Teslim

4.3K 218 56
                                    

Defne bedeninin her köşesinin yandığını hissediyordu. Kalbi deli gibi çarpıyor, bacakları titriyordu. Ayakta duracak gücü yoktu. Ömer yine yakıp geçmişti onu. Bu kadar aşıkken nasıl ona engel olabilirdi ki? Bütün iradesini kullanmak zorundaydı. Bembeyaz tenine öpücük konduran dolgun dudaklara baktı. Daha fazlasını istiyordu içten içe fakat bu kadar kolay olmamalıydı. Yelkenleri hemen suya indiremezdi. Narin elleriyle geriye doğru itti Ömer'i. Gözlerinin içine bakmamaya özen göstererek konuşmaya başladı.

"O kadar kolay değil Ömer Bey, o kadar kolay değil. Beni fazlasıyla kırdın... Paramparça oldum senin yüzünden. İsteyerek veya değil. Beni bu şekilde Selimle gördüğünü düşün. Neler hissederdin söylesene?"

"Defne... Bak haklısın. Çok haklısın. Ama yemin ediyorum ki birden geldi sarhoştu... Yardım ettim. Sonra birden öptü. Ben... Ben bunu beklemiyordum. Anla Defne. Sana deliler gibi aşıkken böyle bir şeyi isteyerek yapmayacağımı anla. Lütfen."

Defne ona yalvarır gibi bakan siyah gözlere baktı. İçten içe biliyordu Ömer'in böyle bir şeyi isteyerek yapmayacağını fakat yinede bu olayı öyle kolayca kestirip atamazdı. Kızgındı, kırgındı.

"Bilmiyorum Ömer. Bir süre ikimiz de düşünelim. Ben bunu hemen hazmedemem. Kabul edemem. Güvenim sarsıldı. Kusura bakma." dedi Defne ve hızlıca tuvaletten çıktı.

Genç kız peşinden koşturacaktı belliydi. Haklıydı da. Ömer sevgilisinin bu nazlı hallerine gülümsedi. İzle konuşup kendisinin öpmediğini, İz'in öptüğünü Defne'ye söylettirecekti. Başka yolu yoktu. Tuvaletten çıkıp odasına doğru yürümeye başladı. Koridorda Defne ile konuşan Koray'ı görünce duraksadı. Sevgilisinin saçlarına dokunuyor, elinden tutup etrafında döndürüyordu. Hızlı adımlarla yanlarına yürüdü.

"Koray ne yapıyorsun burada Koray?" dedi Ömer sinirli bir sesle.

"Hayatım kuru kıza ne kadar güzel olduğunu, tam bir manken havası olduğunu söylüyorum. Şu kızıl saçlara, sütun bacaklara, şehla gözlere bak!"

"Koray... Beni sinirlendirme! Defne mankenlikle ilgilenmiyor demedim mi? İlgilenmiyorsun değil mi Defne?"

Defne, Ömer'i sinirlendirmenin tam zamanı diye düşündü. Yüzüne ukala gülüşünü yerleştirdi ve soruyu cevapladı.

"Vallahi bilemiyorum. Koray Bey anlatınca bir mantıklı geldi bana. Sadece bacaklarını çekerim dedi. Neden olmasın. Sadece bacaklarım sonuçta."

Ömer vücudunun her tarafına sinirin yayıldığını hissediyordu. Duydukları beyninde yankılanmaya başlamıştı. Defne, Ömer'in gözlerine bakınca ateş püskürttüğünü gördü. İçinde ki korkuyu sezmeye başladı ama yine de geri adım atmayacaktı.

"Bak hayatım kuru kızın da gönlü var. Bence oldu bu iş! Ayy kız sana mini elbiseler giydiririz, bir de ayağına iddalı topuklu ayakkabılar! Hemen yapmamız lazım."

Ömer sinirli bakışlarını Defne'nin üzerinden çekip Koray'a yönlendirdi.

"Unut bunu Koray. Öyle bir şey olmayacak çünkü!" dedi Ömer bağırarak.

Onlara bakan çalışanları umursamadan sevgilisini kolundan tutup odasına sürüklemeye başladı. Defne arkada çırpınsa da nafileydi. Odaya girip Ömer kapıyı sertçe kapattı.

"Defne... Bak beni sinirlendirme. Manken olayım falan sakın deme! Millet senin bacaklarına bakamaz!"

Defne gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Çüş! Kaçıncı yüzyıldayız ya?"

"Defne...

Manken...

Kiralık Aşk& Sevdan Bir Ateş (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin