TUTSAK

De kirazhk

449K 24K 2.3K

Hayatının en kötü günü insanin düğün günü olur muydu? Evet Hazal Atahan için en kötü gündü.Düğün günü kaçtığı... Mais

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
FİNAL BÖLÜM(VEDA)
MUTLU SON

36.BÖLÜM

8.2K 487 28
De kirazhk

Önümüzde ki bölüm final..

İyi okumalar

TUTSAK

36.BÖLÜM

Başında inanılmaz bir sızı vardı ve neden böyle olduğunu bilmiyordu.Hafızasını zorlarken yüzünde hissettiği buz gibi suyla sıçrayarak doğruldu.Nefes nefese etrafına bakınırken bir sürü siyah giyimli adamla karşılaştı, tam karşısına baktığında onu gördü.Suzandı bu.

"Sonunda uyandın yengesinin bitanesi.Özledin mi beni bakayım?"
Sandalye de bağlı bir şekilde dururken gözleri karnına doğru kaydı.Ona bir şey olmamıştır değil mi? Bebeğine bir şey olmamıştır.

"Sen nasıl bir ruh hastasısın!Bırak beni bırak!"

Gözyaşları akarken deli gibi korktuğunu hissetti. Murata yeni kavuşmuştu, yeni yeni mutluluğu tadıyordu.Üstelik hamileydi! Bir şey olsun istemiyordu bu kadın yüzünden birkez daha bebeğini kaybedemezdi.

"Sen benim hayatımı mahvettin,ne sandın mutlu mesut yaşayacağını mı?"!Eski bir fabrikaya benziyordu burası fazla korkutucu bir yer gibiydi üstelik.Ama daha korkunca bu kadındı.

"Ne yapacaksın?Öldürecek misin beni?'

"Yok o kısa yol benim daha güzel planlarım var daha eğlenceli" Deli  deli gülüşü, psikopatça bakışları İpeği daha çok korkutmuştu.

"Allah belanı versin senin!Murat beni kurtaracak biliyorsun değil mi?Sende bu yaptığının hesabını vereceksin!"

"Murat'ın bizi aramasına gerek yok ben kocanı arayacağım zaten." İpek sinirle ellerini ve ayaklarını oynatmaya çalıştı.

"Ne yapacaksın?Aklından ne geçiyor senin!"diyerek bağırdı. Delirmek üzereydi bu kadın zıvanadan çıkmıştı resmen delirmişti!

"Göreceksin tatlım hepsini göreceksin"

###

Kalbini söküp almışlar gibi hissediyordu Murat. Hayatının en ama en berbat anlarını yaşıyordu. Tüm adamlarını seferber etmişti tüm emniyet yetkililerini harekete geçirmişti.Onların kılına zarar gelirse yakardı bu dünyayı.

"Bir haber yok mu hala?" Sinan Atahan ve Hazalla beraber mağazadalardı. Beklemekten nefret ediyordu ama elinden de kahretsin ki bir şey gelmiyordu.

"Düşünün biraz yıllardır beraber yaşadığınız kadın nereye gidebilir?İpeği nereye götürebilir!" Bağırıyordu çünkü çok öfkeliydi. İpeğe ve bebeğine bir şey olursa yakardı her şeyi.Taş üstünde taş bırakmazdı.

"Babama bağırmaya bir son ver.Bizde senin kadar kötü durumdayız"diyerek araya girdi Hazal.

"Benim kadar kötü durumda değilsiniz olamazsınızda!O benim karım, ailem, her şeyim! Karnında bebeğimizi taşıyor.İpeğinde bebeğiminde kılına zarar gelsin hepinizi mahvederim!" Murat sinirle odadan çıktığında derin derin nefesler aldı.Gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. "Neredesin İpek Neredesin sevgilim?" Telefonu çalınca hiç bakmadan açtı.

"Evet?"dedi sinirle.

"Benim tatlım Suzan"

Murat bu sesi duyunca heyecanla yürümeye başladı. "Öldüreceğim seni!duydun mu?Öldüreceğim!"diyerek bağırdı.

"Ama sakin ol olmaz ki böyle al bak karının sesini duy!" Murat gözyaşları için de duvara yumruk atarken elinin acısını hissetmiyordu bile.Çok kötüydü çok.Bir an önce karısını onların elinden kurtarmak zorundaydı. "Murat?"dedi İpek titreyen sesiyle.

"İpek bitanem iyi misin?Bir şey yaptıklar mı sana!" Gözyaşları akarken sesini normal tutmaya çalışıyordu İpek. "Hayır hayır iyiyim merak etme" Bebeğinin de iyi olduğunu söyleyemiyordu çünkü bu kadın öğrenirse yine bir şey yapmaya kalkabilirdi o yüzden bilmemesi gerekiyordu.

"Kurtaracağım seni söz veriyorum sevgilim. En kısa zamanda yanımda olacaksın"

İpeğin birşey söylemesine fırsat kalmadan çekti telefonu Suzan. "Çok duygulanırdınız ama beni eski damadım!Neyse asıl meseleye gelelim.Şimdi karına kavuşmak istiyorsan eğer söylediğimiz adrese geleceksin"

"Hayır!Murat  hayır, sanada zarar verebilirler! Gelme!"diyerek bağırdı. Adamlardan birisi o anda ağzını kapattı.

İpeğin seslenmesinden sonra, Murat öfkeyle yumruğunu duvara geçirdi. Bu durumda bile kendisini düşündüğüne sahiden inanamıyordu. "Söyle! Nereye gelmem gerektiğini söyle hemen bana?"

"Polis yok!Yalnız geleceksin. Bir tane bile polis olursa karın ölür!"

İpek deli gibi çırpınıyordu çünkü tuzaktı bu kesin.Kendi canını yakmak için Murata zarar vermek isteyecekti. Gözyaşları için de bitkin bir şekilde içini çekerken kalbinin sıkıştığını hissetti.Murat'ın gelmemesini istiyordu, onun asla ama asla gelmemesini istiyordu.

2 SAAT SONRA

İpek sessiz sessiz beklerken sadece hayal kuruyordu.Muratla ve bebeğiyle geleceğini düşünüyordu.Bu hayaller gerçekleşecekti inanıyordu buna. Bir oğlu ya da bir kızları olmuştu ve beraber parka götürüp pamuk şeker alıyorlardı ona, oynatıyorlardı çocuklarını, çok eğleniyorlardı hep beraber. Ne kadar basit bir hayaldi değil mi? Aslında herkesin yaptığı basit bir şeydi bu ama o kadar çok zorluklar çekmişti ki, bu basit şey en büyük hayali olmuştu.

"Suzan hanım,Murat Çınar geldi"

"Kontrol ettiniz değil mi?Tek geldi!"

"Evet Suzan hanım tek olduğuna eminiz yola çıktığından bu yana takipte adamlarımız"

"Tamam getirin"

İpek gözyaşlarına hakim olmaya çalışarak kapıdan iki adamın ortasında gelen kocasına baktı.Onu görünce kendini bu durum da bile güvende hissetmişti.Evet Murat buradaysa eğer kendisine bir şey olmazdı. Onun aklına ve zekasına güveniyordu.

"İpek iyi misin?" Muratta bebekten bahsetmiyordu çünkü biliyordu ve gayet farkındaydı.Suzan bebeklerine zarar vermek isteyebilirdi, hiç kaçırmazdı bu fırsatı "İyiyim sevgilim" dedi ağlayarak İpek. İkisi de birbirinin gözlerinin içine bakarak güç buluyordu.

"Neden geldin?Sana zarar vermek istiyorlar anlamıyor musun!"diyerek bağırdı bir anda İpek.

"Biliyorum. Önemi yok sevgilim.Öleceksek beraber ölürüz" İpek başını eğerek daha çok ağlamaya başladı durduramıyordu çünkü kendisini.Bunca zaman o kadar çok savaş vermişti ki sonunda mutluluğa kavuştuğunu düşünürken yine büyük bir çıkmaza düşmüştü.

"Yok ben ikinizin ölmesini istemiyorum.Çok daha büyük bir acı yaşatacağım size"  Kadın delinin tekiydi manyak manyak gülüyordu üstelik.

"Şimdi kızın ellerini çözün hemen . Bu yakışıklı beyimizi bağlayın"

Söylenilen her şeyi tek tek yapılırken İpek elleri çözülür çözülmez kocasına doğru koştu ve sarıldı ona sıkıca,her ne kadar elleri bağlı olduğu için Murat sarılamasa da güzel karısının kokusunu içine çekti sesli bir şekilde.

"Kurtulacağız buradan bitanem söz veriyorum sana tamam mı?" Murat İpeğin boynuna öpücükler kondururken birkaç adam Suzanın işaretiyle İpeği tutup çekmeye çalıştılar.

"Dokunmayın lan dokunmayın!"diyerek bağırdı Murat çırpınarak.

"Ama dur daha dokunmadılar ki. Şimdi herkes çıkıyor ve Cem sen kalıyorsun, bende dışarıdayım işiniz bitince haber verirsiniz" Ne işinden bahsediyordu?Herkes tek tek çıkarken İpek şaşkınca pis pis sırıtan adama bakıyordu.

"Ne yapıyorsun sen?Ne demek bu? Aklından ne geçiyor lan senin!" Murat delirmiş gibiydi hatta daha fazlasıydı soğuk soğuk terliyordu, bu iplerden kurtulmak için çırpınıyordu.

"Birbirinizin yüzüne dahi bakamayacak hale geleceksiniz, ömür boyu bu utançla birbirinizden uzak duracaksınız" Suzan da çıkarken İpek yere çöktü hemen çünkü yerde duran küçük bir cam görmüştü. Onu çaktırmadan eline alıp tekrardan ayağa kalktı.

"Ne demek oluyor bu! Ne!"
Murat çırpınıyordu çünkü aklına hiç iyi şeyler gelmiyordu. "Karınla biraz eğleneceğim demek oluyor. Tabi sende izleyeceksin bunu" İpek bunu duyduğu an beyninden vurulmuşa döndü.Hayır bu kadar iğrençleşemezdi değil mi? Koşarak Murat'ın yanına gidip arkadan bağlı ellerine cam parçasını verdi çaktırmadan ancak Murat deli gibi bağırdığı için bunu farkedemiyordu bile.Adam ise İpeğin korkudan Murat'ın arkasına saklandığını düşünürken aslında niyetinin farklı olduğundan bir haberdi.

"Öldürürüm lan sizi!Gebertirim karıma bir yaklaş mahvederim lan!" Murat'ın gözü dönmüştü hatta çıldırmıştı.İpek ise sakinleştirmek için sarılıyordu eline cam parçası verildiğinin hala farkında bile değildi.

"Cam verdim elinde."diye fısıldadığında Murat kan ter içinde karısının gözlerine baktı.Hızlı hızlı nefes alıp verirken tımarhanelik olmamak için zorluyordu kendisini.

"Eh yeter be gel buraya!" Adam İpeğin kolundan tutup çekince Murat yeniden bağırmaya başladı. "Sakın lan!sakın karıma yaklaşma sakın!" İpek ise daha rahattı önünü  asla izin vermezdi buna. Kimsenin kendisine dokunmasına izin vermezdi.Üstelik bunu Murat izleyecekti öyle mi?Öyle aşağılık, o kadar iğrenç bir şeydi ki bu.Ölürdü yine yapmazdı bunu.

"Eğer ki kendi rızanla olmayacaksa kocan ölür güzellik" İpek uzaklaştı hemen adamdan. "Bende ölürüm beraber ölürüz ama böyle bir şeye izin vermem"dedi soğuk kanlılıkla. Adam kendisine doğru yaklaşmaya başlayınca midesi bulanmıştı.Hayır buna asla izin vermezdi, asla. "S#tir git lan!" Bir anda adamın iki bacağının arasına tekmeyi geçirdiğinde, Cem bağırarak eğildi. O anda İpek koşacakken bir anda saçlarından tutup geriye doğru fırlattı kızı. İpek bağırarak yere düştüğünde, Murat delirmiş gibi bağırıyordu. " Laaaaan! Öldüreceğim lan seni! Geberteceğim seni şerefsiz herif!"

"Aynen aynen yaparsın" Cem gülerek İpeğe doğru yaklaşmaya başladığında, genç kız ayağa kalkarak geri geri gitmeye başladı. O anda işte Murat öyle bir ayağa fırladı ki ,resmen kükreyerek daldı adama.Gözü dönmüş bir şekilde dövüyordu, asla durmuyordu ve öfkeyle bağırıyordu Murat. İpek ise daha fazla dayanamayıp tutmaya çalıştı hemen onu.

"Murat dur lütfen çıkmamız lazım buradan!"

Murat duymuyordu, görmüyordu deli gibiydi. Adamın belinde ki silahını çekip alnına dayayınca İpek çığlık atarak silahı tutmaya çalıştı.

