Hisset

4.5K 218 89
                                    

Genç kız görmeye bile tahammül edemediği mavi gözlere bakıp geriye doğru adım attı. Bugün aralarında geçen tatsız konuşmayı hatırlayınca sinirlerinin gerildiğini hissetmişti. Genç adamın sorduğu soruyla dahada sinirlenen Defne, dudaklarından alaycı bir gülüşün çıkmasına engel olamadı.

"Ne münasebet acaba? Evime doğru giderken önümde yürüyen adamın kağıtlarını düşürdüğünü gördüm... O adam da maalesef siz oluyorsunuz. Ukalalık yapacağınıza teşekkür etmelisiniz. Bir de düşürdüğünüz kağıtta Claude Debussy 'nin Clair De Lune parçası bulunuyor. Biraz daha dikkatli olmanızı öneriyorum." dedi Defne sinirli ses tonuyla.

Pamir, genç kızın söylediklerini duyunca gülümsemeden edemedi. Sinirli olmak bile yakışıyor dedi içinden hayranlıkla.

"Benim gibi sende Debussy hayranısın galiba? Piyanoya ilgin falan mı var?"

Defne sorusunu isteksiz bir şekilde cevapladı.

"Piyano çalıyorum ve evet Debussy hayranıyım."

"En çok hangi parçasını seviyorsun peki? Le mar? Clair De Lune? Ya da Arabesque?"

Defne soruyu duyunca Pamir'in ukala gülümsemesini taklit edip sorusunu yanıtladı.

"Hiç birisi. Rêverie. En sevdiğim parçası Rêverie."

Pamir cevabı duyunca ellerini tabii ya dermişçesine parmaklarını şıklattı.

"Tahmin etmeliydim. Sana benzeyen bir parça."

Defne genç adamın dediklerini anlamadığını belli etmek için "Ne demek istiyorsun?" diyen bir yüz ifadesiyle baktı.

"Yani yavaş, sakin başlayan bir parça. İnsanı sakinleştiriyor sonra ise kalın, sert notalar işin içine giriyor. Uysal, sakin bir dış görünüşün var ama aynı zamanda sertsin, hırçınsın. Bazen tehlikeli olabiliyorsun. Bu da bana seni anımsattı."

"İnsanları tam olarak tanımadan saçma tespitlerde bulunmak size özel galiba. Anlayamıyorum sizi maalesef."

"Yakında anlarsın." dedi Pamir Defne'nin duyamayacağı bir tonla.

Defne bu konuşmanın daha fazla uzamasını istemediği için bir an önce eve gitmeyi planladı.

"Neyse benim gitmem lazım. Hoşçakalın Pamir Bey." deyip evine doğru yol aldı genç kız.

***

Ömer sevgilisinin mutlu olması için çabalamaya devam ediyordu. Defne fazlasıyla mutluydu fakat Ömer bu mutluluğun hiç bozulmaması için yeni şeyler bulmaya çalışıyordu ve buluyordu da. Defne'nin o şaşırmayla karışık mutluluk saçan yüz ifadesini görünce içine huzur doluyordu. Belki de genç adam bu ifadeye bağımlı olmuştu. Genç kızın acılarının olduğunu biliyordu. Kolay acılar da değildi bunlar, babasını kaybetmişti. Hayatındaki en önemli erkeği kaybetmişti. Ömer bu eksiklikleri tamamlamak istiyordu. Defne'nin babasından beklediği şeylerin hayalde kalmasını istemiyordu. Eksik kaldığı yerleri tamamlayıp, mutlu olmasını istiyordu. İşte genç adamın bu düşüncesi çok özel ve değerliydi. Defne'nin yüreğini ısıtıp eritecek cinsten düşüncelerdi.

Genç adam yatağının üzerinde duran Defnesi kokan siyah fuları alıp koluna bağladı. Mezarda düşürdüğünde ona geri veremediğine sevinmişti. Çok kez koklama şansı yakalamıştı. Bileğine bağladığı fuları burnuna yaklaştırıp sevgilisinin kokusunu içine çekti. Daha dün görüşmelerine rağmen sanki yıllardır görüşüyormuş gibi özlediğini fark etti. Bir an önce işe sevgilisinin güzel yüzünü doya doya seyretmek istiyordu. Daha fazla zaman kaybetmeden arabasının yolunu tuttu.

Kiralık Aşk& Sevdan Bir Ateş (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin