SİSBULUTU

By ozlem005

511K 18.2K 356

Eğer sevdikleriniz yanınızda değilse bir yeriniz kanar, acır yanar... Bir süre sonra alışırsın ama o devam ed... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 20
Bölüm 21
BÖLÜM 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Adsız Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
FİNAL
Özel Bölüm
DUYURU
ZORLU AŞK
TEŞEKKÜRLER
SİSBULUTU 2?
SİSBULUTU 2
Düşüncelerinizi Bekliyoruum :)
Upuzun bir aradan sonraa :)
Geriye Dönüş

Bölüm 19

7.6K 312 3
By ozlem005

“Hadi ama Leyla sonunda söyleyeceğini ikimiz de biliyorum.” Elimde ki çayı bırakıp gözlerine ısrarla bakıyordum ama hiç de oraları olmuyordu.

Okul için erkenden kalkıp teyzemin hazırladığı kahvaltıyı yapıyorduk. Dün gece bana anlatması gereken şeyi şimdi duymak, öğrenmek istiyordum ama ağzını açıp tek kelime bile etmiyordu. Bu hali beni çıldırtıyordu resmen.

“Önemli bir şey değil artık. O ne yaparsa yapsın bizi ilgilendirmiyor.” Dedi çayını yudumlamadan önce.

“Belki de ilgilendiriyordur. Buna sen değil de izin verirsen ben karar vereyim.”

“Dün gece ondan hoşlanmadığını açık açık söyledin eğer ondan hoşlansaydın bu konu önemli olurdu ve seni ondan vazgeçirmek için bunu söylerdim.” Çatalındaki salatalığı ağzına atıp “Ama buna gerek kalmadı.” Dedi

Ona söyletmenin başka yolunu bulmalıydım ama ne.

“Tamam işte ondan hoşlanmıyorum ve ortada tehlikeli bir durum yok. Şimdi bana anlatabilirsin.”

“Sabah sabah neyin tartışmasını yapıyorsunuz kızlar.” Dedi teyzem kendine çay koyarken.

“Kızını şikayet etmek gibi olmasın ama bana söylemesi gereken bir şeyi söylemiyor.” Dedim ona sinirli bakışlar atarak.

“Neden bunu öğrenmek istiyorsun ki?” dedi Leyla. Neden bunu öğrenmek istiyordum? Ahhh! Gerçekten bilmediğim bir yerden soru gelmişti. Eğer bunu bana yaklaşık altı ay önce sorsaydı takmazdım hatta merak bile etmezdim ama şimdi içimde onunla ilgili kötü bir şey olduğunu söyleyen bir ses vardı. Hem korkuyor hem de merak ediyordum.

“Bunu senin sorman biraz tuhaf Leyla.” Dedi teyzem. Şuan o bilmiyordu ama beni kurtarmıştı Leyla’nın meraklı bakışlarından ve cevap bulma zorunluluğundan.

“Nedenmiş o anneciğim.”

“Çünkü eğer sen Gizem’in yerinde olsan bunu öğrenene kadar çatlardın. Senin gibi meraklı bir kızın böyle bir şey söylemesi tuhaf oluyor”.dedi gülerek.

Leyla yemeğiyle ilgilenirken “Haklısın sanırım.” Dedi

“Bu konuyu okula giderken konuşsak daha iyi olur.” Yan gözle annesine bakıyordu. Yani bu “annemin yanında konuşulacak bir konu değil” bakışıydı muhtemelen. Üstüne gitmedim sabırla teyzemin kahvaltısını edip evden ayrılmasını bekledim.

“Ben çıkıyorum kızlar. Kendinize iyi bakın.” Derin bir nefes alıp kapanan kapının sesini duyunca tüm ilgimi Leyla’ya verdim. Kahvaltıyı bırakıp masanın üstünde ellerimi birleştirip onu dinleyecektim ama Leyla yine oralı değildi.

“Leyla!” dedim uyarır gibi.

“Merak konusunda bir rakibim var gibi hissediyorum artık.”

“Şaka ve dolandırma istemiyorum direk ne olduğunu anlat.”

“Aslında gerçekten artık önemli değil ama öğrenmek istiyorsan…”

“Hızlı ol lütfen.” Dedim dayanamayarak.

“Geçen gün ben ve Sedat okuldan birlikte ayrılmıştık ya…” yavaş anlatıyordu ve beni çileden çıkarıyordu.

“Eee.” Dedim gözlerimi devirerek.

“Eeesi hatırlarsan onun canı epey sıkkındı. Onunla bir yere gittik ve ne olduğunu sordum. Tabii ilk başta ne olduğunu, neden morali bozuk olduğunu anlatmadı ama beni biliyorsun öğrenene kadar peşini bırakmam.”

“Leyla asıl konuya gelece misin?”

“Tamam sabret. Sedat’ın canı Ayaz yüzünden sıkkınmış. Ayaz boks yapıyormuş ve bil bakalım nasıl? İllegal yollardan.”

“Ne nasıl yani?” 

“Baya boks yapıyormuş işte. Ama o asıl problem o değil. Bugün yapacağı maç çok tehlikeliymiş. Kendinden daha iyi birisiyle dövüşecekmiş ve bu yüzden daha tehlikeliymiş. Onu vazgeçirmeye çalıştı zavallım ama Ayaz nuh diyor peygamber demiyormuş.”

“İnanmıyorum. Tehlikeli olduğunu bile bile nasıl böyle bir işe kalkışır.” İçimi büyük bir korku kapladı. Onun başına gelebilecek herhangi bir şey olması Allah’ım bu olmamalıydı. Leyla umursamayarak yemeğini yemeğe devam ediyordu.

“Peki nerede olduğunu biliyor musun?”

“Hayır.” Yemeği bırakıp bana döndü. “Bu bizi ilgilendirmiyor.” Dedi uyarır gibi ama ona sadece kafamı sallayarak cevap verdim. Hayır ilgilendiriyordu. Onun başına bir şey gelsin istemiyordum.

Kahvaltımızı yapıp okula gittik. Derse girmek ve ders ile alakalı bir şey yapmak istemiyordum. Üç ders bitmiş ve öğle arasına girmiştik. Leyla’ların yanından ayrılıp Sedat’ı bulmak için sınıfına gittim ama yoktu. Arkadaşları bugün okula gelmediğini söyledi ve onlardan numarasını alıp kızlar lavabosuna gidip onu aradım. İlk arayışımda cevap vermese de ikinci aramada açtı.

“Gizem”.

“Sedat ne boksu bu. Ne saçmalıyor Ayaz.” Dedim oyalanmadan. İçim zaten sıkılıyor ve tüm hücrelerim çekilmiş gibi hissediyordum bir de havadan sudan muhabbetler çekemezdim. Derin bir nefes verip “Leyla söyledi değil mi?”

“Ne önemi var bunun. Vazgeçti değil mi lütfen vazgeçtiğini söyle.”

“Hayır Gizem inan bunu bende isterim ama vazgeçmedi.”

“Nasıl bu kadar sorumsuzca davranır.” Söylenmekten vazgeçip hareket etmem lazımdı.

“Peki şimdi nerede?”

“Gizem bilsen de bir şey yapamazsın.”

“Şansımı denemek istiyorum. Lütfen söyler misin?”

“Alanda. Yarışın olduğu binada.”

“Tamam bana adresini verir misin?”

“Hayır tabii ki de Gizem. Buraya gelemezsin.”

“Nedenmiş o? Gayet tabii gelirim.”

“Bu tehlikeli Gizem. Buraya ne bir taksi girer ne de ben seni alabilirim.”

“Bir yolunu bulup gelirim.”

“Olmaz.”

“Olur Sedat. Ya sen bana nerede olduğunu söylersin ya da ben İstanbul’da ki tüm kirli yerlere girip sizi ararım. Sanırım senin bana adresi vermen benim başımı en az belaya sokmamı sağlar.”

“Ayaz beni öldürür.”

“Kendisi ölecek yoksa.” Sesimin titremesine karşı koymaya çalışarak konuşuyordum.

“Bak nedenini bilmiyorum ama onu görmek istiyorum. Nasıl olduğunu ve ne yaptığını. Onun o pis yerde başına bir şey gelmesi olasılığı varken evimde oturamam anlıyor musun?” gözümden damlayan yaşları silip derin bir nefes aldım.

. “Hadi Sedat en azından denemiş olurum. Eğer şansımız varsa vazgeçer yoksa… “ iç çekerek “ Yoksa en azından onu vazgeçirmek için bir şey yapmış olurum.”

“Sana mesaj atarım. Saat onda başlayacak.” Dedi kısık sesle.

“Tamam.” Dedim en azından elimde artık bir adres vardı.

Lavabodan çıkıp en alt kata kantin katına indim. Leyla ve arkadalar bir masanın etrafında oturmuş yemek yiyip gülüşüyorlardı.  

Masanın yanına gidip bir sandalye çektim. Leyla beni fark edince kaşlarını çattı. Ama onun konuşmasına izin vermeden ben lafa girdim.

“Leyla benim okuldan ayrılmam gerekiyor akşamda biraz geç gelebilirim.”

“Neden bir şeyin mi var?”

“Hayır, bunu sonra konuşuruz.”

“Ne oldu peki Gizem öldürürsün insanı meraktan. Yüzünden düşen bin parça.”

“Bir şey yok.”

“Neden geç geliyormuşsun.”

“Leyla soru sormasan sadece kabul etsen olmaz mı?” dedim iç çekerek.

“Gizem iyi gözükmüyorsun. Seninle gelmemi ister misin?” dedi Ozan

“Gerek yok.” Dedim geçiştirerek. Sandalyeden kalkıp sınıfa gitmek için merdivenlere yöneldim. Yanımda Ozan’ı görünce hızlandım ama nafile o da benimle geliyordu.

Sınıftan içeri girerken “Ozan gerçekten gelmene gerek yok.” Dedim

“Hayır geliyorum zaten bana bir sözün vardı unuttun mu? Birlikte bir şeyler yapacaktık”

“Ozan hatırlıyorum ama şimdi zamanı değil.” Dedim çantamı alıp sınıftan çıkarken. Oda çantasını almış ve benimle geliyordu.

Okuldan çıkıp kapının önünde ki güvenliğe Sedat’ın bana attığı mesajı gösterdim.

“Bu adresin nerede olduğunu biliyor musunuz?”

“Hayır ama şehir dışında bir yerde büyük ihtimal.”

Sedat taksi ile oraya gitmememi söylemişti peki şimdi ne yapacaktım?” Okulun önünde Ozan ile dikilirken ne o ne de ben konuşuyorduk. Zaten düşünmek için de sessizliğe ihtiyacım vardı.

Okulun dışında ki banklardan birine oturup etrafa umutsuz gözlerle bakarken okulun otoparkına siyah bir Mercedes girdi ve içinden Boran çıktı. Gözlerimin umutla parladığına emindim. Ona ne kadar sinir olsam da oranın yerini ondan daha iyi bilen başka biri olacağını düşünmüyordum. En azından tanıdığım insanlar içinde orayı bilecek tek kişiydi. Banktan kalkıp arabaya doğru ilerledim ama Boran o kadar hızlı yürüyordu ki o okula girmeden ona yetişmek imkânsız gibiydi. Bu yüzden “Boran.” Diye bağırdım arkasına dönüp bana baktı.

“Ne var!”

Bundan daha kaba bir şekilde konuşamazdı herhalde ama buna takılacak değildim. Şimdilik. Telefondan adresi bulup ona gösterdim.

“Burayı biliyor musun?”

“Ne yapacaksın? Yoksa buraya güzel bir bina dikip yaşanılacak bir yere mi çevireceksin?” dedi çapraz bir gülümsemeyle.

“Sadece soruma cevap veremez misin?”

“Evet biliyorum. Benim bilmem doğal ama senin bunu sorman tuhaf. Ne yapacaksın orada.” sorusunu duymazlıktan gelip “İşin yoksa beni oraya götürür müsün?”

Bir an yanımda olduğunu unuttuğum Ozan’a bakınca şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu.

“Oraya gitmen senin için iyi olmaz.”

“Buna ben karar verebilirim. Korkma başını belaya sokacak bir şey istemeyeceğim. Sadece beni buraya götür ve git.”

“Hayır seni buraya götürmem. Saf birine beziyorsun ve inan orada saf insanlara yer yok.” Sinirlerime hakim olamayarak yüksek çıkan sesimle

“Bak ya sen beni buraya götürürsün ya da ben bir şekilde giderim anladın mı? Beni koruman gerekmeyecek sadece götüreceksin hepsi bu.” Bir süre gözlerime baktıktan sonra arabasının kilidini açıp arabaya yöneldi. İçimde büyük bir rahatlama oluştu. İlk etap tamam. Oraya bir şekilde gidebilecektim.

Continue Reading

You'll Also Like

25.2M 899K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
SAKLI DENİZ By 🐢

Teen Fiction

15.7K 4.9K 48
#TAMAMLANDI# DÜZENLENİYOR.. (Bölümler değiştirilmeden ve kaldırılmadan) Bir aşk, uğruna neleri ezip geçebilirdi.? Ya da özlem, ne kadar tutkulu ne k...
4.9M 209K 77
Bazen kadere inanmak gerekir. Bazı şeyleri düşünmektense kadere razı olmak en iyisidir belki de. Hayatı fazlasıyla hafife alan, uçlarda yaşamayı seve...
1.3M 13.5K 6
"Sen...sen nasıl ki bu yüreğime ateş yaktıysan... Bende o ateşi rüzgarımla söndürmesini bilirim...!" Dedi genç kadın karşısındaki adama. "Ve unutma b...