Yaz Yağmuru ۵ NamMin✔️

۵ Pişman değilim

Bu bölüme rekor yorum yapar mısınız? cidden okuyan herkesin yapmasını rica ediyorum finala son2 kalmışken ve
bu kadar uzun bölüm yazmışken
hak ediyorum bence<3

"Jimin! Jimin beni duyuyor musun?!"

Kulağıma gelen yankılı sesle gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım ama başıma giren ağrı ve burnuma gelen kokuyla yüzümü buruşturmuştum. Gözüme gelen cılız ışıkla görüntüm bulanıklaşırken gözlerimi bir kaç kere kırptım.

"Jimin."

Namjoon?
Kafamı hafifçe kaldırıp karşıya baktığımda Namjoonun dağılmış hali ve şişmiş yüzüne bakakaldım. Etrafıma bakındığımda camı olmayan etrafta bir kaç eski eşya bulanan depo gibi bir yerdeydik. Ellerimi kımıldatmak için hamle yaptığımda zincir sesi boş alanda büyük bir ses yapmıştı. Ellerim arkadan zincirle bir yere bağlıyken hareket ettirdiğim için bileklerim acımıştı. Biz neredeydik? En son hatırladığım şey dışarıya çıktığım ve Namjoonun telefonunu yerde bulmamdı...

"Canın yanıyor mu?"

Başımı yavaşça salladığımda sesli bir küfür etmiş ve ellerini kurtarmaya çalışmıştı. Başım ağrıyordu aslına bakılırsa her yerim ağrıyordu. Burnuma gelen tuhaf kokuyla midem bulanırken omegamla iletişime geçmeye çalıştım ama ondan ses yoktu.

"K-kim yaptı bunu bize?"

Namjoonun bakışları bana kayıp dişlerini sıktığında tekrar elini kurtarmaya çalışmış ama yapamayınca bağırmıştı. Sesi boş odada yankılanırken başını arkasında ki kolona yaslamıştı.

"Shaina yanında bir alfa vardı ama kim olduğunu göremedim."

O sırada demir sürgülü kapı açıldığında içeri giren kişiyle gözlerim büyümüştü.
Jiwan...

Ama nasıl olurdu bunu yapacak kadar gözü mü dönmüştü? Kaç aydır sesi soluğu çıkmamış sanki hayalet gibi hayatımdan çıkıp gitmişti ama neden bunu bana yapmıştı?

"Ooo çifte kumrular uyanmış, kendinizi nasıl hissediyorsunuz Namjoon bey bir arzunuz var mı?"

Arkasından Shaina denen omegada girdiğinde bana bakıp gülmüş ve kollarını önünde bağlayıp yanıma gelmişti. İkisinin de ağzında maske vardı ve sebebini bilmiyordum. Jiwan Namjoonun yanına yaklaşıp diz çökerken alayla gülmüştü.

"Seni öldüreceğimi biliyorsun değil mi Jiwan? Hadi korkak olmada ellerimi çöz ikimiz güçlerimizi alfalarımız göstersin!"

Jiwana doğru öne atıldığında zincirler onu engellemişti gözlerimi Namjoondan ayırmazken Shiananın sesiyle ona baktım. Elini saçlarıma getirip arkaya çektiğinde canımın yanışıyla inledim.

"Tam bir orospusun biliyorsun değil mi?"

Saçımı bir anda bırakıp ittirdiğinde Namjoonun gür sesi kulaklarımı çınlatmıştı.

"Buradan kurtulduğumda ikinizi de öldürece-"

"Çok konuşuyorsun alfa, gücünü boşa harcama bence, sonuçta yarın ihtiyacın olacak."

Jiwanla Shaina güldüğünde omuzlarımı düşürdüm, nasıl kurtulacaktık ki buradan? Hem ne demek istemişti bu herif yarın ihtiyacın olacak derken neyi ima etmişti ki?

"İkiniz televizyonlarda 'nefretten başlayan aşk' adı altında reklam yaptınız yalan bir aşk, sizin gibi hayatınız gibi yalan! Sanki kendin sütten çıkmış ak kaşık gibi beni herkesin içinde rezil ettin. O gün sarhoş olmamdan faydalanıp ağzımdan laf aldın. O da yetmedi düğün günü hayatımı mahvettin! Senin yüzünden hiç bir şirket beni işe almadı. Sanki sen melekmişsin gibi beni şeytan olarak gösterip önüme taş koydun!"