Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Von mineselen

5.9M 319K 22.1K

Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumlul... Mehr

Gül'e Ait Tanıtım
Gül'e Ait 1. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 1. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 2. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 2. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 3. Bölüm 1.kısım
Gül'e Ait 3. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 4. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 5. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 6. Bölüm
Gül'e Ait 7. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 7. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 7. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 8. bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 8. Bölüm 6. kısım
Duyuru
Gül'e Ait 9. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 9. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 9. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 2. kısım
DUYURU
Gül'e Ait 10. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 10. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 11. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 12. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 13. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 13. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 14. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 15. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 2. kısım
Duyuru
Gül'e Ait 16. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 16. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 17. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 3.kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait 18. Bölüm 6. kısım
Gül'e Ait 19. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 20. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 1. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 2. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 3. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 4. kısım
Gül'e Ait 21. Bölüm 5. kısım
Gül'e Ait Final 1- 1. Bölüm 1. kısım
Final 1- 1. Bölüm 2. kısım
Final 2- 1. Bölüm 1. kısım
Final 2- 1. Bölüm 2. kısım
"Gül'e Ait" Bitti
İyi Olan Kazansın! (Tanıtım)
İyi Olan Kazansın! 1. Bölüm
İyi Olan Kazansın! 2. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 2. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın 3. Bölüm 1. kısım
DUYURU
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 3. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 4. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 5. kısım
İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 6. kısım
İyi Olan Kazansın! 4. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 4. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 1. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 2. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 3. kısım
İyi Olan Kazansın! 5. Bölüm 4. kısım

Gül'e Ait 14. Bölüm 2. kısım

51.9K 3.4K 321
Von mineselen



Kendi kardeşi dahi olsa erkliğini ilan eden tarzda Muzaffer'den bir adım öne çıktığını görünce, Mahmut'un tam anlamıyla içgüdüsel davranan ayılardan biri olduğuna karar vererek bedenini daha bir dikleştirdi. Güç düellosuna gireceğini, en ufak bir zayıflık belirtisinde gözünden düşeceğini bilerek, en ufak ayrıntısına kadar hareketlerini takibe girişti.

Üst kısmı seyretmeye başlayan yağlı saçları ile uzamaya yüz tutan sakalı birbirine karışan kara yağız mandanın, tipine yakışır ebatlarda iri ve kaba bedenine karşın, bira göbeği diye tahmin ettiği çıkıntı dışında aslında şişman olmadığını fark etti. Yaşadığı hayatın zorlu şartlarına uygun beden gücüne dayalı iri vücudunun, iyi beslenen ve zevkine düşkün bir hayattan kaynaklandığına karar verdi.

Bileğinden elinin üzerine doğru sarkan tespihi ve tüylü bağrını süsleyen muskasıyla modaya uyduğu belli olan hırbonun, tek kanat yürüyüşü ile bir omuz yukarıya kalkık dururken, yengeç misali hafifçe sallanarak yaklaşmaya başlamasını ilgiyle izledi. Bir noktada durup aklı sıra ceketini arkaya doğru atarak gözdağı vermeye kalkınca, gülmemek için kendisini zor tutarken dayanamayıp bir yandan ağzının içinde homurdanmaya başladı.

"Çakma külhanbeyi seni! Hey koçum heeey, öyle her önüne gelen zibidi harbi külhanbeyi olsaydı işimiz vardı. Onu becermeye mangal gibi yürek lazım, sen kiiiim bey olmak kim." derken gayri ihtiyari bakışları keskinleşti.

"Ulan senden kabadayı bile çıkmaz, olsa olsa kıtipiyoz olur, o da belki... Öyle janti ayaklarıyla olmuyor o iş. İnsan formundaki abuk sabuk yaratık, ulan üretici firma sürümden kazandığını zannediyor, kalite ortada. La geee buraya Mamuuut, bağırtma beni dandik herif... İkimiz de ne bok olduğunu biliyoruz, az gelişmiş yaşam formu seni."

Dikildiği yerden çevreyi sürerken ne ile karşı karşıya olduğunu anlamaya çalıştığını fark ederek özellikle incelemesi için seslenmekten vazgeçti. Küfürlerin uçuştuğu, sesini kesene kadar asabi bir tonda geçen telefon konuşmasından sonra kardeşinin emin ellerde ve namusunun korunuyor olduğuna ikna ettiği adamın, beklemediği durumdan dolayı temkinli yaklaştığını tahmin etti.

