Melez Prenses

By Mathilldaa

449K 13.5K 1.3K

Sita:" Şivayı ve kızımı terk ettikten sonra benim için sadece yakşa vardı, Şeytanımı seviyordum sevmesine ama... More

-Melez Prenses-
2- MP
3- MP
4- MP
5- MP
6- MP
hikayedeki oyuncular
7- MP
8- MP
9- MP
10- MP
11- MP
12- MP
13- MP
15- MP
16- MP
17- MP
18- MP
19- MP
Duyuru!!!
20- MP
21- MP
22- MP
23- MP
24- MP
Duyuruuuuuu
25- MP
26- MP
27- MP
Yeni bölümden önce duyuru.
28- MP
MP-29

14- MP

12.3K 404 38
By Mathilldaa

Dean ile arabaya bindiğimiz zaman dean elindeki balo davteyiyesini inceliyordu. " Elena balo eski tarzda olacakmış kraliyet tarzında maskeli." ona dikiz aynasından çarpık bi bakış atarak arabayı çalıştırdım, " Dean , katılacağımızdan emin değilim yani vampirler ve kurtlar bir arada olacak bu gerçekten tehlikeli hem sadece onlar değil emin ol bir çok cadı ve büyücü pislikler olacak." .. Dean kararsız bir şekilde hala davetiyeyi inceliyordu gözünü davetiyeden ayırmadan konuşmaya devat etti " Elena bizim için özellikle gelmişler farkında değil misin acaba. Gitmezsek ne olacak biliyormusun. Elbette biliyorsun."  Dean konuşurken ona dikiz aynasından boş bakışlarımla bakmaya başladım ne demek istediğimi gözlerimden anlayabilirdi. Chuck ve Cedric ağızlarını dahi açmıyorlardı bi saat kadar arabayı kullanırken herkes yola odaklanmıştı. Yarım saat içinde güneş doğacağı için arabayı son hızımla kullanmaya devam ediyordum Cedric bundan şikayet etse bile Dean'ı sevdiği için çokda ağzını açmıyordu. 

 Nihayet ormanın az dışında kalan Dean ile bana ait olan malikaneye gelmiştik. Dean kapıyı açmış kendini eve atmıştı ben chuck ve cedric hemen arkasından eve girmişti. Dean evdeki siyah perdeleri sonuna kadar çekimekle meşguldü evin içi tamamen karanlık olduğunda ışıkları açmıştı anlaşılan uyumaya niyeti yok gibiydi. Biz hemen kendimizi kanepeye atmış biraz soluk alıyorduk Dean hepimize birden viski doldurmak için koca salona ait bar kısmına geçmiş pür dikkat içkileri dolduruyordu.  Ben deanı izlerken chuck ciddi bir havada konuşmaya başlamıştı  " Elena şimdi ne olacak ne yapacağız?"  ben ne yapılması gerektiğini zaten biliyordum sadece o an bi kere daha düşünüp chuck'a dönüp " Chuck oraya geri dönmen gerçekten çok tehlikeli bir süre hiç değilse dönüşümünü tamamlayana kadar burada kalmalıyız. Peşimizde kimler var tam olarak bilmiyoruz senide tehlikeye atamam."  chuck cevabımdan tatmin olmamış gibiydi ama bozuntuya vermemişti. " Elena balo olayı nedir gecenin bir yarısı önümüzü kesen vampirler var gitmezsek neler olacak?"  Buna verecek cevabım yoktu ben söze atlamadan dean benim yerime cevabını vermişti. " Gitmezsek bunu hakaret olarak kabul edip ordu şeklinde bize saldırırllar olacak olan bu ve elena bunu çok iyi biliyor."  Dean konuşurken bir yandanda elindeki viskileri bize doğru uzatmıştı . Cedric suskunluğunu bozarak. " Lanet olsun ben bir insanım ve sabahtan beri birşey yemedim viski de neyin nesi. Herneyse daha fazla dayanamayacağım ben uyumaya gidiyorum." diyerek hepimizi güldürmüş ve üst kata çıkmak için kalkmıştı. 

Dean hala elindeki balo davetiyesini inceliyordu.  " Dean sabahtan beri o davetiyeyi inceliyorsun. Balo ne zaman ve kaçta?"  dean tek kaşını kaldırarak sırıtmış ve anında cevaplamıştı " Balo iki gün sonra ve saat  21:00 de başlıyor ve sabahın ilk ışıklarına kadar devam ediyor. Vampirler için özel bir oda veriyorlarmış otel gibi ."  Dean baloları severdi ve bu balo içinde heyecanlı gibiydi zaten gitmeme gibi bi şansımız yoktu ama Cedric'i götüremezdik bir insanı oraya sokmak aslanların önüne kuzu atmak gibiydi anında onu parçalar ve kanını kuruturlardı.  " Dean kendin için ve Chuck için bir smokin ayarlasan iyi olur baloya iki tane kavalyeyle katılan tek melez prenses olarak tarihe geçeceğim bir yanımda vampirim bir yanımda kurdum tam bana göre olacak ."   Dean sırıtmakla kalmamış ağzı kulaklarına varmıştı söylediklerim hoşuna gitmiş ve memnun etmişti Chuck ise gözlerini devirerek gülümsüyordu eminim bu son zamanlarda ani yaşadıkları değişen hayat tarzı onu derinden sarsıyordu. Dean içkisini tek hamlede yutup aşağıdaki karanlkık köşeşine çekilmişti Chuck ve ben başbaşa kalmıştık. Onunda dinlenmeye ihtiyacı var gibiydi " Chuck, hadi kalk sana kalacağın odayı göstereyim biraz dinlensen iyi olacak" beni ikiletmeden kalkmıştı ben salondan ilerleyip geniş merdivenlerden çıkmaya başlamıştım oda ardımdan geliyordu. Onunla baş başa kalmak nefesini hissetmek beni heyecanlandırıyor ve ürpeertiyordu neyseki onca yılın verdiği tecrübelerim benim hislerimi kamufle etmemde yardımcı oluyordu. Geniş koridorda ilerleyip tam karşıdaki kapıyı gösterdim . Orası benim odamdı ben o odada sadece onun uyumasını istiyordum. Bana görüşürüz diyerek veda ettikten sonra ona gülüseyerek yanıt vermiştim. Odaya girip kapıyı kapattı. Ben ise doğruca aşağı indim Deanın odasına doğru bi kat daha aşağı inerek onun alt kattaki buz dolabından kan torbası alıp yine orada bulunan ısıtıcıyla kanı ısıtıp içmeye başladım buna ayak üstü atıştırma diyordum kan içmek kendimi güçlü hissetmemde yardımcı oluyordu. Deanın odasının karşısında zindana benzer bir oda daha vardı dolunayda genellikle dean beni buraya kitler dönüşümü tamamlayana kadar çıkartmazdı. Zindana bir bakış attıktan sonra yukarıya çıkıp salondaki geniş koltuğa uzanıp uykunun tadını çıkartmaya başladım....

---------------------

Balo günü gelmişti saat 20:18 'i gösteriyordu ve biz hazırdık ben Siyah baloya savaş açarcasına kırmızı gögüslerinde ve sırtında dekoltesi olan kabarık bir elbise giymiştim beyaz dirseklerlerimi örtecek bir şekilde eldivenlerimi ellerimi geçirmiş kollarımdan dirseklerime doğru çekiştiriyordum. Saçlarımı kabarık aynı zamanda hafif bir topuz yapmış başıma kırmızı altın işlemeli bir taç takmıştım. Maskemde tacımla aynı renkte altın rengi üzerinde kırmızı yakutları olan bir tac dı tam anlamıyla mükemmel görünüyordum bu kıyafeti bana bizaat Prens Henry hediye etmişti ve bu malikanede eşyalarımın gizlediğim odada duruyordu eskiden bir çok balo ve davte katıldığımız için hiç birini atmaya kıyamamıştım. Aynanın karşısında durup kendimiz süzdükten sonra kırmızı bir rujla kendimi tamamladım. Elbisemi kaldırıp  kırmızı yakutlarla süslü bir zamanlar yakşanın hediyesi olan çok büyük sayılmayacak derecede ve bir vampiri veye kurdu öldürecek kadar ölümcül olan kazığımı bacağıma kalın bir kumaşla sardım. Tehlikeyi göze alamazdım.

Odadan çıkıp aşağı doğru olan merdivenlere yöneldiğimde 3 çift göz beni hayranlıkla süzdü. Cedric'in baloya gelemeyeceğini anlattığımdan beri yüzünde olan memnuniyetsizlik hala duruyordu Dean ve Chuck bana hayranlıkla bakıyorlardı. Dean:" Siyah baloya kırmızı ve sexi bir kıyafetle gidiyorsun çok cesurca ve tam sana göre bir hareket ." Dean hem gülümsüyor hemde öbgü folu sözler söyleyerek beni şımartıyordu. Chuck:" Gerçekten herika görünüyorsun yanımızdan bir saniye bile ayrılmamalısın elena."  Ona gülüseyip ikisini birden süzdüm Dean gerçekten yakışıklı ve sexi bir adamdı siyah smokin ona oturmuş ve daha yakışıklı görünmesini sağlamıştı. Chuck ise ilk defa onu böyle görüyordum sarı saçları ve bi o kadar güzel gözleriyle bu smokin ona cuk oturmuştu tapılacak bir erkekti balodaki bütün ilgiyi bir anda üzerine toplayabilirdi.  Dean:" Elena ve chuck birbirinizi süzmeyi bırakın bu rahatsız edici olmaya başladı siyah baloya gitmek için eski arabalardan birini çıkarttım zaman kaybetmeden çıkalım." dedikten sonra ona çarpık bir gülümseme atıp ardından sonra görüşücez bakışı yolladım oda bunu anlamış gibi başını önüne eğmiş sırıtıyordu. Hepimiz arabaya bindiğimizde suskunluğumuzu koruyorduk yol boyunca hiç birimiz tek kelime etmedik tam arabadan inecekken onlara bir uyarıda bulunmadan edemedim  "Bakıın her an herşey olabilir, Dans etsek veya sohbet etsek bile fazla uzaklamşmayalım birbirimizden ayrılmayalım vampirler güvenilmezdir büyücü kahinler onlardanda güvenilmezdir orada ne olduğunu bilmiyoruz birbirimizi kaybetmeyelim." dedikten sonra başlarıyla beni onaylayarak arabadan indiler Chuck benim kapımı açarak kolunu gösterdi aynı anda arabayı valeye teslim eden Deanda diğer kolunu gösterince ikisinin koluna birden girerek büyük malikaneye doğru kırmızı halıdan yürümeye başladık. Etrafta başka malikane yoktu bu malikane ise ormana bakıyordu çok büyüktü ve yeni restorasyon yapıldığı çok belliydi balo için evi yeniden inşa etmiş gibiydiler.

Büyük kapıdan bizi bir vampir birde kurtadam karşıladı kapının önünde gelen misafirleri karşılıyorlardı omzumdaki beyaz kürkü almışlar ve giydiğim kırmızı kıyafete bakıyorlardı siyah baloya kırmızı bir kıyafetle gelen tek kişi ben olmalıydım çünkü kimse bunu yapacak kadar cesur değildi biliyordum. Dean ve chuck hala kollarımdaydı Dean merdivenlere doğru yönelmeden önce kulağıma eğilip " Yakşa burada olabilir elena dikkatli ol. " diye fısıldayarak beni uyarmış ve geri çekilmişti. Balo kapısı aralanmıştı ve anons yapılıyordu  " Melez Prenses ve onun iki ırktan oluşan vahşi erkekleri."  bütün gözler üzerimizdeydi fazla uzun olmayan merdivenlerden ağır ağır inmeye başlamıştık. Benim ne olduğumu ve yanımdaki erkeklerin ne olduğunu iyi biliyorlardı en önemlisi Yakşanın bana verdiği ismi biliyorlardı "MELEZ PRENSES"  bu ismi bana yakşa vermişti bana yakıştırıyordu iki ırkın gücü tek bedende toplanmıştı ve hem bana hemde gücüme aşıktı kendisi benden güçlüydü ama o bana adeta tapıyordu daha sonra işler değişene kadar tabiii...   

Herkes gerçektende siyahlara bürünmüştü etrafta içki içip sohbet eden insanlar bir anda durmuş bize bakıyordu. Kırmızı elbisemi hayranlıkla süzen erkekler kıskançlıkla bakan vahşi kadınların içerisindeydim. Balo salonu oldukça genişti ortası dans için boş bırakılmış fakat etraa siyah masa örtüsüne sahip uzun mini masalar koyulmuştu. İnsanlar masaların etrafında hem içkilerini içip hemde sohbet ediyorlardı. Normal insanlar gibi. Biz ise kendimize bir masa bulmuş etrafı inceliyorduk. Görünüşe bakılırsa yakşa etrafta yok gibiydi. Olmaması daha iyi olurdu bu balodan sonra tekrar buralardan gitmeyi planlıyordum zaten aramızda bir savaş vardı ama Chuck'ın Şivaya olan benzerliğini görünce işler daha çok kızışırdı bunu biliyordum.

Masamıza gelen cadılar vampirler ve kurtlarla koyu bir sohbete daldık herkes birşeyler anlatıp kıkırdıyor birbirlerini süzüyordu. Saat neredeyse 12 ye gelmek üzereydi son bir kaç saati gelen giden herkesle sohbet ederek geçirmiştik büyücü kahinler yanımıza yaklaşmıyorlardı bile beni pek sevmiyorlardı bana karşı anlayamadığım derecede bir düşmanlıkları vardı. Salon çok geniş ve kalabalık olmaya başlamıştı vampirler için kan servis ediliyordu kurt adamlar belli etmesede bundan rahatsızlık duyuyor gibiydi. Salondaki devasa orkestra çaldığı hafif müziği bitirmişti. Yaşı oldukça büyük olan bir vampir konuşma yapmak için salonun boş olan orta kısmına doğru rahat bir şekilde yürürken herkes susmuş ayakkabısından çıkan tok sesi dinliyor gibiydi. Vampir konuşmaya başladı " Bayanlar baylar hepinize hoş geldiniz dileklerimi sunuyorum. Vampirler , kurtlar, cadılar büyücü kahinler ve son olarak tek ırk melez prenses" hepimizi başıyla selamlıyordu hafif ama yoğun bir alkış sesi koptuğunda vampirin gözleri benimkiyle buluştu. Takındığım kadar soğuk tavrımı takınarak onu zlemeye devam ettim konuşması devam edecek gibiydi : " Saat 12 'yi gösterirken Vals'e başlamayı teklif ediyorum hepimiz güzel eşlerimizi alıp eşşiz bir gecede valse başlamalıyız. Keyifli danslar."  Herkes eşlerinin ellerinden tutup ilerlemeye başlamıştı bile. Dean dans edecek bir cadı bulmuş beni Chuck'ın kollarına bırakmıştı. Vals yapmayı iyi bilirdim ama chuck bilirmiydi bilmiyordum sonuc olarak o benden küçük bile sayılırdı.  " Chuck vals yapayı biliyor musun?" bana bakmadan gülümsedi " Bir iki numara biliyorum diyelim"   diyerek içkisini sertçe başına dikip elini bana doğru uzattı. Piste doğru yürüyorduk herkes yerini almıştı bizimle beraber tamamen tamamlanmıştı. Müzik başladı...

Ağır ve esnek hareketlerde hareket ediyorduk. Müzik eşsiz derecede güzeldi , karşımdaki adam harika dans ediyordu istem dışı gülümsüyordum. Birden ne olduğunu anlayamadığım sırada arkamı dönmüş chuck'ın beni tutmasını beklerken başka üçlü eller beni yakalamıştı. Kokusundan chuck olmadığını anlamıştım. Bu kişi tamamen yakşa'ydı. Belimden kavradığı gibi ritmik hareketlerle dansı sürdürmeye başladı ona ayak uyduruyordum her zamanki gibi mükemmel bir şekilde dans ediyordu. Belimdeki eli beni hafif ve zarif bir şekilde döndürmüş kendi gövdesine bastırmıştı. Tam gözlerimin içine bakıyordu. Chuck'ı ise beni başka bir kadının kollarından izlerken gördüm, kadına ayak uyduruyordu ama eş değiştirme olayı hoşuna gimemiş gibiydi. 

Yakşa beni iyice kendine bastırdığında özlerimiz tekrar buluştu o güzel dudakları aralanmış bana konuşma yapmak için hazılanıyor gibiydi yada doğru kelimeleri seçmeye çalışıyodu   " Sita, gerçekten benden kaçabileceğini mi düşündün. Evet bir süre kaçtın ama şu son zamanlarda kendini fazla belli etmedin mi sencede. "  dişlerimi sıkıyordum. Dans hala sonsuzluk gibi devam ediyordu.     " Onca şeyden sonra nasıl böyle pislik olmayı başarabiliyorsun merak ediyorum yakşa." ... Hafifçe dudakları kıvrılmış sırıtıyordu . bir an olsun gözlerimi gözlerinden ayırmadı. " Sita, sana söylediğim hiç birşeyi anlamamış gibi yapma. Seni bıramayacağımı biliyorsun ve hala karımsın benimsin bana boşuna karşı koyma."   Yakşanın fark edemediği birşey vardı, ben artık eski sita değildim korkmuyordum ve gerekirse savaşa bilirdim. Vals son bulduğunda birbirimize reverans yaparak ayrılmıştık artık herkes maskelerini çıkartmaya başlamıştı. Yakşa geri çekilip gidecek gibi olurken Chuck'ın maskesiz yüzünü görmesiyle dişlerini sıktı sonra ağzını araladığında devasa büyüklükteki uzun vampir dişleri ortaya çıktı. Yakşanın dişeri diğer vampirlere göre daha fazla uzundu. 

Onun dişlerini çıkartmış koşar adımlarla chuck'a doğru yöneldiğini gören kurtadamlar pençelerini çıkartmaya başlamışlar meydan okurcasına bekliyorlardı. Kurtadamlar her zaman kardeş gibdirler birbirilerini tanımasalar bile koruyup kollama iç güdüsüyle her zaman birlik olurlardı. Pençelerini çıkartan kurtlardan birininde Taylor olduğunu fark ettim gözleri kehribar rengindeydi diğer kurtlarınki gibi. 

Yakşa hızlıca ilerlerken kurt adamlar ve vampilrler birbirlerine girmişlerdi bile. Dean hemen yanımda bitti. " Elena, buradan çıkmalıyız hemen." endişe dolu gözlerimle ona baktım derin bir iç çektikten sonra " Chuck'ı almadan olmaz  Dean ."  Dean bana sen delimisin dermiş gibi bir bakış attı. Ortalık karışmıştı Yakşa önüne çıkan herkesin bir yerlerini çıkıyor gibiydi. Hızla Chuck'ın yanına gittim. NE olduğunu anlayamıyordu ama korkmuyorduda çok cesurdu. Belki yakşayla bi süre dövüşebilirdi ama hala yarı kurtken hiç bir şansı olmazdı. Chuck'ı ordan çıkarmalıydık hayatı tehlikedeydi ve yakşa afayı koyduğunu yapan biriydi. En çok bu yanı ben korkutuyordu. Şivayı hiç sevmezdi şimdi ise Karşısında yarı kurt olan Chuck'ı görünce deliye dönmüş gibiydi.

Ben Dean ve Chuck oradan çıkarken chuck birden yere yığıldı acılar içinde kıvranmaya başlamıştı. Dönüşüyordu....

Kurtlar- Vampirler..  Savaş tekrar başlamıştı Cadılar ve büyücü kahinler taraflarını seçmişlerdi. Bundan sonra herşey daha tehlikeli olacak gibi...

---------------------------

Bölüm geç geldiği için üzgünüm... balodan sonraki günler bayaa bi hareketli olabilir.    3 günde bir bölüm yazmayı düşünüyorum. yada 2 bilmiyorum duruma göre. :)))

Multimediada Sita ve yakşa var maskeli balo :))

xoxo  Mathilda...

Continue Reading

You'll Also Like

615K 33.3K 40
Eski sevgilisine içinde kalanları sövmek için yazan Yaren numarayı yanlış yazıp dünyanın en önemli iş insanlarından birine denk gelirse ne olur... Si...
38K 1.9K 18
Dora mahalle abisine nah çeker... [Texting+Düzyazı]
94K 6.7K 16
Kadın nüfusunun azaldığı bu çağda, çok erkek çocuğu olanlar narin görünen oğullarını Kucak Oğlanı olarak satmak zorunda kalıyordu... Melih ise bu ola...
41.3K 168 8
! Her başlık ayrı bir hikaye konusudur, birbirinden bağımsız okunabilmektedir !