GİRDAP

By sevdnr_61

1.3M 30.1K 4.4K

Onlar farklı yerlerde; kendi hayatlarının kendi hayallerinin savunmasız kahramanlarıydı. Ta... More

Tanıtım
1.Bölüm : "Rüya"
2.Bölüm : "Burs"
3.Bölüm : "Son Gün"
4. BÖLÜM : "KARAR"
6. BÖLÜM : "KAN"
7. Bölüm : "Tatlı Tanışma"
8. BÖLÜM : ''ÇİFTLİK''
9. BÖLÜM: "ACI"
10. BÖLÜM: "UZLAŞMA"
11. BÖLÜM: "KADEH"
11.Bölüm 2:"KADEH" 2
12. BÖLÜM : " Davetsiz Misafir"
13. BÖLÜM : "YARDIM"
14. BÖLÜM : "ŞÜPHE"
15. BÖLÜM : "DENGE"
16. BÖLÜM: "TEHLİKE"
17. BÖLÜM : "SIR"
18.BÖLÜM : " ÖLÜM"
19. BÖLÜM : "KIRGIN"
20.BÖLÜM : '' ÇARESİZ "
21.bölüm : "KÜÇÜK GERÇEKLER"
22.BÖLÜM: "MERAK"
23. BÖLÜM : "GİT"
24.BÖLÜM : "HAYAL KIRIKLIĞI"
25.BÖLÜM : "OYUN"
26.BÖLÜM : "AĞLAMA"
27.Bölüm :"Geçmiş"
28.Bölüm: ''Bar''
29.BÖlüm: '' Bir dilek tut''
30.Bölüm:"Cesaret''
31.Bölüm : '' Belge''
32.Bölüm: "Yolculuk"
33.Bölüm : " Haz" (+18)
34.Bölüm : ''Küçük Bir Esaret''
35.Bölüm : "Geçmişini Unut!"
36. Bölüm : ''Birlik Zamanı''
37.Bölüm: "Tanıdık gelen yüz"
38.Bölüm : " Etki"
39.Bölüm : "Kurtuluş"
40.Bölüm: "Islak"
41.Bölüm: " Umutlar"
42.Bölüm : ''Ayrılık''
43.Bölüm : "Şans"
44.Bölüm : "Kaçamak"
45.Bölüm:"Benimle Olmalısın''
46.Bölüm: "Kader"
47.Bölüm:"Yine Yeniden"
48.Bölüm: "Dip" (+18)
49.Bölüm: "Sıfırdan"
50.Bölüm: ''Yarım Kalan''

5. BÖLÜM: "BAŞLANGIÇ"

116K 1.1K 130
By sevdnr_61

Çok ince yazım hataları olabilir.Detaylı inceleyip bakmam gerekiyor gözle görünür şekilde olan yazım hatalarını zaten düzeltiyorum.Keyifli okumalar

"Merhaba Seçkin Hanımla görüşebilir miyim?" şirketin içindeki kadın beni baştan aşağıya süzerek "ben yardımcı olabilir miyim, ne için görmek istemiştiniz?" dedi. Beynim sanane diye bangır bangır bağırsa da daha ilk günden rezalet çıkarmamak gerekiyordu. Heyecandan mı bilinmez alnımdan boncuk boncuk terler akmaya başlamıştı.
"Benim Seçkin hanımla görüşmem gerekiyor, özel" diyerek masanın yanında bulunan deri koltuğa oturdum. Bellilki kadın verdiğim cevaptan memnun olmamış gibi gözlerini devirdi. Telefonun tuşlarından bir numaraya basarak beklemeye başladı.

"Seçkin Hanım, böldüğüm için kusura bakmayın bir bayan sizi görmek istiyor." karşıdan ne söylendi bilmiyorum ama kadın "tamam" diyip telefonu kapattı. Yüzüme dönerek "biraz beklemeniz gerekiyor, kısa süreli bir toplantısı var" dedi.
Önündeki kağıtlarıyla ilgilenmeye başladı.Bilgisayara bakarken arada gözlerinin bana kaydığını farkediyordum. Kadının komedi filminden sıçramış gibi bir hali vardı. Saçları sarı, dudak boyasını burnuna kadar sürmüş orta yaşlarda bir kadındı.

Giydiği mini etek bacaklarına yapışmış onu bir palyaço gibi göstermişti. Abartısız gülmemek için kendimi zor tutsamda çene kaslarıma yenik düştüm. "Pardon sorun mu var " demesiyle gülmem kesildi. Evet var git lavoboya yüzünü yıka dicektim ki vazgeçtim.
"Hayır aklıma bir şey geldi kusura bakmayın" diyip elimdeki çantayla uğraşmaya başladım. Kadın tekrar gözlerini devirerek önündeki kağıtlara odaklanmıştı.

"Ateş akşama geç kalma" bu Seçkin Hanımın sesiydi. Oturduğum yerden kalkıp arkamı döndüm. Ateş kapıdan çıkmak üzereydi. Siyah saçları beyaz yüzüyle bir bütün oluşturmuş kusursuz görünüyordu. Siyah bir kot pantolon üzerine griy t-shirt yakasına taktığı gözlüğüyle moda kıtaplarından fırlamış gibiydi. Ama aşık olacak kadar dikkatimi çekmemişti.
Siyah ceketini asılı olduğu yerden alarak bana yaklaştı. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Açıkçası bende onun yerinde olsam aynı şeyi düşünürdüm. "Sen neden buradasın?" adımları daha da yaklaşmıştı.
Diyecek bişey bulamadım "Ben Seç-" konuşmama fırsat vermeden arkadaki sarışın kadın araya girerek "Ateş bey, bu hanımefendi Seçkin Hanımla görüşmek istedi"dedi.
Ateş gözlerini benden kaçırmadan "Ne için" diye soru yöneltti.
"Ben bu özel" derken gülmeye başladı. Yanlış birşey mi söylemiştim neden gülüyordu?
Sinir bozucuydu. Kaslarımın bi kaç saniyeliğine de olsa gerildiğini hissettim. Az önce şikayet ettiğim terlerim kendisini daha da göstermeye başlamıştı.
"Senin annemle ne gibi bir işin olabilir yarın başla işte, yoksa paramı istemeye geldin?"
Bunu söylediğine inanamıyordum.
Arkadaki sekreterin gülmesiyle daha çok utanmıştım. Kadına dönerek "Güleceğine işine Baksan belki daha çok işe yararsın" dedim. Belki sadece Ateş gülseydi bu kadar çıkışmazdım.Kadının az önceki halinden eser kalmamıştı.
Ateş'e dönerek"ordan dilenci gibi mi gözüküyorum "dedim. Bunu nasıl söylemiştim bilmiyorum. Ateş kaşlarını çatıp elini kaldırdı. Tam söze başlayacaktı ki "Çisem' hoşgeldin canım " Seçkin Hanım bana yaklaştı.
Bir elini belimd atarak beni odasına çekerken tekrar sekretere dönüp "yüzünüzün bir lavaboya ihtiyacı var"dedim. Odaya girerken Ateşle sekreterin yüz ifadelerini geride bıraktım.
Kapıyı hafifçe kapatıp Seçkin Hanımın yerine oturmasını bekledim. "Şöyle geç" dedi bana koltuğu uzatarak. Seçkin Hanım masasındaki dosyaları yerleştirirken odayı incelemeye vaktim olmuştu. Duvara sabitlenmiş bir televizyon yanındaki dolaplardaki kitaplarla muhteşem gözküyordu. Oda güneşi içine alacak şekilde tasarlanmıştı. Papatya kokusu odaya tümüyle hakim olmuştu.Açıkcası bu hoşuma gitmişti. Tam bir ev havası vardı. Belli ki zenginler nasıl yaşamaları gerektiğini iyi biliyordular.
"Evet Çisemcim ne içerisin"dedi tebessüm ederek. Bende yüzüme sahte bir gülücük kondurdum. "Teşekkür ederim konuya girebilirmiyiz"dedim. Kalbim sıkışmaya başlamıştı. Seçkin Hanım'ın evime gelmesinden üç gün geçmişti. O üç günü sadece düşünmekle geçirdim. Hatta bu işten caydıracak iş ilanlarına baktım. Fakat çoğu üniversite ve lise mezunu istiyordu.
Kafeden aldığım para okumamın %10 unu bile karşılayamayacak kadar azdı. Yapacak birşeyimin olmaması Seçkin Hanım'ın teklifinin kapısını çalmama mecbur bırakmıştı.
"Kararın ne?" derken sanki bilmiyormuş gibi yapıp arkasına yaslandı. "Ben kabul ediyorum, işimi ögrenebilirmiyim" dedim kısık bir sesle. Bu çok ani olmuştu. Dün akşam aynanın karşısında o kadar prova yapmıştım. Bu sefer olaya doğaçlama girmiştim.
"Evet Ateş'e oldukça yakın olman gerekiyor bunun için bizim evde hizmetçi olarak işe başlayacaksın"dedi. Şok olmuştum. Ben ne anlardım temizlik işinden "temizlik mi?" soruma gülerek cevap verdi. "Temizlik, ama merak etme evi temizlemiceksin" dediğinde içim rahatlamıştı. Ama ne yapacaktım.

Başka türlü temizlik şekli vardı da benim mi haberim yoktu. Ateş'in özel bir temizlikçisi var yada yardımcısı diyelim. Onun herşeyiyle o ilgilenir. Onu işten çıkartıp yerine seni koydum. Bu senin işini kolaylaştırır mı?" dedi. "Ah teşekkür ederim"diyip ayağa kalktım. "Ne zaman başlarım"dedim. Sonuçta para lazımdı zamanım yoktu. "Bugün eve gideceksin adrese kapıda bekleyen kişi getirecek. Bende bu sırada senin okul işlemlerini yaptırayım"dedi.
"Ozaman görüşürüz " diyip kapıya yöneldim. "Çisem" Seçkin Hanım ayağa kalkmış bana bakıyordu. Efendim dercesine kafamı çevirdim. "Saol" diyip koltuğuna oturdu. Sadece gülümsemekle yetinip kapıdan çıktım. Şirketten çıkarken Ateş'in arabasının yanında bana baktığını gördüm.

Ateşten;
"Anneme inanamıyordum.Hizmetçimle hiç bir sorunu yokken onu işten çıkartmıştı. Üstüne üstelik bu kızı hizmetçim yapacaktı. Hoşuma gitmemişti. Bu kız acemiydi ve benimle ilgilenemezdi. Ukala şımarık bir kızı yanımda barındırmak mı asla buna izin vermicektim ne olursa olsun. Zaten bir iki güne kalmaz defolup gider diye düşündüm. Bu içimi rahatlatmıştı. Telefonuma baktım.
Annem: Kızı eve bırak.
Annemden gelen bu mesajla bir an beynime kan gitmedi. Sanki şuradan her zamanki gibi bindiği otobüsle gidemiyordu. Telefonu yere atmamak için kendimi zor tuttum.Annemi üzmek şu hayatta isteyeceğim son şeydi. Hayatta tek kalan varlığımdı.Kızın şirketten çıktığını gördüm. Kısa siyah bir etek üzerine bol bir gömlek giymişti. Çoğu kıza göre güzel kızdı. Ama o bu halde benim yatağıma bile giremezdi."

Ateş gözleriyle beni süzerken merdivenlerden inip yola doğru yöneldim. "Arabaya bin" dedi sert bir ses,duymamazlıktan gelip yoluma devam ettim."Sana diyorum hizmetçi" diye tekrar etti. Dönüp "Çisem" dedim bağırarak yanına yaklaştım."Senin benimle derdin ne seni tanımıyorum, sende beni bana böyle davranamazsın tamam mı" derken sesim onunkini bastıracak kadar fazla çıkmıştı.

Ateş arabaya bindi. Yan koltuğun kapısını da açarak beklemeye başladı."Annem seni eve benim bırakma mı söyledi laf kalabalığı yapmada bin şu arabaya" dedi emir verici ses tonuyla. Ben şuan ona yakın olmalıydım. Bunun için ne derse boyun büküp kabul etmek zorundaydım. Kapıyı hızla çarpıp arabaya bindim. Ateş arabayı sanki bir yere yetişmemiz gerekliymiş gibi sürüyordu. Açıkçası korkmuştum. Daha gençtim bu ruh hastası arabayı uçurmak istercesine hızlı sürüyordu."yavaş sürsene,eğer ölmek istiyorsan git uçurumdan atla beni bulaştırma." desemde beni takmamıştı. Yavaşlamamıştı aksine hızını daha da artırmıştı. Ormanlık bir yola girdik."Nereye" dedim nefesim kesilmişti. Ateş sorumu askıda bırakıp ani fren yaptı. Bir an camdan fırlayacak gibi hissettim. Arka koltuktan aldığı gülle inerken arabada beklemeye karar verdim. Ateş gittikçe uzaklaşmıştı. Hava kararmaya başladığı için arabadan indim. "Bekle" dedim koşarken. Ateş etrafı mermerle donanmış bir mezarlığa yaklaştı. Mezarın üzerindeki güller büyük bir ihtişamla dizilmişti.
Ateş elindeki gülü toprağın üzerine bırakıp eğildi. Bir eliyle büyüyen otları koparırken diğer eliyle dua ediyordu. Ayağa kalkıp bir şey demeden yanımdan gitti. Ben donakalmış bir halde mezar taşına bakıyordum.
"Melis Ilgaz " bu Ateş'in kardeşiydi. Kalbim acımıştı. Daha küçücük mezarı vardı. O ölmeyi haketmiyordu. Minicik bedeni toprağın altında sıkışmış belki de annesini özlüyordu. Yaşayamadığı bir çok şeyle Ateş'i de alıp gitmişti.
"Hadi gidiyoruz aa istersen kalabilirsin" dedi Ateş. İrkilmiştim arabaya doğru yürürken etrafta belirli bir mezarlık bölmesi bile yoktu. Neden onu buraya tek başına gömmüştüler bilmiyorum. "Hey kalkmayı düşünmüyormusun?" sert el kolumu tutmuş sarsıyordu. "Noluyo ya nerdeyiz" dedim kendimi atarak.
Uyumuştum beş dakikalık yolda ,nasıl da uyumayı becermiştim. Ateş'in eve doğru girdiğini gördüm. Uyku sersemliğiyle arabadan indim. İki katlı dubleks bir ev önünde büyük havuzu olan bir yerdi. Etrafı bir çok çiçek ve ağaçla kaplı bir yerdi. Evin etrafında dolanırken, dalları budayan bir bahçıvana rastladım. "Merhaba" diyip adama yaklaşırken bir saniyeliğine kafasını kaldırıp bana baktı. Sonra işine devam etti. "Merhaba kızım hoşgeldin sen Çisem olmalısın" dedi. "Evet siz nerd- " dicektimki sözümü kesti. "Hepimiz biliyoruz. Ateşin yeni hizmetçisiymissin Allah kolaylık versin " derken hala işiyle ilgileniyordu.
Şaşkın gözlerle etrafa bakarken genç esmer bir çocuk yanımıza geldi. "Baba işin bitti mi" dedi bahçıvana yaklaşarak."Hayır oğlum sen yeni gelen kızımıza evi bi tanıt" dedi. Çocuk bal rengi gözlerini bana çevirerek " Ozan" dedi. Gülümseyince yanağındaki gamzesi onu daha da çekici göstermişti. Eve doğru yürürken "İşin çok zor Ateş'e herkes katlanamaz zor günler seni bekliyor" dedi. "Biliyorum"dedim kısık bir sesle.
Ev oldukça büyüktü. Alışkanlıktan olsa gerek ayakkabılarını çıkarmak istedim. Ozan "gerek yok " diyip gülmeye başladı utanmıştım. "Abi"dedi bir kız sesi. Şok olmuştum bu Merveydi bunun burada ne işi vardı.
Doğruya az önce Ozan'a abi dedi. "Çisem ne işin var burada " dedi bana yaklaşarak."Ateş'in yeni hizmetçisi. Siz tanışıyormusunuz?" dedi Ozan. "Evet eski sınıf arkadaşım" dedi dudak büzerek . Sanki benim çok hoşuma gitmişti aynı yerde okumak. "hıı evet" dedim mırıldandım. Şuan hayallerim bir kez daha yıkılmıştı. Okulda tahammül edemediğim o kızla aynı evdeydim.
Ozan belimden tutup "odanı göstereyim" dedi. Ateş merdivenlerden inerken "sen ne yaptığını sanıyorsun" dedi. Ozan'a bağırmıştı.
Neden böyle birşey demişti anlamadım çocuk yanımdaydı ve alt tarafı kalacağım odayı göstermek istemişti.
Üçümüzde Ateş'e bakarken gözlerini Ozan'a dikmişti."onunla aynı yerde kalacağını mı zannediyorsun. Artık sizinle onun arasında bi mesafe olacak o benim sizse evin hizmetçisisiniz anlaşıldı mı?" dedi. Merve "anlaşıldı efendim" diyip abisiyle yanımızdan ayrıldılar.
Ateş merdivenlerden çıkarken "benimle gel" diye komut verdi. Üst kata çıktık. Kolumdan tutup beni bir odaya fırlattı. "burada kalacaksın heran lazım olabilirsin. Odanın içindeki telefonu göstererek "aradığım anda telefon açılmış olacak her ne durumda olursa olsun tamam mı?" dedi bağırmıştı."Tamam"dedim duymamış gibi yapıp "tamammı" dedi. "Tamam diye bağırıp odayı incelemeye başladım."Güzel, dolapta eşyaların var duş al, üzerini değiş yanıma gel" dedi ve odadan çıktı.
Eşyaları mı? ben buraya gelirken yanıma hiçbir şey almamıştım. Dolabın kapağını açtım. Ağzımdan istemsizce "Yuh" kelimesi çıkmıştı. Gerçekten şaşırmıştım. Onlarca kıyafet, ayakkabılar, çantalar..
Odanın içindeki kapıya yöneldim . küçük bir jakuzi vardı herşey dört dörtlüktü. Gerçekten dursa ihtiyaç vardı. Suyu açtım. Üzerimdeki terlemiş kıyafetleri çıkarıp kendimi suya bıraktım.

Continue Reading

You'll Also Like

4.4M 331K 58
"Bu kitap babası tarafından sevilmeyen ve hiç bir zaman sevilmeyeceğini düşünen kızlara ithafen yazılmıştır..." (Haziran-Temmuz ayları arasında kitap...
109K 3.7K 29
Uyarı: Cinsellik argo sigara küfür bulunmaktadır rahatsız olan okumasın lütfen Okulda geçen eğlenceli bir kurgu 🗝️ "Gör beni artık belki de gerçek...
44.2K 2.3K 22
Şanlıurfa ☞ Muğla 0546****; Fotoğraf* 0546****; Belli ki bu yoldan yürümüşsün... 0546****; Yoksa etraf böyle çiçeklenmezdi. İlsu; Var öyle marifet...
506K 25.7K 26
Not: Kitapta +18 unsurlar mevcuttur.. Kına yakmak kendini adamaktır ; Bir gelinlerle damatlara yakarlar ; kendilerini birbirlerine adasınlar diye. B...