"Murat yapma yalvarırım yapma!"

"Çekil İpek karışma!Öldüreceğim bu piç kurusu herifi " İpek Muratın boşta kalan tek elini tutup karnına götürdü bir anda. Murat'ın bakışları karısının önce karnına ardından gözlerine kaydığında, gerilen yüzü yumuşadı ve bakışları değişti aniden.

"Bebeğimizi düşün sevgilim.Bu pislik için hapise girmeye değer mi?Bebeğimizden uzak kalmaya değer mi?" Murat biraz da olsa sakinleştiğinde, elinde ki silahı kenara bırakıp karısını kendisine doğru çekti ve sımsıkı sarıldı ona.Daha önce hayatında hiç bu kadar korktuğunu hatırlamıyordu. "İyi misiniz?" İpek geri çekilip kocasının yanaklarına yerleştirdi ellerini.Nasılda terlemişti, nasılda damarları ortaya çıkmıştı.

"İyiyiz merak etme"

Dışarıdan silah sesi patlayınca Murat hemen İpeğin elinden tutup makinaların arkasına doğru ilerledi.

"Murat ne oluyor?Bu silah sesleri ne?"

"Geç kaldılar gerizekalılar!Merak etme benim adamlarım, bekle sen burada sakın çıkma ben geleceğim"

Murat gidecekken İpek elinden tutup çekti hemen. "Hayır gidemezsin izin vermem hayır.Yanımda kalacaksın"

"İpek bak bir şey olmayacak gidip bakacağım." Kocasının koluna öyle sıkı tutunmuştu ki.Asla bırakmaya niyeti yoktu. "Hayır, gidemezsin ya olmaz."
Kapıdan büyük bir ses gelince Murat elinde ki silahla beraber makinaların arkasından çıktı. Şükür ki kendi adamlarıydı.

"Murat bey iyi misiniz?"

"Nerede kaldınız az kalsın her şey mahvoluyordu!" Elbette buraya tek gelmişti ancak başka bir telefondan Serdarı arayıp haber vermişti.Tek geldikten bir süre sonra onlar da gelecekti.Tabi geç kalmışlardı.

"Efendim çevrede çok fazla adam vardı birde siz kimseyi öldürmeden halledin deyince bayağı zor oldu"

"Ölen yok değil mi?" Birde bununla uğraşamazdı, sonuçta polise haber vermeden yapmıştı bu planı.

"Hayır efendim sadece korkutmak amacıyla sıktık birkaç yaralı var tabi"
İpek kocasının koltuğunun altına girip derin bir nefes aldı.

"Yalnız bir sorun var efendim.Suzan hanım yanında 2 adamıyla beraber kaçtı."
Murat öfkeyle adamın yakasına yapışınca İpek geri çekildi.

"Ne demek kaçtı nasıl kaçırırsınız elinizden!"

"Geldiğimiz de arabanın içinde bekliyorlardı o fırsatla kaçtılar Murat bey" O kadar sinirliydi ki Murat.Kocasını sakinleştirmek İpeğe düşmüştü.

"Tamam bak geçti. İyiyiz biz, önemli olan da bu. Hadi gidelim buradan"

Murat,İpeğe döndüğünde onun iyi olmadığını farketti. "Tamam bitanem gidiyoruz" Karısını hemen kucağına alıp çıktı hemen bu yerden.O kadını bulacaktı, bulacaktı ve gününü çok güzel gösterecekti.

AKŞAM

Yatağında kıvrılmış yatarken eliyle karnını okşuyordu İpek.O fabrikadan çıkar çıkmaz ilk işleri hastahaneye gitmek olmuştu.Şükür ki iyiydi bebekleri, hiçbir sorun yoktu. Daha sonra emniyete gidip ifade vermişlerdi.Murat ise tek başına bu işe kalkıştığı için biraz daha sorgulanacaktı galiba ama söz vermişti gelecekti çok geç olmadan.Evin çevresinde ise bir sürü koruma mevcuttu ve birde polis arabası bekliyordu.

"Kalk hadi bir şeyler yemen lazım"

Hazal'ın gelmesiyle yerinden doğruldu genç kadın.Amcası da aşağıda bekliyordu.
"Canım bir şey istemiyor Hazal."diyerek itiraz etti.