"Geee babam geeehh, geee goçum sen, gösterecem ebeni."

Sıradan olmasına özen gösterdikleri araçlara göz gezdirmesinin ardından, bir köşeye yerleştirdikleri masa ve sandalyeleri büyük bir ciddiyetle incelemesini, sebebine anlam verememesine yordu. Bu sefer bakışlarını üzerlerine doğrultup yürümeye başlayınca, yanında kıpırdanan Asaf'ın bitinin kanlandığını, kendisini tutmak için zorlandığını anladı. Gözlerini hasmından ayırmadan bakmaya devam ederek kısık sesle son uyarısını hayata geçirdi.

"Sakin ol Asaf'ım, hayal gücünün ürünlerini bir süre kendine sakla."

"Merak etme abi... Şerefsiz çıyan, sıfata bak resimlerinden bile meymenetsiz. Adamı zorla günaha davet ediyor. İnsan müsveddesi hayvan, ucu Gülizar'a dokunmasa anası ayıyla çiftleşmiş gibi görünüyor diyeceğim."

"Kuvvetle muhtemel bir nevi öyle... Evrim haritasında yolunu şaşırıp iki ayaklı olduğu halde dört ayaklı canlılara özenince, aha ortaya bu çıkıyor. Kendisine ayıyı örnek alarak gerçekleşen, ayı insan karışımı ara tür."

"Katılmamak elde değil! Şu herifin benim tatlı kızımla, eee... Gülizar ile kardeş olmasını bir türlü aklım almıyor."

"Hı hı, inanırım. Bu tipler cehaleti hırçınlıkla, saldırganlıkla kapayıp, her bir boku ben bilirim havalarında ortaya atılırlar. Narsisten başka bir şey değil... Yaklaştı abicim, susuyoruz."

Konuşmalarında bahsi mevzu bahis değilse bile, ismi geçtiği her sefer ses tonu değişen, ifadesi yumuşayan dostunun genç kıza aşık olduğunu düşünmeden edemedi. Burnundan kıl aldırmayan Asaf'ın farkındalığını merak ederken, karşılarına dikilen Mahmut'la göz temasına geçip konuyu sonra irdelemeye karar verdi. Bir süre Çınar'ı süzdükten sonra doğal bir içgüdüyle lider olduğunu bağıran adamdan, ezik bir ifadeyle ön planda bulunan kendisine dönmesindeki hareketi içinden gülerek izledi. Kovboy filmlerini aratmayacak nitelikte bakışmaların atıldığı sahneyi hakkını vererek oynamaya başladığı sırada, çaktırmadan gözlerinin ormanlık alana kaymasından sürüsünü beklediği için oyalandığını tahmin etti. 'Çok beklersin koçum.' diye içinden geçirirken ilk hamleyi yapması için hakkından feragat edip pas geçti.

"Kimsiniz lan siz, ne işsiniz ha?"

"Hiiiiiişşşt... Ağır gel Mamut Efendi, telefonda ne dediğimi hatırlatırım. Bilgin olsun, öyle senin posta koyacağın adamlar değiliz."

"Sizden korkan sizin gibi olsun! Yakarım ulan hepinizi, Ieşinizi kurda kuşa yem ederim. Karşınıza kimi aldığınızdan haberiniz bile yok."

"Hadi ya... Bak şimdi harbiden çok fena korktum ama. Mamuuutt, düşük nitelikli düzmece küfürlerle karşıma gelme, derim kalındır bana işlemez. Edebinle konuş aynı makamdan cevap vereyim."

"Sana mı soracağım lan nasıl konuşacağımı, topunuzun anasını avratını si..."

"Höööööööööööyyyyyğğğğğhhhhtttt, suuuussstt ulaaaannn... O bahsi geçen şahısların umuma arzı mevzu bahis değil. Lafını bile savaş sebebi sayarım, bir Allah'ın kulu seni elimden alamaz. Derdini küfürsüz anlatmaktan aciz misin lan, dil özürlü?" derken adamın bir an duralamasından, yüksek perdeden çıkan tok sesinin uyarı sinyallerini tetiklediğini anladı. Güçler savaşında ana mevzuya geçmeden önce taraflar birbirini tartarken, yeni atağını bekleyerek bakışmayı sürdürdü.

