Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️

۵ Aile

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen :)

Birazcık tuz, bir çay bardağı zeytinyağı, iki âdet yumurta ve son olarak göz kararı un.
Ve çırpmaya başla!

Kapının üstünde asılı duran saate göz ucuyla baktığımda amcamlarımın kalkmasına on dakika kaldığını gördüm. Daha da hızlanarak karışımı çırpmaya devam ettim bir yandan da gözüm sosislerdeydi. Çırpma işlemini bitirdikten sonra altı yanan tavaya çok az yağ döküp karışımıda ekledim. O kızara dursun salonda ki büyük masaya geçtim ve eksik bir şey var mı diye kontrol ettim.

"Gün-ay-dın!"
Neşeli ama bir o kadarda mutsuz çıkan sesiyle aşağıya inen kuzenime baktığımda gülmeden edemedim. Üzerinde hâla pijamaları vardı ve uykulu gözlerle bana bakıyordu.

"Gün çoktan aydı Yoongi hyung sen geç kaldın."
Mutfağa geri döndüğümde kahve makinesi kendiliğinden kapanıp hazır olduğunu belli etti. Bardaklara döküp masaya geri döndüm.

"Elini yüzünü yıka ve sakın masamı bozma!"
Elini tam salatalığa atmıştı ki uyarı sesimle geri çekip gülümsedi. Merdivenlerden büyük bir gürültüyle iki kardeş kavga ederek indiğinde yine başlıyoruz diye geçirdim içimden. Hiç bir zaman sekmezdi kavgaları ve her sabah mutlaka büyük bir gürültüyle herkes uyanırdı.

"Jungkook önce ben gireceğim banyoya delirtme beni!"

"Ya benim okula gitmem lazım bir dur tanrı aşkına."
Her şeyi masaya getirdikten sonra son kez göz gezdirdim hiç bir eksik yoktu. Ah gerçekten çok acıkmıştım yemek yaparken kendimi çok kaptırdığım için asla atıştırmıyordum ânın büyüsüne kendimi kaptırıyordum. Mutfakta zaman çabuk geçiyordu ve ben deli gibi mutlu oluyordum.

Her zaman saat 06:00 da kalkar yatağımı düzelttikten sonra mutfağa inerim ve önce amcamların işte yemesi için sefertaslarını hazırlarım daha sonra kahvaltı hazırlığına geçerim. Kahvaltı hazır olduktan sonra bizimkiler aşağıya inip birlikte masaya geçeriz.

Bu arada biz kalabalık bir aileyiz ve hep beraber yaşıyoruz yani ailem öldükten sonra ben yanlarına taşındım. Bir amcam ve halam var onların üç çocuğu var. Amcamın iki oğlu, Taehyung ve Jungkook. Halamın ise bir oğlu Yoongi var. Ve tabi ki de evimizin en büyüğü tonton babaannemi unutmamak lazım. Evet biraz değil baya kalabalığız aslında bir evde dokuz kişiyiz ama o kadar alıştık ki asla birbirimiz olmadan yapamıyoruz.

"Günaydın güzel oğlum."
Halam yanıma geldiğinde yanağıma bir öpücük kondurdu ona sarılıp bende yanağını öptüm. Annemle babam öldükten sonra beni hiç bir zaman çocuklarından ayırmamıştı hatta çok daha ilgiliydi bana bazen küçük kıskançlıklar olabiliyordu.

"Günaydın halacım eniştemle yengem uyanmadı mı?"

"Ah uyandılar sanırım yengenin sesi vardı odada inerler şimdi."
Taehyung ve Jungkook hâla banyonun önünde kim önce girecek tartışması yapıyordu ama fırsattan istifade Yoongi hyung girmiş ve kapıyıda kilitlemişti.

"Bu haksızlık ama! Hala oğluna bir şey söylesene."
Bu gürültüye herkes aşağıya indiğinde Merdivenlerin başında yavaş yavaş aşağıya inen tontonuma baktım amcam koluna girmişti.

"Haydi masaya oturun artık."
Taehyung ve Jungkook homurdanarak sandalyeye oturduklarında güldüm ve yanlarına oturdum. Evde iki tuvalet vardı ama sadece birinde banyo vardı kim hızlı olursa önce girerdi sonuçta ve her zaman da Yoongi hyung onlar tartışırken aradan sıyrılıyordu.

"Çok güzel kokuyor Jimin."
Babaannem baş köşeye oturup bana baktığında herkesin tabağına hazırladığım krepten ve sosislerden böldüm.