Hatırlatma;
O sırada kazı ekibi mezarın çoğunu kazmışlardı. Mezardan çıkan Mustafa koşarak geldi.
-Amirim sanırım bir şey bulduk.
Hemen kalkıp koşarak mezarın yanına gittik. Şaşırmış şekilde hepimiz mezarın içine bakıyorduk.
Evet kesinlikle böyle bir şey beklemiyorduk..
***
Tabut vardı evet ama kapağını açtıklarında içinde saatli bomba vardı. Bir ses gelmeye başladı. bu ses kulaklarımdan içeri dolmaya başladığında tüm sinir sistemlerim harakete geçti.
Erez ailesinin hatrı sayılır son evladı. Aileni çok masum sanıyorsun değil mi Güneş. Yıllardır uyutuldun. Dön sor bakalım yanındakilere ailen sandığın kadar masum mu? evet hiç biri sana dönüp tek kelime etmeyecek ama biraz araştırmayı düşün. Ben sandığından da zekiyim. Etrafın da güvendiğin kişilere dikkat et. Süre başladı..
Dedi ve bombadan ses gelmeye başladı. Hemen arkamı dönüp toplanmış kalabalığı uzaklaştırmaya başladım.
Bomba imha ekibi hemen mezara girdi ve bommbayı dakikalar sonra kontrollü bir şekilde patlattılar. etraf kumdan gözükmüyordu bile. Her yer toprak dumanı olmuştu. Ellerimi gözlerime sabitleyip kumların girmesini engellemeye çalıştım. Sonra arkamdan bir el beni kucakladı ve en son hatırladığım Demirin o mükemmel kokusuydu..
...
Gözlerimi açtığımda aynalarla karşılalacağımı düşünmemiştim. Ben ben ben ben. Yıllar sonra kendinizi aynada görünce elbet sizde kalakalırsınız. Ben Güneş Erez aynaları kendime en büyük düşman bilmiş kadın şimdi her yanım aynaydı. Kendimi gördüğümde biraz garipsedim. Ne kadar değişmişim ben. Gözlerimin altı baya mordu. Saç rengim saçıma ne kadar yakışmış. Burnum hala kötü. En son hatırladığım Demirin kokusuydu yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum. Ben şok yaşarken birden kapı açıldı
İçeri Pusat'ın sağ kolu Yasin girdi.
-Vayyy Yasin bey ben seni öldü bilirdim dedim.
Güldü.
-Sen git sahibin gelsin diye bağırdım.
Resmen bana piç smile attı.
-Güneşciğim neden bu kadar sıkıntıya giriyorsun ki. O da gelicek zaten. Ama etrafına bak sana bir yerden tanıdık geliyor mu. Hiç ama hiç değişmedi. Hâlâ olduğumuz yerde sayıyoruz. Pusat her gün seni geri buraya getirmek için uğraştı. Evet başardı da ama neyse ki bu sefer ölmek için girmedin. Yani iyi yırttın. İnanmadığın tanrına et duanı dedi.
Bende yüzüne tükürdüm.
Tam elini kaldırdı vurucaktı ki arkadan öksürük sesi geldi ve Pusat içeri girdi.
Pusat bildiğimiz Pusat şu an benim karşımda savunmasız şekilde duruyordu.
-Merhaba tatlım. Özledin mi beni. Biliyorum biliyorum bende seni çok özledim. Umarım hediyemi beğenmişsindir.
Klasik pusat kendi kendine sorup cevaplıyor benim konuşmama fırsat vermiyordu.
-Değişmişmisin aynalar hoşuna gitti mi? Evet evet gitti belli. Aniden bana dönerek bağırdı. Konuşsana!
Sesimi bile çıkarmadım işte pusat size konuş diyorsa gerçekten konuşmanız gerek ama ben tersini yapıyordum. Ağzımı bile açmadım.
Arkamda duran sandalye ye oturdum ve bacak bacak üstüne attım. Bu halime güldü.
-Ablan ı takip ettirdim. Sürekli senin etrafında sanırım suçsuz olduğunu sana kanıtlmaya çalışıyor şaşırdım açıkçası. Hele görev için liseye gitmen. Benim adamlarımı yakalamaya çalışman baya baya garip. Güldüm açıkçası.
Bide bilmediğin o kadar çok şey var ki Güneş. İnsanlara çok çabuk güveniyorsun. Mesela babana dedi.
Aniden yerimden kalkıp boynundan tuttum.
Sakın ama sakın ailemden bahsetme diye bağırdım. Yasin beni arkadan çekip uzaklaştırdı.
-neyse güneş şimdi defolup gidebilirsin. Beni çok iyi tanıdığını biliyorum. Ve böyle yalandan dolandan şeylerden seni ayağıma getirmeyecegimi de çok iyi biliyorsun. Araştır bir şeyleri ondan sonra aileni çok sev. Şimdi gidebilirsin dedi ve kapı açıldı.
Şaka mı yapıyordu bu adam resmen beni bırakıyordu. Yürümeye başladım. Kapıdan çıkarken arkamı döndüm.
-Pusat dedim. Bir sorum var
-Sor diye bağırdı.
-Demir Yüksel senin adamın mı?
Bunu baya baya ciddi bir şekilde sormuştum
-O da kim diye sordu. Bu Pusat tı asla yalan söylemezdi.
-neyse salla dedim ve kapıdan çıktım.
Pusat ın adamları kafama çuval geçirip o yerden çıkardılar. Bir arabaya bindirildim. Ortalama sanırım 15-20 dakika sonra kafamdan çuval çıkarıldı. Etrafa baktığımda mahallede olduğumu fark ettim ve arabayi kullanan adam
-in dedi.
Bende indim ve eve doğru yürümeye başladım.
Kapının önüne geldiğimde ekip arabaları doluydu.
Levent koşarak yanıma gelip sarıldı.
Çok korktuk. Dedi bende eve doğru ilerledim. Arkadan bir ses herkes evlerine dağıla bilir dedi. Ekipler dağıldı. Eve girdim. Arkamdan üst amir, Yavuz amirim, Levent girdi. Salona oturduk. Olanları anlattım. Şok olmus şekilde dinliyorlardı.
Amirim;
-Böyle bir şey olamaz Pusat seni asla bırakmazdı yine ne işler çeviriyor dedi.
-Şimdi bana doğru söyleyin dedim sakince. Annem ve babam ne işler karıştırmıştı.
-Alya gerçekten pusat a mı inanıcaksın..
Bağırarak sözünü kestim
-bana doğru söyleyin pusati hepimiz çok iyi tanıyoruz. Bostan yere böyle işlere kalkışmaz dedim.
Söyleyin diye bağırdım. O sırada kapı çaldı. Kim di bu gelen. Kapıyı açtığımda kim olduğunu bile görmeden birisi bana sarıldı.
Bu koku, bu Demir di.
Geri çekildiğin de yüzüme baktı.
Geliyim mi dedi?
Geldin zaten dedim. Ve içeri girdi. Demir içeri girdiğinde ilk şok amirimden geldi. Ağzı açık şekilde demire bakıyordu. Demirde biraz şok olmuş gibiydi.
Şey bu arkadaşım Demir dedim.
Bunlardan akrabalarim diye demirle tanıştırdım. Birbirlerinin elini sıktılar ama birakmadılar garip bir şekilde onlara baktım. Ve öksürdüm. Ellerini çektiler.
Amirim
- biz artık gidelim dedi ve kapıya doğru yürümeye başladılar bende demire dönüp hemen geliyorum otur dedim.
Kapıya çıktığımızda üst amir;
-Sana özellikle Demir Yüksel den uzak dur dedik ve adam evine geliyor dedi.
-iyi akşamlar Kaan bey dedim. Ve lenevt i öptüm iyi akşamlar amirim dedim yavuz beye o da elimi sıktı dikkat et dedi. Ve gittiler.
Bende kapıyı örtüp içeri girdim.
Demir uzanıyor du.
Kafamı omzuma yatırıp Demire baktım.
-Uzaktan kesmekle olmaz gel dedi.
-Bende kahkaha attım güldürme Demir dedim.
Yanına yaklaşıp ayağının altında ki yastığı aldım. Ve ayak ucuna oturup bağdaş kurdum yastığı da bacaklarımın üstüne koydum.
-Noldu dedim.
-bir şey olmadı öyle seni özledim dedi. Bende tek kaşımı kaldırıp baktım
-Sen Demir Yüksel Alya Erezi mi özledin dedim.
o da güldü.
-Tabi ki hayır dedi ciddi bir şekilde. Seni kim özler sadece uyumaya geldim dedi. Bende şok oldum ve yastıkla vurmaya başladım bide uyumaya gelmiş otel mi lan burası dedim.
Ve aniden elimi tuttu. Hızlıca yaklaştı yüzlerimiz arasında nefes alma açısı dışında hiç bir şey yoktu. Yüzünü öne itti ve bende hemen geri çektim.
-Böyle bir şeyin olmasını istemiyorsan sus ve bana vurmayı kes dedi. Aniden beni kendine çekti ve üstüne yatırdı.
-Uyu hadi! dedi
Kalkmaya çalıştım yüzümü tuttu ve kendine çevirdi. Dudağımın kenarından öptü bende yüzüne bir tane geçirdim. Demir defolup git diye bağırdım.
Haykirarak güldü.
Domates gibi oldun dedi. Ve beni tekrar yatırdı. Bende fırsat bu fırsat diyerek üzerine kuruldum.
-Dünden hazırmış hanfendi dedi.
Hıhı diye geveledim.
Ve o kadar çok yorulmuştum ki uyuyakalmışım..
***
Ponçikler umarım beğenirsiniz. Yıldıza basmayı unutmayın. Ve bölüm hakkında ki görüşlerinizi yorumda belirtiniz. Sizi seviyorum ❤❤💋💋
İnstagram: kardo.kimamk= sorularınızı sorup kesit isteyebilirsiniz. Kendinize cici bakınn❤❤💜💜