Sonunda uçaktan inebilmiştik, yeni ülke yeni hayat şimdilik yeni bir başlangıç. Dean uçakta ki sarışın hostesten zor kopmuştu mini yatak odasından onu çıkarmak epey zor olmuştu. Taylor'ı hiç söylemiorum bile uçaktaki lavabodan çıkan sesleri hiç bi zaman unutamazdım herhalde, Birbirleriyle iyi geçinemeseler bile birbirlerine benzer çok yönleri vardı anlaşılan...
Hepimiz çantalarımızı almış hava limanından çıktmıştık chuck'ın durdurduğu taksiye bindiğimizde Dean ön tarafa taksicinin yanına oturmuş evin adresini söylüyordu ben ise taylor ve Chuck'ın ortasına oturmuş sırtımı Chuck'a yaslamış eve gitmeyi beklyordum, Chuck dayanamayıp kulağıma " Eve gitmek için sabırsızlanıyorum" diye fısıldayınca kıkırdamadan edemedim, Dean ve Taylor aynı anda " Sizi duyduk" diyince kahkaha atamadan edemedim.
Dean:" Sanırım eve biraz daha geç girmeliyim o sesleri duymak istemiyorum."
Taylor:" Kız kardeşimin işi pişirirken ki çıkardığı sesleri bende duymak istemiyorum, sanırım kusucam." derken elleriyle kusmuş gibi hareketler yapınca ona 'sen malmısın' bakışlarımı atmayı ihmal etmedim tabii ki de.
Chuck:" Uçakta yaptıklarınızı unutmadım, özelliklede lavabodan çıkan sesleri , bi an çıkan sesten ve gürültüden dolayı uçak düşecek sandık, yatak odasındaki çığlıkları söylemiyorum bile kadını boğuyorsun sandık."
Dean:" Erkek adamız oğlum ne zannettin. Şimdiden söyleyeyim size eve getirdiğim kızlara karışmak yok oldukça büyük bir ev nede olsa." Dean bunu söylerken koltuğa oldukça yayılmış ve gerine gerine konuşmuştu.
Ben:" Ev diyoruz kerhane demiyoruz oraya bebeklerini başka bi yere götürürsün." Ben lafa karışınca Dean ve taylor homurdanmaya başlamıştı bile.
Taylor:" Eve kız atamıyoz mu yea ohoooooo işimi var." Dean ve Taylor birbirlerini desteklercesine bi beşlik çaktılar, bunlar kank moduna geçtiler iyice hadi bakalım hayırlısı.
Ben konuyu değiştirircesine" Ne kadar kaldı eve ya sıkıldım bu iki köpeğin arasında." Dean'a yönelik sorumda taylor ve Chuck bana şaşkınca baktılar Dean ise kahkaha atmakla meşguldü, Kahkahasını bastırmaya çalışırken beni yanıtlamıştı " Az kaldı , az kaldı." sonunda kahkahasını bastırmıştı.
Chuck:" Birileride yarı köpek olduğunu unutmuş gibi sanki."
Taylor:" Babam seni iyi yapamamış cidden."
Bol kahkahalı yolculuğumuz kocaman bir villanın önünde durduğumuzda bitmişti, Ev ormana oldukça yakın arka bahçesinde geniş bir havuzu olan oldukça geniş bir villaydı, Ben etrafı incelerken Dean taksinin ücretini ödeyip yanımıza geldi. Zarfın içinden evin anahtarlaını çıkartıp kapıyı açtığında hepimiz sonunda kendimizi evin içine atmıştık.
içeri girdiğimizde içerisin gayet sade ve spor mobilyalarla dizayn edilmiş olduğunu fark ettim içerisinin genel renkleri mor siyah ve beyaz dı. kapıdan girer girmez soldaki oldukça büyük kapı salona açılıyordu salon oldukça büyük mor kanepelerle dizayn edilmiş içinde şöminesi siyah orta sehbahası siyah mini kitplığı dev ekran televizyonu ve mor siyah puflarla rahat bi ortam hazırlamıştı. salonun kapısının çaprazındaki kapı ise mutfağa açılıyordu mutfak siyah mobilyalarla düzenlenmişt büyük bi yemek masası vardı mutfak oldukça büyüktü, yerlerde ssadece siyah halılar vardı eve renk katan tek şey mor ve beyaz duvar kağıtlarıydı, geniş koridorun sonunda yukarı çıkan merdiven ve merdivenin hemen yanındaki aşağıdaki bodruma açılan kapı vardı, Herkez ev gezmeye başlmıştı bile, Yukarıda ise 6 tane oa vardı bi tanesi kahve rengi mobilyaların bulunduğu geniş kütüphane diğer 4'ü bizim odalarımız ve 1 taneside misafir odaı olarak ayarlanmıştı, Dean yine iyi iş çıkarmıştı.
Dean'ın odası lacivert beyaz tonlarını taşıyan yatak ve mobilyalarla kaplıydı, Chuck'ın odası ki o bu odayı pek kullanmicak, siyah beyaz olarak döşenmişti, Taylor'ın odası ise gri ve beyaz tonlarını taşıyordu. Benim ki ise siyah ve kırmızı olarak tasarlanmıştı. Herkesin kendi odasında banyosu ve giyinme odası mevcuttu, ev bayaa büyüktü hem büyük hemde ormana yakın bir evdi bu ben chuck ve taylor için oldukça uygundu, rahat br şekilde dolunayda ormana ulaşıp dönüşebilcektik yani.
Ben kendi odamı incelerken arkamdaki kapının kapanmasıyla chuck'ın dudaklarıma yapışması bir oldu, hiç beklemeden ona karşılık verdim.Üzerimdeki gömleği yırtıp üzerimden çıkarttığı gibi altımdaki pantolonuda aynı hızda çekip çıkartmıştı , üzerimdeki iç çamaşırlarımla öylece ona sarılıp öpücüklerine karşılık veriyordum kendi gömleğinide çıkartınca pantolonunuda aynı aceleyle çıkarmış sadece boxer'ı ile kalmıştı. en kucağına aldığı gibi yatağa yatırıp üzerime çıkmıştı, üzerimdeki sertliği hissetmemle kendimi iyice ona yaslamıştım zevk almaya şimdidn başlamıştım ve yaklşık bir kaç gündürde birlikte olmuyorduk. Bana iyice kendini yaslamasıyla kapının aniden açılması bir oldu:
Dean:" Aman tanrım! siz şey mi yapıyordunuz tanrım taanrım hemen çıksam iyi olacak." bunları söylerken ki yüz ifadesi hem şaşkın hemende eğlenir gibiydi. Deanın sesini duyan taylor' da geri kalır mı iç oda geldi:
Taylor:" Dean noldu kanka.?" Deanın gözlerinin odaklandığığı noktaya bakınca şok olmuş bir ifadeyle taylor:
Taylor:" Tanrım, kız kardeimi şey yaparken mi gördü yani? Gidip bir yerlerde kusacağm sanırım." Demesiyle dean'ı çekiştirip kapıyı kapatması bir oldu.
Ben yatağın üzerinde chuck benim üzerimde öylece şaşkın şaşkın birbirimize bakıp yataktan kalkıp kendimiz çeki düzen vermeye başladık. Chuck üzerini tekrar giyinip Dean ve Taylor'a hesap sormak için aşağıya inmesile benimde odamda bulunan banyoya kendimi atmam bir oldu, sıck bir duş alsay iy olacaktı iki gündür duş almıyordum.
Duştan çıktıktan sonra giyinme odama geçip altıma siyah kot şortumu üzerine ise siyah beyaz bir t-shirt giyinip ayaklarımada converslerimi geçirip aşağı yanlarına indim.Dean mutfk masasında kan torbasındaki kanı içmekle meşgulken Chuck ve taylor da yemek hazırlamakla meşguldü,içeri girer girmez dean'ın gözleri beni buldu sırıtıp pis pis gülüyordu orospu çocuğu:
Ben:" Şöyle bakmaya devam edersen gözlerini oyacağım."
Dean:" Nasıl bakıyormuşum ki? Bu arada siyah dantelli çamaşırlarını beğendim." demesiyle kahkaha atması bir oldu.
Biz konuşurken Chuck ve taylor çoktan bize dönmüşlerdi, Dean kahkaha atarken taylor da ona katılmış kıs kıs gülüyorlardı, Chuck ise gözlerini devirip tekrar arkaına döndüğünde:
Chuck:" Bene çenenizi kapatsanız iyi olur sinirleniyorum çünkü."
Dean:" Dostum kötü yakalandınız." Hala gülüyordu, insanı sinir edip çileden çıkarma gibi bi özelliği vardı bu çocuğun.
Ben:" Tamam dean yeter artık. Hem o oda dingonun ahırımı bidaha kapıyı çalmadan girmeyin."
Taylor:" Tamam tamam birşey demiyoruz." Dean ve taylor birbirlerine bakıp sırıttıktan sonra sonunda çenelerini kapatabilmişlerdi.
Dean:" Elena seninle birşey konuşmam gerek, hemen!" Dean bu sefer ciddi tavrını takınmıştı, mutfaktan çıkıp salona geçtikten sonra dean en uç köşedeki koltuğ oturduğunda bende hemen yanına oturdum.
Ben:" Evet dean birşey mi oldu?"
Dean:" Elena , yaklaşık bir saat önce morganna ile konuştum, bazı gelişmelerden bahsetti. Sorun mu bu bilmiyorum ama yakşa hemen hemen bütün büyücü kahinleri katletmiş yani öldürmüş. Nedenini bilmiyoruz henüz." Dean tek solukta herşeyi anlmıştı. Bense şok geçirmiştim.
Ben:" Nasıl ya? İyi de yakşa büyücü piçlerle hem ittifak halindeydi bu çok saçma ama yakında kokusu çıkar."
Dean:" Bilmyorum morgannadan aldım haberi. Bunu söylemek için odana gelmiştim ama farklı bi manzarayla karşılaştım kusurumuza bamıcan artık." Yine sırıtmaya başlayınca gözlerimi devirip koltuğa iyice yayıldım.
Ben:" Okula ne zaman başlıyoruz yeni dönem 1 ay oldu başlayalı."
Dean:" Aaaa onu unuttum söylemeyii. Yarın başlıyoruz bebek."
Ben:" Şakamısın, bunu şimdimi söylüyorsun."
Dean:" Unutabilirim nolcak vampir olabilirim ama insan yanımda var yani . İnsanlık hali canım."
Ben:" Neyse hadi kalk diğerlerinin yanına geçelim. Şimdilik onlara bahsetme bu konudan net birşey bilmiyoruz."
Dean ve ben ayaklanıp diğerlerinin yanına gittik. Masaya kurulmuş yaptıkları ton balıklı makarnadan yiyorlardı yarın okula başlayacağımızı söylediğimde ikiside oflayıp uğraştırmadan onayladılar.
Dean:" Şey bu arada serbest kıyafet giyinmiyoruz okulda üniforma sistemi uygulanıyor ona göre."
3'ümüz birden dean'a sert bakışlarımızı atınca " sizin sohbetinize doyum olmaz ben yukarı çıkıp dinleniyorum malum 2 gündür uyumuyorum vampir olsamda dinlenmem şart bebişler." diyerek anımızdan vampir hızıyla ayrıldı.
Taylor:" Gerizekalının tekini vampire dönüştürdüğüne inanamıyorum."
Chuck:" Cidden onca insanın arasından dean'ı nasıl seçtin hala anlayamıyorum."
Ben:" Uzun hikaye. İnanın bu kadar salak olduğunu bilmiyordum."
Hepimiz birden gülmeye başladığımızda artık saatin geç olduğunu dinlenmemiz gerektiğini fark ettik. Taylor masanın üzerini toparlayınca kendi odasına çekildi. Ben ve Chuck ise benim odama geçtik. Ben geceliğimi giyerken chuck üzerindekileri çıkarmış boxer'ı ile ortalarda dolanıyordu. Saten siyah geceliğimi giyip geniş yatağa girince chuck da hemen yanıma ilişti.