"Şu anda o kadar kötü hissediyorum ki bunu yapan sana annem." İpek,kuzeninin elini tuttu çünkü ne amcasının ne de  Hazal'ın bir suçu yoktu.

"O kadının yaptığı şeyler senin sorumluluğunda değil" Hazal ağlamamak için zor tutuyordu  kendisini, bu hale düştükleri için kahroluyordu.

"Ya sen o cam parçasını vermeseydin? Düşünemiyorum bile"

İpekte düşünemiyordu zaten. Hayatın dabu kadar iğrenç bu kadar berbat bir intikam yöntemi yoktu.Üstelik bunu yapanda bir kadındı.Tabi canavarlaşan bir kadındı.  "Tamam artık konuşmayalım bu konuyu.Şu tepsiyi de çeker misin?yemek istemiyorum" Canı hiçbir şey istemiyordu, tek istediği şey vardı şu anda oda Murattı.

"İki canlısın kendini düşünmesen bile bebeğini düşünmem lazım."

O da doğruydu yemesi gerekiyordu.Tepsiyi alıp önünde ki ıspanaktan bir çatal attı ağzına. Yavaş yavaş yerken içi hiç almıyordu ama yemesi gerektiğinin farkındaydı.Kapı açılınca İpek hemen önünde ki tepsiyi Hazala verdi. Ayağa kalkıp kocasına sarıldığında eli ayağı boşalmıştı. Hıçkırarak ağlarken Murat karısını sakinleştirmek için belini okşuyordu.

"Tamam güzelim geçti." Hazal odadan çıkınca Murat geri çekilip karısının yaşlarını sildi ve yatağa oturmasını sağladı.Onu böyle görünce her şeyi, herkesi yakıp yıkası geliyordu.

"Çok korktum, bebeğimize bir şey olacak diye çok korktum" Murat karısının yüzüne öpücükler kondururken tek bir şey düşünüyordu.Ya yetişemeselerdi?Ya elini açamasaydı?Bunun düşüncesi bile boğazının düğümlenmesine sebep oluyordu.

"Olmadı sevgilim. Neden biliyor musun? Çünkü annesi gibi güçlü benim oğlum, tam bir savaşçı "

"Oğlum mu?Nereden biliyorsun erkek olduğunu?" İpek biraz da olsa sakinleşmişti.Murat yanındaydı bebeği iyiydi ama o kadın yakalanana kadar tam olarak huzur bulamayacaktı.

"Bilmem hissettim galiba. Gel  bakalım sen şöyle" Murat yatağa uzanıp karısına da kollarına doğru çekti.İpeğe kötü bir durum hissettirmek istemiyordu ama o kadın bulunmazsa daha kötü şeyler yapabilirdi.Kahretsin ki bir kadınla baş edememişlerdi. Tabi kadın manyağın teki olunca işler zorlaşıyordu.

"O kadından haber var mı?"diye sordu İpek.Başını kocasının boynuna yerleştirmişti ve o kadar huzurluydu ki.
"Henüz yok. Senin bunları düşünmeni istemiyorum. Doktoru duydun stresten uzak durman gerekiyor.Hadi şimdi uyu bitanem" İpek gözlerini kapatıp şu an ki huzurun tadını çıkarmakla meşguldü.O kadın bir an  önce bulunmalıydı aksi halde stresten ölebilirdi.

ERTESİ GÜN

Mutfakta kendini oyalamak için turta tarzı bir şeyler yapıyordu İpek çünkü çok sıkılmıştı, bütün gün evde patlayabilirdi.O kadın bulunana kadar yasaktı evden çıkması zaten.Karnında hissettiği ellerle ve boynunda hissettiği dudaklarla tüm dikkati dağılmıştı.

"Dikkati mi dağıtıyorsun"diyerek arkasına doğru döndü.Muratın yüzü yüzüne o kadar yakındı ki heyecanla gülümsemişti İpek.

"Gülümsemeni özlemişim"

"Sen giyinmişsin nereye böyle?"
Murat'ın da kendisiyle beraber kalmasını istiyordu evde ama bu pek mümkün gibi durmuyordu.

"Emniyete uğrayacağım birkaç işim var."

"Bak kendini tehlikeye atacak bir şey yapmıyorsun.O kadın delinin teki sanada zarar vermek isteyebilir" Kocasının dudaklarını öpmesi sonucu büyük bir arzuyla karşılık verdi İpek.İçi gidiyordu içi.

"Sen bunları düşünme.Bak tekrar söylüyorum sakın dışarıya adımını atma!Bir şeye  ihtiyacın olursa beni ararsın"
İpek başıyla onayladı ve gitmeden sarıldı kocasına. "Tamam aşkım merak etme. Sende erken gelmeye çalış olur mu? Bütün gün tek başıma sıkılırım" diyerek kocasının ensesini okşadı ve biraz daha sokuldu ona. "Tamam erken gelmeye çalışacağım." Murat'ı uğurlamak için beraber kapıya kadar eşlik etti İpek. Kocasının dudaklarına kapandığında ise dünyanın en mutlu kadını oldu bir anda. Kocasının dokunuşu, öpüşü, vücudunun sıcaklığı bile iyileştiriyordu kendisini. Ve bu his dünyanın en güzel hissiydi.

###

Akşama kadar evde oyalanmıştı bir şekilde İpek. Kitap okumuştu, çizim yapmıştı, yemek yapıp, biraz bahçe de güneşlenmişti. Murat biraz erken gelmişti ve beraber sofra kurup yemeğe oturmuşlardı.

"O tabağın bitecek ona göre" Murat'ın sözleriyle İpek tebessümle kocasına odaklandı.

"Çok açım zaten. Ama içim hiç rahat değil,o kadın yakalanmadığı sürece de rahat etmeyecek" Kadın az kalsın hayatlarını mahvediyordu.O kadar iğrenç bir plandı ki hala  hatırladıkça ürperiyordu İpek.

"İpeğim, güzel karım sen bunları düşünme. Sen sadece bebeğimizi düşün, beni düşün sevgilim. Korkmanı istemiyorum"

İpek yerinden kalkıp kocasının yanına oturduğunda onun yakışıklı yüzünde gezdirdi gözlerini. "O kadın yüzünden bir daha bebeğinizi kaybedemem Murat. Bu sefer kaldıramam"

Murat karısının saçlarına öpücükler kondurup elini karnında gezdirdi.Ne pahasına olursa olsun sonunda ölüm dahi olsa İpeğe de bebeklerinede zarar gelmesine izin vermeyecekti.

"Öyle bir şey olmayacak söz veriyorum.Ne olursa olsun size bir şey  olmasına izin vermeyeceğim"

"Sanada bir şey olmayacak söz ver çok dikkat edeceksin" Murat gülümseyerek karısına sarılıp kokusunu en derinine çekti. "Olmayacak bitanem, söz" İpeğin içinde ki bu huzursuzluk bitmeyecekti. Kötü şeyler olacakmış gibi hissediyordu ve bununla nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. Beraber sofrayı topladıktan sonra İpek ılık bir duşa girdi, çıktığında krem tonlarında ipek kumaş şortlu pijamalarını giyerek aşağıya indi. Murat elinde ki tablette bir şeylere bakarken, genç kız yanına oturarak adamın boynuna öpücükler kondurdu.

"Film izleyelim mi?" Karısının sorusu üzerine, Murat elinde ki tableti bırakarak onun bembeyaz tenine odaklandı. "İyi fikirmiş. Hadi seç bir tane, bende içecek bir şeyler getireyim"

İpek filmi seçtikten sonra, Muratta geldikten sonra filmi başlattı ve kocasının göğsüne yaslanarak izlemeye koyuldular. Şu an ki huzurunun tarifi bile yoktu. Köşede loş bir ışık yanıyordu, başı sevdiği adamın göğsündeydi ve onun sıcaklığı bütün bedenine yayılıyordu. Film ilerledikçe İpeğin gözyaşları durmamaya başladı. Çünkü bildiğin dramatik bir film seçmişti.

"İpek, ağlıyor musun sen?" Murat, karısının çenesinden tutup kaldırdığında, onun akan yaşlarını parmaklarıyla usulca sildi ve bir ana kumandayı alarak kapattı filmi.

"Ya napıyorsun Murat? Bitmedi falan film?"

"Ağlıyorsun şu haline baksana. Seni üzen hiçbir şeyi izlemeyeceğiz." Murat karısının yüzünün her bir milinine öpücükler kondururken sanki ona hiç doyamıyordu. Aralarında bugün garip bir elektrik vardı. İkisi de birbirlerini kaybetmekten o kadar çok korkmuştu ki, sanki şu anda son akşamları gibi geliyordu.