"Kimseye hesap vermem ben, içimden nasıl geliyorsa öyle konuşurum!"

"Senin o içten dışa vurumuna sıçarım. Küfür dilin cilasıdır, azı karar çoğu zarardır. Kutsalım anadır. Tadında bırakmaz, yedisinden yetmişine ucu analara dokunursa sonu da sana yazar bilesin... Benim kitabımda dünyaya geldiği organa küfür eden andavaldır."

"Yaa! Senin dilinde pek normal sayılmaz hani!"

"Karıştırmayalım. Benimkiler küfür sayılmaz, ilham perilerim sürtük. Ağzımdan ailenin bayan eşrafını hedef alan tek bir kelam duyamazsın. Herkes haddini ve duracağı yeri bilecek... Ortak hassasiyetlerde buluşursak sorun yok, konuşur anlaşırız. Ama yok illa haki benim dediğim olacak dersen ona göre davranırız."

"Sen beni tehdit mi ediyorsun lan? Bu güne bugün hiç bir Iavuğa boyun eğmedim."

"Maaamuuut Efendi, bak bu yanıtla aslında kendi kimliğini tanımladın. Tam da o noktadayız, ağzımdan aldın tebrik ederim. Konunun özünü anladın yan çizip durma... O senin maço ayaklarını anca ortak akıllılar yer, bana sökmez. Önce de söyledim algılayamadıysan tekrar edeyim, ortada kötü bir şey yok. Konuşup görüşeceğiz, her ne kadar senden tiksiniryorsak da helallik isteyeceğiz."

"Kendi kendinize gelin güvey mi oluyorsunuz ulan. Kimin malını kimden alıyorsunuz? Beyinsiz mi zannettiniz lan beni?"

"Beyinden bahsederek konuşman baya bir ironik oldu."

"Haa!"

"Yok gardaş, sen anlayacağım diye zorlama kısa devre yapmayasın. Şimdiiiii, adam gibi konuşacak mısın yoksa kavgaya mı tutuşalım?"

Gözlerin tekrar ağaçlık alana kaymasıyla yarım ağız sırıtan genç adam, kızı bırakmaya hiç niyeti olmadığını, zaman kazanmaya çalıştığını tahmin ederek, "Ne oldu dilini mi yuttun koçum, yoksa beklediğin bir şey mi var?" diye damarına basmaya devam etti.

"Benim üç beş çapulcuyla girişecek pazarlığım yok. Topunuzun defterini dürmeden getirin kızı yolumuza devam edelim. Harbi adama benziyorsun, dediğin gibiyse belki ufak bir iyilik yapabilirim."

"Vay vay vay, bak şimdi çok etkilendim. Lan mal herif, amma yüksek perdeden atıyorsun. Bu cesaret nereden geliyor koçum, neyin arkasına sığınıyorsun ha? Söyle de bizde bilelim."

"Siktir lan, birazdan görürsün!"

"Çık, olmadı, cevabını beğenmedim. Adam gibi karşına geçtik, ama görüyorum ki bizi hafife almakta ısrar ediyorsun. Ağır faul yaptın Maaaamut Efendi, mantığını kullanmadan laf sıçıp durma beni zıvanadan çıkarma."

"Çıkarsan ne yaparsın Iaann?"

"O yolunu gözlediğin arkadaşların gibi bir güzel pataklarım. Hatta bana kalmadan hevesle bekleyen bir arkadaşa havale eder, oturur zevkle izlerim."

"Neee?"

"Tek akıllı olan sen mi zannettin koçuuuuum... Ne o, bizi mi dövmeyi hayal ettin. Adam gibi adabınla gelseydin, bizim elemanlardan haberin bile olmadan görüşmemizi yapacaktık. Bir de harbilikten bahsedersin, oldu mu ama şimdi çok ayıp ettin. Yol ağzında indirdiğin sürün, takribi beş dakika sonra hepsi paket yapılıp dönüşte alman için hazırlandı."

"Haa!.. Ne yaptınız lan adamlarıma?"

"Vallaha o kadarını bilemeyeceğim, karşı koyma kapasitelerine göre değişir. Artık görünce hangisinin cengaver olduğuna vücut deformasyonlarına bakarak sen karar verirsin. Yalnız ölmediklerini garanti edebilirim, hepsi sağ ve kuzu kuzu senin gelip almanı bekliyor. Arkadaşlarını üzmeyelim, şimdi canları yanıyordur gariplerin. Gel güzel güzel konuşup anlaşalım sorun ortadan kalksın."

Avucuna inen tespihin ışık hızıyla hareketine, göğüs kafesinin inip kalkmasından gözlerinin çılgın gibi üzerlerinde dolaşmasına kadar hareketlerinden, beklemediği durum karşısında paniklediğine karar verdi. Bakışların daha pısırık bir profil çizen Muzaffer'e kaymasıyla, durum muhakemesi yaptığını anlayarak, altı adam karşısında şansını tarttığını tahmin etti. Tekrar kendisine dönmesinden iyi kötü bir karara vardığını fark edince, bunun hayırlara vesile olmasını umarak, "Evet, cevabını bekliyorum." diye ödün vermeden söze girdi.

"Kimsiniz siz?"

"Bendeniz, telefonda da belirttiğim gibi Tahir... Sağımda görmüş olduğun muhterem kişi de Doğan abimiz..." diyerek Çınar'a kısa bir bakış attı. Konuşmaların başından beri elinden düşürmediği tespihini çevirirken, öldürücü ifadesiyle sesiz bir şekilde adamı gözleyen dostunun rolünü başarılı bir şekilde oynadığını düşündü. Mahmut'un bir süre sürmesinin ardından gözlerini kaçırdığını fark edince, kanaatinde haklı olduğuna karar verdi. Sırıtmamak için bir yandan dudaklarını sıktığı sırada konsantre olmaya çalışarak sözlerine devam etti. "Değerli bir büyüğümüz olur. Olayı duyunca Allah razı olsun konuya sponsor oldu. Kendisi dini bütün iyi bir aile babasıdır. Sanırım ne demek istediğimi anlamış olmalısın."

"Eee... Evet! Say... Saygı duyarım!"

"Güzel... Bu konuda anlaştığımıza sevindim. Senin anlayacağın ortada yamuk bir durum yok, her şey kitabına uygun ve temiz. Bu solumda gördüğün kişi de Gül bacımızı şerefsiz bir gavatın dayak atması sonucu ölmek üzereyken bulan Asaf kardeşimiz."

"Dokundun mu lan kardeşime?"

"Bana bak ulan şeref..."

Ettiği hakarete karşın tek takıldığı konu bel altı olan adama, haklı çıkışı karşısında, "Asaaafff..." diye uyarı atışı yaparak sözü devralırken, "Namuslu adamdır Mamuuut, kendinle karıştırmayasın. Şimdi ne dedim lan ben sana, bizde yamuk olmaz diye boşuna mı konuşuyorum." diyerek yükselen tansiyonu aşağıya çekerek devam etti.

"Temcit pilavı gibi aynı konuyu tekrarlamayı sevmem, sana telefonda da anlattım bir kere de yüz yüze söyleyeceğim. Bu gördüğün yiğit delikanlı kuvvetle muhtemel ölmek üzereyken bacımızı buldu. Hanım kızımız, perişan haline rağmen hastaneye gitmeyi ret edince mecburen teyzesine götürmek zorunda kaldı. Bekar adam, doğal olarak muhterem yaşlı teyzesinin gözetimi altında evine bıraktı."

"Bu herif de aynı evde mi oturuyor?"

"Laa hırbo, sen beni ne tarafınla dinliyorsun, teyzesinin evi dedik ya. Asaf onlarla beraber hiç kalmadı. Kardeşini tanımıyor musun, yabancı bir erkekle aynı evde yaşar mı?"

"Haa! Kalmaz tabii... Aptaldır ama namuslu kızdır!"

"Sen kime..."

"Asaaaaafff, da namuslu adamdır Mamuutt. Bir daha bu meseleyi duymamış olayım, biz ihtiyaç sahibi namuslu bir bayana yan gözle bakmayız."

"Ne malum, hiç birinizi tanımıyorum!"

"Dinime küfreden Müslüman olsa... Bizi kendinle karıştırdın galiba, kalıbımıza bak da öyle konuş. Hanım hanımcık bir ev kızına kötü gözle yaklaşacak adamlara mı benziyoruz. Yaptıklarına rağmen atasıdır deyip seni adam yerine koyduk, bilgi vermesek ruhun bile duymazdı. Bunu sana verilmiş bir şans olarak düşün, bana kalsa onu da yapmayabilirdim. Lan anladık, insan kızar da küçücük kızın kolunu kıracak kadar döver mi hayvan herif?"

"Yaa! Kolu mu kırılmış?"

"Diğer şeylerin yanı sıra. Ne bekliyordun, yarın kilonda el kadar kız... Teyzemin anlattığına göre çocuğun morarmadık yeri kalmamış, kadın vücudunu o halde görünce perişan olmuş. Kimin yaptığını bilmedikleri için tanıdık bir doktor getirtip evde tedavi ettirmek zorunda kalmışlar. Sırtında açık yaralardan oluşan kemer izleri varmış. Gülizar kızımız üç gün baygın halde öylece kıpırdamadan yatmış, Allah razı olsun bu arada teyzem iç kanama riskinden dolayı başından ayrılamamış. Bir hafta kan çanağına dönen gözü açılmamış! Kafam almıyor, bu nasıl rezilliktir bilader, erkek halimle dinlerken ben bile etkilendim. İnsan mısın lan sen, hangi vicdana sığar bu yaptığın?" derken gözlerini kaçırmasından, duyduklarından hoşlanmadığını ve hatasını bildiğini ifade eden tavırlarını saklamaya çalıştığını fark etti.

"Neyse ne, dayağın biraz dozunu kaçırmış olabilirim!"

"Bunun dozu mu olur Mamuuuut, savaş esirlerine bile bu kadar işkence etmezler. Bir kerede öldüreydin daha iyiydi. Kemer tokasıyla dövmek, boğazını kesmeye kalkmak ne demek? Hangi erkekliğe yakışır bu hareketler. Ölmekten beter etmişsin kızcağızı, normal şartlarda tasvip etmesem de bu durumda evden kaçtığına şaşırmamaIı. Geçmiş yaraları da olduğunu hesaba katarsak, senin elinde çok bile dayandığını söyleyebilirim."

"İyi be anladık! Kardeşim değil mi, istediğimi yaparım."

"Evet fark ettim siktiriboktan abi, bundan böyle bok yaparsın."

"Bana bak, koduğumun herifi..."

"Keeeesss Iaaannn..."

"Tahir."

"Buyur abi!"

İlk defa söze giren Çınar'ın tok bir tonda adını seslenmesi üzerine başını çevirirken, 'Sana ne söyledim kardeşim, emanete hıyanet edenden adam olmayacağı gibi dolayısıyla işimiz de olmaz. Boşuna konuşuyorsun herif laftan anlamıyor, uğraşmaya değmez. Sıkalım topuğuna bir tane, kısa yoldan bakalım işimize.' demesi üzerine ağzı açık kalarak bakakaldı. 'Oohhaaaa!' diyeceği sırada kendini dizginlerken, Mahmut'un renginin attığını fark ederek bozuntuya vermedi.



&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&



Merhaba, bölümü inşallah beğenmişsinizdir. Daha fazla uzatamadım çünkü sırada bekleyen bir hikayem daha var. Kısa olduğunu düşünenler için sırf bu kısmın bile 2000 kelime civarı olduğunu söyleyebilirim. Dünkünü de birleştirin ve takdiri siz verin :)) 

Biraz iki yüzlülük olacak ama üzülerek önümüzdeki hafta sonu bölüm yayınlayamayacağımı söylemem lazım. Geçen hafta buluşamadığım, bu hafta sonu da tören dolayısıyla görüşemediğim oğluşumla beraber geçireceğim. Artık ben mi giderim o mu gelir hiç fark etmez. İyice burnumda tüttü veledim :)) O yüzden kusuruma bakmayın...

Yeni bölümde görüşmek üzere sevgiyle sağlıcakla kalın, lütfen kendinize iyi bakın... Sevgiler :)


Weiterlesen

Das wird dir gefallen

151K 760 6
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
2M 88.4K 68
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
195K 10.5K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...
132K 1.1K 49
gözyaşlarımı dinlemeden bir anda içime girdi dudağı dudağımda bir eli göğsümde diğer eli kadınlığımdaydı...