Hello Kitty//Sekai

By alaska_94s

205K 17.2K 7.5K

Sehun Jongin'in miyavlamasına ölüyordu. BoyxBoy More

0-Zavallı Kedicik
1-Merhaba Jongin
2-Seulgi
3-Sehun'un Muzla İmtihanı
4-Zayiat
5-Bir Küçük Diş Meselesi
6-Kazazedelerin En Güzeli
7-Biberona Rüşvet
8-Ev Özlemi Sendromu
9- Leş Kaynana
10- Büyük Balık
Chansoo-Jongin ile Bir Gün
11- Zaman Boşluğu
12-Güvenli Bir Liman
13-İçgüdü
14-Ev Arkadaşı
15-Şans ve Şefkat
16-Gece Yarısı Sürprizi
17-Onu Görene Kadar
18-İki Erkek Sarhoş Olduğunda Ne Yapar?
19-Pity Party
20-O Sensin
21-Babam Duyarsa Keser Bizi Sendromu
22-Plan Yok, Plan Bu.
24-Hindi Kapama
25-Dudağımı Değil Ağzımı Öp
26-Gözlerini Benden Çekme
27-Beni Sen Yaşatıyorsun
28-Dijital Saat Yüzünden Ölümden Dönen Adamın Hikayesi
40K~ LÜTFEN OKUYUN
29-Hayatımın En Güzel Işığı (M)
30-Kerkenez Dongwon'un Ölümü
31-Yanan Çıralar Senfonisi
32-Que Dulce Fue Tenerte Dentro
33-Wu Profesyonel Yalancı Jongin
34-Aşkını Göstermek Meselesi (M)
35-Ben Senden Bir Şey Beklemeyi Bırakalı Çok Oldu
36-I Have a Cat, I Have a Yifan
37-Senin Fikrine Sıçayım
38-Hatayım Ama Pişman Değilsin
39-Sen Benim Her Şeyimsin(M)
40-Ben Seni En Kötü İhtimalle Öperim
41-Dünyanın En Mutlu Erkeği
Final (M)

23- Soğuk Sabah

4.2K 374 176
By alaska_94s


Herkese merhaba, uzun süredir bölüm atmıyorum değil mi? Okul ve yurt işlerinden her şeye vakit ayırdım da ficlerime vakit ayıramadım. Söyleyecek bahanem yok, bunun için üzgünüm.

Okullar açıldı artık siz okur musunuz okumaz mısınız bilemiyorum, ama ben eskisi kadar sık olmasa da yazacağım tabii ki. Notu çok uzatmayayım, iyi okumalar ♡♡♡

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

"Ne yapacağız şimdi?"

Jongin yanındaki adamın dizine uzanırken sordu. Az önce hayatının teklifini almıştı büyük ihtimalle ve dışarıdan oldukça sakin görünüyordu.

İçindeyse fırtınalar kopuyordu. İstediği tek şey babalarından herhangi birinin Sehun'u öldürmemesiydi.

Büyük olan dizindeki kafayı hafifçe okşayıp geriye yaslandı.

"Hiçbir şey. Kimsenin bilmesi gerekmiyor birlikte olduğumuzu. Bizim bilmemiz yeterli. Sen okulunu bitirene kadar saklamamız en iyisi bence."

"Zor olacaktır," Jongin kafasındaki eli tuttu ve bileğini dudaklarına götürdü. Sehun'a minik minik öpücükler veriyordu.

"Özellikle senin açından. Bana biraz kızarlar ama seni hırpalarlar kesin. Sadece babamlar da değil, çevremizdeki herkes. Bunun olmasını hiç istemiyorum."

Sehun derin bir nefes aldı ve Jongin'in yüzünü kendi yüzüne çevirdi. Gözlerinin içine bakmak istiyordu cümlelerini kurarken.

"Ben her şeyi göze aldım küçüğüm. Güzel şeylere sahip olmanın da bir bedeli var değil mi? Saklayabildiğim kadar saklayacağım. İkimizin de iyiliği için."

Jongin gözlerini kapatıp iyice sokuldu büyük olana.

"Herkesten mi saklayacağız?"

"Herkesten, hatta gerekirse kendimizden bile."

"Yuh o kadar da değil!"

Sehun onun ani çıkışına gülümsedi ve eğilip pembe dudaklara bir öpücük bıraktı.

"Çok tatlısın Jongin."

Jongin duyduğu cümleyle şımardı ve yanakları al al oldu, yine de sorması gereken önemli şey atlamadı.

"Kuyruğum da tatlı mı peki?"

Sehun burnunun ucuna sürtünen tüy yumağına da bir öpücük bırakarak söyledi.

"Evet, kuyruğun da tatlı."

Esmer olan yattığı yerden doğruldu ve ikinci kez düşünmeden Sehun'un kucağına tırmandı. Bacaklarını iki yana açıp altındaki adamı iyice sıkıştırmıştı köşeye.

Ellerini şefin yanaklarına koydu ve ne zamandır kafasını kurcalayan soruyu sordu gözlerinin içine bakarak.

"Beni sevdiğini ne zaman farkettin?"

Sehun gelen soruyla şaşırdı ama biraz da düşündü. Jongin'i ne zamandır seviyordu?

"Bilmiyorum, sanki bundan önceki hayatımda hep seni sevmişim gibi hissediyorum. Senden öncesi yok oldu."

"Bu güzel bir cevap ama tatmin edici değil."

"Aranma istersen, aynı soruyu ben sorsam cevap verebilir misin?"

"Ne zamandır sevdiğimi söyleyemem ama ne zaman anladığımı söyleyebilirim."

"Ne zamanmış?"

Jongin sulu gözlerle bir süre karşısındaki adama baktı ve sonra kafasını onun omzuna yasladı, zaten karnı da ağrıyordu, mızmız bir sesle konuşmaya başladı.

"Gittiğin gece anladım."

"Gittiğim gece mi? Nereye gittiğim gece?"

"Sung Kyung'a. Ya da başka bir kadına. Kime gittiğini bilmiyorum. Sabah geldiğinde göğsünde bir sürü morluk vardı."

Sehun'un içi pişmanlıkla kavruldu, Jongin'i unutmak için gittiği kadınların, izlerin, gecelerin... Hepsinin farkındaydı küçük olan demek ki.

"Özür dilerim."

"Dileme, o zamanlar öyle çok üzülmeseydim sana karşı ne hissettiğimin farkında olmazdım sanırım."

"Sen hislerinin farkında olmasan bile ben sana gelirdim. Geldim de. Geçmişi düşünmeyelim olur mu? Geleceği de düşünmeyelim. Böylesi bizim için daha iyi olacaktır. Anı yaşayalım, birlikte olduğumuz her dakikanın tadını çıkaralım."

Jongin sadece kafasını salladı ve yattığı omza iyice gömüldü. Sehun'un omzu da kucağı gibi çok rahattı.

"Burada uyuyabilir miyim?"

"Yatağa götüreyim seni, sırtın ağrır böyle."

"Ağrımaz çok rahatsın."

Sehun başka bir şey demeye fırsat bulamadan kucağında mırlayan bir kediyle kalakaldı.

*************

Jongin 3 günün sonunda okula gidip sınavına girmişti. Sehun'un çalıştırması sayesinde iyi geçen sınavdan sonra okuldan çıkıp eşyalarını toplamak için eve gidecekti ama telefonun çalmasıyla durdu bahçede, kar hafifçe atıştırıyordu.

"Efendim hyung?"

"Bana hyung demen garip hissettiriyor."

"Adınla seslenmek de bana garip hissettirir, ahjussi dememek için zor tutuyorum kendimi."

"Yok artık, abartma istersen. Sehun desen ne çıkar?"

"Utanırım. Hem niye aramıştın sen?"

"Çıktın mı diye soracaktım. Hava kötü, seni ben alayım okuldan."

"İşe gitmedin bugün, benim için çıkma. Taksiye binerim şimdi."

"Başka işlerim vardı, dışarıdaydım o yüzden. Bekle işte kapıda, geliyorum şimdi."

"İyi bekliyorum."

"Görürüşürüz."

5 dakika kadar sonra tanıdık arabayı gören Jongin hemen ön kapıyı açıp içeri girdi ve çantasını arka koltuğa fırlattı.

"Nasıl geçti sınavın?"

"İyi geçt- OHA!"

Sehun saçlarını platinimsi bir sarıya boyatmıştı ve o an Jongin'in gözüne doğunun doğan ilk güneşi gibi gelmişti.

