Ateşin İzleri

By benyazuyoom

1M 28.7K 6.6K

Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bu... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
Bölüm 78
Bölüm 79
Bölüm 80
SEZON FİNALİ
DUYURU
2. Kitap Kapağı

Bölüm 34

8.5K 245 83
By benyazuyoom

Yorum yapıp oylayan herkese tek tek teşekkür ederim ☺️

İyi okumalar



Arabalar yavaş yavaş köy evine gelmişlerdi ve insanlar araçlarından inmeye başlamışlardı annemin mezara konulma anını görmek istemesemde görmüştüm, annemi ebediyete göndermek çok zordu ben daha anneme doyamamıştım annemsiz hayata bizi mecbur bırakan o adama gün gelecek her şeyin hesabını soracaktım.

Arabadan indikten sonra Hilal'in peşine gitmek yerine bu saate kadar zorluk çıkarmadığı için Atalay'a teşekkür etmek istiyordum bu yüzden iki dakika yanına uğrayacaktım.

Başımdaki yazmayı indirip elime aldım ve adamlarıyla konuşmaktan beni fark etmeyen Atalay'a doğru yürümeye başladım.

"Teşekkür ederim."

Elindeki sigarayı derin derin çekerken bana dönmüştü.

"Önemsiz."

Adamı yanımızdan uzaklaşınca bana doğru adım attı ve hemen önümde durdu.

"Sen hata yapmadığın sürece canın yanmayacak."

Derin bir nefes alıp dudaklarımı birbirine bastırdım artık tehditlerden yorulmuştum.

"Gün bitene kadar hiç yapmadığın şeyi yap ve geri dur."

Arkamı döndüm ve tarladan girmek için arka tarafa doğru yürümeye başladım büyük yaşlı ağacın yanına geldiğimde buradaki anılarım gözümün önünde canlanmıştı ta ki Yeşim'in sesini duyana kadar her şey güzeldi.

"Acaba Fatma teyzem senin böyle kenar köşe de erkeklerle kırıştırdığını bilseydi ne derdi?"

Derin bir nefes alıp onu dinlememeye çalışarak yoluma koyulmuştum ama susmuyordu peşimden geliyordu beni hayatımız boyunca hep kıskanmıştı dedemin beni güzel gözlü torunum diye sevmesini kıskanmıştı gözlerimi dedemden almıştım kızıllığımıda, dedemde kızıl ve yeşil gözlüydü.

"Yoksa o adama mı kaçtın gittin? birde utanmadan alıp getirmişsin sahi uzaktan gördüm de bayağı mal varlıklı görünüyor kendini nasıl yamadın ona?"

Sinirle arkamı dönüp nefretle yüzüne baktım kahverengi küt saçını kulaklarının arkasına almıştı üzerindeki eski kıyafetlerden yarasını anlayabiliyordum teyzem de bizim gibi normal gideri olan bir aileydi.

"Sus artık! Beni rahat bırak!"

Ellerini göğsünde birleştirmiş bana aşağılık biriymiş gibi bakmaya devam ediyordu.

"Teyzem yerine ölen sen olmalıydın."

Duyduğum kulaklarımda çınlarken başım dönmeye başlamıştı bunu demiş olamazdı hayır bu kadar kötü olamazdı arkamı dönüp uzaklaşmaya başlamıştım.

"Bir gün seninde ölün sağda solda bulunacak çünkü sizin gibiler bunu hak ediyor anladın mı beni!"

"Kes sesini kes! Ben sana ne yaptım he! Annemin cenazesinde bari nefret kusmayı bırak!"

Bağırışım az da olsa içimi rahatlatmıştı ama sanki yetmiyordu fazla ileri gidiyordu bir şey bilmeden saçma sapan konuşuyordu.

"Noluyor Asya?"

Yeşim'in hemen arkasında duran Atalay'ı görünce yüzümün her yanı yanmaya başlamıştı neden çıkıp gelmişti ki? Yeşim arkasını dönüp ona baktı ve ardından tekrar bana döndü.

"Hiçbir şey." dedim.

Yeşim hızla yürümeye başladı ve omzuma çarptı.

"Senden nefret ediyorum."

Söyleyeceğini içinde tutmayıp söyledikten sonra defolup gitmişti.

"O kız ne diyor?"

Dolan gözlerimi görmesin diye arkamı döndüm.

"Ne diyorsa diyor işte!" diyerek hızla yanından uzaklaştım.

~~~~~~~~~

Kuran eşliğinde yemek dağıtılıyordu bende kuzenlerime yardım etmek için mutfaktaydım kendi öz kuzenim bile bu kadar acımasızken diğer insanlara fazla anlam yüklüyordum.

"İyi misin Asya?"

Ablama bakmadan başımı salladım kötü olduğumu anlamalıydı ya da Yeşim'in dediklerini öğrenmemeliydi.

"Bilge içinde bir şeyler hazırladım giderken unutmayalım." dediğinde elimdekini bıraktım ve onu köşeye çektim.

"Dayım beni tek yakalayamadığı için soramadı ona dedemle köyde yaşayacağımızı söyleyeceğim ama sonrasında ne olacak bilmiyorum."

Ablamında aklında fikir olmadığını biliyordum köyde yaşamakta istemiyordum ama oradan ayrılmalıydık.

Herkes dağılmaya başlamış günün sonuna gelmiştik annem artık iyi yerdeydi bunu biliyordum o pislikten kurtulduğu için mutluydum böyle kendimi avutuyordum.

Aklımdaki planı uygulamaya sokacaktım ama eğer ters giderse sonucu nasıl olur bana ne olur bilmiyordum ama denemek zorundaydım gelenleri yol eden dayıma doğru yürümeye başladım kafamda nasıl başlayacağımı kurmaya çalışıyordum.

"Biraz konuşabilir miyiz dayı?"

Son adamında elini sıkıp benim olduğum tarafa doğru geldi.

"Bir sorun mu var?"

Derin bir iç çekip başladım artık bir yerden başlamalıydım.

"Hayır yok ben başka konuda konuşacaktım biz ablamlarla dedem ve anneannemin yanında yaşamak istiyoruz."

Sözüme devam etmemi beklemeden lafıma karıştı.

"O şerefsiz babanızın evinde yaşayacak değilsiniz burada olmanız daha iyi."

Üzerimdeki tişörtü çekiştirmeye başlamıştım nasıl diyeceğimi bilemiyordum Bilge ablamda iyi değildi kimse ne yaşadığını da bilmiyordu bunu ona anlatmalıydım ama sırası değildi.

"Bilge ablam çalıştığım şirkette şuan onu gidip alabilir miyiz? Ablam biraz hasta da."

Orayı iş yerim gibi göstermeyi planlıyordum ve dediğimide yaptım umarım istediğim gibi ilerlerdi.

"Tabi hemen gidip alalım."

"İş yerinden de istifa ettim başka iş bulacağım daha iyi parası olan."

Beni kolunun altına alıp yürümeye başladı.

"İş işini hallederiz önce sizi bir araya toplayalım."


~~~~~~~~

Arabaya doğru konuşarak yürüyorduk ama benim kafamı kurcalayan Atalay'ın orada bekliyor olmasıydı ve benim bunu dayıma söylemem gerekiyordu.

"Dayı annemin cenazesine patronumda geldi."

Olduğumuz yerde durdu. Şaşırmış bir şekilde bana bakmıştı.

"Neden içeriye girmedi?"

Ona bakmaya utanıyordum tek ayak üzeri bir sürü yalan söylemek zorundaydım.

"Çünkü kalabalıklar ve ben dikkat çekmelerini istemedim sadece baş sağlığı dilemek için geldiler bu yüzden yanına gidebilir miyiz?"

Etrafa bakmaya başlamıştı dayım yakışıklı adamdı genç yaşta evlenmişti bu yüzden hâlâ gençti.

"Neredeler?"

Elimle evin arkasını işaret ettim.

"Oradalar."

O tarafa doğru yürümeye başlamıştık korku tüm bedenimi sararken sakin kalmaya çalışıyordum.

"Gidelim bakalım o kadar gelmiş adam."

Dayımın adam kelimesi üzerine gözümün önüne Atalay'ın yüzü gelmişti benden bir kaç yaş büyük biriydi ama dayım koca adamla karşılaşacağını sanıyordu.

Dayımla ona doğru ilerlediğimizi gören Atalay'ın aniden kaşları çatılmış yüz ifadesi değişmişti yanındaki adamı kendisinden uzaklaştırıp tek elini cebinden çıkarttı ve dayımın uzattığı eli sıktı.

"Başınız sağolsun."

Korkum az da olsa dayımın yanında azalıyordu.

"Dostlar sağolsun. Asyayı böyle bir günde yalnız bırakmayıp geldiğiniz için teşekkür ederiz nerde kalmış böyle patronlar."

Dayımın patron demesiyle Atalay yan yan bana bakmıştı bense dayımın gövdesine sığındım.

"Evet Asyayı severim iyi bir çalışan."

Oynadığım oyunu oynuyordu şaka gibi. Kendimi gizlediğimi anlayınca bana doğru eğildi.

"Değil mi Asya?"

Araya dayım girince sadece ona bakmıştım.

"Asya istifa ettiğini söylemişti, bizde iş yerinizden yeğenimi almaya gidecektik Asyayla sanırım hastaymış."

Dayımdan ayırdığı gözlerini üzerime dikmişti.

"İstifa etmiş öyle mi?"

"Hadi gidip ablamı alalım geç oluyor." Diyerek konuyu kapatmıştım. Atalay'ın bakışlarına daha fazla maruz kalmak istemiyordum.

"Gidelim o halde."

Dayım tekrar elini uzatınca Atalay elini tuttu ve sıktı çenesini sıkarak dayıma gülümsüyordu.

"Tanıştığıma memnun oldum."

Atalay cevap vermeyince dayımla dönüp arabaya doğru yürümeye başlamıştık dayımın koluna sarılıp ikimizin arasından arkaya baktım o ise hâlâ aynı yerinde duruyor sadece bana bakıyordu başımı öne çevirdim ve yürümeye devam ettim.

~~~~~~~


Şirketin önüne geldiğimizde dayım alıcı gözlerle şirkete bakıyordu ardından arabadan inip yanına gittim ablamı cenaze evinde bırakıp yalnızca ben gelmiştim böylesi daha iyiydi.

"Burası da iyi maaş vermiyorsa ülke batmış durumda."

Bir şey demeden şirkete doğru yürümeye başlamıştım görünürde Atalay yoktu ama gitmeden görmek istediğim kişi buradaydı.

"Asya."

Ona sarılıp her şey için özür dilemek istesemde bunu yapamazdım ayaktaydı ve iyi görünüyordu az da olsa yani.

"Dayım. Dayı o da Tuğkan iş arkadaşımdı."

Tuğkan önce bana bakıp ardından bozuntuya vermedi hâlâ burada bu çatı altında olduğuna inanamıyordum tüm yaşadıklarına rağmen güçlü biriydi.

"Memnun oldum efendim."

Elini uzatarak dayımla tokalaştı ve ardından masayı gösterdi.

"Buyrun bir şeyler içelim."

Dayıma gülümsedim ve ona masaya kadar eşlik ettim bu arada Tuğkan'a veda etme şansım olabilirdi.

"Sana kahve söyleyelim o sırada Bilge ablamı getireyim bende." dedim ve dayımın başını sallamasıyla Tuğkanla asansöre doğru yürümeye başladım.

"Umarım buradan kurtulursun."

Hızla ona doğru döndüm ve sarıldım.

"Her şey için özür dilerim umarım sende buradan ve bu insanlardan kurtulursun."

Gözlerindeki acı gülümseyle bana baktı.

"Onlar benim ailem."

Bizim kata geldiğinde asansörün kapısı açılmıştı ve ablamla bakışmıştık ilk kez yatmıyordu ve uyumuyordu.

"Hadi gidiyoruz abla." dedim ve ona sıkıca sarıldım bıraktığımdan iyi görünüyordu. Oturduğu yerden kalkıp başımıza dikilen Bahadır'a teşekkür etmek için ayağa kalktım ve elimi uzattım.

"Teşekkür ederim ablamı yalnız bırakmadığın için." Elimi sıktı ve gülümsedi ama sanki gülüşünde burukluk vardı.

"İyi olun."

Oturan ablamı kaldırdım ve ona döndüm.

"Buradan gittiğimiz de olacağız."

"Şule ablam nerde Asya?" dedi Bilge ablam ama ben ona cevap vermek yerine iki üç eşyamızı toplamaya çalışıyordum.

"Dedemde. Atalay geldi mi Tuğkan?"

Bunu sorarken Tuğkan'a bakmamıştım eşyaları aldım ve ablamın koluna girdim.

"Bilmiyorum görmedim."

Dördümüzde asansöre binmiştik ve aşağı yönde ilerliyorduk eğer Atalay gelmediyse o gelmeden buradan çıkmalıydık.

Asansörden indiğimiz de karşılaştığım manzarayla ayaklarım yürümeyi unutmuştu Atalay dayımla kahve içiyordu ablamın kolundan çıkıp hızla yanlarına yürüdüm.

"Geldik dayı."

Dayım elindeki bardağı bırakıp ayağa kalktı ve Atalay'a minnetlerini sundu.

"Araba dışarda Bahadır ablamı götürür müsün?" dedim Bahadır'a ve o ablamı götürürken ayağa kalkıp bana doğru gelen Atalay'a baktım elinde zarf tutuyordu.

"Çalıştığın günlerin ödemesi." Zarfı bana uzatırken ben yüzüne bakıyordum alıp almamakla gidip geliyordum almak istemiyordum ama dayımın olayı çakmaması gerekiyordu zarfı usulca aldım ve hırkamın cebine soktum.

"Her şey için saol oğlum sen iyi bir patronsun."

Dayımın Atalay'ın elini sıkarken söylediklerini duyduğumda kulaklarıma inanamıştım kim bilir ona neler anlatmıştı da dayım bunları söylüyordu.

"Ne demek. Konuştuğumuz gibi eğer ihtiyacınız olursa kapımız sonuna kadar açık."

Kapıya doğru ilerlerken son kez Atalayla göz göze gelmiştim adam olacak babamı nasıl tuzağına düşürdüyseler dayımıda düşürmelerine izin vermeyecektim.

Arabanın yanında açık kapıda Bilge ablamın yanında duran Bahadır'a baktım bizi görünce doğrulup ardından tekrar ablama döndü.

"Güçlü ol. Seni görmeye geleceğim o zamana kadar kendine iyi bak."

Bilge ablam gülümseyerek ona bakmıştı ve ardından Bahadır kapıyı kapattı ve amcamla el sıkıştı ardından arabaya binip hızla uzaklaşmaya başladık buraya bir daha geri dönmemek üzere gitmeyi umuyordum.

Cebime sıkıştırdığım o zarfta para olmadığını biliyordum sırf o zarfı açabilmek için arkaya oturmuştum zarfı çıkarıp elime aldım ellerimin titremesine engel olmaya çalışırken zarfın kapağını açtım kalbim sanki çıkacak gibi atıyordu neyle karşılaşacağımı bilmiyordum bu yüzden kendime daha fazla eziyet etmeden içindeki kağıdı çıkardım. Üzerindeki dört kelimeden oluşan cümleyi okuduğumda anlamıştım o yerden çıkmanın bu kadar kolay olmayacağını.

Sana hata yapmamanı söylemiştim.

Kağıdı zarfa geri koydum ve ablama döndüm dışarıyı izliyordu dayım ise o adamın yaşattıklarından habersiz evin yolunu tutmuştu.

Bu bölümünde sonuna geldikk.

Yorum ve vote yapmayı unutmayın lütfennn

Continue Reading

You'll Also Like

32.5K 1.3K 45
*Şiddet içerir. Aşk nedir bilmeyen, hislerinin ne olduğunu anlayamayan iki insan... Sadist abisinden gördüğü ağır şiddete rağmen hayata tutunmaya ça...
676K 41.8K 46
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
1M 28.7K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bulunduğu durumdan kurtarmakla beraber ona...
707K 32.6K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. ........................................ ~ZS~....................................... Kına yakmak kendini adama...