TUTSAK

By kirazhk

450K 24K 2.3K

Hayatının en kötü günü insanin düğün günü olur muydu? Evet Hazal Atahan için en kötü gündü.Düğün günü kaçtığı... More

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
FİNAL BÖLÜM(VEDA)
MUTLU SON

9.BÖLÜM

11.5K 664 89
By kirazhk

Arkadaşlar emek veriyorum ancak okunma oranlarinda votede yorumlarda çok az..
Artık her seferinde bunu dile getirmekten yoruldum..
İyi okumalar..

TUTSAK

9.BÖLÜM

Her güne yeni bir umutla güne başlıyordu.Çünkü umudu olmadan yaşayamazdı.Hayalleri olmadan bir hiçti.En büyük hayalini gerçekleştirmek için adım adım ilerliyordu.Murat,en büyük hayaliydi ona olan sevgisiyle hayata tutunuyordu sanki.Karşılıksız olmasına rağmen bu kadar güçlüyse birde karşılıklı olsa kalbi dayanmazdı herhalde.O günlerde gelecekti Murat'ın kendisini sevdiği günlerde gelecekteki.Telefonunu çıkarıp Hazalı aradı hemen.Dün ki yemek nasıl geçmişti onu soracaktı.

"Efendim?"diyerek açtı telefonu genç kız.

"Ne yaptınız dün akşam?İnternette fotoğraflarınız vardi tam olarak herkes inandı size"

Evet dün akşam keyifli bir yemek yemişlerdi.Sanki rol icabı değilde gerçek gibiydi, Hazal için her şey. Belkide uzun zamandır hiç bu kadar keyifli yemek yememişti.

"Gördüğün gibi işte,her şey yolunda.Muratta açıklama yapmış zaten ilişkimizin çok önceden bittiğine aramızda bir şey olmadığını söylemiş"

Tabiki de görmüştü.Muratla ilgili hiçbir şeyi kaçırmazdı İpek.Ve bu durumdan da fazlasıyla memnundu.

"Gördüm tabi umarım daha kötü şeyler olmaz,Murat bu sağı solu belli olmaz sonuçta"

"Biliyorum annemle babamda köpürdü sanada kızdılar.Akşam beraber çıkacağız diye yalan söyledin sonuçta"

"Onlar bana kızmaya alışkın neyse şimdi kapatıyorum canım görüşürüz"

Genç kız telefonu kapatıp arabayı sağa çekti ve indi.Tek katlı ahşap,bahçeli eve geldiğinde gülerek etrafına bakındı.Çok çok güzeldi tam hayal ettiği gibiydi.Çantasında ki anahtarı çıkarıp içeriye girdi sıcacık bir yuva gibiydi.Uzun zamandır aklında olan bu evi almıştı sonunda.Muratla kendisinin gizli yuvası olacaktı burası.Uyanır uyanmaz buranın adresini mesaj atıp gelmesini söylemişti Murata.Cevap vermemişti ama inaniyordu illa ki gelecekti.Kapı tıklatılınca ayaklandı ve koşarak açtı kapıyı.

"Hoşgeldin.."diyerek elini tuttu ve içeriye çekti Muratı.

"Burası neresi ve beni neden çağırdın?"

Her zaman ki gibi suratsızlığı üzerindeydi adamın.Hiç mi değişmeyecekti bu adam?
Hep mi böyle sert davranacaktı merak ediyordu İpek.

"Bizim gizli evimiz.Bundan sonra burada buluşacağız"

Murat garip garip baktı İpek ise sadece gülümsüyordu.Genç adam hayretle ona bakarken, sahiden bu kızın delirdiğini düşünmeye başlamıştı.

"Buluşacağız öyle mi?İyice delirdin sen"

Murat, kapıya doğru yürüyecekken İpek önüne geçerek engel oldu. Ellerini adamın sert gövdesinde gezdirirken, onun duvar gibi bakışlarını umursamadan biraz daha sokuldu.

"Bak sanada iyi gelecek burası Murat.Herkesten,her şeyden uzakta sıcacık bir ev ve seni çok seven bir kadın..."

Murat derin bir nefes alarak geri çekilirken, artık İpekle nasıl baş edeceğini bilemez bir durumdaydı. Vazgeçmesi için daha nasıl davrana bilirdi ki?

"Yanımda sen değil Hazal olursa kabul edebilirim anca böyle bir şeyi. Bunu ne zaman algılayacaksın sen?"

"Hazalı sevmiyorsun bundan o kadar eminim ki"dedi inatla İpek.

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?Hazal için yaptıklarımı göremeyecek kadar kör müsün?"

İpek ona doğru yaklaşıp elini kaldırarak sakallarını okşadı usulca. Murat'a dokunmak güzeldi, ona dokunduğu an benliğini buluyordu sanki.

"Hazal sırf annene benzediği için ilgi duyuyorsun bunu biliyorum.Geçmişte ne yaşadın Murat?Ne yaşadın da annene benzeyen bir kadınla olmak istiyorsun?"

Genç adamın göz bebekleri büyürken, duyduklarını idrak edemedi önce. Şaşkınlıkla bir kaç adım daha gerilerken, nefesini derin bir şekilde içine çekerek dudaklarını araladı.

"Sen nereden biliyorsun annemi?Nereden biliyorsun!"diyerek bağırdı.

"Gördüm çünkü,sırf annene benzediği için takıntı haline getirmişsin Hazalı.Aksi halde senden nefret eden bir kadının peşinden koşmazsın,bunu istemezsin"

İpek bir anda neye uğradığını şaşırmıştı çünkü Murat boğazına yapışıp duvara ittirmişti. Böyle bir tepkiyi asla beklemiyordu. Evet öfkeleneceğini düşünmüştü ama bunu asla tahmin etmemişti.

"Sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın o fotoğraflara nasıl bakarsın!Beni delirtmek mi istiyorsun! Ne yapmaya çalışıyorsun sen?"

İpek gözlerini kapatıp akan yaşlarına engel olmaya çalışıyordu.Kıpırdamıyordu hiç.Bir gün ölecekse Murat'ın elinden olabilirdi bu umurunda değildi.

"Cevap ver bana!"

İpek,nefes almakta zorlanınca Murat ne yaptığını farkederek aniden geri çekildi. Ona böyle bir zarar verdiğini farketmemişti ki. İpek ise öksürerek boğazını tutarken, eğilerek hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı.

"İyi misin?İpek iyi misin?"dedi nefes nefese genç adam.Genç kız, Murata bakıp kendisine gelmeye çalıştı.

"Tamam iyiyim"diyerek koltuğa çöktü.
Murat ise delirmiş gibiydi. "Birgün gerçekten ölümün benim elimden olacak!"dedi sinirle.

"Umrumda mı sanıyorsun?Ne seni bu kadar sinirlendiren?O fotoğraflara bakmış olmam mı?"

Bir şey yaşamıştı ama neydi hiçbir fikri yoktu İpeğin.Ama görmüştü 'anne' kelimesini duyunca bile yüzünde ki acıyı o yıkık ifadeyi görmüştü İpek.

"Bir daha sakın bu konuyu açma!Sakın bununla ilgili tek kelime etme İpek aksi halde az önce ki gibi geri çekilmem sonun benim elimden olur"

İpek, ayaklanıp tekrardan sevdiği adama doğru yaklaştı.Sanki az önce boğazını sıkan Murat değilmiş gibiydi.Evet bu hastalıktı, bağımlılıktı ama bu bağımlılıktan kurtulmaya da hiç niyeti yoktu.

"Bu konuyu kapatmayacağım. Seni bu saçma takıntından kurtaracağım"

Murat olunsuz anlamda kafasını sallarken, gerçekten İpeğin bir manyak olduğunu düşünüyordu. Korkusuzdu, ne yaparsa yapsın asla korkmuyordu ve ne söylerse söylesin bu değişmeyecekti. Tek kelime etmeden evden çıkarken İpek mutfağa gidip su içti hemen.Kararlıydı hem de fazlasıyla kararlıydı.Murat'ı bu takıntıdan kurtaracaktı, mutlaka ama mutlaka kurtaracaktı.

###

Hazal kahvaltısını yapmadan restuaranta gelmişti.Bir fiskede sabah azar işitemezdi ailesinden.Odasına geçip kahvesini yudumlarken kapı açıldı aniden.

"Hiçbir şey duymak istemiyorum başım ağrıyor rahat bırakın beni"

Ayaklarını uzatmış gözlerini kapatmıştı.
Başıda ağrıyordu biraz dinlenecekti.Ayak bileğinde hissettiği soğuk parmaklarla sıçrayıp gözlerini açtı hemen genç kız.
"Akın napıyorsun sen?"diyerek ayaklandı.

"Müstakbel sevgilimi ziyarete geldim"

"İyice ciddiye aldın bakıyorum sen bu işi"

Saçında hissettiği parmaklarla heyecanlanmıştı Hazal.Bu adam kesinlikle diken diken olmasına sebep oluyordu.

"Niye fena mı olur şimdi biz sevgili olsak?"

Hazal ayağa kalktığında, pencereye doğru yürüyerek ona doğru baktı. Yüzünde ki gülümsemeden ciddi olup olmadığını algılayamıyordu ki. "Dalga geçme benimle"dedi kaşlarını çatarak genç kız.

"Dalga geçtiğimi kim söyledi?"dedi Akın.

Hazaldan ciddi ciddi hoşlanıyordu ve bir engelde yoktu.Hazal ise temkinliydi kendisini kaptıramazdı öyle hemen, özellikle başında Murat gibi bir bela varken bu çok zordu. Kapı hızlı bir şekilde açıldığında ikisi de gelen kişiye baktı.

"Ben geldim!" İpek, Akını görünce şaşırmıştı. Hoş neden şaşırıyordu ki? Sonuçta Akın bayağı bayağı Hazaldan hoşlanıyordu.

"Aa Akın sende mi buradaydın?" İpek hem konuşuyor hemde kuzeninin yanaklarından öpüyordu.

"Gördüğün gibi buradayım"

"Yine pek bir enerjiksin noldu?"diye sorduHazal. İpek gülerek etrafında dönerken gerçekten fazlasıyla enerjikti, hem de çok enerjikti.

"Çünkü yine bir planım var oturun hadi"

Hazalda Akında birbirine baktı.Cidden İpeğe akıl sır erdirmek mümkün değildi. ikisi de koltuğa oturduklarında,İpek beyaz tahtanın önüne geldi ve eline kalemi aldı.

"Evet gençler;operasonumuzun adı Muratı,İpeğe aşık etmek"

"Ben yokum Muratla olmanı istemiyorum"dedi Hazal.

"Tamam operasonunun ismini değişitiriyorum,Muratı Hazaldan vazgeçirme operasyonu"

Artık bunun bir takıntı olduğunu biliyordu İpek. Ancak bunun iyi birşey mi kötü birşey mi olduğunu bilmiyordu.En azından Hazal'ı gerçekten sevmemesi iyi bir şeydi.

"Nasıl olacakmış o?"diye sordu Akın.

"Şimdi beni iyi dinleyin Muratla ilgili bir gerçek öğrendim" İpek, telefonunu çıkarıp fotoğrafı açtı ve Hazala uzattı.

"Bak bakalım kime benziyor bu kız?"diye sordu. Hazal şaşkınca telefona bakarken Akında kafasını uzatmış bakıyordu.

"Bana benziyor ama..."

"Aferin zeki kuzenim benim.."diyerek alkışladı İpek. "Dalga geçme "diyerek tekrar baktı fotoğrafa Hazal. Şaşkındı çünkü sadece saç stilleri ve burunları farklı gibiydi, geriye kalan her şey benziyordu.

"Şimdi anladınız mı?Murat'ın annesiyle ilgili bir durumu var. Travmatik bir şey yaşamış olabilir, bu yüzden Hazalı istiyor"

Genç kız derin bir nefes aldıktan sonra kendisine şaşkınlıkla bakan Hazal ve Akım'a odaklandı. Artık bu şaşkınlığı atıp konuya odaklanmaları gerekiyordu.

"Murat"ın geçmişini öğrenirsek eğer belki bir çözüm bulabiliriz.."

En azından bir şey için uğraş vermiş olacaklardı, hem bu sayede Hazal kurtulmuş olacaktı Murattan. İpekte rahatlayacaktı ve bir şansı olacaktı.

"Murat'ın annesi öldü.geçmişini öğrenmenin bir faydası olmaz ki"dedi Hazal.

"Aklında birşey var senin?" Akın,akıllı adamdı hemen anlamıştı "Anlamadınız mı?Murat'ın geçmişini öğrenmeye çalışırken diğer yandan aslında Hazal'ın, annesi gibi birini olmadığını göstereceğiz ona"

"Boşuna kürek çekmeyin ve bu adamdan da bu kadar korkmayın şu saatten sonra Hazalla zorla bir şey yaptıramaz uzaktan bakar sadece"

Akın özgüven patlamasi yaşıyor şu anda net ama bilmediği şey Muratı gerçekten tanımadığıydı. İpek sadece gülümsemişti, ne diyebilirdi ki?Bu özgüvenin karşısında.

"Biraz düşünürüz bu konuyu"dedi Hazal.
Tamamen kurtulmak için bir çözüm olabilirdi belki.Murattan artık gerçekten çok sıkılmıştı ve bu yolda çabalamadan kurtulamayacaktı anlaşılan.

"Ben gidiyorum işlerim var sonra görüşürüz.." Hazal,Akını uğurlarken İpek çoktan kafasında planları kurmaya başlamıştı bile.Hazal yerine geçtiğinde İpek hemen ona döndü.

"İşe yarar mı?Akın'ın söylediği gibi boşa kürek çekmeyelim"

Hoş işin içinde İpek varsa mutlaka planlı, olaylı, sonuçlu birşey olurdu bunu biliyordu Hazal. O her zaman bir yolunu mutlaka bulurdu.

"En azından deneriz çabalamış oluruz"

Kapı tıklatılınca 'gel' talimatı verdi Hazal.

"Hazal hanım,Murat bey bir beyle buraya geldi haberiniz olsun dedim." Hazalla İpek göz göze geldiklerinde, Hazal derin bir nefes aldı.

"Tamam çıkabilirsin Eda"dedikten sonra elini çenesine yerleştirerek "Neden buraya geldi ki?" diye sordu Hazal.

"Neden olacak aramızda bir sorun yok arkadaşca bir ayrılma demek için, aynı zamanda seni görmek için"

İpek,elleriyle saçlarını düzeltti hemen.Siyah mini eteğini düzeltip üstüne başına çeki düzen verdi. "Ben ilgilenirim ağır misafirlerle" Topuklularının üzerinde arkasına dönüp odadan,Hazal baka kaldı öylece. Cidden deliydi bu kız.

Genç kız kasa bölümüne geçip,Muratlar'ın olduğu masaya baktı.2 kişilerdi zaten ve Murat her zaman ki gibi o kadar karizmatik ve yakışıklıydı ki, resmen ortamın havasını değiştiriyordu.Onların masasına ilerledikçe üzerinde ki gözleri hissedebiliyordu, her zaman dikkat çekici bir kız olmuştu,bir mekanda 10 erkek varsa mutlaka 8 i bakardi diğer 2'si de evli ve sevgilisi olan tayfaydı zaten.

"Merhabalar hoşgeldiniz garsonlar siparişi aldı değil mi?Eksik  bir şey yok"

Murat başını kaldırdığında sert ve uyarıcı bakışları umursamamaya çalıştı İpek. Sonuçta Murat her zaman böyle bakardı kendisine, yeni bir durum değildi.

"Yeryüzünde meleklerde mi varmış?"

Adam, ayağa kalkıp elini tutup dudaklarına götürünce, İpek rahatsız olsada belli etmemeye çalıştı.

"Erhan ben, bu arada sizde isminizi bahşeder misiniz?" Adam öyle bir bakıyordu ki İpek rahatsız olmaya devam ederek bir kaç adım geriledi.

"İpek ben,memnun oldum" Adam yerine oturduğunda boş olan sandalyeyi de çekti.
"Oturun lütfen İpek hanım" Flörtü aşmış koşuyordu bayağı.Murata baktığında ise ters ters baktığını gördü İpek. Anlaşılan o da bu durumdan hoşnut olmamıştı.

"Aslında iş konuşacağız biz.İpek sen istersen git"dedi Murat sert bir tonda.

Aslında oturmayı düşünmüyordu ama şu ses tonu ve bakışlardan sonra oturmayı tercih etmişti İpek.

"Siz tanışıyor musunuz?"