Chuck:" Yarım bırktığımız işi tamamlasak mı bebeğim."
Ben:" hımmm, neden olmasın."
Dedikten sonra chuck dudaklarıma ypışmıştı bile hızlı ve aceleciden çok yavaş nazik sexi ve sakin bir şekilde öperek beni baştan çıkarıyordu püşlerine ustaca karşılık veriyordum , eli yavaşça geceliğimin altına gidip karnımı okşamaya başladı arından bacaklarıma giden elleri bacaklarımı ayırıp kendine yer açtı, üzerime iyice çkınca kendini bana yalayı sertliğini hissettirdi. Onu hissetmek daha şimdiden bana zevk veriyor beni baştan çıkarıyordu , öpüşleri hızlandıkça ağzımdan inlemeler çıkmaya başladı, hiç bir şekilde iniltilerimi bastırmıyordum, gerekte yoktu. Geceliğimi bir çırpıda üzerimden çıkardı tenini tenimde hissediyordum artık sıcaktı ikimizde yanıyorduk, Dudaklarımdaki dudaklarını ayırıp boynumu öpüp yalamaya başladı boynumdan başlayarak aşağılara doğru gidiyordu gögüslerimi göslerimn ucuna kadar hem öpüp hem okşuyordu yvaş yavaş usul usul dili göğüslerimden aşağıya doğru göbeğime ve çevresinde dolanıyor beni çıldırtıyordu.
Altımda kalan iç çamaşırını çıkarmaya gerek bile duymadan aniden yırtıp odanın bir köşesine fırlattı, o an bakışlarımız kesiştiğinde gözlerimin içine bakıp dudaklarını yaldıktan sonra dilini kadınlığımda ustaca oynatıp beni zevken deli ediyordu. Dayanamayacaktım zevkten iyice kasılmıştım bunu anladığı an erkekliğini çıkartıp içime girmişti, Gel gitleri beni bitiriyordu sanki mum gibi eriyordumikimizde bitmiştik artık ani kasılmalarımızan sonra aynı anda boşalmış ve rahatlamıştık chuck üzerime yığılmış nefesini kontrol etmeye çalışıyordu benim gibi.
Hemen yanıma uzanmasıyla kollarını belime doladı ve başıma öpücüğünü oymaktan gerikalmadı.
Chuck,:" Yorulmak nedir bilmiyoruz, seninle sonsuza kadar sevişebilirim."
Ben:" Evet bunu yapabilriz ama yapacak başka işlerimizde var, bi kaç saat gözlerimizi kapatsak iyi olur." Gülümseyip başıma tekrar öpücüğünü koyduktan sonra " İyi geceler melez prensesim." diyerek uykunun kollarına kendini bıraktı. Bi süre onu izledikten sonra bende kendimi uykunun kollarına bıraktım. Bi kaç saat dinlensem fena olmazdı.
----------------------------------
Sabahın 7'sinde odanın kapısı çalınmaya başlamıştı, pardon çalınmak mı dedim resmen kapıyı kıracak derecesinde vuruluyordu. Chuck ile gözlerimizi aynı anda açmış ve ikimizde oldukça kızmıştık, Chuck'ın göz rengi değişmeye başlamış bir gözü mavi diğeri kırmızı olmuştu, yeni kurt olduğu için en ufak şeye kızabiliyor buda kurt hormonlarını tetikliyordu. Birden üstümüzzde ki yorganı fırlatarak ayağı kalkıp kapıya doğru yürümeye başladı. Öfkeyle neler yapabileceğini az çok tahmin ettiğimden hemen yataktan zıplayı ellerimi muzlarına koyup kendime çevirdim "Chuck, sakin ol lütfen." kısık sesle sakin olması gerektiğini tekrar ederken göz rengi tekrar eski haline dönmüştü. Kapıyı hala çalan kişi ki taylor'mı yoksa Dean ı henüz bilmiyorum " Uyandık, hazırlanıp geliyoruz." dedikten sonra ses kesilmiş ayak sesleri uzaklaşmaya başlamıştı.