"Aman tanrım hyung bu kadar... Çok yakışmış!"

Sehun biraz utanarak gülümsedi.

"İlk kez boyuyorum, hoşuma gitti ama biraz tuhaf gibi. Aynaya bakınca bir değişik oluyor."

"Değişik ama çok güzel! Keşke daha önce boyat deseydim."

"Bu kadar beğeneceğini bilseydim daha önceden boyatırdım."

Jongin koltukta biraz geriye yattı ve hülyalı hülyalı büyük olanı izlemeye başladı.

"Ben senin her halini beğeniyorum."

"Bunu bilmek iyi hissettirdi," Sehun sanki liseliymiş gibi utanmasına ve konuyu değiştirme çabasına hayret etti.

"Sınavın diyorduk?"

"Ha sınav mı? İyiydi, sanırım geçeceğim dersten."

"O zaman eve gidelim ve sana en sevdiğin makarnayı yapayım. İlk dönemini başarıyla bitirmenin şerefine!"

Jongin için başka zaman olsa asla kaçırılmayacak olan bu teklif tehlikeli bir zamanda gelmişti.

"Şey, olmaz sanırım."

Sehun şaşırarak sevgilisine baktı.

"Niyeymiş o?"

"Bu akşam arkadaşlarıma söz verdim."

Kedi çocuğun kuyruğu yavaşça kıvrıldı yan tarafa doğru. Bu onun gerildiğinin bir belirtisiydi, Sehun iyice şüphelenmişti.

"Hangi arkadaşların bunlar Jongin? Sana ve Taeil değil mi?"

"Şey evet onlar var, birkaç kişi daha var," sesini iyice alçaltıp konuşmaya devam etti.

"Taemin ve Mina falan da var."

Büyük olan dehşet içinde gözlerini pörtletti.

"Gitmiyorsun."

"Ne? Ne demek gitmiyorsun?"

"Basbayağı gitmeyeceksin Jongin. O kızın olduğu herhangi bir ortamda bulunmanı istemiyorum. En kısa sürede ev işine bir çare bulacağım zaten."

"Hayatımı bu şekilde dikte edemezsin. Erkek arkadaşım olman beni kısıtlayabileceğin anlamına gelmiyor."

"Seni kısıtlamıyorum, senin için endişeleniyorum. Bunu kim olsa yapar!"

"O partiye gitmek istiyorum."

"İstemiyorsun!"

Sehun sakinleşmeyi deneyerek burnunun kemerini sıktırdı, Jongin resmen sırf inat için gitmek istiyordu oraya. Yan koltukta oturan esmere döndü ve ellerini tuttu.

"Sevgilim gitme lütfen, istediğin bir filmi alırız akşam, vakit geçiririz. Beraber uyuruz, ne güzel olur değil mi?"

Jongin sertçe ellerini çekti. Sehun'un birlikte olur olmaz onu yönetmeye çalışması sinirlerini bozmuştu.

"Hadi gidip eşyalarımı toplayalım hyung, tartışmak istemiyorum. Filmi daha sonra izleriz."

İkisi de önüne döndü, yol boyunca tek kelime etmediler. Beraber eve dönüp Jongin'in eşyalarını topladılar ve kedi çocuk tek kelime etmeden kendi evine döndü. Çok ama çok kötü hissettiriyordu aralarının böyle olması.

İlk kavgaları buydu.

****

"Canın sıkkın sanki?"

Taemin söylediğinde Jongin içeceğini kenara itip alnını kaşıdı. Gerçekten de canı sıkkındı. Sehun ile arasının kötü olması omuzlarına katlanılmaz bir ağırlık yüklüyor, kalbini sıkıştırıyordu.

"Yok ya, sınavlarım düşük biraz ona canım sıkkın."

"O kadar çalışmana rağmen yine de düşükse bu düşünmeni gerektirecek bir şey değil, elinden geleni yaptın sen. Kafa dağıtmaya geldik zaten, boşver."

"Haklısın ama atamıyorum kafamdan. Mina nerede?"

"Üst katta arkadaşlarıyla oturuyor, yanlarına gitmeye ne dersin?"

"Yok, Sana ve Taeil buraya ilk kez geldi, onları yalnız bırakmak istemiyorum."

