Engelsiz Engeller

By zeynepcnaar

99.3K 12.8K 14.9K

Kusurlarıyla barışık ve kendini her geçen gün geliştirmeye çalışan biriydi o. Ben ise onunla beraber küçülüyo... More

GİRİŞ VE ALINTILAR
1.BÖLÜM: ❝Özel❞
2.BÖLÜM: ❝Başlangıç❞
3.BÖLÜM: ❝Sonbahar❞
4.BÖLÜM: ❝Özeldin❞
5.BÖLÜM: ❝Salıncak❞
6.BÖLÜM: ❝Resim❞
7.BÖLÜM: ❝Çiçek❞
8.BÖLÜM: ❝Tesadüf❞
9.BÖLÜM: ❝Çınar ve Akça❞
10.BÖLÜM: ❝Hoş Geldin❞
11.BÖLÜM: ❝Yaralı ve Kırık Kalpli Kızın Hikayesi❞
12.BÖLÜM: ❝Sonbaharın Eylül'ü❞
13.BÖLÜM: ❝Bul Beni❞
14.BÖLÜM: ❝Gökyüzüne Farklı Bakmak❞
15.BÖLÜM: ❝İçimizdeki Çığlık❞
16.BÖLÜM: ❝Kar Tanesi❞
17.BÖLÜM: ❝Acı Mutluluk❞
18.BÖLÜM: ❝Umut❞
19.BÖLÜM: ❝Hüzün Limanı❞
20.BÖLÜM: ❝Sıcak Kalpler❞
21.BÖLÜM: ❝Sonbahar Pastanesi❞
22.BÖLÜM: ❝Bazı İtiraflar❞
23.BÖLÜM: ❝Birkaç Damla Gözyaşı❞
24.BÖLÜM: ❝Bir Tutam Umut❞
25.BÖLÜM: ❝Gerçek Gül❞
26.BÖLÜM: ❝Pastalar ve Anlamları❞
27.BÖLÜM: ❝Güzel Hatıralar❞
28.BÖLÜM: ❝Aşk Kırıntıları❞
29.BÖLÜM: ❝Bir Takım Duygular❞
30.BÖLÜM: ❝Gerçekleşen Masallar❞
31.BÖLÜM: ❝Kitap Sayfaları❞
32.BÖLÜM: ❝Mutlu Yüzler❞
33.BÖLÜM: ❝Engelsiz Engeller❞
34.BÖLÜM: ❝Gerçekleşen Masal❞
35.BÖLÜM: ❝İlk Adımlar❞
36.BÖLÜM: ❝Eylül ve Çınar❞
37.BÖLÜM: ❝Canımın İçi..❞
38.BÖLÜM: ❝Sen, Ben ve Biz...❞
39.BÖLÜM: ❝Kelebek Etkisi❞
40.BÖLÜM: ❝Sevgi❞
41.BÖLÜM: ❝Nahif Ruhlar❞
43.BÖLÜM: ❝Sihirli İp❞
44.BÖLÜM: ❝Güzel Seven Kalpler❞
45.BÖLÜM: ❝Korkular ve Acılar❞

42.BÖLÜM: ❝Sessiz Eller❞

393 106 16
By zeynepcnaar

42.BÖLÜM: ❝Sessiz Eller❞

"Benim sessiz ellerimde sen varsın Eylül..."

|Bölüm Şarkısı: Teoman-Sessiz Eller|

"Eylül..Eylül ben aşırı heyecanlıyım."

Çınar üzerindeki takım elbisenin kravatını takmaya çalışırken üzerimdeki elbiseye aynadan son bir kez baktım ve aynada kendine bakıp telaş içinde bir o yana bir bu yana giden Çınar'ın yanına gittim.

"Telaş etme. Bugün senin emeklerinin karşılığını aldığın gün Çınar." Kravatını düzeltip, parmak uçlarımda yükselerek yanağına öpücük kondurdum.

"Elimde değil. Çok insan gelecek. Benim bugün sergim olacak Eylül. Nasıl davranacağım onu bile bilmiyorum."

"Her şeyi akışına bırak. Sergideki tüm resimleri yapan sen değilde bir başkasıymış gibi gezeceğiz. Tamam mı?"

"Konuşmamız gereken yerlerde ben gireceğim konuya. Telaş yapma tamam mı?"

Başını salladığında gülümsedim ve makyaj masasına oturdum.

"Kırmızı ruj sürme, doğal hali daha güzel."

Yandan bir bakış attığımda Çınar'a, dudağını ısırarak bana bakıyordu.

"O yüzden demedim. Koyu olmayan renkler bence daha çok yakışıyor sana."

Makyaj masasının önüne geldi ve rujlarımı karıştırmaya başladı. "Bak mesela bu çok güzel bunu sür."

Dudağımın rengine yakın kahve tonlarında bir rengi seçti ve önüme koydu.

"Göz makyajını da kahverengi yap. Gözlerin çok güzel görünüyor."

Başımı salladım ve dediklerini uygulamaya başladım. Makyajımı bitirdiğimde Çınar da gülümseyerek yatağa oturmuş beni izliyordu.

"Beğendin mi?"

Başını yana eğdi. "Çok güzelsin. Sergideki herkes resimlerime değil de sana bakacak diye korkuyorum."

"Senin de benden aşağı kalır yanın yok valla. Bu aralar pek çok hayranın var."

Çınar dediklerimi anlamaya çalışırken imalı bir şekilde ona baktım. "Sürekli dükkana gelen bir kız var. Galiba senden hoşlanıyor."

"Benden niye hoşlansın ki?"

Gülümsedim. "Çınar farkında değilsin ama çok iyi birisin. Hem.. çok yakışıklısın."

"Yoksa.. beni kıskandın mı?"

Başımı eğdim. "Ne yalan söyleyeyim evet kıskandım. Ama kıskanmama gerek olmadığını da biliyorum çünkü senin beni çok sevdiğini biliyorum. Yine de nedensizce bir kıskançlık oldu içimde."

Çınar ayağa kalktı ve gülümseyerek saçlarıma öpücüklerini kondurdu. "Ben ne yapayım o zaman Eylül? Herkes seni seviyor. Ama önemli olan ikimizin birbirimizi sevmesi değil mi?"

Başımı salladım. "Seni ben çok seviyorum Çınar." Uzandım ve kollarımı boynuna sardım.

"Eylül.." Burnunu yanağıma hafif hafif sürterken içime titreme gelmişti. "Her geçen gün sana olan aşkımın bende daha fazla arttığını biliyor musun?"

"Biliyorum." Yüzümü boynuna gömdüm ve kokusunu içime çektim doyasıya.  "Ama daha fazla böyle durarsak sergiyi kaçırabiliriz."

"Kaçıralım.." diye fısıldadı. "Yeter ki yan yana olalım. İnan hiçbir şey umrumda değil."

"Benimde.. ama senin bu başarını görmeyi çok istiyorum. Ülkemizin her yerinden insanlar gelecek ve ben çok heyecanlıyım. Herkes seni konuşuyor, seni..yeteneğini konuşuyor. Ben seninle her zamanki gibi gurur duyuyorum Çınar."

Çınar yüzünde gülümsemeyle benden ayrıldı.

"Aklıma küçükken çizdiğim resimleri yırtıp atan arkadaşlarım geldi. Beğenmedikleri.. hor gördükleri, her yerde itilip kakılan Çınar geldi. Sen olmasaydın yeteneğimi keşfeden kimse olmazdı. Sen olmasan ben olmayabilirdim Eylül. Şimdi sergim olacak. Şimdi belki de beni küçümseyen herkes sergime gelecek.."

"Ben sende bunu gördüm işte Çınar. Senin gibi özel kişilerde olan yeteneğin bir örneğisin sen ve insanlar bunu artık küçümsememeli."

Çınar gözleri dolu bir şekilde bana baktı ve son bir kez daha sarıldık. "Her anımda sana nasıl teşekkür edeceğim Eylül bilmiyorum. Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim, varlığınla bana çok büyük bir armağansın sen Eylül. Çok teşekkür ederim."

"Emin ol ki aynı hisleri ben de yaşıyorum Çınar."

Nedensizce gözlerim dolmuştu. "Hadi.. son hazırlıkları da yapalım da çıkalım."

"Peki." Ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve çantamı aldım. Dağılan saçlarımı da düzelttim ve Çınar'ın yanına gittim.

"Dur saçlarını düzelteyim."

Elime tarağını alıp saçlarını düzelttim ve ona en çok yakışan ve onunla bütünleşen parfümünü üzerine sıktım.

"Hadi çıkalım." Evden ayrıldık ve arabaya bindik. Çınar belli etmemeye çalışsa da oldukça fazla heyecanlıydı.

Uzun zamandır yalnız ve gürültüsüz ortamlarda olduğumuz için içindeki heyecan ve korkunun nedenini anlayabiliyordum.

Çınar'ı sakinleştirmek adına sakin bir şarkı açtığımda Çınar küçük tebessümlerini bana yöneltmişti.

"Ben hala ölürüm
Plastik çiçekli gizli bahçemde
Sessizlikten kaçar sığınırım
Yorgunluğun koynuna

Apansız uyanır düşlerim
Tek güzel yerinde
Ararım tadını
Eve dönmenin yolu bilmenin

Kimin, kimin bu sessiz eller
Mor halkalı yaralı gözler
Kıyılarıma vuran sen misin

Kimin, kimin bu kör gözler
Bu varışsız yalan sözler
Adımı unutan sen misin

Ben hala ararım
Bilinmeyenin ulaşılmaz balını
Kaçarım kalabalıktan, yalnızlıktan..."

Çınar elinin üzerinde olan elimi elinin içerisine aldı ve buseler kondurdu.

"Benim sessiz ellerimde sen varsın Eylül." Kocaman bir şekilde gülümsedim.

Yol boyunca sessiz ve sakinleştirici şarkılar dinledik ve birbirimize iltifatlar ettik. Çınar da artık rahatlamıştı.

Sonunda geldik ve arabadan indik. "Elimi sakın bırakma tamam mı?" dediğinde Çınar, başımı salladım.

Sergideki resimleri daha önce hiç görmemiştim ve açıkça söylemek gerekirse çok heyecanlıydım ve merak ediyordum.

Çınar özellikle hiçbir resmi göstermemişti bana. Yalnızca kendi resmim olan ve bana da hediye ettiği resmi biliyordum ve o resimden de anlaşılacağı üzere harika resimler oldukları kesindi.

Serginin başlamasına daha çok olduğu için kimse gelmemişti ve biz ikimiz gezecektik şu an.

Burada onlarca resim vardı ve daha aşağı katta da resimler olduğunu söylemişti Çınar. 

Görünüşleri harikaydı ve onları incelemek için sabırsızlanıyordum.

"Çok heyecanlıyım resimler için." diye fısıldadım ve ilk resimle karşılaştım.

Bu, bizim kar oynadığımız zamandaki fotoğrafımızın bir sembolüydü sanki.

O kadar hoş, o kadar sade bir resimdi ki...

En ince detaylarına kadar resmedilmişti. Daha ilk resimden bu kadar güzelse sonraki resimleri tahmin edemiyordum.

Arkadan çalan ruha dokunan şarkılarla bütünleşen Çınar'ın resimleri insanı büyülüyordu adeta.

Bizi sembol eden birkaç resim daha vardı sergide. Çoğu doğa ve manzara resimleri gibi görünüyordu. Ve hepsi harikaydı.

Yüzlerimiz bu fotoğraflarda görünmüyordu, ama göründüğü resimler de vardı ve bunları da örtülerle kapatmıştı.

Şimdi sıra onlara gelmişti ve ben daha da heyecanlanmıştım.

"Şimdi asıl resimlerimize geldik. Bunları daha sonra evimize getireceğim. Yalnızca biz ve ailemiz görecek."

Çınar üzeri örtülü resimlere doğru beni yaklaştırdı.

"İşte, ailemiz."

Bu resim Çınargilin pastanesinden bir resimdi. Tüm ailemizi en ince detaylarına kadar çizmiş, üzerine de gün batımını harika bir şekilde resmetmişti.

Büyülenmiş gibiydim adeta.

"Çınar bu çok güzel."

Çınar gülümseyerek sarıldı. "En çok uğraştığım resim olabilir. Sen gittiğinde yapmıştım."

Gözlerim dolmuştu. Öylece kilitlenmiştim bu resme bakarken.

Annesini de çizmişti.

Çok güzel çizmişti.

"Şimdi de sırada bu var."

Açtığı örtünün altındaki resmi görünce daha da duygusallaştım.

Gamze teyzeydi bu...

Gamze teyze, ben ve Çınar...

Ve üzerimizde gelinlik ile damatlık vardı.

Sanki düğünümüzde çekindiğimiz bir fotoğraf gibiydi.

Dayanamadı...

Dayanamadım...

Gözlerimiz dolu bir şekilde birbirimize sarıldık.

"En çok istediğim resim buydu. Gerçeği olmadı belki ama.." Hıçkırarak ağlamaya başladı. "Resmini yapabildim."

