15.BÖLÜM

11.6K 645 101
                                    


BOLL YORUM BEKLİYORUM
GENEL GÖRÜŞÜNÜZÜ DE ALALIM.
IYI OKUMALAR..

TUTSAK

15.BÖLÜM

İnsanın bir günü sakin ve huzurlu geçmez miydi?Geçmiyordu işte olmuyordu bir türlü huzuru bulamıyordu İpek.

"Yenge senin ne işin var burada?"

O gün ki tokat olayından sonra hiç görmemişti yengesini ve hâlâ da görmek istemiyordu.

"Murat asıl senin ne işin var burada?Hadi İpek belli senden etkileniyor ya sen?Sen ne diye ümit veriyorsun bu kıza!"
Birisi duyduklarının hayal ürünü olduğunu falan söylemeliydi aksi halde delirecekti, böyle pat diye Murata senden etkileniyor demek nasıl bir seviyeydi aklı almıyordu İpeğin.

"Sen ne biçim konuşuyorsun yenge?Çıkar mısın evimden!"

"Seninle düzgünce konuşmaya geldim kızım!O günden dolayı özür dilemek istemiştim"

Murat sadece izliyordu.İpeğin üzerine kendiside dahil çok gidildiğinin farkındaydı bunun, yinede herkese karşı güçlü duruyordu. Ve bu durum hiç hoşuna gitmiyordu. Kendisi dışında başka birinin onu üzmesi sinirini bozuyordu.Hoş kendisi de üzmek istemezdi ancak İpek asla rahat durmuyordu.

"Dileme yenge sen hiçbir şey dileme benden"

"Suzan hanım,isterseniz daha fazla zorluk çıkartmayın gidin buradan."diyerek uyardı Murat.

İpeğin iyi olmadığinı görebiliyordu adam.Ona daha fazla zarar gelsin istemiyordu, yeterince kötü bir gün geçirdiği halinden belliydi daha fazla üzülmesini istemiyordu.

"Seninde ne yaptığın belli değil oğlum.Sabah pencereden gördüm bizim evin önündeydin Hazalla konuşuyordun.Şimdi ne oldu da buradasın?"

Her seferinde daha ne kadar bu canı yanar diye düşünmeyi bırakmıştı çünkü her seferinde her defasında bu canı çok daha fazla yanıyordu İpeğin. Murat'ın, sabah kendi yanından kalkıp Hazal'ın yanına gittiğine inanamıyordu.

"Bu sizi hiç ilgilendirmez!"dedi öfkeyle genç adam.İpek duyduğu şeyi idrak etmeye çalışıyordu hala.Kabullenemiyordu bunu, nasıl giderdi Hazala? Dolu dolu gözlerle yutkunmaya çalışırken, artık şu kalbini söküp atmak istedi içinden. Bu artık aşk değil, manyaklıktı!

"Ben daha sonra gelirim İpek,ama sende iyi düşün aptallık etme"

Yengesi çıkarken genç kız yürüdü boş boş.Arkasına dönüp Murata baktığında kendisine hakim olmaya çalıştı ama yok olamıyordu.

"Sabah benim yanımda kalkıp Hazala mı gittin sen!" İpek artık dayanma eşiğinin son raddesindeydi.Öfkeyle masada ki her şeyi yere fırlatmaya başladığın, bağırarak hesap soruyordu ona.Sen benimle öyle bir gece geçirip soluğu Hazal'ım yanında mı aldın!"Öyle öfkeliydi ki,gözü hiçbir şey görmüyordu.Murat sinirle kolundan tutup engel olunca, çırpınmaya başladı."Bırak!dokunma bana bırak!"diye bağırırken o kadar aciz hissediyordu ki.

"Kes şunu!"diye bağırıp gözlerini dikince durdu bir anda İpek.Ağlamaktan gözyaşları kurumuştu artık. Mecali, hali,yoktu artık. Ruhunu söküp almıştı bu adam, ama hala onun için nasıl deli oluyordu? Anlamıyordu.

"Sen ne sandın ne!Bana hesap sorabileceğini mi sanıyorsun?Bir gece geçirdik diye Hazaldan vazgeçeceğimi mi sandın?"

Sahi ne sanıyordu bir gece geçirdin diye sana aşık mı olacaktı bu adam İpekHazalı unutup seninle birlikte güzel bir gelecek planlayacağını falan mı sanıyordun?Ama dün gece öyle şefkatli, öyle içten, öyle derindi ki bütün bunların hayalini kurmak mantıksız değildi.Bunların olma ihtimali sıfır değildi.

TUTSAKWhere stories live. Discover now