Kiralık Aşk& Sevdan Bir Ateş...

By floriisteria

95.3K 4.5K 1.1K

"Sevmek ne imiş bir gün anlarsın. Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu. Şerefin, faziletin, iyiliğ... More

Kızıl Saçlı Kız
Hayal Kırıklığı
Şiir
Mucize
Karmaşa
Sonsuzluğun Başlangıcı
Çaresizlik
Uçurum
Korkma
Eğer Bir Çiçekten Hoşlanırsan
Sevmek Ne İmiş
Teslim
Aşığım
Bir Olmak
Beklenmedik Misafir
Kalbe Dokunan Notalar
Hisset
Tehlike
Kalbinin En Derinliklerinde
Sihirli Gece
Final• Sonsuza Dek Beraber

Yeni Hayat

3.9K 198 11
By floriisteria

Defne

   Bugün yeni hayatımın ilk günüydü. Heyecanlıydım. Hiçbir zaman tasarımcı olabileceğimi düşünmemiştim. Bu ihtimal benim için hep çok uçuktu. Tasarım sadece hobi olarak hayatımdaydı.

   Yüksek binanın önünde durdum ve etrafıma bakındım. Soğuk ve gösterişe meraklı olan insanlara baktım. Burası benim dünyamdan farklıydı. Artık bu dünyaya alışmam gerektiğini biliyordum. Binanın içine girip asansöre bindim. Aynada vücudumu saran yeşil elbiseye baktım. Farklıydım. Mahalle Defosundan çok uzaktım. Rahatsız eden topuklu ayakkabılardan ve elbiselerden nefret ediyordum.
"Hadi ama Defne, aş artık bunları." deyip kendimi teselli ettim. Passionis'in bulunduğu katta durunca kendimi dışarıya attım. Ürkek adımlarla içeriye girdim. Ömer İplikçi'nin krallığı demek burasıydı.

"Merhaba, yardımcı olabilir miyim?" arkamdan gelen sesin sahibine baktım. Bana gülümseyen güzel bir kızla karşılaştım. Gülümsemesine karşılık verip söze girdim.

"Ömer İplikçiyle görüşebilir miyim? Defne Topal derseniz tanır zaten."

"Tabii, arayıp haber vereyim hemen."

"Bekliyorum." dedim ve gülümsedim. Bu sırada etrafa göz gezdirdim. Mükemmel bir yerdi. Büyüleyiciydi. Bıraksalar saatlerce boş boş etrafı izleyebilirdim. İnsan işe gidiyorum demeye utanırdı. Alışık olmadığım için belki böyle geliyor olabilirdi. Kızın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Ömer Bey sizi bekliyor." dedi ve eliyle kapalı kapıyı işaret etti.

"Tamam, teşekkürler." deyip işaret ettiği yere yürüdüm.

Yazardan
 
  Defne içten gülümsemesiyle içeriye girdi. Ömer gözleriyle baştan aşağı Defne'yi süzdü. Bu kadar güzel olmasını kıskanmıştı. Her zaman olduğu gibi ışık saçıyor Güneş saçlı kız diye düşündü Ömer. Kendini toparlayıp söze girdi.

"Hoşgeldin Defne. Nasılsın? Heyecanlı mısın?"

"Çok heyecanlıyım açıkcası. Hayallerimin gerçekleşmesi mucize gibi. Teşekkür ederim Ömer Bey." dedi Defne heyecanla.

"Neden teşekkür ediyorsun ki Defne?"

"Hayallerimi gerçekleştiren kahraman olduğunuz için."
Ömer Defne'nin böyle düşünmesinden hoşlanmıştı. Keyifle Defne'ye gülümsedi.

"Kahramanımsın diyorsun yani kısacası? Sevdim bunu." Defne Ömer'in söylediği şeyden sonra utanmıştı. Heyecanı bin kat daha artmıştı. Ömer farketmişti Defne'nin utandığını. Ömer'e göre bu utangaçlıkları onu daha çok tatlı yapıyordu. Git gide bağlanıyordu adam Güneş saçlı kıza. Durduramıyordu. Durmakta istemiyordu zaten. Uçurumun kenarındaydı, düşmeyi bekliyordu. Ama Defnesiz düşmeyecekti. Defnesiyle birlikte düşecekti, kafasına koymuştu. Odaya garip sessizlik hakim olmuştu. Bu sessizliği bozmak için konuşmaya başladı Ömer.

"Defne çizimlerini getir demeyi unuttum umarım sen akıl edip yanında getirmişsindir."

"Evet evet merak etmeyin siz eksiksiz geldim." dedi hızlıca.

"Güzel, o zaman sen odana geç. Odanda hemen karşıda zaten. Ama dur odana geçmeden önce Derya'yı çağırayım, şirketi gezdirsin sana. Çalışanlarla tanış. Bir güzel alış buraya. İlerleyen saatlerde tasarımlarınada bakarız. Bugün senin alışma günün olsun. İlk günden öyle iş vermeyeceğim."

"İlk günden iş versenizde hiçbir sorun olmaz Ömer Bey ama siz öyle diyorsanız öyle olsun madem." dedi ve gülümsedi Defne.

        ***

Defne, iş arkadaşlarıyla tanışıp hepsiyle kaynaşmıştı. Özellikle Sinan Beyi çok sevmişti. Canlı kişiliği kendisini anımsatmıştı. Neşeli insanları seviyordu. Şimdi ise odasında oturmuş mutluluğunu içine sığdırmaya çalışıyordu. Ne zaman mutlu olsa ardından üzülüyordu fakat bu sefer farklı hissediyordu. Bu sefer tutturdum galiba diye düşündü. Olumsuzlukları kafasından atarak karşısındaki camın arkasında çalışan Ömer Beye baktı. Bilmediği bir duygu içinde kıpırdadı. Tanıdık ve alışık değildi bu duyguya. Kalbini boğazında hissediyordu. Bacakları titredi aniden.

"Kızım bi kendine gel napıyorsun, manyak gibi adamı mı izliyorsun? Yanlış anlayacak şimdi!" deyip kendi kendine konuşmaya başladı Defne.

"Boş boş oturup adamı izleyeceğine aç kitabını oku değil mi ama!" deyip çantasındaki Jane Austen'in Aşk ve Gurur adlı romanını eline aldı ve yarılamış olduğu kitabı okumaya başladı. Defne pür dikkat kitabını okurken Ömer bir anlığına Defne'ye bakmak için kafasını kaldırdı. Defne'nin elindeki kitabı görünce suratındaki gülümsemesi yayıldı. Okuduğu kitap bile büyülemek zorunda mıydı? Can evinden vurmuştu Defne Ömer'i. Aşk ve Gurur en sevdiği eserlerden bir tanesiydi Ömer'in. Beş dakikalığına işlerine mola verip öylece Defne'yi izlemek istemişti. Ömer, Güneş saçlı kızı izlerken yorgunluğunun yavaş yavaş kaybolduğunu fark etti. Dayanamayıp Defne'nin yanına gidecekken Sinan ve Koray odaya girdiler. İkisini görünce yüzündeki gülümsemesi silinmişti Ömer'in. Sinan durumu fark edip dalga geçer gibi konuşmaya başladı.

"Keyfinizi mi bozduk Ömer Bey, çok neşeliyiz bakıyorum." Koray Sinan'ın söylediklerinden sonra bilmiş bir şekilde lafa atladı.

"Hayatım Ömer'in neşeli olduğu nerde görülmüş? Kepçe kepçe konuşma sende!" Sinan kulaklarını tutarak Koray'a öldürücü bakışlar atmaya başladı.

"Hayatım bu arada kızıl kız kim? Ömüş bu kızda manken havası var, hemen fark ettim. Benden asla kaçmaz. Bu kıza beş saniye bakınca fotoğraflarını çekesim geliyor." Ömer Koray'ın dediklerinden sonra içini kıskançlık hissi kaplamaya başlamıştı. Herkesin onu fark etmesine tahammül edemezdi. Sinirle Koraya döndü ve ses tonunu yükselterek konuşmaya başladı.

"Aklından bile geçirme Koray. Sakın kıza saçma tekliflerle gitme tamam mı?" dedi Ömer sinirle. Sinan Ömer'in bu garip halini farketmişti hemen. Durumuda az çok anlamıştı. Ömer'i ilk defa böyle görüyordu ve alışık değildi buna. Ömer'e bakıp gülümsedi. Ömer Sinan'ın gülümsemesinin altında yatan anlamı biliyordu fakat gözlerini kaçırmayı tercih etmişti.

"Bağıramazsın bana! Al yemedik kızılını. Çok kırdın beni Ömüş gidiyorum ben." deyip odadan çıkmıştı Koray. Sinan bu boşluğu fırsat bilip imalara başlamıştı.

"Sinirlenmeler falan." dedi Sinan gülerek.

"Sakın kardeşim hiç girme o imalara." deyip konudan kaçmıştı.

        ***

Ömer Defneyle biraz zaman geçirmek için odasına doğru yürümeye başladı. Tasarımlarınada bakacaktı ama asıl amacı onunla biraz konuşup, zaman geçirmekti. Ses çıkarmadan odaya girdi Ömer. Defne kitap okuyordu hala. O kadar dalmıştı ki Ömer'in geldiğini fark etmemişti bile. Kusursuz görünüyor diye düşündü Ömer. Defne'nin onu farketmesini sağlamak için Defne'ye seslendi.

"Defne?" dedi sessizce. Defne birden başını kaldırınca kitaba dalıp Ömer'i fark etmediğini anladı.

"Ömer Bey, çok özür dilerim kitaba dalmışım. Siz bir iş vermeyince oyalanmak için okuyordum. Yoksa işte asla okumam." dedi Defne hızını alamayarak. Ömer güldü Defne'nin bu haline. Saçmalarken bile tatlı olunabilir miydi dedi içinden Ömer.

"Saçmalama Defne bunu sorun yapacak halim yok. İşin yoktu çok doğal. Neyse ben tasarımlarına bakmak için gelmiştim bakalım mı?" dedi Ömer. Defne keyifle gülümsedi.

"Tabii bakalım, düşüncelerinizi merak ediyorum." Ömer Defne'nin yanına sandalye çekip tasarımlara bakmaya başladı. Çok yetenekliydi Defne ve Passionis'e çok şey kazandıracağını biliyordu Ömer. İnce ruhlu ve zarifti bütün çizimleri. Defne Ömer'in ne düşündüğünü anlamak için gözlerinin içine bakıyordu ve bir şey demesini bekliyordu.

"Defne, tasarımların harika. O kadar zarif ve ince ruhlu ki, büyülendim." dedi Ömer hayranlıkla. Defne sevinçten gözlerini büyütmüştü. Mutluluğu git gide artıyordu. Ömer dikkatlice Defne'yi izliyordu. Sevincini, mutluluğunu. Defne mutlu olunca Ömer kendini çok iyi hissediyordu. Onu hep mutlu etmek istiyordu. Zaman geçtikçe daha çok istiyordu sanki uyuşturucu gibiydi. Defne Ömer'in ciddi bakışlarını fark edince endişeyle konuşmaya başladı.

"Ne oldu? Bir şey mi oldu? Bir şeyi beğenmediniz mi? Söyleyebilirsiniz üzülmem ben cidden. Sorun neyse düzeltmeye çalışırım." dedi Defne hızlıca. Ömer cevap vermedi bakışlarını dahada sertleştirdi. Defne'nin tepkilerini çok seviyordu. Bilerek yapıyordu bunu.

"Ne düşünüyorsunuz? Beğenmediniz demi? Biliyorum. Beğenmediniz." Ömer içten içe çok keyif alıyordu bu durumdan. Daha fazla işkence etmeyip konuşmaya karar verdi.

"Açıkcası, hayır. Zihnim daha hoş şeylerle meşguldü. Güzel bir kadının yüzündeki bir çift güzel gözün insana ne kadar büyük bir zevk verebileceğini düşünüyordum." Ömerin sözleri üzerine Defne gözlerini büyüttü. Aşk ve Gururdan alıntı yaptığını anlamıştı.

Continue Reading

You'll Also Like

31.3K 3.6K 20
"MİNHO EZ BENİ"
326K 20.9K 33
Karanlığın travmasını yaşayan Jungkook ve onu karanlık bir odaya kilitleyerek cezalandıran Bay Kim. Seme~Taehyung Uke~Jungkook •Mpreg•
18.8K 2.6K 17
O hep "kırılmadım sorun yok" diyordu, fakat ruhu yavaş yavaş ölüyordu. Texting&düzyazı
119K 12.5K 27
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️