5. BÖLÜM: "BAŞLANGIÇ"

116K 1.1K 130
                                    

Çok ince yazım hataları olabilir.Detaylı inceleyip bakmam gerekiyor gözle görünür şekilde olan yazım hatalarını zaten düzeltiyorum.Keyifli okumalar

"Merhaba Seçkin Hanımla görüşebilir miyim?" şirketin içindeki kadın beni baştan aşağıya süzerek "ben yardımcı olabilir miyim, ne için görmek istemiştiniz?" dedi. Beynim sanane diye bangır bangır bağırsa da daha ilk günden rezalet çıkarmamak gerekiyordu. Heyecandan mı bilinmez alnımdan boncuk boncuk terler akmaya başlamıştı.
"Benim Seçkin hanımla görüşmem gerekiyor, özel" diyerek masanın yanında bulunan deri koltuğa oturdum. Bellilki kadın verdiğim cevaptan memnun olmamış gibi gözlerini devirdi. Telefonun tuşlarından bir numaraya basarak beklemeye başladı.

"Seçkin Hanım, böldüğüm için kusura bakmayın bir bayan sizi görmek istiyor." karşıdan ne söylendi bilmiyorum ama kadın "tamam" diyip telefonu kapattı. Yüzüme dönerek "biraz beklemeniz gerekiyor, kısa süreli bir toplantısı var" dedi.
Önündeki kağıtlarıyla ilgilenmeye başladı.Bilgisayara bakarken arada gözlerinin bana kaydığını farkediyordum. Kadının komedi filminden sıçramış gibi bir hali vardı. Saçları sarı, dudak boyasını burnuna kadar sürmüş orta yaşlarda bir kadındı.

Giydiği mini etek bacaklarına yapışmış onu bir palyaço gibi göstermişti. Abartısız gülmemek için kendimi zor tutsamda çene kaslarıma yenik düştüm. "Pardon sorun mu var " demesiyle gülmem kesildi. Evet var git lavoboya yüzünü yıka dicektim ki vazgeçtim.
"Hayır aklıma bir şey geldi kusura bakmayın" diyip elimdeki çantayla uğraşmaya başladım. Kadın tekrar gözlerini devirerek önündeki kağıtlara odaklanmıştı.

"Ateş akşama geç kalma" bu Seçkin Hanımın sesiydi. Oturduğum yerden kalkıp arkamı döndüm. Ateş kapıdan çıkmak üzereydi. Siyah saçları beyaz yüzüyle bir bütün oluşturmuş kusursuz görünüyordu. Siyah bir kot pantolon üzerine griy t-shirt yakasına taktığı gözlüğüyle moda kıtaplarından fırlamış gibiydi. Ama aşık olacak kadar dikkatimi çekmemişti.
Siyah ceketini asılı olduğu yerden alarak bana yaklaştı. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Açıkçası bende onun yerinde olsam aynı şeyi düşünürdüm. "Sen neden buradasın?" adımları daha da yaklaşmıştı.
Diyecek bişey bulamadım "Ben Seç-" konuşmama fırsat vermeden arkadaki sarışın kadın araya girerek "Ateş bey, bu hanımefendi Seçkin Hanımla görüşmek istedi"dedi.
Ateş gözlerini benden kaçırmadan "Ne için" diye soru yöneltti.
"Ben bu özel" derken gülmeye başladı. Yanlış birşey mi söylemiştim neden gülüyordu?
Sinir bozucuydu. Kaslarımın bi kaç saniyeliğine de olsa gerildiğini hissettim. Az önce şikayet ettiğim terlerim kendisini daha da göstermeye başlamıştı.
"Senin annemle ne gibi bir işin olabilir yarın başla işte, yoksa paramı istemeye geldin?"
Bunu söylediğine inanamıyordum.
Arkadaki sekreterin gülmesiyle daha çok utanmıştım. Kadına dönerek "Güleceğine işine Baksan belki daha çok işe yararsın" dedim. Belki sadece Ateş gülseydi bu kadar çıkışmazdım.Kadının az önceki halinden eser kalmamıştı.
Ateş'e dönerek"ordan dilenci gibi mi gözüküyorum "dedim. Bunu nasıl söylemiştim bilmiyorum. Ateş kaşlarını çatıp elini kaldırdı. Tam söze başlayacaktı ki "Çisem' hoşgeldin canım " Seçkin Hanım bana yaklaştı.
Bir elini belimd atarak beni odasına çekerken tekrar sekretere dönüp "yüzünüzün bir lavaboya ihtiyacı var"dedim. Odaya girerken Ateşle sekreterin yüz ifadelerini geride bıraktım.
Kapıyı hafifçe kapatıp Seçkin Hanımın yerine oturmasını bekledim. "Şöyle geç" dedi bana koltuğu uzatarak. Seçkin Hanım masasındaki dosyaları yerleştirirken odayı incelemeye vaktim olmuştu. Duvara sabitlenmiş bir televizyon yanındaki dolaplardaki kitaplarla muhteşem gözküyordu. Oda güneşi içine alacak şekilde tasarlanmıştı. Papatya kokusu odaya tümüyle hakim olmuştu.Açıkcası bu hoşuma gitmişti. Tam bir ev havası vardı. Belli ki zenginler nasıl yaşamaları gerektiğini iyi biliyordular.
"Evet Çisemcim ne içerisin"dedi tebessüm ederek. Bende yüzüme sahte bir gülücük kondurdum. "Teşekkür ederim konuya girebilirmiyiz"dedim. Kalbim sıkışmaya başlamıştı. Seçkin Hanım'ın evime gelmesinden üç gün geçmişti. O üç günü sadece düşünmekle geçirdim. Hatta bu işten caydıracak iş ilanlarına baktım. Fakat çoğu üniversite ve lise mezunu istiyordu.
Kafeden aldığım para okumamın %10 unu bile karşılayamayacak kadar azdı. Yapacak birşeyimin olmaması Seçkin Hanım'ın teklifinin kapısını çalmama mecbur bırakmıştı.
"Kararın ne?" derken sanki bilmiyormuş gibi yapıp arkasına yaslandı. "Ben kabul ediyorum, işimi ögrenebilirmiyim" dedim kısık bir sesle. Bu çok ani olmuştu. Dün akşam aynanın karşısında o kadar prova yapmıştım. Bu sefer olaya doğaçlama girmiştim.
"Evet Ateş'e oldukça yakın olman gerekiyor bunun için bizim evde hizmetçi olarak işe başlayacaksın"dedi. Şok olmuştum. Ben ne anlardım temizlik işinden "temizlik mi?" soruma gülerek cevap verdi. "Temizlik, ama merak etme evi temizlemiceksin" dediğinde içim rahatlamıştı. Ama ne yapacaktım.

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin