36. Bölüm : ''Birlik Zamanı''

5.4K 324 49
                                    

Güzel okuyucularım nasılsınız iyi misiniz? Ben baya stresliyim .Konuya direk giriyorum. Bir önceki bölümde yazım yanlışlarından dolayı kusura bakmayın size süper okumalar ..

Eve geleli saatler geçmişti.Ne Ateş'in ne de benim uykumu getirecek en ufak bir rahatlık yoktu. Gergin bir ifadeyle saate baktım.Gece yarısını geçeli bir iki saat olmuştu ki Ateş ayağa kalkıp ''hadi uyuyalım ''dedi. Garipsenir derecedeki rahatlığı bir planı devreye soktuğunun göstergesiydi.Aynı tepkiyi göstermek işime gelmiyordu. Kendimi oturduğum koltuğa iyice yerleştirerek tavrımı belli ettim.

''Çocukluk yapmayacağını düşünüyorum'' diyerek bir kaşını kaldırdı. Bu durumun çocuklukla ne gibi bir alakası olabilirdi ki?

''Çocukluk değil. Günlerce beynimi ne ile kemirdim biliyor musun?'' deyip sitemimi yönelttim. Ağzının içinde bir şey mırıldanıp yanıma oturdu. ''Bak Çisem sana burada oturupta bir açıklama yapmayacağım. Neden biliyor musun? !!

Hayır dercesine kafamı sallayıp merakımı belli ettim. ''Çünkü sana açıklamamı gerektirecek bir olay yok. Tamam haklısın işler ilerlemesiyle senin de zarar gördüğün konular oldu.'' ellerimin birbirine vurup devam etti ''ama bunları en başta sana söylemiş olsaydım bir şey değişmezdi. O yüzden kendini bu kadar kasma ve kalk uyu'' dedi.

''Nasıl değişmezdi. Belki de engel olurdum''

Sırıtıp ellerini açtı ve koltuğa yaslandı. ''O kadar emin konuşabiliyorsun yani'' dedi.

''Tamam hadi sen söyle kıçımızı nasıl kurtaracağız'' diye bir soru yönelttim.

Sırıtıp ''Çok basit sen İzmir'e ben ise toprağa'' dedi. Bunun düşüncesi bile can acıtıcıydı.İpler iyice gerildiğinde Ateş'in ciddiyetinin farkına vardım.Bu işten nasıl kurtulacağımıza dair en ufak bilgisi yoktu.Sadece anı yaşayarak neler olup biteceğini gözlemliyordu.

''Ateş önemli olan birinin ölüp ölmemesi değil. Şuan senin bana benim ise sana ihtiyacım var''

''benim sana?'' deyip sözümü yeniledi.

''Şu anlamda Ateşcim. Şuan benim yüzümden buradasın bu da göstermiş oluyor ki senin bana ihtiyacın var her anlamda''

''Ah pardon haklısın tabutumu kim yaptıracak'' deyip trajedi komik bir cümleyi savurdu.Ateş 'in ölmesi gibi bir durumu asla istemezdim. Kendimi de böyle bir durumdan kurtarabilecek bir dayanağımın olmaması ise olayın en acı yönüydü.

''Napacağız oturup bizi öldürmelerini beklemeyeceğiz herhalde''

''Bilmem mantıklı bir düşünce doğrusu neden olmasın'' diyerek olayın ciddiyetini kafasından atmaya çalıştı.

''Ateş olayın ciddiyetine var ve bir şeyler düşün senin görevini bile ben yapıyorum.''

''Tamam küçükte olsa bir planım var'' dedi.Ağzımın kuruduğunu hissedince masanın üzerindeki bardağı alıp suyu içtim.

''Hepsini öldürmek'' dediği anda genzime kaçan su burnuma müthiş derecede bir acı verdi. Öksürmeye başladım. ''Ne dedin sen'' kahkaha atıp ne kadar saçma bir cümle kurduğunu fark ettim.

''Öldürmek bu kadar basit mi?''

''yani seni bilmemde benim için basit '' dedi. ''Ateş bu işin devleti var kanunu var yakalandığın an hapsi boylarsın'' deyip temkinde bulundum. ''Orası öylede bunları da biz planlayacağız''

''nasıl?''

''Şöyle anlatayım kaza süsü vermek zor bir şey değil. Zaten bunlar bu kaçakçılık uyuşturucu gibi işlerin içinde yüzdükleri için kaza süsü vermek düşündüğünden daha kolay olur.'' dedi.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin