İyi okumalar..yorum ve votelerinizi bekliyorum..
TUTSAK
18.BÖLÜM
Hiçbir tepki vermeden pencereden dışarıyı seyreden bir adam vardı karşısında.Hamile olduğunu söylediği anda önce şaşırmış, sonra kaşları çatılmış ,ardından usul usul yürümüştü Murat. Şimdi sessiz sessiz ona bakarken, heyecanla ne söyleyeceğini bekliyordu İpek.
"Murat, bir şey söylemeyecek misin?"
Murat bir anda öfkeyle dönüp bakınca genç kız neye uğradığını şaşırdı. Bakışlarında ki o karanlık yine gün yüzüne çıkmıştı.
"Ne söyleme mi bekliyorsun? Acaba sen ne söylediğinin farkında mısın!?Biz seninle hiçbir şey değiliz şimdi geçmiş karşıma hamileyim diyorsun,dalga mı geçiyorsun?"
İpek elini karnına yerleştirip bir kaç adım geriledi.Hergün kendi kendine soruyordu, canı daha fazla ne kadar yanabilir diye. Ama her seferinde daha ağırı, daha can yakıcısıyla karşılaşıyordu.Gözünden yine yaşlar akıyordu ama silmek için uğraşmıyordu bile o kadar çaresiz hissetmişti ki şu sözlerden sonra, diyecek tek kelime bulamıyordu İpek.
"Ne umdun İpek? Hamilesin diye seninle evleneceği mi falan mı?Bu çocuğuda planının bir parçası olarak mı kullanacaksın?Beni kafeslemek için mi doğuracaksın bu çocuğu!"
Başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordu.Tüm bedeni yanıyor, ayakta durmakta zorlanıyordu genç kız."Ne diyorsun sen?"dedi kısık bir tonda.Murat'ın bu söylediklerine inanamıyordu.Sinirle sofradakı örtüyü çekip her şeyi yele bir etti İpek.
"Ben senin gözünde bu muyum?Ben sana hiç mi kendimi anlatamadım ya hiç mi!" diyerek bağırdı. Yorulmuştu artık çok yorulmuştu. Ağlayarak sırtını duvara yasladı ve sakinleşmeye çalıştı İpek. Çok ağırdı, duyduğu şeyler çok ağırdı.
"Ben sana ne yaptım ya?Seni sevmekten başka ne yaptım ben Murat? Daha ne yapmam lazım beni görmen için? Daha ne kadar gururumun üstünde tepinmem lazım?"
Bunca zaman kimseyi gözü görmemişken herkesi karşısına alacak gücü buluyorken neden böyle oluyordu, bilmiyordu İpek.Hayatı boyunca hiç mi mutlu olamayacaktı? Dudaklarının arasından üst üste hıçkırıklar koparken, Murat'ın bakışlarında ki o sert ifade yok oldu.
"Sakin kafayla konuşalım bu konuyu. Şimdi ne sen konuşacak durumdasın ne ben.Serdar seni evine bıraksın"
İstemiyordu,bir bebek istemiyordu Murat.Ona bu kötülüğü yapamazdı.İyi değildi,kafası karışık dengesiz adamın tekiydi.O minik varlığında hayatını karartamazdı, baba olmazdı kendisinden.
"Doğuracağım anladın mı beni?Sen istesende istemesende, sen olsanda olmasadan bu bebeği doğuracağım"
İpek evden hızlı bir şekilde çıkıp arabaya bindi,elleri titriyordu ve nefesi daralıyordu. Yalnızdı çok yalnızdı ama geçici birşeydi bu. 9 ay sonra bebeği gelecekti dünyaya.Hatta daha az bir sürede doğacaktı .Ellerine bakıp titremesine engel olmaya çalıştığında,kalbi deli gibi atıyordu. Arabanın kapısı açıldığında soluna doğru baktı genç kız
"İn arabadan,bu halde araba kullanamazsın "
İpek sinirle arabadan inip onun gözlerinin içine baktı."Çekil önümden Murat ezerim bu seni sinirle!" Tekrardan binecekken Murat arabanın kapısını kapattı hızlıca.
"İpek saçmalamaya bir son ver. Bu halde gidemezsin diyorum sana. İniyorsun arabadan hemen, yoksa ben zorla indireceğim seni"
"Çok mu umurundayım?İşine gelir belki,kaza yaparım bendende bebeğimden de kurtulursun"
YOU ARE READING
TUTSAK
RomanceHayatının en kötü günü insanin düğün günü olur muydu? Evet Hazal Atahan için en kötü gündü.Düğün günü kaçtığında hayatının aşkıyla karşılaşacağından asla haberi yoktu.Ancak hiç brişey kolay olmayacaktı. İpeğin Murata olan aşkı Muratın Hazala olan ta...