. Onun için çeteye bile katılmış, yapmayacağı kadar kötü şey yapmıştı. Baekhyun bir Lubi olamayacak kadar hassastı ancak Chanyeol içindi her şey. Bu yüzden, bu gece ki ortamda fazla duramayacağını bilen arkadaşı, Jimin'i de alıp gitmesini uygun görmüştü zaten. Uzun zamandır kalpsiz ve soğuk insanlar içinde yaşayan Baekhyun için, sarhoş bir Jimin'e bakıcılık yapmak çikolata yemek gibi zevkliydi şuan,

“Jimin~ Üşüyeceksin içeriye gel artık.”

Üzerinde ki gömlek inceydi, çocuk cidden dağılmıştı ve hala mükemmel gözüküyordu. Gözlerini kısarak Baekhyun'a baktı, o sırada Baek, Jungkook'un bu çocuğa nasıl dayanabildiğini sorguladı kendi kendine. Dolgun dudakları çok daha fazla şişmişti, boynunda yer yer kızarıklar vardı, saçları gözlerine doğru güzel bir kıvrımla iniyordu. Aynı zamanda da bir çocuk gibi mızırdanıp duruyordu,

“Eve girmek istemiyorum, saçlarımı boyamak istiyorum~”

Baekhyun güzel bir şekilde kıkırdayarak onun yanına oturdu. Şuan kendisinin de saçları kırmızıydı, bir değişiklik onun içinde güzel olurdu ama bunu ertelemeyi seçti. Chanyeol kırmızıyı seviyordu. Ayrıca Jimin buraya geldiklerinden beri saçlarını boyayıp, Yoongi gibi unicorn olmak istediğini söylüyordu. Yoongi diye bahsettiği, yüksek ihtimalle Baem'e katılan yeni çocuktu. Hoseok'un sevgilisi olup aynı gün içinde de çeteye katıldığından, herkesin dikkatini çekmişti elbette. Bir gün içinde, sınavı nasıl geçtiğini merak etmişti Baekhyun. Çetelere girmek kolay değildi, belirli sınavlardan geçmeniz gerekiyordu.

Sırf Chanyeol için, vücudunda büyük bir yara izi taşımaya razı olmuştu Baekhyun..

“Bunu Jungkook gelince düşünebiliriz belki.”

“Bu gece burada mı kalacağım? İyi de bebeklerim yok ki yanımda.”

Baekhyun anlamayarak dudaklarını büzdü, büyük poların bir ucunu kendi omzuna, diğer ucunu Jimin'in omzuna attı. İkisinin de burnu kıpkırmızı olmuştu,

“Bebeklerin kim?”

“Seokjinnie~ Yoongi~”

Uzata uzata söylemesi onu daha fazla güldürdü. Sonra gözlemlediği şeyleri bir bir gözden geçirmeye başladı Jimin hafifçe sızarken. Önceden onun arkadaş grubu dört kişiydi. Yani, Jimin, Tae, Jin ve Yoongi. Dördü oldukça çılgın, imrendirici arkadaşlardı. Bir anda Jimin'in bakışlarını yakaladı Baekhyun, defalarca. Ardından Tae'nin. Ama ikisinin bakışları arasındaki farkı anlayacak kadar insan tanımıştı. Bu yüzden olmalı ki, Taehyung çeteye katılmak için ilk geldiğinde -o sırada Chanyeol'un kucağına kurulmuş kokusuyla mayışmıştı- olduğu yerden hızla kalkıp reddetmişti. Sonra ki günlerde, Jungkook'la geçirdiği bir gece sonunda, daha fazlasını istemiş, almıştı. Baekhyun onu hiçbir zaman sevmemişti. Uzaktan bile olsa çoğu şeyin oldukça içindeydi.

Her ne kadar Baem'le düşman bile olsalar, Yoongi'yi anlayabiliyordu. Hoseok'a karşı bir çekim hissetmişti ve üstelik Tae'nin kendini bilmiş aptal emri sonucunda dayak yiyerek güvende olmadığını sezmişti. Elbette Hoseok'un dediğini yapacaktı. O derince empati kurarken, arabaların sesi gelmişti. Başı kendisinin omzuna düşmüş, uyuklayan Jimin'e bakınca içini bir panik aldı. Taehyung da gelecekti yüksek ihtimalle. O mor kafalı aptalı burada istemiyordu. Ama onun tavırlarına anlam veremeyen arkadaşları, sürekli Baek'i azarlardı. Bu yüzden sessizce diğerlerinin eve girişini, keyifli kahkahalarını dinledi.

Sevgilisi kendini arka bahçeye atıp sevinçli olduğu tüm zamanlarda ki gibi bağırdı ve Baekhyun'a doğru koşmaya başladı. Onun sevinince çocuk gibi olan tavırları yüzünden Baekhyun kocaman güldü. Jimin'i nazikçe omzundan kaldırdığında çoktan Chanyeol kendini yere atıp onun üstüne çıkmıştı bile. Oldukça hızlı, sert bir hamleyle dudaklarına kapanan adamla birlikte Baek onun bu hallerine alışık olduğu için aynı vahşilikle karşılık verdi. Baekhyun hala minik bir tebessüm ederken, Chanyeol boğazından gelen bir hırıltıyla geri çekildi,

“Baem Namjoon'u resmen siktik bebeğim. O puşt bir süre yukarıya hesap verecek.”