"Ama görmüyor musun? Kadın adamı bırakıp gitti. Birleşecekler mi sonunda merak ediyorum"

"Bence böyle ayrılmalı filmler izlememeliyiz sevgilim. Zaten hamilesin ve hormonların seni fena halde etkiliyor"

İpek oflayarak saçlarını arkaya doğru attığında, kocasına doğru sokularak parmaklarını onun sakallarına gezdirdi usulca. Yüzüne bakmaya doyamıyordu bugün, onun bir santimini hafızasına kazımak istiyordu. "Sen bizi bırakıp gitmezsin değil mi?"

"Dramatik bir cevap vereyim sevgilim buna. Ölüm bizi ayırmadığı sürece asla. Ayrıca film de kadın bırakıp gidiyor izledin değil mi?"

"Sence ben seni bırakır mıyım? Senin için ne kadar çok savaş verdiğimi biliyorsun. Ayrıca ölüm falan deme. Bizim daha önümüzde uzun yıllar var. Bebeğimiz doğacak, büyüyecek, muhtemelen kız ise eğer seni biraz sinirlendirecek"

Murat, parmaklarını karısının karnında gezdirdiğinde hepsi bir bir hayal etti.Çok iyi bir baba olacaktı, bunun için elinden geleni yapacaktı. "Kızıma neden sinirlenecekmişim?"

"Ee erkek arkadaşı falan olacak..."

Cümlesini bile tamamlayamadı o anda İpek. Çünkü Murat bir anda bağırmaya başladı. "Olamaz! Ne erkek arkadaşı ya? Ne erken arkadaşından bahsediyorsun sen!" İpek kahkahalar atarak kocasının sakallarını okşarken, onun bu tatlı hali karşısında dayanamayıp yanaklarına öpücükler kondurdu.

"Tamam tamam daha çok var öyle şeylere şimdiden sinirlenme. Hem daha cinsiyeti bile değil. Şu haline bak kıpkırmızı oldun"

Murat bir anda karısını kucağına doğru çekerek tek elini doğru sardı,diğer elini de onun çıplak bacağına yerleştirdi. "Sen bayağı benimle eğleniyorsun. Şimdi ben senden bunun acısını çıkarmaz mıyım?"

İpek cilveyle yüzünü biraz daha yaklaştırdı ve usulca parmaklarını adamın ensesinde gezdirdi. "Çıkar. Nasıl çıkaracaksın merak ettim" İpeğin bu halleri karşısında, Muratın dayanma gücü pek kalmamıştı. Bir anda karısının dudaklarına kapandığında, onu kucaklayarak yatak odasına doğru yönlendirdi. İçeriye girer girmez karısını kucağından indirip, onu hızla soymaya başladı. İpekte kocasının üzerinde ki tişörtü tek hamlede çıkartarak parmaklarını adamın göğsünde ve kollarında gezdirdi.

"Beni delirtiyorsun" diyerek İpeği yatağa doğru ittirdi usulca ve kendiside üzerine uzanarak tutkuyla öpmeye başladı. İpek, bütün bedeninin yanıp kavrulduğunu hissederken, Murat dudaklarını geriye çekerek karısının gözlerinin içine baktı ve yüzüne, alnına, çenesine öpücükler kondurarak boynuna ve gerdanına doğru indi. İpek başını daha çok yastığa bastırdığında tatlı bir tebessüm belirdi dudaklarında. Aşkla, sevgiyle, tutkuyla bir bedende birleşmek başkaydı. O gece yine aşkla, sevgiyle, tutkuyla birbirlerinin oldular. İki bedende tek olup birbirlerine doyasıya sevdiler.

###

Yorumlarınızı bekliyorum. Önünüzde ki bölüm final bildiniz olsun☺️

Continue lendo

Você também vai gostar

166K 11.7K 35
Agra bebeğiyle çaresizce sokakta yaşarken bir gece karşısına çıkan adamla hayatı tamamiyle değişir. Ferişte - Masum, melek ve günahsız demek. Not: +...
41.1K 157 6
"Aradığım tüm erkeklere bedel bir adamsın" - "Ve sende bunun bedelini ödemek zorundasın" |🔞|
152K 10.4K 8
Hiç kapanmamak üzere açılan yaralar, kanamaz. İz bırakır. Ve o iz sonsuza dek geçmez, Yanı başında kalır.
94.1K 2.2K 42
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...