"Evet uzaktan tanışıyoruz kendisi kuzenimin eski nişanlısı olur "dedi İpek.
Murat,ayağına çakınca gülümsemeden edememişti İpek.

"İtiraf etmezsem içimde kalacak çok güzelsiniz"

Murat arkasına yaslanıp adamın nasıl İpeğe asıldığını izliyordu.Umrunda bile değildi!Ya da umurundaydı.Sonuçta iş yaptığı adamdı,böyle saçma şeylerle muhatap olmaması gerekiyordu.

"İpek,balıkları seçmem de yardım et istersen sen anlarsın bu işlerden "dedi Murat.

"Tabi olur"

Genç kız ayağa kalkıp yürürken Muratta peşinden geliyordu.Kolundan tutulup depo tarzı odaya doğru çekildiğinde neye uğradığını şaşırmıştı genç kız.

"Napıyorsun?"

"Vazgeç saçma sapan oyunlarından vazgeç artık"

Neydi bu kadar öfkeli olmasının sebebi?İpeğin kendisine ne kadar bağlı olduğunu ne kadar aşık olduğunu biliyordu.Değişik bir şekilde onun aşkını kaybetmekten korkuyordu Murat.Başka adamlarla konuştukça tedirgin oluyordu.Ve başka erkeklerin İpeğe yan gözle bakması neden umurundaydı bilmiyordu.Hazal'ın o herifle olan fotoğraflarını görünce kıskanmıştı evet.Ama bu başka bir şeydi tarif edemiyordu ve bu his kendisini korkutuyordu.

"Oyun oynamıyorum.Senin aksine gayet kibar bir adamla sohbet ediyorum"

Muratın delirmesi fazlasıyla hoşuna gidiyordu İpeğin. Sonuçta bir noktada öfkeli bir anında gerçek duygularını itiraf edebilirdi.

"Gözümün önünde adamla flört ediyorsun ve bunu sırf beni kıskandırmak için yapıyorsun"

Evet sırf bunun için yapıyordu.Çünkü elinden başka bir şey gelmiyordu.Muratın ilgisini çekmek için ne yapması gerekiyorda onu yapıyordu.

"Sende beni kıskanıyorsun eğer öyle olmasa burada böyle deli deli bakmazsın bana" Murat,usulca kızın kolunu tutup yüzünü yüzüne yaklaştırdı.

"Sen benim için hiçbir şey ifade etmiyorsun.Sadece neyi merak ediyorum biliyor musun?Beni sevip başka adamlarla gönül eğlendirmek nasıl bir duygu?"

Daha ne kadar hakaret işitebilirdi?Başka adamlarla gönül eğlendirmek öyle mi? Bu ne iğrenç bir tabirdi?İpek öfkeli gözlerle adama bakarken sinirle burnundan soluyarak kara gözlerine baktı.

"Ben senden başka kimsenin yanıma yaklaşmasına bile izin vermiyorken sen nasıl bana bunu söylersin?"

Hayatına kimse girmemişti Murat'ın gördüğünden bu yana.Ondan önce bile doğru düzgün kimse olmamıştı ki hayatında.Dışarıdan 'bu kızın ne çok sevgilisi olmuştur vay be'diyen çok insan tanımıştı.Ama öyle değildi işte, tek bir kişiyi sevmişti, tek bir adama aşık olmuştu.

"Uzak dur. Git kiminle ne istersen onu yap ama benim iş yaptığım adamdan, benim çevremden uzak dur"

"Kiminle ne istersem yapayım öyle mi?"

Öylesine söylüyordu bunu Murat.İpeği kendisinden uzak tutmak için sözleriyle canını yakmak istiyordu.Ve biliyordu,İpeğin kendisinden başkasına bakmayacağını çok iyi biliyordu.

"Tamam ben Erhan beyle bir şeyler yapmak istiyorum,onu seçtim!"

İpek sinirle odadan çıkıp sakinleşmeye çalıştı. Gerizekalısın Murat gerizekalı!Tekrardan masaya doğru ilerlediğinde sandayeye oturdu bir süre sonra Muratta geldi,tabi hiç onun yüzüne dahi bakmadı genç kız. Çünkü ona kızgındı.

"İpekciğim ben diyorum ki bu gece bir yerlere gitsek, Fransadan geldim ben özledim İstanbul gecelerini"

İpek başını eğerek ensesini sıvazlarken ne söyleyeceğini bilmiyordu, bu adamla İstanbul gecelerinde olmak pek iyi bir fikir değildi. Evet Muratın delirmesi hoşuma gidiyordu ancak bir yere kadardı.

"İpeği rahatsız etmeyelim. Akşam için ben bir şeyler ayarlarım"dedi Murat sert bir tonda.

"Tamam işte 3'müz gidelim"dedi adam bu sefer.

En azından Murat olursa yanında o zaman giderdi İpek .Baş başa yiyecekmiş gibi bakan bu adamla zaten gidemezdi.

"Erhan bey,İpek bizimle gelemez daha fazla ısrar etmeyin"

"Neden gelemeyim?Gelirim tamam"
Muratla göz göze geldiğinde, onun bakışlarında ki öfkeyi görüyordu, 'böyle yapma' der gibi bakıyordu.Ama o söylediklerinin bir cezası olacaktı. 'Gönül eğlendirmek' neymiş gösterecekti Murata.

"Ben artık kalkayım işlerim var biraz akşama görüşürüz"

"Görüşürüz güzellik"

İpek oradan hızla uzaklaşıp Hazal'ın odasına girdi,ıslak mendille ellerini sildi hemen, adam öpüp durmuştu elini ve fazlasıyla rahatsız olmuştu bu durumdan.

"Sen neler çevirdin yine 2 dakikada?Gördüm seni masada oturuyordun"

"O masada gördüğün 3'lü olarak gece dışarıya çıkıyoruz "

"Ne ne ne şaka mı?"

"Ciddiyim gece dışarıya çıkıyoruz,adam beni çok beğendi yeryüzüne inmiş bir melekmişim ben"

Hazal bir anda gülmeye başlayınca İpekte gülerek ellerini birbirine kenetledi..Ağlanacak haline gülüyordu şu anda.Murat'ın o laflarından sonra yerin 7 kat dibine girse yeriydi.

Kapı aniden açılınca ikisininde gülmesi son buldu. İpek, Murat'ı gördüğü an heyecanla ayağa kalktı çünkü kendisiyle bir şeyler konuşacağını düşündü.

"İpek,bize biraz izin verir misin?"

Yüzüne dahi bakmıyordu İpeğin, Hazala odaklanmıştı Murat. Genç kız hayal kırıklığı ile odadan çıkarken oradan uzaklaşmadı ve aralıklı olan kapının yanında ki duvara yaslanarak nefesini verdi.

"Ne istiyorsun Murat?Yine beni tehdit mi edeceksin?"diye sordu Hazal.

"Ben boşa tehdit savurmam bana bu yaptığınızın hesabını elbette vereceksiniz"
Hazal saçında hissettiği parmaklarla geri çekilmek istedi fakat bu seferde beline sarılmıştı Murat. Bu yaptığı zorbalıktan başka başka bir şey değildi ki.

"Seni kimseye bırakmam biliyorsun değil mi?Olmaz, sen başkasıyla olamazsın."

Korkuyordu Hazal çünkü piskopat,ruh hastası gibi davranıyordu.İpeğin bu adamda ne bulduğunu gerçekten merak ediyordu. Böyle iğrenç bir adamın sevile bilecek hiçbir tarafı yoktu. Öfkeyle adamı ittirirken, tiksinerek onun kapkara bakışlarına odaklandı.

"Beni sevmediğini anla artık Murat.Bak sen beni tanımıyorsun bile, neyi sevip sevmediğimi bilmiyorsun nelerden hoşlanıp hoşlanmadığımı da bilmiyorsun!"

"Sen şarkı söylemeyi çok severdin"diyince,Hazal korkuyla bir kaç adım saha gerilemek istedi ancak Murat tekrardan sıkıca belini sarınca olduğu yerde çakılı kaldı.

"Sen sen sen beni bırakmazsın bırakmadın. Bunu bana yapmazsın"

Sanki Hazalla değilde başka biriyle konuşuyor gibiydi Murat.Sanki karşısında Hazal yoktu hayalinde ki başka birisi vardı.

"Murat kendine gel ben senin bahsettiğin kişi değilim.Ben şarkı falan söylemem!"
Murat sanki yeni uyanmış gibi sıçrayarak uzaklaştı Hazaldan.Deliriyordu artık gün geçtikçe deliriyordu.Annesi severdi bütün bunları Hazal değil.Annesi kendisini bırakıp gitmişti gözünün önünde ama Hazal gitmeyecekti gidemezdi.

"Ne olursa olsun bırakmayacağım seni"

İpek, duyduklarına daha fazla dayanamayıp akan yaşlarını silerek hızla çıktı mekandan. Arabasına bindiğinde, öfkeyle inleyerek direksiyona vurdu sinirle. Nasıl vazgeçecekti bu adam nasıl?Tahammülü gün geçtikçe azalıyordu artık!. Allahım sen yardım et,sen yardım et..

AKŞAM

Aynada ki aksine baktığında, gülümseyerek etrafında döndü İpek.Biraz fazla seksi olmuştu ve istediği de tam olarak buydu aslında.

"İpek,yemin ediyorum kız halimle ben asılacağım sana bu ne böyle delirdin herhalde"

Siyah minicik elbisesinin askı kısmı göğüse kadar iniyordu ve orada v şeklinde gelerek göğüslerini sıkarak tarz bir dekolte oluşturuyordu. Kızıl saçlarını yine salmış ve dalgalandırmıştı.Kızılla siyah uyumu bir başkaydı. Ayaklarına da siyah topuklu sandalet tarzı ayakkabılarını giyinmişti ve gayet hoş olmuştu.

"Ne yapayım?Muratı kıskançlıktan delirtmek istiyorum"

Evet şu anda bu elbisenin içinde hiç rahat değildi ancak ama başka çaresi yoktu.Murat'ın sinir olduğu bir olay yakalamıştı, haliyle sonuna kadar gidecekti.

"Murat gibi ruh hastası yüzünden yaptığın şeye bak.Adam sapık gibiydi diyorsun ya birşey yapmaya kalkarsa"

"Murat olmasa tek çıkar mıyım sanıyorsun?Merak etme Murat varken birşey yapamaz"

Evet Murat manyağın tekiydi ama bu konuda ona güveniyordu İpek. O adamın yaklaşmasına izin vermezdi. Son bir kırmızı rujunu sürdükten sonra, ceketini ve çantasını aldığında tam olarak hazırdı.

"Dikkatli ol,ben eve geçeceğim haber ver bana"

İpek,kuzeninin yanaklarından öpüp "Tamam canım" diyerek evden çıktı.Arabasına bindiğinde derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştı. Üzerinde ki gerginlik çok fazlaydı çünkü. Bugün bu buluşma nasıl sonlanır, ne olur yaşayıp göreceklerdi. Yola koyulduktan sonra mekana gelir gelmez arabadan indi genç kız. Güzel bir kulüptü,kaliteliydi ve elit bir tarzı vardı. Topukluların üzerinden ilerleyip içeriye girdiğinde, gözleriyle etrafına bakındı.Erhan'ı gördüğünde saçlarını arkaya doğru savurarak yürümeye devam etti. Köşede ki locadaydılar ve Muratın sırtı dönüktü.Erhanla göz göze geldiklerinde adam gülerek baktı ve o anda Murat arkasına dönünce sanki o anda dünya durmuş gibiydi. Öylece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı..Aralarında ki bu kıvılcım o kadar barizdi ki,Murat'ın gözleri alev alev kavrulurken aynı zamanda öfkeden kısılmış vaziyetteydi.Bu ateşin içinde yanmaya hazırdı İpek. Bunun için gönüllüydü. Ama yanarken yakacaktı ve kül edecekti. Yaşayıp göreceklerdi sonlarını.

###

Continue Reading

You'll Also Like

964K 14.3K 55
Ne yani kendinizi ne zannediyorsunuz? İstemiyorum gerekiyorsa hem dersten bırakın , hem okuldan atın... Bu kadar asabi olunmaz didem , o çok konuşan...
20.7K 1.2K 20
Bir araba kazası her şeyi değiştirir. Tıpkı Bulut Akın'ın hayatını değiştirebileceği gibi. Araba kazasından sonra Bulut hastaneden kaçma girişimind...
4M 150K 85
Savaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun. Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyo...
3.8M 201K 97
Fırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...