Heaven \\Chanbaek ( Düzenleni...

By baekslip

18.9K 1.7K 1.6K

Benim aşkım güneş gibiydi sabahları aydınlık ve sıcakken geceleri bir o kadar karanlık ve soğuktu... More

TANITIM
şekerlemeler
iyiyim
Jongin...
PRK Kütüphanesi
Daha değil
Alive
-Halisinasyon-
Baykuş & Köpüş
Okul
Beni Yalnız Bırakma
Cehennem köpekleri
Masal köşesi
Sıcak kalp
Emanet
Göz Yaşı
Benim Yüzümden
Yemek
Mezun
Kavuşma(?)
O sen değilsin
Neden?
yalanmıydı?
Ooh sehun
FİNAL

Elveda

595 58 124
By baekslip

Soğuk vücudumu titretirken yüzümdeki soğuk ıslaklık ile burnumu çektim.

" 25. Çekmecede, biraz ileride"    

Adam önümüzden ilerlerken  arkasından ilerliyorduk. Oldukça  rahat görünüyordu, uzun mavi üniforması ona bol geldiği belliydi ama umursuyor gibi görünmüyordu. Parmağındaki anahtarı tek parmağında çeviriyor ve ıslık ile eşlik ediyordu. 

Birkaç kapıdan sonra durduğunda parmağındaki anahtarı birkaç kez çevirip bakmadan doğru anahtarı bulup kapının kilidini çoktan açmıştı.

Hızlı hareket ediyordu bunu daha önce birçok kez yaptığı ve  umursamazlığından belliydi

İçeri adım attığımızda dışarıdan daha soğuk ve kuru olan oda ile titrerken kafamı arkama çevirdim luhan içeride değildi.

Sadece ben ve chanyeol vardık ellerini hırkasının cebinden çıkartmadan kafasını kaldırıp bana baktığında zorlada olsa ona gülümsemeye çalışmıştım ama başarılı olduğum söylemezdi

Başını tekrar eğip ayaklarına baktığında derin bir nefes alıp önüme dönmüştüm

"23....24..25 evet burada"

Adam eliyle küçük kutuları saydığında 25. Kutuda durmuştu üzerindeki kağıda "yakıldı" yazdıktan sonra çekmeceyi kendine doğru çekti.

Büyük baba ,buharlar eşliğinde çıkarken soğukluğu içimi titretti

"Teid etmeniz gerekiyor"

Adama baktığımda boşluğa baktığımı hissetmiştim hiç bir şey hissediyor mu diye düşündüm. Başımı salladığımda adam büyük babanın soluna geçerek üstündeki beyaz örtüyü kaldırdı.

İşte oradaydı , beyaz yüzü , morarmış dudakları. Arkamdan gelen hıçkırık sesi ile kalbimin parçalandığını hissetsemde yavaşça başımı salladım

" Evet , o"

Adam anladığını belirten bir baş sallaması verdiğinde çekmeceği geri ittirmişti bile.

Birkaç imzadan sonra dışarıda bekliyorduk chanyeol  havaya rağmen üzerindeki ince hırkasının şapkasını kafasına geçirmiş oturuyordu.

Konuşmuyordum , konuşmuyordu ikimizde sessizdik içimizde yaşıyor gibiydik luhan tam karşımızdaydı sessizce ağlıyor arada burnunu çekiyordu.

"Beni izleyin lütfen "

Adam tekrardan önümüze geçtiğinde arkasından ilerliyorduk bir hastane rutini gibiydi yada hayat rutini gibi , birşeyin yada birinin arkasından ilerlerken etrafımızda olanları fark edemiyorduk. Chanyeol arkamda değil yanımdan yürüyordu luhan ise tam arkamızda burnunu çekerek başı öne eğik bir şekilde geliyordu

Birkaç koridor geçtikten sonra iki kat aşağıya inmiştik hastaneye göre sıcak ve kuru bir havası vardı. Yanık kokusu burnumu doldururken öksürdüm.

Krematoryum  yazısı bizi karşılarken  yavaşça chanyeole baktım ağlıyor gibi gözükmüyordu donmuştu sanki gözleri donuktu hiçbir duygu barındırmayan basit bir şeymişcesine bakıyordu.

Adam kapıyı açıp içeri girdiğinde sıcak odaya bu sefer hepimiz girmiştim. İğrenç koktuğu kesindi.

"Eminsiniz değil mi çocuklar yanlış ceset yakmak istemiyorum"

Adam son kez büyük babayı bize gösterirken  başımı güçlükle salladım. O olmamasını o kadar çok dilerdimki ama oydu işte sevgi dolu gözleri yerine kapalı bir çift mor göz kapaklarıyla, sıcak yumuşak teni  ile soğuk mora dönen bedeniyle karşımızdaydı

Fırının kapağını açıp sedyeyi yerleştirirken yan gözle bize bakıyordu chanyeol dişlerini sıkmış adama sinirli bakışlar atarken luhan daha sakindi

sedyeyi yerleştirdiğinde fırıma doğru ittirdi büyük babayı, nasıldı orası korkunçmuydu, karanlık ve sıcakmıydı tıpkı cehennem gibi

"Çıkar onu!"

Chanyeol bağırdığında dişlerini sıktığını görebiliyordum adam ne oluyor dercesine bana baktığında chanyeol çoktan fırının kapağını açmıştı

Luhan daha fazla saklayamadığı sesini çıkarttığında yavaşca yere çöktü kendi kendine 'bilmek istemiyorum' diye mırıldanıyordh

"Sana onu buradan çıkart dedim"

Chanyeol daha yüksek sesle söylediğinde adam hala yerinde duruyor ve bize bakmaya devam ediyordu.

Yanıma yaklaştığımda gözlerinin dolu olduğunu yeni fark ediyordum

"Lanet olası, sana hemen onu buradan çıkart dedim! Büyük babam karanlıktan korkar!!"

Chanyeol bağırmaya devam ederken yavaşça kolunu kavradım ama tepki vermemişti hissettigini bile düşünmüyordum onu kapıya doğru ćekiştirdiğimde daha yeni kendine gelebilmişti.

Fırının çalışma sesi büyük bir gümbürtü koparırken  chanyeolü odadan çıkartmıştım. Adam yanan alevlere bakıp gülümserken zevk aldığını göre biliyordum. Belkide bu yüzden bu işi seçmişti cesetleri ve onları yakmayı seviyordu

"Sen ne yaptığını zannediyorsun!"

Chanyeolün kalın sesi kulaklarımı doldururken yavaşça gözlerimi ayak uçlarıma diktim. Gözlerine bakmak istemiyordum cünkü her bakışımda orada kaybolmaktan korkuyordum

"Sana ne yaptığını sordum! Anlamıyorsun! Anlamıyorsunuz! Büyük babam karanlıktan korkar! Kimse anlamıyor o yanlız olmayı sevmez!"

Gözlerini açarak bağırdığında kendini kaybetmiş gibiydi sonunda ona baktığımda gözlerininin icinin kırmızı damarlar dolduğunu gördüm  kahvenin farklı bir tonu olan gözleri üzgündü, yorgundu, eski yaramazlığından eser yoktu.

Ona yumruk attığımda gülmeye başladı ve kanayan dudağını tutup gülmeye devam etti hastane kahkahaları ile yankılanırken gözünden akanları umursuyor gibi görünmüyordu

"Anlamıyorsunuz hiçbiriniz anlamıyorsunuz o yanlız olmaktan nefret eder!"

Yere oturduğunda sırtını krematoryumun kapısına yaslamıştı tek elini başına koyarken gülmeye devam ediyordu. Kahkahaları yavaşça acı cığlıklara dönüşürken tek yaptığım onun acı cığlıklarını dinlemekti.

------------ ------------ -----------

Birkaç saattir uçurumun kenarında ağacın altında oturuyor elimizdeki kutuya bakıyorduk

Luhan daha fazla dayanamayacağını söylerek ilk uçakla çine dönerken burada otumuş artık bir kutunun içinde olan büyük babaya bakıyorduk onu bu ağaca gömmeye karar verdik, özel ağaca.

Lay hyung ona dua okutup tören yapmak için chanyeole ne kadar ısrar etsede chanye kabul etmemiş kendi dua edeceğini söylemişti.

Kyungsoo gelmek istediğini söylesede lay hyung bi işleri olduğunu söylemişti. Aramızdaki kutuya baktığımda hastane kutularının ne kadar özensiz olduğunu fark ettim

Elimi açmak için uzattığımda büyük el hızla elimi kavramıştı bile gözlerimi ona çevirdiğimde hiçbirşey anlayamaz haldeydim

"Açma"

Tek kelime dudakları arasından döküldüğünde  ellerimi gevşetmiş ve elimi geri çekmem için izin vermişti.

Hava soğuktu ve chanyeol üzerindeki ince hırka ile üşüyordu. Söylemese bile bunu görebiliyordum kavuktaki battaniye yerinde değildi.

Aklıma aşağıdaki uçurumdaki yastıklar geldi orada bir yerlerde bir battaniye daha olması gerekiyordu. Bağzı yaz geceleri soğuk olurdu ve uyumak için kullanırdım.

Ayağa kalktığımda chanyeolün dikkatini çekebilmiştim ona bir gülümseme verip birkaç adım geri gittim.

"Hey ne yapıyorsun?"

Sorusuna karşılık vermeden koşmaya başladığımda şaşkınlıktan öldüğünü hissebiliyordum. Kara parcası ayaklarımdan çekilken taze soğuk havanın ciğerlerime dolmasına izin verdim.

"BAEKHYUN! "

önce kaydırağa sonra ise yastıklarla buluştuğumda kırkırdadım chanyeol hala ismimi haykırıyordu.

En arkada olan  su yesili yastığı kaldırarak altında olan battaniyeyi çıkarttım.

"İşte buradasın"

Battaniyeyi bulmanın sevinci ile taştan merdivenleri tırmanırken çoktan uçurumun üzerine çıkmıştım.

Chanyeol  yere çökmüş aşağıya bakıyor  ve beni görmeye çalışıyordu ağzımı açacakken konuşmaya başlamasıyla sustum.

"Sende beni bırakamazsın sana daha yeni alışırken hayatımda yer edinirken. İlk defa birine sevgi beslerken beni diğerleri gibi bırakamazsın!"

Tutulmuştum, nefes alamıyordum rüzgar durmuştu soğuk durmuştu zaman durmuştu. Duyduklarımı gercek yada hayal olduğunu kestirmeye çalışıyordum. Ölmüşmüydüm yada atlarken kafamı bir yere mi çarpmıştım

Chanyeol etrafa bakarken beni fark etmesi ile ayağa kalkarak hızlı ve büyük adımlarla yanıma geldiğinde kollarını bedenime dolamıştı. Ne çok gevşekti ne çok sıkı başını boynuma eğdiğinde nefesimi tuttum.

Göz yaşlarını hissedebiliyordum nefesi boynuma çarpıyor ısıtıyor daha sonra kaçarcasına soğuyordu

"Diğerleri gibi beni bırakma"

Baekslip geldiiiii nasılsınız çöreklerim?

Umarım yeni bölümü beyenmişsinizdir

Yazım hatalarım için özür diliyorum

Şimdi size bir haberim var kitaplardan birini bastırmaya karar verdim

Kategori olarak

-heaven
-false cargo
-ve mysterious
Var

Lütfen fikrinizi yazın en çok yazılan kitabı bastırıcam

+100 okunmaya yeni bölüm gelir

Sizi seviyorummmm~

Continue Reading

You'll Also Like

18.9K 1.7K 26
Benim aşkım güneş gibiydi sabahları aydınlık ve sıcakken geceleri bir o kadar karanlık ve soğuktu...
77.9K 15.6K 14
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
265K 28.6K 27
Jungkook bahçesindeki çiçekleri sularken, minicik neredeyse parmağı boyutunda sevimli ve huysuz bir insan bulur.
182K 17.4K 26
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin