Atarlı Prenses

By SemaAazade

107K 7.1K 374

→Atarından asla vazgeçmeyeceksin değil mi? ←Sensin Atarlı →Tamam , Atarlı Prensesim.. ←O , zaman sende Ayars... More

1.Tanıtım
2.Yeni Sınıfım
3. Hadsiz !
4.Balo
5.Hoşçakal
6.İlk Aşkım
7.Tekne Gezisi
8. Günaydın Prenses
9. İyiki Seni Tanıdım.
10. Konser
11..Doğum günü süprizi
12..Doğum günü 2
13. İyiki Kalbimdesin
14. AVM
15. Bana Yanlış Yaptın
16. Özür Dilerim
17. Son Sınav
18. Uçak Macerası
19. Trafik Kazası
20. Hafıza Kaybı
21. Gerçekler Ve İntikam
22.Yeni Hayata Merhaba
23. Çok değişmişsin
24. Sorunlar
25.Korkunç Kabus
26. Yaz yağmuru
27.Kıvançın Gerçek Yüzü
28.Kaçırılma
29.Kvanç Soylu!
30.Yokluğunda..
31. Kvanç Soylu Delirdi..
32.Pilan
33. Özledim
34. Sevgililer Günü !
35.Yeni Sayfa
36. Arkadaşım Gelin Oluyor
37. Davetsiz Misafir
38.Yanındayım
39.Eylül Keskin
40.Evleniyoruz..!
41.SEZON FİNALİ..!
42. YENİ SEZON!
44. Bana Bir Daha Asla Sevgilim Deme!
45. Sana Ölürüm Kadın
46. Kıskanıyorum!
47. Özlem
48. Süpriz Tatil
49. Aşk Nedir Biliyormusun?
50. İçimdeki Sıkıntı
51. Henna Ve Doruk
52. Benim Olur Musun?
53. Eylül Kasırgası
54. Yangınımsın🔥
55. Beyaz Şarab
56. Kurtulduk
57. FİNAL

43. Beklenmedik Haber

340 21 0
By SemaAazade

"Ben de bir portakal suyu alayım"

"Peki efendim başka bir isteğiniz?"

"Yok teşekkürler"

Garsona da siparişimizi verdikten sonra Selimin bakışlarını bir an üstümde hiss ettim ona taraf dönünce göz göze geldik. Bakışları hala üzerimdeyken bana

"Hayatım.." dedi

"Efendim canım"

"Sen sabahları kahve içerdin nolduda birden bire meyve suyuya karar verdin?"

Bu gün cumartesi olduğundan işimiz de olmadığı için dördümüz birlikte kahvaltı için şık bir kafeye gelmiştik. Dördümüz derken ben, Selim, Elif ve Aras'dan bahs ediyorum.

Elif : "İnanamıyorum sana, hani dün akşam söyleyecektin? Hala söylemedin mi?"

Elif dehşet içinde bana bakarken Arasla Selimin de bakışları Elif konuştuktan sonra tamamen bana döndü.

Selim : "Neyi söylemedin?"

"Hiç bir şey ya, boş ver"

Elif : "Ya sen şaka mısın? Onunda bilmeye hakkı var Eylül. Delireceğim ya hala hiç bir şey diyor"

"Elif zamanı değil sonra"

"Hayır efendim bence gayet zamanı hatta sen gecikdin bile. Zaten bu akılla gidersen karnın burnunda olunca sen söylemeden de her kes her şeyi öğrenir zaten"

Elifin konuşurken hamile olduğumu ağzından kaçırmasıyla birlikte gözlerimi kapatıp dudağımı ısırdım. Daha sonra gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda Aras şok olmuş bana bakarken Selim hala olayı kavrayamamıştı.

Bir kaşını kaldırdı inanmayarak bana baktı

"Sen.... Ha-ha...hamilemisin?"

Hafiften başımı salladım.

Selim sevinmişe benzemiyordu belkide hala şok içerisindeydi. Tabi bunu benim ona söylemem daha doğru olurdu ama o cesareti kendimde bir türlü göremiyordum.

"Selim?... İ-i... İyimisin?"

Gözlerini usulca kapatıp tekrar açtı ve yine göz odağı ben oldum.

"Peki neden? Neden bana söylemedin Eylül?"

"Bir türlü fırsat olmuyordu ki, sen hep holdingdeydin. Ben ise şirkette ikimizde eve geç saatlerde yorgun geliyorduk. Nasıl söyleye bilirdimki?"

Selim bakışlarını sertleşdirdi

"Peki kaç aylık?"

"Ne ayı Selim? Daha 2 haftalık"

Selim sert bakışlarını ertrafta gezdirmeye devam ederken bu sefer kaşlarını çatan ben oldum.

"Bir dakika, bir dakika seen sen yoksa sevinmedin mi?"

Selim sustu.. Hiç bir şey söylemedi.. İnanamadım, gözlerim bana ihanet ediyor ola bilirmiydi? Yada ben inanmak istemiyordum. Bu olmazdı ki, böyle bir şey söz konusu bile değildi. Benim sevdiğim adam, Selim....çocuğunun gelişine sevinmeyecek kadar vicdansız ve kalpsiz biri olamazdı değil mi?

Göz yaşlarım şelale gibi gözlerimden firar ederken hıçkırdım ve bağırarak konuşmaya başladım

"SELİM SUSMA! SUSMA ALLAHIN CEZASI! BİR ŞEY SÖYLE! ŞAKA YAPTIM DE, İSTİYORUM DE! AMA SUSMA!"

Selim gözlerini kapatıp güçlükle açtı daha sonra masanın üzerinde duran telefonunu alıp arkasını döndü ve gitmeye başladı. Gözlerim kıp kırmızı dolu dolu ona bakarken bir anda etraf bulanıklaştı ve her şey dönmeye başladı. Bilincimi kaybedip yere düştüğümde son duyduğum şey Elif'in "EYLÜÜÜL" diye haykırmasıydı...

******. ******. *****

Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım ve kolumda serum vardı. Odada yalnızdım bakışlarımı etrafta gezdirmeye devam ederken bu gün olanları hatırladım Selimin beni göz yaşları içinde bırakıp arkasını dönerek gitmesi yine zihnimde canlanınca göz pınarlarım yine dolu dolu olup göz yaşlarım sel gibi akmaya başladı.

Böyle bir şeyi nasıl yapa bilir? Hala aklım almıyor.. Bebeğimizi istememek de neyin nesi? Sonuçta bu bizim ilk çocuğumuz değil ki..

Ben ağlamaya devam ederken odanın kapısı açıldı ve doktorla hemşire içeri girdi. Doktor beni görünce uyandığım için gülümsedi.

"Uyandınızmı Eylül hanım? Kendinizi nasıl hiss ediyorsunuz?"

"Kendimi nasıl hiss ediyorum biliyormusun doktor? Kocası tarafından hayal kırıklığına uğramış bir kadın gibi"

Doktor dudaklarını bir birine kitledi ve yüzüme endişe dolu gözlerle bakarak konuştu

"Bakın Eylül hanım, siz tanıdığım kadarıyla güçlü bir kadınsınız sizden bir doktor olarak rica ediyorum duygusal davranmayın. Aksi takdirde bu bebeğinizi etkiliyor."

Hemşire kolumdaki serumu çıkardıktan sonra doktorla beraber odadan çıktılar. Onlar çıkar çıkmaz Elifle Aras içeri girdiler. Elif hemen gelip yanıma oturdu

"Eylül.. Affet beni arkadaşım.. Her şey benim yüzümden oldu"

Bakışlarımı Elife çevirip elini tuttum

"Senin bir suçun yok Elif üzülme. Er yada geç zaten Selim öğrenecekti her şeyi yine aynı tepkiyi verecekti değişen bir şey olmayacaktıki"

Elif üzgünce kafasını sallerken Aras da gelip yanımdaki koltukta oturup bana baktı

"Daha iyimisin Eylül?"

Yalandan gülümseyib cevap verdim

"Sence daha iyi nasıl ola bilirim Aras? Hiç iyi değilim hiç"

Aras üzgünce bana bakarak konuştu

"Bak Eylül, her ne kadar haklı olsanda Selimi suçlama tamam mı? Çünkü gerçekten bilmediğin şeyler var"

Arasın söyledikleri yüzünden inanamayarak ağzım açıldı

"Şaka yapıyorsun değil mi Aras? Bide bana onumu savunuyorsun? Ama sende haklısın neticede Selim senin kuzenin değil mi? Savunmayıpta ne yapıcaksın?"

"Hayır Eylül tabiki Selimin bu haraketini savunmuyorum. Ona hak verde demiyorum sadece anlamaya çalış olurmu? Zaten zamanı geldiğinde her şeyi öğreniceksin"

Gözlerimi kapatıp güçlükle açmaya çalıştım. Ve yutkunarak Elife baktım

"Arası al ve git. Daha fazla konuşmalarına dayanamayıcağım"

Elif anlayışla kafasını sallayıp Arasa döndü "Hadi Aras biz aşağıya inelim"

Hemen kafamı iki yana sallayarak cevapladım "Aşağıda beklemenize gerek yok. Beni taksiyle giderim"

Elif hemen engel oldu "Saçmalamayı kes Eylül, seni bu halde taksiye bırakıcağımı düşünmüyorsun herhalde?"

"Elif lütfen..."

"Ama Eylül, daha yeni hastaneden çıktın Allah korusun ya başına bir şey gelirse?"

Derinden iç çekerek Elife baktım "Unutma senin arkadaşın hala Eylül Keskin değişen bir şey yok ki. Merak edilecek bir şey de yok"

"Ama şimdi hamilesin.."

Oflayarak Elife baktım "Artık gidecekmisin?"

Elif alt dudağını kemirerek bana baktı ve kafasını aşağı yukarı sallayarak cevap verdi

"Tamam ama eve varınca hemen beni arayıp haber veriyorsun"

Kafamı sallayınca Arasla birlikte odadan çıktılar. Onlar gittikten biraz sonra bende uzandığım yerden kalktım ve karşımdaki dolabı açıp kıyafetlerimi aldıktan sonra üstümdeki hastane kıyafetini çıkarıp kendi kıyafetlerimi giyindim.

Hazır olduktan sonra odadan çıkıp hastane koridorlarında ilerlemeye başladım. Çıkışa geldiğimde kapıdaki taksinin beni beklediğini görünce hemen bindim. Taksici genç adam dikiz aynasından bana baktığında gideceğim yerin adresini vermemle yola çıktık.

Çantamdan telefonumu çıkardığımda kapalı olduğunu gördüm. Bir ara açmak istedim ama sonra vazgeçip camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Camdan dışarıyı izlerken o kadar dalmışım ki, taksicinin "Geldik abla" demesiyle kendime geldim ve çantamdan 50 lira çıkarıp taksiciye verip "Üstü kalsın" dememle taksiden indim. Karşımdaki lüks apartmanı izlerken havanın yavaş yavaş karaldığını görüyordum

Daha fazla beklemeden apartmana girdikten hemen sonra asansöre binip dokuzuncu katı basıp beklemeye başladım. Dokuzuncu kata vardığımda asansör durdu ve kapısı açıldı.

Asansörden çıkınca bu katta sadece tek kapı olduğunu görünce sırıttım ve gidip zile bastım. Telefonum kapalı olduğundan saatin kaç olduğundan da habersizdim. Nerdeyse 7 yada 8 arası ola bilirdi, kapı açıldığında uykudan gözlerini ovuştura ovuştura açan Merti görmemle güldüm :D

Gözlerini tam açtığında önce bakışlarını yere çevirdi sonra yavaş yavaş bana baktığında şok olmuş gibi gözlerini bir iki defa kırpıştırdı daha sonra şokdan ağzı açıldı ve

"KUZEEEN?!" dedi

Continue Reading

You'll Also Like

1.6M 59.5K 56
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
130K 6.1K 42
Bana aşkı tek kelime ile tanımla deseler Galatasaray derdim.
810 88 7
Asker kurgusu❤️ Çokça güleceğiniz kitaba hoş geldiniz
25.4M 905K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...