Chuck gözlerini kapatmış sakinlenmeye çalışıyordu. ellerimle kollarını kavrayarak " Eşyaların odanda istersen git bir duş al okul formalarını giyin kahvaltıda buluşuruz." Chuck başıyla onayladıktan sonra derin bir nefes alarak dudaklarımdan öpüp odadan çıkıp gitmişti. Hala çıplaktım oda çıplaktı umarım biimkilerden birine yakalanmamıştır diye düşünerek kendi kendime kıkırdadım ...
Duş almak iyi gelmişti, vakit kaybetmeden kıyafetlerin olduğu odaya girip okul formalarını aradım, Lanet formaları bulduğumda suratımı ekşitmeden edemedim tabii, Siyah pileli etek beyaz gömlek siyah kravat siyah ceketi vardı, Okul gündüz değil gece okulu mübarek herşeyimiz siyah sanki cenazeye gidiyoruz anasını satayım. Ten rengi çorabımı giyindikten sonra bir çırpıda formalarıda giyindim burada havalar bozulmaya başlamıştı converse giymesem daha iyi olur diye düşündüm , üşümezdim ama insanlara ayak uydurmam gerektiği için siyah deri postallarımı geçirdim. Okul formaları bile üzerimde güzel durmuştu. Makyaj masamda bulunan rimeli ve allığı yüzüme uyguladıktan sonra afif pembemsi bi rujla işlemimi tamamlamıştım. Kıyafet dolabımda bulunan siyah beyaz kare spor kol çantamın içine ktaplıkta bulunan boş iki defter ve bi kaç kalem koyduktan sonra telefonumu alıp aşağı çocukların yanına indim.
Taylor ve Chuck sandviçlerini yerken bi yandanda kahvelerini yudumluyorlardı, Dean ise İki tane kan torbaını mikrodalgaya atmış ısınmasını bekliyordu.
Dean:" Bi tanesi senin için Elena, bak bak kıymetimi bil bunlar sana sandviç hazırlamamış olabilir ama kardeşin seni unutmadı ve sanada bi tane kan torbası çıkardı, Gerçek dostun belli kızım ama yinede sen bilirsin."
Ben:" Vefakar evlat işte , bunlar hayırsız Dean ne varsa sende var seni seviyorum."
Chuck:" Tam bi orospu çocuğusun Dean, sen demedin mi sabahları kan içmeyi sever diye. Sende Elena benden başka kimeye seni seviyorum deme sinirlenmeye başlıyorum."
Taylor:" Herneyse hadi sizde içinde çıkalım zaten yeterince uykum var okula gideyimde biraz uyuyayım."
Dean omuzlarını silkip mikrodalgadan çıkardığı torbalardan birini bana fırlattı. İkimizde büyük bi açlıkla kanı son damlasına kadar içmiştik. Hani telefonun şarjı bitmek üzerir telefon can çekişir ya kapanmamak için, sonra birdn şarja takarsın telefonun ekranı bile ışıldar şarj olurken heh işte temda kendimi şarj olmuş gibi hissediyordum aynen tarif ettiğim gibi.
Daha fazla beklemeden hepimiz toparlanıp evden çıkmıştık Dean öndeki siyah maserati Quattroporte markalı arabaya binince hemen yanındaki koltuğa ben geçmiştim Taylor ve Chuck ise diğer arabaya geçmek yerine bizimle gelmeyi tercih etmiş olacaklarki arka kapıları açarak hemen arabaya bindiler.
Dean:" Bu arabaya bayılıyorum su gibi akıcaz bebekler sıkı tutunun."
Ben:" Sana birde rakip lazım öyleyse." Bunu gülerek söylediğimde Dean ve Chuck kaşlarını kaldırmış mal mal bana bakıyorlardı. Taylor ise sanki aklımı okumuş gibi bi ooooo çekmişti.
Ben:" Bekleyin beni" Diyerek arabadan çıkmış koşarak tekrar eve girip diğer arabanın anahtarlarını almıştım.Lamborgini Huracan markalı araba Maserattile iyi kapışırdı. Dean rabanın canını açıp:
Dean:" Hadi ama elena ciddi olamazsın, en son yarıştığımız zamanı hatırlıyormusun ikimizde uçurumdan yuvarlanıyorduk."
Ben:" Dean sanki ölebilrmişsin gibi konuşma."
Dean:" Hayır ama en çok sediğim deri ceketim mahvolacaktı."
Taylor:" Ben elenayla giderim. Tarafım belli dostum kusura bakma."
Chuck:" Ben elenanın yarışını desteklemiyorum öyleyse Dean'ın tarafındayım."
Diyerek Chuck bana göz kırpmıştı, hain sevgili. Neyseki kardeşim benimleydi. Dean'a havalı yürüşüyümü atarak arabanın kapılarını açıp kendimi sürücü koltuğuna attım, Taylor ise hemen kapıyı açarak koltuğa ilişip kemerini taktı. Hemen anahtarı kontağa yerleştirip gazı kökledim. Motorun çıkardığı ses harikaydı, arabanın yeni olduğu her halinden belli oluyordu. Arabayı biraz ilerletip camımı aşağıya indirdim. Büyük villanın grajından çıkıp sokağın ortasında durduk. Dean'da hemen yanımda dumuştu, Camını indrip bana ufak bi bakış attı ve:
Dean:"Başlayalım bebek." dedikten hemen sonra gazı kökledik. Sanırım ilk derse geç kalacaktık.
İkimizde aynı anda sokaktan ilerliyorduk, buralar tenha olduğu için etrafta insan yoktu, Taylor'a
Ben:" Chuck'u ara ve okulun etrafında iki turdan sonra yarış biter. İlk günden çok geç kalmamalıyız."
Taylor hemen chuck'ı arayıp bilgilendirme yapmıştı. Hızla ilerliyorduk Dean sürekli vites kırıp önüme geçmeye çalışıyordu, Birden sola doğru vitesi kırdıktan sonra Hemen sağa doğru vitesi kırıp gazıda aynı önde kökleyerek önüne geçti, Arabaya iyice yüklenmiştim aşırı hızlı gidiyordum Dean ise hemen arkamdan beni takip ediyordu neredeyse yetişmişti, Maserattinin ucu arka tmponuma değmeye başlamasıyla hızlıca vitesi sağa kırıp son süraat ilerledim okulun etrafındaki 1. turumuz bitmişti bile Dean birden önüme geçince Vitesi iyice kırıp Çember oluşturacak şekilde bir dönüş yparak geldiğim yönden tekrar dönüp okulun kapısına geldiğimde yavaşlayarak arabayı otoparka soktum. Dean ise hemen arkamdan içeri girmişti. Arabaları otoparka bıraktıktan sonra yanıma gelip:
Dean:" Senin bu yaptığına hile derler."
Ben:" Hayır canım zeka derler zeka hani sende olmayan."
Taylor ve ben Güle güle okulun bahçesine varmıştık. Chuck ise Dean gibi gıcık gıcık bakışlar atmakla meşguldü.
Taylor birden olduğu yerde durup:
Taylor:" Burada bizden başkalarıda var."
Chuck:" Eğer o garip kokuysa evet kesinlikle."
Güçlerimi toparlayamadığım için henüz net koku alamıyordum.
Dean:" Evet , başka kurtlar var. Gündüz dolaşan vampirden hoşlanmayacaklardır."
Ben:" Tanrım."
Şimdi ne olacaktı. Öylece etrafımıza bakıyorduk ama konuşamıyorduk. Herkesten ses kesilmişti.
Hemen Düşünmeliydim. Yoksa bu hiç birimiz için iyi olmayacaktı.
---------------------
Multimedia da Dean cığım var:)
Yorum ve Vote istiyorum arkadaşlar.
Sevişme sahnesi pek içime sinmedi ama size bırakıyorum umarım beğenmişsinizdirr...
Sizi seviyorum destekleriniz için teşekkür ederim.......
Sevgiler..
Mathilda..
xoxo