۵ Misafir

1.2K 141 148
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum<3
Medyayla okuyunuz*










"Ben- ben seni seviyorum Namjoon."

^^

Aniden söylediğim şeyle yanaklarım kızarırken gözlerimi kaçırmıştım. Ellerimiz hala birbirine kenetliyken onun nefesini tenimde hissediyordum.

"Bende bende seni- omegam."

Son kelimeyi kulağıma fısıldadığında tüm tüylerim heyecandan ürpermişti. Dudaklarına bana doğru yaklaştırırken gözlerim refleksle kapanmıştı. Kalbim hala hızla atarken kurdum çoktan alfayla iletişim halindeydi.

Dolgun et parçaları benimkilerin üstüne kapandığında dudaklarım titremiş ve düşecek gibi hissedip boşta olan elimle ceketinden tutmuştum. İkimiz de hareket etmezken sadece dudaklarımız birbiriyle mühürleniyor gibi öylece duruyorduk. Zaten ne yapacağımı çok bilmediğim için acemiydim ve Namjoonda belli ki beni zorlamak istemiyordu.

Kendini geri çektiğinde dışarıya titrek bir nefes verdim. Yüzümde durduramadığım bir gülümseme varken gözlerim onunla buluştu. O da benim gibi gülümserken elimi bırakmamış ve yürümeye başlamıştı. Arabasının önüne geldiğimizde kapımı açıp girmemi beklemişti.

"Şimdi seni kaçırabilirim."

"N-nereye?"

Bu şaşkın ifademi komik bulmuş olacak ki gülmüş ve yanağımı tutup hafifçe sıkmıştı.

"Dağa."

Gözlerim daha çok büyüdüğünde kahkahası atmış ve belimden tutup arabaya binmeme yardım etmişti. Nereye gideceğimizi bile bilmiyordum ama ona güveniyordum yanlış bir şey yapmayacağını biliyordum. Alfası omegama büyük bir güven veriyordu.

Emniyet kemeri taktıktan sonra arabaya binip çalıştırmıştı. Yol boyunca pek konuşmasakta gözü sürekli üzerimdeydi ve elimi tutup bırakmamıştı.
İlk defa gerçekten ilk defa birine karşı bu kadar yoğun duygular beslerken içim kıpır kıpırdı ve mutluydum. Evet fazlasıyla mutlu hissediyordum.

Şehir içinden Seoul kent ormanına çıktığımızda gerçekten de beni dağa götürdüğünü düşünmeye başlamıştım. Etraf kalabalık olsada mekan çok güzeldi. Hava kararmaya başladığı için yükseğe asılan led ışıklar ve masalar da ki fenerler yakılmıştı. Çim olan alanda beyaz tahta masalar ve sandalyeler varken çok şık bir yer olduğunu düşündüm. Tam hayallerimde ki açmak istediğim mekandı.

"Güzel bir yemek yiyelim kurt gibi açım."

Elini belime koyduğunda kulağıma yaklaşmış ve sesinde ki muzırlığı hissetmiştim.

Bir görevli yanımıza gelip Namjoonu tanıdığı için hemen selam verip özel ilgi göstermeye başlamış en iyi manzaralı masaya bizi oturtmuştu.

Yüksek bir yerde olduğumuz için aşağı tarafa bakınca tüm şehir ayaklarımızın altındaydı ve bu çok güzel hissettiriyordu. Garson hemen yanımıza bir şişe şarapla gelip bardaklarımıza koymaya başladığında menüyü de uzatmıştı.

Menüye bakıyordum ama ismini bile yeni duyduğum değişik şeyler vardı. Bizim iş yerinde de bazıları vardı ama bu çok daha avrupai bir menüydü.

Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️Where stories live. Discover now