Engelsiz Engeller

Af zeynepcnaar

99.3K 12.8K 14.9K

Kusurlarıyla barışık ve kendini her geçen gün geliştirmeye çalışan biriydi o. Ben ise onunla beraber küçülüyo... Mere

GİRİŞ VE ALINTILAR
1.BÖLÜM: ❝Özel❞
2.BÖLÜM: ❝Başlangıç❞
3.BÖLÜM: ❝Sonbahar❞
4.BÖLÜM: ❝Özeldin❞
5.BÖLÜM: ❝Salıncak❞
6.BÖLÜM: ❝Resim❞
7.BÖLÜM: ❝Çiçek❞
8.BÖLÜM: ❝Tesadüf❞
9.BÖLÜM: ❝Çınar ve Akça❞
10.BÖLÜM: ❝Hoş Geldin❞
11.BÖLÜM: ❝Yaralı ve Kırık Kalpli Kızın Hikayesi❞
12.BÖLÜM: ❝Sonbaharın Eylül'ü❞
13.BÖLÜM: ❝Bul Beni❞
14.BÖLÜM: ❝Gökyüzüne Farklı Bakmak❞
15.BÖLÜM: ❝İçimizdeki Çığlık❞
16.BÖLÜM: ❝Kar Tanesi❞
17.BÖLÜM: ❝Acı Mutluluk❞
18.BÖLÜM: ❝Umut❞
19.BÖLÜM: ❝Hüzün Limanı❞
20.BÖLÜM: ❝Sıcak Kalpler❞
21.BÖLÜM: ❝Sonbahar Pastanesi❞
22.BÖLÜM: ❝Bazı İtiraflar❞
23.BÖLÜM: ❝Birkaç Damla Gözyaşı❞
24.BÖLÜM: ❝Bir Tutam Umut❞
25.BÖLÜM: ❝Gerçek Gül❞
26.BÖLÜM: ❝Pastalar ve Anlamları❞
27.BÖLÜM: ❝Güzel Hatıralar❞
28.BÖLÜM: ❝Aşk Kırıntıları❞
29.BÖLÜM: ❝Bir Takım Duygular❞
30.BÖLÜM: ❝Gerçekleşen Masallar❞
31.BÖLÜM: ❝Kitap Sayfaları❞
32.BÖLÜM: ❝Mutlu Yüzler❞
33.BÖLÜM: ❝Engelsiz Engeller❞
34.BÖLÜM: ❝Gerçekleşen Masal❞
35.BÖLÜM: ❝İlk Adımlar❞
37.BÖLÜM: ❝Canımın İçi..❞
38.BÖLÜM: ❝Sen, Ben ve Biz...❞
39.BÖLÜM: ❝Kelebek Etkisi❞
40.BÖLÜM: ❝Sevgi❞
41.BÖLÜM: ❝Nahif Ruhlar❞
42.BÖLÜM: ❝Sessiz Eller❞
43.BÖLÜM: ❝Sihirli İp❞
44.BÖLÜM: ❝Güzel Seven Kalpler❞
45.BÖLÜM: ❝Korkular ve Acılar❞

36.BÖLÜM: ❝Eylül ve Çınar❞

1.2K 133 82
Af zeynepcnaar

36.BÖLÜM: Eylül ve Çınar❞

"Yaralar alarak gelmiştik biz bugünlere..."

Uzun yıllar sonra kendimi ilk defa bir aşkta bulmuştum.

Asla aşık olmam dediğim sözlerimin üzerine gelmişti Çınar.

Asla yapmam dediğim ne varsa o varken öylece yapmıştım ben bunları.

Başkalarının canının yine benim yüzümden tehlikeye atılmasını istemediğim için yıllar boyunca kalbimi kimseye almamıştım.

Ama Çınar kalbimi sarıp sarmalamıştı sanki.

İyiliğiyle, masumluğuyla sarıp sarmalamıştı kalbimi...

Yara almasını istememiştim. Uzak durmak istemiştim ama olmamıştı.

Benim yüzümden çok defa yaralar almıştı. Ama suçu kendinde bulmuştu.

Yaralar alarak gelmiştik biz bugünlere...

Çınar ilk defa aşkı bende öğrenmişti...

Bende ilk defa bir insana bu kadar bağlanmıştım...

Ama bağlanılmayacak gibi de değildi.

Ben Çınar'ı gerçekten çok seviyordum ve ondan ayrılmak hiç istemiyordum...

O varken hiçbir şeye gerek kalmıyordu.

O benim için bu dünyadaki en büyük şansımdı.

Gerçek aşkı bulmuştum ben onda.

Daha ne isteyebilirdim ki?

🍂

Elimde davetiyem öylece yatağımda yatıyordum.

Yarın düğünümün olması heyecandan yatağımda bir o yana bir diğer yana dönmeme sebep oluyordu.

Davetiyem ise beni hala büyülüyordu.

Üzerinde pasta resimleri, bisikletler ve bizim resim figürlerimizin de bir sürü olduğu davetiye...

Özenle hazırlanmıştı. Hep Çınar yapıyordu böyle şeyleri ama bu sefer ben yapmak istemiştim.

Ayrıntıyla kendim resmetmiştim davetiyeyi. İlişkimizden semboller de koymuştum. Ve Çınar görünce elinden bırakamamıştı.

"Gördüğüm en güzel davetiye" diyerek birkaç tane almıştı.

Davetiyeye bakarken gözlerim yaşardı. Anılarım geldi aklıma birer birer...

Yaşadığımız onca şey aklıma geldi.

Masaya bıraktım daveyetiyeyi ve Çınar'ın doğum günümde hediye olarak beni ve bizi resmettiği tablolara baktım öylece.

Ağlamamak elde değildi...

Duygusallığıma daha fazla yenik düşmeden telefonumu elime alıp Çınar'ı aradım. Çınar da gecenin bu saatinde daha hiç çalmadan açmıştı telefonumu.

"Alo, Eylül?" Gelen sesinin yorgunluğuyla burukça gülümsedim.

"Uyuyor muydun?"

"Hayır, uyumaya çalışıyordum."

"Bende.."

"Eylül, bugün.. çok güzeldi. İlk defa kendimi bu kadar kalabalık bir ortamda çok iyi hissettim."

"Yaa." Gülümsedim ve bir kez daha resmimize baktım.

"Yarından sonra artık hep beraberiz." dediğimde gülümsediğini hissettim.

"Seninle beraber yaşamak... Hayal gibi Eylül."

"Seninle beraber yaşamak hayalden daha güzel Çınar."

Daha çok gülümsediğini hissettim. Elimi kalbime koydum ve yatağıma oturdum.

"Keşke annemde görseydi bizi Eylül. Bu mutlu zamanlarımızda keşke yanımızda olsaydı. Bize gülümseseydi, bize sarılsaydı..."

"Keşke Çınar. Gamze teyze yanımızda olsaydı her şey çok güzel olurdu."

"Öyle... Unutamıyorum Eylül ben. Hala her gece resmine bakıp ağlıyorum. Onun yokluğunu çok hissediyorum ama babama bunu belli etmemeye çalışıyorum. Tek kalacak. İçinde kim bilir ne üzüntüler var şuan. Ama sırf benim mutluluğum için belli etmiyor bana. Bende o üzülmesin diye mutlu olmaya çalışıyorum."

Boğazım düğümlenmişti...

"Çok sakinleşti Eylül. Özellikle şu sıralar."

"Ne diyeceğimi bilemiyorum Çınar. Ama Emin amcayı yalnız bırakmayalım. Biz beraber yaşayacağız ama o yalnız kalacak."

"Bunu takma kafana Eylül. Çok ısrar ettim ama o yalnız daha mutlu galiba."

"Belki..."

"Neyse Eylül, saat çok geç olmuş. Yarın da yorulacaksın. Uyu da yarın için kendini yorma daha fazla." Gülümsedim.

"Peki, iyi geceler Çınar."

"İyi geceler Eylül. Seni.. seni seviyorum." Gülümsemem büyüdü.

"Bende.." Telefonu kapattım ve 32 diş gülümsememle masama oturdum.

Çınar'ın bana kazandırdığı alışkanlıklardan birini yapıyordum yine.

İlk defa düzenli olarak yaptığım ve her gün içimi döktüğüm Çınar'ın bana hediye ettiği o günlüğü yazma...

5 Aralık

Bugün Çınar ile kınamız oldu. Yarın ise düğünümüz olacak. Çok heyecanlıyım. Sevdiğim adamla birlikte bir yaşama başlayacağız.

Çınar gördüğüm en güzel kalbe sahip kişi. Onunla birlikte olmak, onunla evlenmek mucize gibi bir şey.

Bazen tüm şansımı Çınar'da kullandığımı düşünüyorum. Çünkü o benim için kocaman bir şans.

Özellikle son zamanlarda daha iyi anlıyorum onu çok sevdiğimi.

Yarında bu sevgimize bir isim konacak ve ben çok heyecanlıyım.

Gülümseyerek ve uykumun gelmesiyle daha fazla yazmadım ve kendimi yatağıma attım.

Yarın çok büyük ve güzel şeyler bizi bekliyordu...

🍂

Kuafördeki işlerim ve fotoğraf çekimimiz bitmişti. Şimdi ise kuşağım bağlanacaktı.

Şimdiden duygulanmıştım ve karşımda Rüzgar da gözü yaşlı bana bakarken gözyaşlarımı tutmam elde değildi.

Ağlayarak kuşağımı bağladı Rüzgar. Sımsıkı sarıldım ona. Daha sonra babama, aile büyüklerine...

Annem bir köşeye çekilmiş ağlıyordu. Gözü yaşlı yaşlı bana bakıyordu. Dayanamadım ve yanına gidip ona sımsıkı sarıldım.

Ağlayarak zor da olsa ayrıldık birbirimizden. Daha sonra ise arabaya bindirildim.

Gözyaşlarımı dindirmeye çalışarak geçirdiğim yol sonucu düğünümüzün yapılacağı açık bir mekan olan düğün salonumuza vardık ve kızlarla beraber gelin odasına girdik.

Önce gelenek haline gelmiş olan ayakkabıya isim yazma olayını gerçekleştirecektik.

"Arkadaşlar bakın ben ayakkabımın altına ilk Eylül yazdım ilk o evlendi. Demekki bu olay gerçek"

"O zaman ilk ismimizle başlıyorum." dedim ve kalemimi elime aldım.

Büyük harflerle Ecrin'in ismini yazdım ve gülümsedim. "Şimdi sırada diğer isim var." Rana'yı yazınca Rana sinirle bana baktı.

"Ya kızım evlenme bana ters beni niye yazıyorsun?"

Rana ve Ali ile sevgili gibi bir şey olmuştu artık. O yüzden gönül rahatlığıyla hiçbir cevap vermeden altına Ali'nin ismini yazdım.

Neredeyse herkesin ismini ayakkabımın altına yazdım ve ayakkabımı tekrar ayağıma geçirdim.

Daha sonraysa herkes teker teker odadan çıktı. Şimdi Çınar ve ben öylece yalnız kalmıştık odada.

Az sonra nikahımız kıyılacaktı ve ben çok heyecanlıydım.

"Eylül.." Gözlerim dolu dolu ama büyük bir heyecanla Çınar'a baktım. Kalbini tutuyordu ve dudağını kemirip duruyordu.

"Biz evleniyoruz." Başımı salladım.

"Eylül.. şaka gibi ama sen.. benimle evleniyorsun."

Başımı omzuna koyup ellerimi beline sardım. "Olması gereken şeyi yapıyoruz Çınar."

"Eylül.. bu kalbim hep senin için atacak biliyor musun? Ben seni çok seviyorum Eylül. Hiç kimseye bu kadar büyük bir sevgi beslemedim ben. Hani derler ya... Ben sana aşığım Eylül. Hem de deliler gibi."

Gülümseyerek başımı kaldırdım ve yanağına bir öpücük kondurdum.

"Ben de sana Çınar. Çok aşığım.. çok seviyorum."

Çınar saçlarıma bir öpücük kondurdu ve kollarını belime sardı.

Hiç olmadığım kadar mutlu ve huzurlu hissediyordum.

Bebek gibi seviliyordum.

Çınar beni bir bebek gibi seviyordu.

"Bir gün aşık olmak nasıl bir şey diye araştırmıştım ve ben asla aşık olamam diye düşünüp araştırmamı kapatmıştım." Kafasını eğdi ve gözlerimin içine baktı.

"Olabiliyormuşum Eylül." Dokunmaya kıyamayan bir şekilde saçlarımı okşadı.

"Şimdi düğünümüz olacak Eylül. Ben.. ben inanamıyorum Eylül."

Burukça gülümsedim. "Birazdan çıkacağız. Dansımızı edeceğiz sonra nikahımız kıyılacak."

Başını kaldırdı. "Masalımıza güzel bir an daha ekleyeceğiz desene."

Başımı salladım. "Hiç ayrılmayalım biz Çınar."

Gülümsedi. "Ben zaten seni bırakamam ki canımın içi."

Çıkmadan önce son kez sarıldım Çınar'a. Şimdi ise giriş yapacaktık.

"Heyecanlanma tamam mı Çınar?"

Çınar başını salladı ve bana elini uzattı.

"O zaman masalımızın en güzel adımını atmaya gidelim mi Eylül?"

Kocaman bir şekilde gülümsedim ve elini tuttum. "Gidelim güzel kalpli adam."

"Ama.. bir dakika yanlış yaptık Eylül." Kaşlarımı çattım.

"Neyi?"

Çınar elimi bıraktı ve kolunu koluma geçirdi. "Düğünü olacak çiftler böyle giriş yapıyor diye biliyorum. Öyle değil mi?"

Gülerek onayladım. "Doğru. O zaman artık içeri gitmeye hazırız desene."

Başını salladı. Ve duygusal bir müzik eşliğinde odamızdan çıktık.

Çınar duygulu duygulu bana bakarken ona gülümsedim.

Aşkın en saf ve en güzel halini yaşıyordum.

Çınar, aklımı başımdan alıyordu.

Ve bu güzelliği, bu naifliğini en güzel şekilde bana yansıtıyordu.

Gözlerim dolmaya başlarken ilk dans müziğimiz çalmaya başladı.

"Ellerim titriyor Eylül."

"Be..benimde Çınar." İkimiz de elleri titreye titreye dans ediyorduk.

Hem çok duygulanmış, hem de çok heyecanlanmıştım.

"Eylül.. ben sana bakamıyorum." Çınar sürekli gözlerini benden kaçırırken gözlerine baktım

"Neden?" Çınar yine gözlerini kaçırdı.

"Çok güzel olmuşsun. Bakmaya kıyamıyorum."

Gülümsedim...

Beni hep gülümsetiyordu Çınar.

Bir süre dans ettik. Daha sonra ise nikahımızı kıyacak olan memur geldi.

Heyecandan memuru dinleyemezken birden ismim geçince gözlerimi ona diktim.

Galiba evet demem gerekiyordu.

Mikrofona eğildim ve etrafıma bakınarak "Evet" diye bağırdım.

Gözlerim yaşarırken sıra Çınar'a geldi. Çınar da bana baktı ve daha sonra mikrofona eğildi.

Şimdi ise imzalar atılacaktı. Heyecandan elim titreyerek imzamı attım. Daha sonra da Çınar attı imzayı...

Biz artık resmi olarak evliydik...

"Evet, Çınar Bey gelini öpebilirsiniz." Çınar elleri titreyere titreye duvağımı kaldırdı ve alnıma bir öpücük kondurdu.

"İşte Eylül.. sonunda masalımızın en güzel anı da geldi."

Sarıldım Çınar'a.

Yani eşime...

"Evlendik Çınar."

"Evlendik Eylül..."

Herkese sessiz sakin bize bakarken biz de nikah cüzdanımıza bakıyorduk öylece.

O sırada hoparlörden yükselen ses sessizliğimizi bozdu.

Herkes kaşları çatık hoparlörden yükselen sesin geldiği kişiyi ararken ise genç bir kız piste geldi.

"Selam düğün halkı, ben Nisa!"

~BÖLÜM SONU~

HELLOOOO

Arkadaşlar sonunda ben geldimmm

Bölümü bazı evde olmama durumlarımdan dolayı yazamadım. Vakit bulamadım daha doğrusu.

Ama sonunda bitirip attım.

(Biraz bir-iki ayda bölüm atıyorum kusuruma bakmayın)

Biraz kısa bir bölüm oldu ama yine de attım.

Bu aradaaa yeni kurgu yayınladım arkadaşlarrrr.

Hepinizi oraya da beklerim.

İsim Demirden Kalpler.

Destek olursanız çok sevinirimmm

Bu arada bölüm hakkında düşünceleri de şuraya alayım. Zaten yeterince konuştum galiba.

Sonraki bölümü gaza gelip en kısa sürede yazmayı düşünüyorum.

Hadi o zaman görüşmek üzere

Sizi seviyorumm❤️

Fortsæt med at læse

You'll Also Like

1.3M 48.4K 52
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
BERCESTE Af itsmegokcen

Teenage Fiktion

5.9M 193K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
TAKINTI Af asranixa

Teenage Fiktion

1.6M 27.8K 33
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
Peyda Af Herkes Yalan

Teenage Fiktion

730K 49.3K 32
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...