2. Bölüm

4.9K 300 240
                                    

Medya Yağmur Üner :)

Yağmur

Sinema salonundan çıktığımızda filmi izlemediğimi farkettim. Buse bana film hakkında bir şeyler anlatıyordu.

"Bence kız adama çok büyük yanlış yaptı. Eğer sözünü dinleseydi ailesini kaybetmezdi. Yazık oldu."

Sadece kafamı sallayıp birkaç onay kelimesi söyledim. Aklım bana yazan kişideydi. Sinema salonundan insanlar hızla çıkarken hepsinin yüzüne bakmaya özen gösterdim ama birinin beni tanıdığına dair bir işaret farkedemedim.

Caner koluma dokunduğunda irkildim. "Film nasıldı?" Gülümseyip "Güzeldi." dedim sadece.

"Hadi o zaman bizim evde devam edelim." Caner herkese söylemişti bunu. Hepsi de gitmek istiyordu.

O sırada telefonuma bildirim geldi.

Bilinmeyen Numara: Koluna o herifin dokunmasını istemiyorum

Bilinmeyen Numara: Hiçbir yerine dokunmasını istemiyorum

Bilinmeyen Numara: Sana kimsenin hiçbir nedenle dokunmasını istemiyorum yağmur

Cevap vereceğim sırada Caner yine dibimde bitti. "Yağmur sende geliyorsun değil mi?" Mecburen telefonumu kapatıp cebime koydum. "Evet. Hadi gidelim."

Böylece AVM'yi terkettik. Ama sürekli takip ediliyormuşm gibi hissettim. Caner'in evine geldiğimizde hâlâ tedirgindim. Kızlar da bir gariplik olduğunu farkedip beni sıkıştırdılar.

"Yağmur ne oluyor kızım sana? Siz yakınlaşın diye sinemaya geldik. Sen sinemada telefonunla oynuyorsun. Şimdi de garip davranıyorsun. Sorun ne?" Gökçe elini beline koymuş gözlerimi yokluyordu ve bir şeyler olduğunu anlamıştı.

Buse de gözlerini kısıp burnumun dibine girdi. "Anlat, anlat, anlat." Büyücü gibi beni etkisi altına almaya çalışınca telefonumu çıkartıp mesajları onlara gösterdim.

İkisi de gülmeye başladılar. "Neye gülüyorsunuz be?"

"Hahaha sadece çok iyi." Telefonumu bana geri verip gülmeye devam ettiler. "Gülmeyin be neresi iyi bunun? Şerefsizin birine çattık işte."

"Bence gayet tatlı çocuk. Çok terslemişsin kanka." Buse'ye mal mısın der gibi baktım. "Lan çocuk bana iltifat edince aşkım diye boynuna mı atlamam gerekiyordu?"

Gökçe "Evet." deyince benimle dalga geçmeye devam edeceklerini anladım. "Kaç aydır bana Caner'i ayarlamaya çalışan arkadaşlarım gelmişler bilinmeyen numaradan yazan bir şerefsizi koruyorlar bana."

O sırada Caner yanımıza geldi. "Kimmiş şerefsiz?"

"Hiç ya okuldaki birinden bahsediyorduk." dedim geçiştirip. "Anladım. Peki hafta sonu neler yapıyorsunuz?" Hafta sonu mu? Daha bugün bitmeden bana hafta sonunu soruyor.

Aslında Caner'den hoşlanıyordum ama bu hisler biraz da arkadaş zoruyla olmuş gibiydi. Bana ilgi gösteriyordu ve çok iyi biriydi ama emin değildim işte.

"Bilmiyorum ki. Anneme yardım falan ederim heralde." Duvara yaslandı ve kollarını birleştirdi. "Anladım. Peki bizimle birlikte bir oyun gecesine ne dersiniz?"

Emre ve Furkan Caner'in yanına geçip sırıttılar. Kızlar ile birbirimize bakıp gözlerimiz ile anlaştık. Bende hepimizin adına cevap verdim. "Tabi neden olmasın."

"Harika. Şimdi isterseniz sizi evlerinize bırakalım."

Kabul edip ceketlerimizi giydik ve dışarı çıktık. Yol ayrımlarında herkes birer birer ayrılırken en sona Caner ve ben kalmıştık.

Elleri cebindeydi ve yere bakıyordu. Biraz sonra ayrılacağımız yol ayrımına gelmiştik ve konuşmaya başladı. "Yağmur."

"Efendim."

"Biz seninle ne zamandır tanışıyoruz?" Biraz düşündüm. Matematiğim kötüdür. "Bir sene oldu sanırım."

"Peki şimdi sana bir sorum olacak." Ne diyeceğini ufaktan tahmin ediyordum ama benim asıl tahmin edemediğim ne cevap vereceğimdi.

"Evet dinliyorum."

"Bu bir sene içinde beni arkadaşın olarak mı gördün? Yoksa daha fazlası mı?" Aslında çok basit bir soruydu. Ama bende cevabı belirsizdi.

"Aslında bunu bende bilmiyorum Caner. Yani bana çok iyi davranıyorsun. Gösterdiğin ilgiden de çok memnunum. Beni mutlu etmeye çalışıyorsun. Senin yanımda olman bana iyi geliyor sanırım. Bu daha fazlası mı demek oluyor?"

Güldü. Soğuktan üşüyen ellerimi tuttuğunda hafiften bir ter bastı. "Evet Yağmur. Bu demek oluyor ki biz birbirimize aşığız."

Vay! Son kelime nasıl da suratıma tokat gibi çarptı. Aşık mı oldum şimdi ben yani?

O sırada bana doğru eğildi ve ne yapacağını anladım. Sakin ol Yağmur sadece küçük bir öpücük. Yavaşça parmak uçlarıma kalkıp yüzüne yaklaştım.

Nazikçe dudağıma bir öpücük kondurdu ve geri çekildi. "Yağmur. Seni seviyorum."

"Bende." Yani sanırım. Umarım boyumdan büyük işlere kalkışmıyorumdur. Umarım Caner benim için doğru insandır.

İyi geceler dileyip sol taraftan yürümeye devam etti. Bu sırada telefonuma bildirim geldi.

Bilinmeyen Numara: O herifi öpmemeliydin yağmur

Bilinmeyen Numara: O senin için doğru kişi değil

Patlamış Mısır | TextingWhere stories live. Discover now