Sinâ ,kısa bir süre sonra masayı çimenlerin üzerine yerleştirerek salıncağa oturmuş,Amber'i beklemeye başlamıştı.
Gökyüzü tek kelimeyle muhteşem görünüyordu.Pırıl pırıl parlayan yıldızları seyre koyuldu.Öyle dalmıştı ki,genç kadının 2 çay fincanı ve bir tabak fındıklı kurabiyeyi tepsi içinde masaya bıraktığının farkında değildi.Ancak
"Nereye daldın öyle Sinâ?"
diyen Amber'in yumuşak sesini duyunca ona dönerek gülümsedi ve konuştu.
"Kusura bakma,geldiğini fark etmedim.Yıldızlara dalmışım."
"Ne kusuru Sinâ?Çok güzeller haklısın.Hem ben de onları seyretmeyi çok severim."
diye karşılık verdiğinde tıpkı genç adam gibi,gülümsemişti Amber.
"Demek seninle ortak bir yönümüz var.Bu çok güzel."
deyip fincanlardan birini eline alarak çayını yudumlamaya başladı genç adam.Damağına yayılan tat hoşuna gitmişti.Çayın çok değişik bir aroması vardı.Ne olduğunu merak etmişti.
"Ağzıma değişik bir aroma yayıldı,ne çayı bu Amber?"
diye sordu.Genç kadın
"Yardımcımız Figen hanım,bizim evde hep bu çayı demler.İçinde bergamot aroması var."
demiş,çayından bir yudum aldıktan sonra da
"Kiraz'la alışveriş yaparken rafta görünce alayım dedim.Beğenmedin mi yoksa?"
diye devam etmişti.
"Yok,olur mu?Aksine çok sevdim,ondan sordum."
diyerek gülümsedi Sinâ.
Cevap,Amber'i rahatlatmıştı.Sonra bir süre sessizce kurabiye ve çayın tadını çıkardılar.Genç adam bir yandan çayını yudumluyor,bir yandan da yanında oturan Amber'den yayılan değişik kokunun ne olduğunu bulmaya çalışıyordu.Ama 2 haftadır bir türlü çözememişti.O dalgınlıkla
"Ne hoş bir koku bu!Ama bir türlü ne olduğunu çözemiyorum.Sorsam da olmaz ki?"
diye mırıldandı farkında bile olmadan.Amber,genç adamın kendi kendine bir şeyler mırıldandığını duymuş,ancak sormakla sormamak arasında tereddütte kalmıştı.Sonunda dayanamayıp gülümseyerek konuştu.
"Ne sorsan olmaz ki Sinâ?"
"Sen ne söylediğimi duydun mu yani?"
diye soruya soruyla karşılık verdiğinde,genç adamın yüzü utançtan hafifçe kızarmıştı.
"Tam olarak duydum diyemem.Ama bir şeyi sorarsan olmayacağını söylüyordun sanırım.Neymiş o merak ettim.Hem biz arkadaşız,unuttun mu?Arkadaşlar her şeyi çekinmeden konuşabilmeli."
Genç kadın söylediklerinde haklıydı da,merak ettiği şeyi bir arkadaşın merak edeceğinden çok emin olamıyordu Sinâ.Ayrıca yine arkadaşının kokusunu duyduğu zaman insanın kalbi böyle hızlanmazdı.Amber,hala gözlerinde büyük bir merakla ona bakmaya devam ediyordu.Söze nasıl başlaması gerektiğini düşünürken,genç kadının sesi doldurdu geceyi.
"Eğer cevap vermek istemezsen anlarım Sinâ."
Amber'in yüzündeki sıcacık gülümsemeyi gören genç adam rahatlamıştı.Bir anda şu cümle döküldü dilinden.
"Kokun çok değişilik,bir türlü ne olduğunu çıkaramadım.Söylesen olur mu?"
Söylediğinin anlamını fark ettiğinde yüzü yine hafifçe kızarmıştı Sinâ'nın.Oysa genç kadın gülümsüyordu.Demek ona kızmamıştı.
"Hiç şaşırmadım,kullandığım parfüm nar kokulu.Tek bir markada bulunduğu için arkadaşlarım da bazen bunu sorar bana."
cevabını alınca daha da rahatladı.Ardından
"Çok güzelmiş,hiç bilmiyordum.Sana çok yakışıyor,"
diye konuştu neşeyle.
"Teşekkür ederim.Bugün birbirimiz hakkında 1-2 yeni şey daha öğrendik.Şimdi ben sana bir soru sorabilir miyim?"
"Elbette,ne istersen sorabilirsin."
"Hımmm,madem polis olmayı çok istiyordun,neden istifa ettin?"
"Bir gün,bir baskın sırasında vuruldum Amber."
"Yaaaa!Öyle mi?Nasıl oldu bu?"
diye sorularını sıralarken,gözleri şaşkınlıkla büyümüştü genç kadının.
"Uzun zamandır peşinde olduğum bir uyuşturucu satıcısı vardı."
"Önemli biri miydi?"
"Evet,oldukça önemli biriydi.Emrinde bir çok kişi çalışıyordu."
"Ne kadar zamandır peşindeydin?"
"1 seneyi geçmişti.Ama ona bir türlü ulaşamıyordum."
"Hımmm,oldukça uzun bir zaman.Sonra ne oldu?"
"Sonra onunla iş yapan alt kademede birini yakalayıp sorgulamayı başardım.Dediğine göre,bir depoda ondan mal almak isteyen biriyle buluşacaktı."
"Uyuşturucu miktarı oldukça fazla olmalı,haklı mıyım?"
"Yani,hatırı sayılır bir miktar olduğunu söyleyebilirim."
"Peki devam et lütfen, çok merak ettim."
"Neyse,ondan bilgiyi alır almaz teyit ederek dediği depoya gidip adamı beklemeye başladım."
"Birine haber vermiş miydin?"
"Sorun da bu ya,o heyecanla haber vermeyi unutmuştum.Yanımda ekip yoktu.Bir süre sonra dışarıda beklemekten sıkıldım ve deponun çevresinde dolaştım biraz.O sırada gözüme duvarda bir açıklık ilişti,ben de o açıklıktan içeri süzüldüm. Neredeyse aynı anda adamlar geldiler Gizlendiğim yerde telefonumun kayıt tuşuna basıp konuşulanları kayda almaya başladım."
"Bu kayıtların daha sonra işine yarayacağını düşündün sanırım."
"Öyle.Ama bir anda ortalık karıştı.Anladığım kadarıyla tarafların kendi aralarında bir anlaşmazlık çıkmıştı.Silahlar ateşlenince kaçmayı ya da haber vermeyi başaramadan iki ateş arasında kaldım."
"Veee vuruldun,değil mi?"
diye sorduğunda gözleri dolu dolu olmuştu Amber'in.Zihnine Ufuk'un bıçaklandığı anların görüntüsü dolmuştu çünkü.
"Maalesef.Göğsümün üzerinde bir acı hissettim.Ardından gömleğim kana bulanınca anladım vurulduğumu.Sonrası tam bir karanlık."
"Devam et lütfen."
derken gözlerinden yaşlar süzüldüğünün farkında değildi genç kadın.Ufuk'la yaşadıklarını adeta yeniden yaşıyordu.
Sinâ,onun halini görünce anlatmaya devam edemedi.Kadın tek kelimeyle perişan görünüyordu.Ama bu haliyle bile nefes kesecek kadar güzeldi.
Ne oldu da bu kadar etkilendi acaba?"
diye geçirdi içinden.Bu sırada Amber hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı.
Genç adam hiç düşünmeden Amber'in elinden fincanı alıp masaya koydu.Sonra da kadını yavaşça göğsüne doğru çekerek saçlarını okşamaya koyuldu.Genç kadın,saçlarını hafifçe okşayan nazik parmakların ve burnuna dolan Sinâ'nın hoş kokusunun etkisiyle bir süre sonra sakinleşmişti.Tabi bunda belki de en büyük pay
"Geçecek güzelim,ne yaşadın bilmiyorum.Ama ben artık buradayım,bir daha da aynı şeyleri yaşamana izin vermeyeceğim."
diyen Sinâ'nın o güzel sesine aitti.
1-2 dakika sonra genç adam Amber'in düzenli olarak nefes aldığını fark etti.Genç kadın göğsünde uyuya kalmıştı.Hemen onu çok dikkatli bir şekilde kucağına aldı ve odasına taşıyarak yatağına yatırdı.Sonra da odada bulduğu ince battaniyeyle üzerini örtüp komidinin üzerinde duran küçük not kağıtlarından birine yine orada bulduğu kalemle
"Çok güzel uyuyordun.Uyandırmak istemedim.Onun için seni yatağına taşıyıp üzerini örttüm.Sonra da Derin'i alıp eve geldim.Güzel sohbet için çok teşekkürler.En kısa zamanda yine yapalım."SİNÂ
yazarak sessize misafir odasına ilerledi.
Az sonra kucağında Derin'le evden içeri girmişti.Kızını yatağına yatırıp üstünü örttüğü sırada aklında tek bir görüntü vardı.Başını göğsüne yaslamış huzurla uyuyan Amber...
1 aylık uzun sayılabilecek bir aradan sonra yeni bölümle herkese merhaba ☺️☺️☺️Umarım bölümden keyif almışsınızdır🙏🙏🙏Bol bol yorum yapmayı ve ⭐️⭐️⭐️basmayı unutmayın olur mu 🙈🙈🤗🤗çok sevgi❤️❤️❤️bol öpücük😘😘😘
Bölüm teskilatzehseryedek ,hayaliyazar234 ,Adosben ,SumeyyeBaspinar ,saturndenbirkiz ,ihantolrx ,UyuyanPanda35 ,defomelbarh02 ,zeynepmcie23 ,rahmetlideyazardi ,gokce_G24 ,EbruIk545 ,zeynepnaz_19 ,KadrieetinklKlKilic ,alselmel ,phyloo24 ,Fatma_Ylcn ,fatma6767 ,LYASALD ,OzgeYildirim8 ,mislinakisa ,meliahera ,senaristcimiz ,KubraKksal0 ,paragonahope ,Love_Typewriter ,mnexkaracaa ,serseri_arduc ,papatyahikayeleri ,Papatyajuly ,selinhantol ,hantolxlove ,narsuyum ,Mermaidbaby4 ,EsraSolmaz0 ,vuslat_tuna ,lillyangelina ,birayfa ,KbraBaykat3 ,yaghazask97 ,ayparcasi_ ,beyzaozbeen ,nicnocki ,geceninellitonu_ ,mavi_leyal ,tublawe ,selfinaz52 ,BirnurCrt ,mervegoktaas ,DilaraStark ,Shawn_Hantol ,avarlert ,okyanusgibisi ,sonpolyanna başta olmak üzere tüm takipçilerime hediyemdir.