Boğazım düğümlenmişti. Sadece ağlıyordum.

Çınar üzgün bir şekilde bana baktı. "Beni hiç bırakmadı. Ne istersem yaptı. Benden bıktı mı diye düşündüm hep.. ama o benden hiçbir zaman bıkmadı. Hatta gurur duydu benimle... Beni çok sevdi Eylül. Bana sevgisini her geçen saniye ilmek ilmek işledi. Onun yokluğunu hissetmediğim zaman yok ve ben de kendimi böyle avutuyorun işte."

"Annen seninle gurur duyuyor Çınar. Annen seninle hep gurur duydu. Çok güzel bir evlatsın sen."

Alnıma öpücüğünü kondurdu ve kollarını belime sardı.

"Annemin yokluğunda bana destek olduğun için sana nasıl teşekkür edeceğim bilmiyorum Eylül."

"Teşekkür etmene gerek yok Çınar, varlığın yetiyor da artıyor bile."

Burukça gülümsedi  "Seni ölene kadar hatta öldükten sonra da seveceğim Eylül."

Yanağını öptüm. "Ben de Çınar, ben de canımın içi..."

Huzuru bulduğum kollardaydım yine.

Her defasında bana nasıl teşekkür  edeceğini soruyordı ama varlığıyla bana neler kattığını bilmiyordu.

Ben onunla olduktan sonra hayata gülümseyebilmiştim.

Onunla beraberken bu dünyanın yaşanabilir olduğunu öğrenmiştim.

O varlığıyla benim için bir hazineydi. Öylesine seviyordum ki onu...

Gözlerini, saçlarını, yüzünü, ellerini, parmaklarını...

Her bir zerresini o kadar çok seviyordum ki...

Ama en çok da şefkatli kalbini, merhametini ve insanları masum bir şekilde sevmesini seviyordum.

Her zaman diyorum, o çok özel bir insan...

O benim için çok özel, çok güzel.

Biz beraberken çok özeliz, çok güzeliz...

Gözlerinde esir olduğum Çınar'ım o benim...

Ben ise onun Eylül'üyüm...

Çınar'ın Eylül'ü...

~BÖLÜM SONU~

Merhabaaaaa

Öncelikle yine uzun zaman oldu farkındayım ama uzun zaman yazmayınca insan yazmayı unutuyor galiba ve ben yazacak bir şey bulamadım aylarca.

Bugün oturdum ve bölüm yazma kararı aldım. Umarım beğenmişsinizdir. Çünkü yazmayı unutmuşum ben, geçen bölümde olan olayı bile hatırlamıyormuşum o derece. (Kendi kitabımda olan olayları hatırlamamam çok özel, hatta arada ne yazmışım ben diye gidiyorum okuyorum, okuyunca da şaşırıyorum bunu ne zaman yazmışım ben diye xğwbspabsşsvxbsb)

Ve final hakkında da konuşalım.

Normalde bir sonraki bölüm final olacaktı ama ben şu an finale yazacak bir şey bulamıyorum bu yüzden de toparlamak için galiba bir veya iki bölüm belki de daha fazla yazacağım.

Final sahneleri iyice aklımda oluşana kadar da finali yayınlamayacağım.

Gerçi finali de nasıl yazarım cidden bilmiyorum. Umarım ilhamlar gelir.

Aynı zamanda bir de Demirden Kalpler kurgum var. Orada normalde 15 bölüm falan yazdım ama daha hiç yayınlamadım onu da bu yaz umarım halledebilirim diye düşünüyorum.

Halledemezsem de sonraki zamanlara kalacak sanırım ama yedekte çok bölüm olduğu için ve onu da yazmayalı uzun zaman olduğu için ne yazdığımı bile bilmiyorum. Böyle olunca da sonraki günlerde unutuluyor yazasım hiç gelmiyor. Eskisi gibi de aktif olamıyorum maalesef.

Neyse uzattım yine. Bölüm hakkında düşüncelerinizi alayım ve gideyim.

Görüşmek üzereee🤎

Continue Reading

You'll Also Like

5.9M 193K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
115K 8.4K 87
Öğretmen ama AŞKA ÖĞRENCİ (Texting) • Anaokulu öğretmeni olan Beyza yoğun bir sene geçirdiği için yeni dönemde dinlenmek için görev değişikliği yapmı...
1.5M 49K 23
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...
1M 13.9K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...