harder, better & stronger ::...

By sappyshipper

218K 19.9K 16.3K

"Savaşacaksan daha güçlü savaş, kaçacaksan daha hızlı kaç, yalnızca direneceksen daha iyi diren." "Peki," de... More

1: masterpiece
2: insane slave
3: means unique
4: im gonna make you feel
5: wrong choice
6: wet dreams for both of them
7: all of them
8: lost in your lips
9: killer or what
11: loving you is...
12: you found love
13: together
14: it's too late
15: sessizlik

10: i'm dyin'

11K 1K 968
By sappyshipper

Öhm, smut gibi bir şey yazdım, pek iyi değilim. Anlayışla karşılayın😂🙈

Ve.. Seme Jungkook'u bir rafa kaldırın:) Çünkü okuyacağınız paragraflar tam tersini içeriyor^_^

İyi okumalar~

Süresi dolmaya devam eden telefon, bir öfke yığını ile kapandığında Jungkook hala gözleri bağlı bir şekikde yatakta uzanıyordu. Taehyung, onun bu görüntüsüne bakarken iç çekti ve yumruğunun içinde sıkıp parçalamak istediği telefonu, odanın penceresine fırlatarak paramparça etti. Fırtına öncesi sessizlik hissiyatı veren sakinliği ile dizlerini yatağa koyduğunda ise Jungkook yalnızca kulaklarının duyduğu kadarını biliyor, ellerini çaresizce yatakta gezdiriyordu.

O sırada, Taehyung'un dikkati onun kıpırdaşan parmaklarına yoğunlaştı.

"Jungkook," dedi, dakikalar önceki ses tonundan daha kalın bir halde. "ellerin çok boş durmuyor mu?"

"Ellerim mi?" dedi Jungkook, çoktan ter içinde kalmıştı ve sık nefesleri tekrara düşmüştü.

"Sana tutunmam gerekiyor, Tae." diye cümlesine devam ettiğinde kaptanı onu umursamıyordu. Kravatını salladığı yerden alıp karşısındaki titreyen güçlü kolları; adamın başının üstünde bağlayıp düğümlemeden önce kaslı bedenin yüz üstü yatmasını sağlamış ve yaralarını bir bir incelemişti.

Jungkook, epey acı çekmişe benziyordu ama bu gece yaşayacakları, onun için bir ilk olacaktı.

"Bana tutunabilirsin, merak etme." dedi ve altındaki adama duyurmadan ekledi. "ben hıncımı aldıktan sonra."

Ani bir hareketle Jungkook'un bel altını kapatan bez parçasını çıkardığında bileklerindeki damarlar kaşınıyor, ona dünyadaki tüm düşmanlarından daha fazla zarar vermek istiyordu. Hayatında değer verdiği tek kişi olan Bogum'u, bir cesede dönüştüren yaratık ile aynı yatakta olmak bile benliğinden tiksinmesine sebep oluyordu.

Kim Taehyung, intikamını bir gecede, sıcak çarşafların arasında acımasız bir şekilde alacaktı.

Dudaklarını dokundurduğu pürüzsüz ensede hafifçe bir şarkı mırıldanarak ilerlerken yolu kürek kemiklerine çıktı ve tam olarak dili işlevlerini gerçekleştirmeye başladı. Bir yandan kasıklarını Jungkook'un kalçasına sürterek ileri geri hareket ederken diğer yandan onun çıkıntılı kemiklerini emiyordu. Isırıp durduğu için kendine edilen küfürleri duymayan Taehyung'un tek istediği, altındaki adamın bu geceyi asla unutamamasıydı.

"Orada havalar nasıl?" diye sordu, dişlerini Jungkook'un beline bastırırken. "Altımda dövülmüş bir köpekten farksız halde inliyorsun, Jungkook."

"Köpeğim olacağını söylediğimi çok net hatırlıyorum."

Dişlerini daha derine batırdı ve bir vampirin dahi ulaşamayacağı kadar derine sızıp kan tadını dilinde hissettiğinde dudakları, ıslak tenin üzerinde kıvrıldı.

"Tae-ae," diye kekeledi, Jungkook. Canı alevlere atılmışçasına yanıyordu ama karşı koyabileceği her uzvu bağlı olduğundan sadece ağzını kullanabiliyordu. "bitir şunu."

"Olmaz, bebeğim." dedi Taehyung, kafasını gömdüğü yerden kaldırdığında dudaklarını yalayıp akan kanı içine çekti. "Daha yeni başlıyoruz."

Jungkook'un sırtına bıraktığı sayısız morluklara memnuniyet ile bakarken ellerini adamın saçlarına yapıştırdı ve birkaç tutam eline gelinceye dek çekiştirerek kopardı. Dayanma sınırları zorlanan Jungkook bağırdığında Taehyung daha çok sinirlenmişti.

"Taehyung, bitir şunu!"

Haber dahi vermeden adamın içine girdiğinde Jungkook var gücüyle inledi ve dudaklarından süzülen haykırış, pis yastıkların üzerine yayıldı. Taehyung'un gülümseyişini kendisi görmedi ama yatağın duvardaki yansımasındaki gölgesi pek çok şey anlatıyordu. Birkaç dakika öylece durduğunda Jungkook, bağlı ellerini sallayarak boğazlarına kaçan nefesleri kontrol etmeye çalıştı.

"Neden duruyorsun?" diye sordu ve nefesi kesilirken içindeki organların birbirine girdiğini hissetti. Aşk namına bir şey içermeyen seks, çok yavandı ve sade bir zevk veriyordu.

Ah, yalnız alnından akan boncuk boncuk terler bu teze karşı çıkabilirdi.

"Nasıl hareket etmeliyim diye düşünüyordum," dediğinde Taehyung tekrar hızlı bir şekilde girip çıktı ve Jungkook'un öksürüğe boğulmasına neden oldu. "Böyle mi?" diye sordu ve ardından kendisini usulca içeri sokarken "Yoksa böyle mi?" dedi.

"İlki," dedi Jungkook, dişlerini sıkarken çarşafın üzeri kayganlaşmıştı. Taehyung'un bal rengine dönük gözleri kara bir perdeyi savunma mekanizması haline getirirken lanetler okuduğu adamın içine defalarca kez girip çıktı.

İkisi de ateş gibi yandığı sırada Taehyung, "Sana acımayacağım." dedi ve boynunu kütletip Jungkook'un belini tutan parmaklarını sıkılaştırdı.

"Daha hızlı," diye inleyen Jungkook, ona öylesine bir haz veriyordu ki alması gereken intikam; mükemmel zamanlamalı bir aşk oyununa dönüşmüştü.

"Daha hızlı, Taehyung, ah,"

Jungkook'un kelimeleri, soluk borusuna dizilirken Taehyung, boynundan akan terleri üstün körü sildi ve gözleri yarı kapalı bir şekilde altındaki adamı çözmeye karar verdi. İlk önce ellerini özgürlüğe kavuşturdu ve çok geçmeden gözlerini. Hareketlerine devam ederken kendisini parıldayan gözlerle  ve ısırmaktan kanattığı dudaklarla izleyen Jungkook'tan daha güzeli bulunmaz bir eserdi.

"Bitmeyecek..." diye fısıldadığında, Jungkook gülümseyerek onu onayladı ve nefes alıp vermekten yorulan göğsünün titreyişine engel olamadı.

"Bitmesin." dediğinde Taehyung bedenlerini ayırdı ve hala nasıl uç noktaya ulaşamadıklarına hayret etti. Tenleri ayrıldığı gibi yüz üstü haline dönen Jungkook, vakit kaybetmeden Taehyung'un dudaklarına saldırdığında yüz kırklara dayanan kalp ritmi umrunda bile değildi.

"Bogum'u sen öldürdün, değil mi?" diye sordu, Taehyung. Sertçe öpüşmeye devam etmelerine rağmen odanın ısını bir anda alçaldı ama Jungkook onu öpmeyi bırakmadı ve ellerini kaptanının kaslı karnında gezdirirken yanıtladı.

"Ben değil," dedi Jungkook, itirazı dolayısıyla Taehyung'un uzun ve ince parmakları lanetli girişi buldu. "ekibim."

Taehyung öfke kat sayısının artmasıyla dudaklarını üç yüzüncüye ısırdığında artık yarılacak bir et parçası dahi kalmadı ve üst üste olan bedenleri ter ile kaplanmaya başladı.

"O zaman seni değil," dedi Taehyung, burnunu çocuğun boynunda gezdirip köprücük kemiğini gözüne kestirdiğinde. "ekibini becermeliyim."

Jungkook, zevkten sarhoş olmuş bir şekilde kollarını karşısındaki adamın boynuna dolarken "Onların hakkını da benim üzerimde kullan." dedi ve kendisini öldürecek olan adama açıkça bir teklifte bulundu.

Taehyung'un çatık kaşları havalanırken ısırdığı yeri emmeye devam ediyordu ama girip çıkan parmakları yanlış yerde olmak durumunda kalıyordu. Daha sert yapmaya başladığında Jungkook'un sesini kulaklarında bir ninni gibi hissetti.

"Ölüyorum, Taehyung."

Taehyung biraz daha sert, biraz daha umarsız davranmaya başlarken bu sefer kendi açlığını da garip ihtiyaçlarıyla doyurmaya karar vermişti. Parmaklarını olduğu yerden çıkarıp Jungkook'un aralık dudakların a yerleştirdiğinde genç adamın her noktayı emmesini sağladı ve gözlerinin kaydığını hissetti. Adamın dudaklarına acayip şekilde yakışan parmaklarını ileri geri hareketlerle ona sunarken Jungkook da bundan epey hoşlanıyor gibi duruyordu.

Islak parmaklarını sonunda çıkartıp Jungkook'un kulağına dudaklarını değdirdiğinde mırıldandı.

"Tekrar söyle," dedi ve saçlarını kavrayarak yumruğunun içine topladı. "az önce söylediğini."

"Ölüyorum, Taehyung."

"Bu çok somut kaldı," dediğinde yatağın altına eğildi ve partiye geldiğinden beri sakladığı şeyi çıkardı.

Gecenin karanlığında her şey oldukça masumane iken Taehyung'un kristal değerindeki acımasız sözleri ter, kan ve şehvet içinde yankılandı.

"Öldüğünü göreceğim, Jungkook." diyerek avuçlarındaki bıçağı genç adamın karnına sapladı.

Ayhh, beğendiniz mi? 😂

Bu bölüm böyle olması gerekiyordu duygulu sevişmeler okumak istiyorsanız classroom'a gidin orası ponçik🙈 *orası da psikopata bağladı* *yazar bir daha smut yazmayacak*

Üff neyse utancımdan tüm bölümü silmeden gideyim azcık tae paylaşayım da seme tae feelsim neden patladı.. anlayın 😏










f*ck this shit IM OUT

Continue Reading

You'll Also Like

11.7K 1.2K 23
"Boğulacak gibi dalmışım gözlerine, Bakarken büyük laflar etmişim içimden, Sana susmuş kalbine konuşmuşum."
197K 21.4K 22
jeon jeongguk'un her şey hakkında bir fikri olurdu ama kim taehyung'un etrafa, sırf onu görebilmek için baktığını fark etmesi zaman alırdı. -- for lo...
12.2M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
640 128 10
Taehyung ve Jungkook İki yıldır birliktelerdir ama bırak seks yapmayı, hiç öpüşmemişlerdir bile. Ve asıl soru şu: Taehyung Jungkooku gerçekten seviyo...