Çetelerin egemenliği neredeyse her yeri kaplamıştı. Ancak hala birkaç üstleri vardı ve bu tip olaylarda alınan sorgu cehennem gibi olurdu. Jungkook'u sorgulamak için pek yürekleri yoktu, bu yüzden sinirlerini Namjoon'dan çıkaracaklardı. Üstelik masum insanlar ölmüştü, bu Baekhyun'un içinde hala biraz burukluk oluştursa da gülümsedi ve Chanyeol'un yüzünü eliyle kavrayıp dudağının her yerini bir kedi gibi öpmeye başladı,

“Onun burada ne işi var?”

Baek gelen sesle başını kapıya çevirdi, aynı anda Chanyeol'da. Büyük olan, sevgilisinin ona sırnaşmasını böldüğü için, geldiği anda ki ifadesine fazla ters düşecek şekilde ters baktı ona. Taehyung yavaş yavaş yüzünü ovalayan Jimin'e kollarını göğsünde bağlayarak bakıyordu. Kyungsoo neşeyle sekerek kendini bahçeye atarken, Taehyung'a omuz atmadan geçmedi. Kendi kafasına emir verdiği günden beri, o da sevmiyordu artık onu,

“Burası Jungkook'un evi, sana ne.”

Penguen gibi yürüye yürüye kendini Baekhyun ve Chanyeol'un üstüne attı. Chanyeol delice küfür ederek geri çekilince, hafif çakırkeyif olan Kyungsoo kocaman bir sırıtmayla ona orta parmağını gösterdi,

“Ben sevgilimle yiyişemiyorsam siz de yiyişemezsiniz.”

Aslında, Kyungsoo ve Baekhyun ne kadar narin olursa olsun, kavga sırasında en çevik olan ikiliydi. Üstelik Kyungsoo işkence konusunda neredeyse bir numara sayılırdı. Chanyeol hala ona küfür ederken, Jongin elinden düşürmediği şarap şişesiyle kendini çimlere attı. Bir sürü insan öldürmüşlerdi, gece yoğundu yani. Jungkook yavaş yavaş dışarıya adımladı, gergince dikilen Taehyung'un kalçasına elini atıp sıktı ve onu kendine çekti. Tae sinirle ona dönerken başıyla hala süzülen Jimin'i işaret etti. Jungkook onu işaret ettiği yere bakınca muzipçe sırıtmasına engel olamadı. Çocuğun saçlarının sahip olduğu karışıklık ve boynuna yakışmış kızarıklıklarla dudaklarını ısırdı. O fazla ateşliydi,

“O senin en yakın arkadaşındı Tae, aranızı düzeltmeniz hepimiz için daha hoş olabilir.”

Taehyung kaşlarını anlamsızca çattı ve Jungkook eğilip onun çenesine bir öpücük kondurup oturan arkadaşlarının yanına gitti. Keyifliydi, Jimin buradaydı ve Baem'lerin ağzına sıçmıştı. Üstelik Tae ve Jimin yeniden arkadaş olursa, bu onun işine gelirdi. Gözleriyle Jimin'in bütün vücudunu süzerken aklından fazla arsız şeyler geçiyordu. Baekhyun Jungkook'un yaptığı şerefsizlik yüzünden kaşlarını çatarken dizlerinde uzanan Kyungsoo'nun saçlarıyla oynuyordu. Ortamda kısa süreli bir sessizlik oluştuğunda Jimin'in mırıldanması Baekhyun'un kocaman bir kahkaha patlatmasına sebep oldu,

“Eğer saçlarımı maviye boyatırsam unicorn olabilir miyim?”

Kimsenin beklemediği bir şekilde, Jongin içtiği şarabı püskürterek güldüğünde, bu sefer Chanyeol'da gülmeye başladı. O an, Taehyung hariç hepsi gülmüştü. Çünkü Taehyung her zaman olduğu gibi, böylesine dehşet verici adamları bile güldürdüğü için Jimin'e kızgındı.

--

Tatlı ve tadında bir bölüm olduuaağ. Bölüm için şarkı koymadım, çünkü bulamadım. WYD için birisi bana ilham ışınlasa ne güzel olurdu çünkü gram ilham yok olmmm. Her neysee, gittikçe hoşuma kaçıyor bu hikaye kdnekdnkdfb bir daha ki bölüme görüşmek üzere 🐾

İsa Musa sen bizi kutsağağa! Yavrum bu ne güzellik, bele bak yarabbim adeta smut yaz diye bağırıyor wlmrkskoekdks tamam tamam gidiyorum lan.













Tamam be gittim wkdmosmwkdmswlds.

Continue Reading

You'll Also Like

138K 14.3K 36
Kaldır gözlerimdeki şu perdeyi, ışığınla aydınlansın göz bebeklerim.
58.2K 5.9K 33
"Yaptım." dedi güzel yüzündeki en derin ifadesiyle. "Neyi?" "Laneti tersine çevirdim." derken kaybettiği duygularına veda ediyordu. "En başta dediğin...
5.4K 357 19
Ya gölgeden kaçıcaktım yada gölgenin ta kendisi olucaktım.Peki ben ne mi oldum? Gökteki ayın vede omzumda ki yıldızların esiri. Bayrağımın tutkunu...
227K 18.5K 17
Birlikte kaldıkları evi, kedilerini, paylaştıkları hayatı özlemişti. Jinyoung'un ailesini ve kendisiyle birlikte götürdüğü arkadaşlarını özlemişti. J...