UMUTSUZ VAKA ღ uçmayı bilmey...

Od vaveylaperva

380K 37.6K 11.7K

''Umutsuzluğun uçurumuna siyah güller serilmiş bir aşk hikayesi.'' ••• Yayımlanma tarihi: 08.06.2019 Genç Kız... Více

UMUTSUZ VAKA║uçmayı bilmeyen kelebek ღ
1. Bölüm ║ Karanlık
2. Bölüm ║ ''Hayata sığamıyorum.''
3. Bölüm ║ ''Her şeyden habersizdik ikimizde.''
4. Bölüm ║ İlk Aşama:"Dengede Kalmak"
5. Bölüm ║ Söz
6. Bölüm ║ Gözyaşı
7. Bölüm ║ ''Böyle daha güzelsin, böyle kal.''
8. Bölüm ║ ''Söylenen şarkılar, kurulan latifeler gibi.''
9. Bölüm ║ İlk midir, son mudur bu sarılış?
11. Bölüm ║ Özçekim
12. Bölüm ║ Ses kaydı
13. Bölüm║Hoşlantı
14. Bölüm║Kırgınlık
15. Bölüm ║''Uçurtmanın kuyruğundaki umutsuzluklar.''
16. Bölüm ║Sevmek
17. Bölüm ║Eşit Şartlar
18. Bölüm ║Ölüme hazırlık.
19. Bölüm ║''Zor ama imkansız değil.''
20. Bölüm ║ Özlem
21. Bölüm ║''Bıraksam gidecek gibisin.''
22. Bölüm ║Uçmayı bilmeyen kelebek.
23. Bölüm ║Hayal Kırıklığı
24. Bölüm ║Toprağın içine karışmış aşk.
25. Bölüm ║Kıskançlık
26. Bölüm ║ ''Kaçan kovalanır.''
27. Bölüm ║''Öylece silinip gitsek ya şu küreden?''
28. Bölüm ║ ''Ben senin umudunum.''
29. Bölüm ║ ''Kimse kimsenin ruhunun zarifliğiyle ilgilenmiyor.''
30. Bölüm ║''Öldürmek kolaydı, peki ya yaşatmak?''
31. Bölüm ║ ''Bıçak kalbe saplandı, hayallerin kanı aktı.''
32. Bölüm ║ ''Gözlerinin içinde ben varım.''
33. Bölüm ║ ''Zat-ı şahane problemleri.''
34. Bölüm ║ ''Güzel şeylerde oluyor.''
35. Bölüm ║ Karaoke ♫
36. Bölüm ║''Doğru olan yanlışlar.''
37.Bölüm ║''Saklanılan gerçekler.''
38. Bölüm ║ ''Siyah Gül Davası.''
39. Bölüm ║''Sevgili.''
40. Bölüm ║''Yaşamak istiyorum.''
41. Bölüm ║''Kaderime yenildim ben.''
42.Bölüm ║''Kalp Ağrısı.''
43. Bölüm ║''Kanabilirdim, kanayabilirdim de.''
44. Bölüm ║''İlkbahar çiçekleri.''
45. Bölüm ║ ''Kızıla Boyanan Ay.''
46. Bölüm ║''Rüyalar unutulur.''
47. Bölüm ║''Kelebeğin Kaderi.''
48. Bölüm ║''Seni seviyorum.''
49. Bölüm ║''Büyük Karar.''
Son Bölüm ║''Sonsuzluğa.''
Özel Bölüm ║ ''Geride Kalanlar.''

10. Bölüm ║ Teşekkür

8.1K 1.2K 262
Od vaveylaperva


♥ Keyifli okumalar diliyorum. ♥

••• 10. Bölüm║TEŞEKKÜR •••


Ağzını aralayıp mırıltıyla karışık bir şeyler söyledi, söylediği şeyi kulağım işittiğinde ise beynimden vurulmuşa dönmüştüm.

''Sende ölürsen ne yapar bu kalp?''

Bununda kafasına güneş geçti herhalde, nerede görülmüş yürüyemediği için ölen biri?

Belime zincir misali tutulmuş ellerini tutup, ''Şey, sandalyeye bırakır mısın? Sonrasında da bir su alalım senin için.'' dedim. Başıyla onayladıktan sonra ellerini belime yerleştirip yavaşça sandalyeye bıraktı. 

İç geçirip, ''Az önce arkadaşlarımla tanışamadın. Buralarda küçük ama dinlenme tesisini andırmayan bir dükkan var. Basketbol oynadıktan sonra genelde orada takılırız. Seni de götüreyim istersen, hem güzel bir tanışma yaşamış olursunuz bu sefer.'' dedikten sonra arkama geçip sandalyeyi ilerletmek için hazırlandı.

''Peki ya Bulut? Aramız pek iyi değil onunla.''

Dediğime karşılık gülümsedi. ''İyi biridir, terslenmeye pek alışkın değildir. Sende düşman gibi bakma çocuğa.'' diyerek melodik bir kahkaha attı.

Sanırım haklıydı, sadece başımı sallamakla yetindim, hoş yapabileceğim başka bir şey de olmuyordu hiçbir zaman ona karşı.

Barkın'ın yardımları sayesinde basketbol sahasından çıkmıştık. Barkın, sandalyeyi hızlandırdığında ise nefesim kesilecek sanmıştım.

''Ne yapıyorsun? Aklını mı kaçırdın? Ya düşersem? Komaya girersem hesabını kim verecek?''

Dediğime karşılık melodik bir kahkaha tuhafı daha patlatmıştı.

''İyi peki, kaplumbağa hızında mı gidelim öyleyse?'' deyip bana doğru eğildiğinde anında kafamı salladım, tekrar gülümseyip beni başıyla onayladı.

Gülüşünde ölmek istiyordu insan.


•••



Bulut, ''Bol acılı kebap var mı?'' dedi elindeki menüye bakmaya tenezzül etmeden. Masada oturanlar Bulut'a 'Kafan mı güzel senin?' bakışı atarken gülerek, ''Küçük bir dükkanda kebap arıyorsun.'' diye ekledim oturduğum sandalyede arkama iyice gerinerek.

Barkın, elinde poşetle dükkana girdiğinde meraklı çift bakışlar ona dönmüştü. Gözüyle etrafı taradıktan sonra gözü bizim masayı bulduğunda poşetleri omzunun hizasına kaldırıp sallayarak yanımıza gelmek için harekete geçti. Bulut, Barkın'ın gelmesini beklemeden ayağa kalkarak poşetleri kaptığı gibi yerine geri oturdu.

Poşetin içine baktıktan sonra kafasını tavana çevirerek ''Vallahi kebap! Allah'ım beni duyacağını biliyordum, bir gün telafi ederim cidden bak.'' dedi umutla tavana bakmaya devam ederken. Vahiy falan mı bekliyordu anlamıyordum ki.

Poşeti elinden aldığımda bakışları ani bir hareketle bana dönmüştü. İşaret parmağımı alnına bastırıp kafasını ittikten sonra poşetlerin içinden kebapları çıkardım. Beyaz gömlek ve simsiyah  mutfak önlüğüyle tezgahın önünde bekleyen garsona, ''Bakar mısınız?'' diye seslendim. Gözleri bana döndüğünde kafasını sallayarak seri adımlarla masaya ulaşmıştı. Gülümseyerek, ''Ayranınız vardır umarım?'' dedim soru sorar biçimde. Kafasını sallayıp, ''Tabii ki efendim,'' dediğinde masaya dönüp sırayla saymaya başladım. 

Gözlerimi teker teker hepsinin üzerinde gezdirdiğimde Barkın'da dahil sekiz kişi olduğumuzu fark ettim.

Garsona dönerek, ''Sekiz tane lütfen.'' dediğimde önlüğünün ön cebinden not defteri ve kalem çıkarıp bir şeyler karaladıktan sonra kafasını sallayıp tezgaha doğru ilerledi. Gözlerimi masaya tekrar çevirip herkesin kebabı yemeye başladığını gördüğümde gözlerimi devirmeme engel olamamıştım. 

Barkın, kaşlarını kaldırıp masadakilerin kebap aşkına gözlerini gezdirdikten sonra, ''Çok sevap işliyorum çok.'' dedi gülerek. Bende gülerek kafamı salladım.

''Aşıkları kavuştursan bu kadar sevap işlemezsin.''

Gülümsedi.

Önüme koyulan ayranla kendime gelmiştim. Kafamı masadakilere çevirdiğimde Bulut hariç hepsinin kebabını bitirdiğini görmüştüm. Daha demin kebap, kebap diye sayıklayan bu değil miydi? Kebabımı almak için masaya eğildim, poşeti boş gördüğümde Bulut ayaklanmıştı bile..

Üzgün bakışlarım Barkın'ı bulduğunda parmağıyla çenesini kavradı, birkaç saniye düşündükten sonra garsonu çağırıp kurabiye istedi.

''Kurabiye mi?''

Dediğime karşılık bakışları beni buldu, olumlu bakışlarla başını salladı.

Bir kaç dakikanın içinde önüme koyulan kurabiyelerle bıkkınlıkla nefes verdim. Barkın, ''Bunlarla idare edeceksin artık, gerçi ayranla ve kurabiyenin bir arada iyi gidebileceğini düşünüyorsan midesizsindir.'' dedi sandalyeye biraz daha yayıldıktan sonra.

Gözlerimi devirirken aynı zamanda, ''Ben mi istedim kurabiyeyi.'' diye ekledim. Gülmemek için bastırdığı dudaklarına bakıp iyice sinirlenip önümdeki çikolatalı kurabiyelerle ayranıma çaresizce döndüm. Kurabiyeyi ağzıma atıp ardından ayranın kapağını açtım, ''Açız, başka çare yok.'' dedim kaşlarımı kaldırarak. Bulut, yanıma gelip elini omzuma attığında kurabiyelerden bir tane daha alıp ağzıma atmıştım.

Ayranımı da içtiğimde, ''İster misin?'' diye sordum Bulut'a bakarak. Elini omzumdan çekerek avucunu kurabiyelerle doldurduktan sonra, ''Bende ne zaman soracaksın diye bekliyordum, çok sağol arkadaşım benim.'' dedi.

Bulut'la da ne ara samimi olduk hiç bilmiyordum, ha şey, en son Beşiktaş taraftarıyım dediğimde beni bağrına basmıştı tabii.

Barkın, kolundaki saate baktıktan sonra garsondan hesabı istedi. Garson hesabın yazdığı kutuyu önümüze bıraktığında ağzı aralandı.

Barkın'da dahil hep beraber, ''Pamuk eller cebe.'' diye bağırıp kahkahalar içinde güldükten sonra elleri ceplerine gitti.

''Ee, benim cüzdanım yanımda değil ki.''

Barkın anlayışla başını sallayıp, ''Bu seferlik benden.'' dedi. 

Kaşlarımı kaldırıp, ''Bir daha mı geleceğiz?'' dediğimde omuz silkti. ''Yok canım niye gelelim ki buraya,'' Paraları toplayıp kadife kutuyu garsona uzattıktan sonra tekrar bana döndü. 

''Başka bir yere gideriz bu sefer.''

E yok artık.

''Bana ne, gelmem ki ben.'' dediğimde ellerini beline yerleştirdi. ''İyi be, tamam gelmeyiz.'' diyerek arkadaşlarıyla vedalaştı. Bulut, Barkın'la tokalaştıktan sonra bana doğru eğildiğinde Barkın saçlarından bir tutam alıp çekmiş, Bulut'ta çığlık atıp haliyle benden uzaklaşmıştı.

Elleri saçını bulduktan sonra ovalarken, ''Yemedik.'' diyerek gözlerini devirdi. 

Barkın'da memnuniyetle gülümsemiş, küçük dükkandan yavaşça ayrılmıştık.


•••


''Murat amca, bakın şuradan şuraya gitmek nasip olmasın ki bir şey yapmadık.''

Barkın elleriyle olduğu yer ile beş metre ötesini gösterirken babam ona aldırış etmeyerek çatık kaşlarıyla konuşmasına devam etti.

''Kızıma karşı ilgin mi var?'' 

E yok artık, daha neler. 

Gerçi bir yandan babamda haklıydı, bu yaşıma kadar pek karşı cinsten biriyle böyle bir samimiyetim olmamıştı. Sadece okulda muhabbetim olan insanlar vardı. Onun dışında okul dışı görüştüğüm birileri yoktu. Zaten yalnız takılmayı seven bir ruh halim vardı, bu yüzden dert etmiyordum böyle şeyleri.

Barkın bakışlarını babamdan kaçırıp etrafa bakarak, ''Arkadaşız sadece, yardımcı oluyorum ona.'' diye ekledi.

''İyi peki, dediğin gibi olsun.''

Babamın konuşmayı bitirdiği belliydi, bana dönüp, ''Sen de geç artık eve.'' diyerek bahçe kapısına doğru adımlayıp saniyeler sonrasında kayıplara karıştı.

Gülümseyip, ''Bugün için teşekkür ederim.'' dediğimde anlamayan bakışlar attı. ''Sebep?''

Gülüşüm yüzüme yayılırken sorusunu cevapladım.

''Uzun süredir böyle bir arkadaş çevresine girmemiştim. Bu beni bi' hayli mutlu etti.''

Parmakları direkt saçlarına giderken onunda gülüşüne gamzeleri eşlik etmişti.

''Seni mutlu edebildiysem çok hoş,'' Gözlüklerini burnunun ucuna doğru indirip bana dik bir bakış attı. ''Ha bu arada, istediğin siyah gülü buldum.''

Ne?

''Nasıl buldun?'' 

Gözlüğünü tekrar gözüne kadar itip bakışlarını düzelttikten sonra güldü.

''Ya şöyle bir düşündüm tamam mı? Sonra aklıma Hira'nın dedesinin çiftliği geldi. Hira'nın dedesinin serası var, böyle çok bilinmeyen bitkileri yetiştiriyor orada.''

Lafını bölüp ekledim. 

''Ee, sende orada bulabileceğini mi düşündün?'' dediğimde başıyla onaylayıp, ''Aynen öyle.'' dedi.

Parmağımla yaklaşmasını işaret ettiğimde, ''Yaklaşayım mı?'' diye sordu. Bunu söylerken aynı zamanda bana doğru adımlamıştı.

Omuz hizama kadar eğildiğinde ellerimi boynuna dolayıp sarıldım.

''Teşekkür ederim.'' Kulağına doğru yaklaşıp ekledim. ''Bu sefer hayatıma girdiğin için.''



•••

BÖLÜM SONU. ♥

Şöyle bir 'Ellerine sağlık yazarcıııım' isterim artık! ^^

Şu sıra ilham gelmiyor bana pek ya, bu konuda canım biraz sıkkın :)

Sizi çok seviyorum, okuyan gözlerinize sağlık. ♥

Oy ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın, bunlar benim için değerli. ♥


Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

11K 448 14
Bu hikâye, Atv de yayınlanan Destan dizisinin 5. bölümünden sonrasını anlatıyor. Lütfen ilk 5 bölümü izledikten sonra okuyunuz. Sevgiler 🌿
301K 31.7K 43
Peki ya biz? Açılmak üzere duran süslü bir kurdale miyiz? Yoksa açılması neredeyse mümkün olmayan gösterişsiz bir kördüğüm mü?
6.8M 268K 38
Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı...
HELALİM Od bellicee

Spirituální

383K 5.8K 9
Diyorlar ki; Yunanistan taraflarında bir kadın evliya çıkmış. Tam kızını kesecekken şeytan bir keçi getirmiş doğru mu bu?" Sıla: -"Kızı...