Taemin omuz silkip nişanlısının yanına çıktı, Jongin de Sana ve Taeil ile sohbete daldı. Sehun'u değilse bile tartışmalarını unutmak istiyordu. Ona kızgındı hala, yönetilmeyi sevmediğini bilmesine rağmen az da olsa onu kısıtlaması can sıkıcıydı.

Mina'nın evinde devam eden parti gece yarısını geçtikten sonra tenhalaşmaya başladı. Ailesi olmadığı için Mina da çok dağıtmış gibi duruyordu. Taemin yanında olduğu için Jongin bu konu hakkında endişelenmedi.

Biraz sarhoş gibiydi kedi çocuk, Taeil'in evine döndüğünü hayal meyal hatırlıyordu. Herkes dağıldıktan sonra yukarı kata çıktı ve rastgele bir odaya girdi. Mavi beyaz yatak örtülerinden seçebildiği kadarıyla burası Mina'nın kardeşinin odasıydı.

Ayakkabılarını, cüzdanını ve telefonunu çıkarıp rastgele bir yerlere koydu. Sonra tek kişilik yatağa rahatsızca kıvrıldı, Sana da odanın en köşesindeki koltuğa uzanmaya çalışıyordu.

Sabah telefonunun sesiyle uyandı Jongin. Alarm kurmuş olmalıydı saat 11'e ama hatırlamıyordu, yoksa hayatta uyanamazdı. Yataktan inleyerek doğruldu, hala Mina'nın evindeydi. Ayakkabılarını giyip koltukta yatan arkadaşını uyandırdı, o da sağlam içmiş olmalıydı gece ki kalkması vakit aldı.

Banyoya gidip yüzünü yıkadı, içki tadından kurtulmak için ağzını çalkaladı. Soğuk su rahatlatsa da bir sıkıntı vardı içinde, mutsuz ve yorgun hissediyordu. Sonra Sehun geldi aklına, böyle hissetmesi normaldi tabii.

Kimseye haber vermeden gitmenin ayıp olacağını düşündü ve evde Mina'yı aradı. Üst katta bulamayınca aşağı indi. Genç kızı salondaki koltukta yatarken buldu. Yanına yaklaşıp battaniyenin üzerinden yavaşça omzunu dürttü.

"Mina, kalk."

Mina uyanmayınca biraz daha sarstı ama gerçekten kımıldamıyordu bile.

"Mina ben gidiyorum bak."

Jongin kızdan hala ses çıkmayınca panik yapmaya başladı. Daha şiddetli sarsıyor ve adını hızlı hızlı tekrar ediyordu.

"Mina kalk yalvarırım. Ne olur kalk!"

Esmer olan, genç kızın yüzünü kendine doğru çevirdiğinde düşündüğünden daha korkunç bir manzarayla karşılaştı. Mina'nın yüzü neredeyse mor bir renge çalıyor, ağzının kenarından sarı bir şeyler akıyordu.

Jongin anında çığlığı bastı, ambulans aramak ya da doktor çağırmak o an aklına gelmiyordu bile, hayatının hiçbir anında böyle panik yaptığını hatırlamıyordu.

Kedi çocuğun sesini duyan birkaç kişi merdivenlerden koşarak geldi ama Jongin onlardan sadece Sana'yı tanıyabildi.

"Jongin ne oldu?!"

"Sana bir şey yap! Mina uyanmıyor!"

Sana dehşet içinde koltukta uzanan kıza baktı. Yüzünü buruşturdu ve Mina'nın bileğini tutup nabzını ölçmeye çalıştı. Daha sonra nefesini dinledi ve yavaşça Jongin'e döndü. Ağzından orada bulunan herkese hayatının travmasını yaşatacak kelimeler yağ gibi kayıp gitmişti.

"Mina ölmüş."

********

Continue Reading

You'll Also Like

54.3K 8K 31
[🥼🔬] [theoretically lab] kim taehyung, stajyer jeon jeongguk'un tam bir virüs olduğunu düşünüyordu.
104K 3K 65
Aşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama...
397K 33K 27
Melez Kaplan Taehyung, Melez Tavşan Jungkook ile sevgili olmak istiyordu Ha birde onu altında inletmeyi... [texting+düz yazı] #3 - taekook [13.08.202...
152K 13.8K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...