9.BÖLÜM•YEMİN

En başından başla
                                    

Neyse.

Onlar haketti böyle bir dersi.

***

Yaklaşık 1 saat sonra hepimiz yorulmuş kendimizi çimlere atmıştık. Daha doğrusu ben yorulmuştum ama onların da yorulduğunu düşünmek istiyordum.

"Mario gerizekalısı,"dedim hızlı hızlı nefesler alıp verirken "Neden her yerden kalpler atıyorsun?"

Kollarımı iki yana açmış gökyüzüne bakıyordum. Hepsi benim gibi yaptığında yerde bir artı görüntüsü çizmiştik.

"Mel, bak cidden romantiklik olsun diye şey ettim."dediğinde mırıldandım.

"Theo şuna bir tane vur, ben çok yoruldum." Pat sesi geldiğinde hemen ardından Mario'nun inleme sesi gelmişti.

"Her şeyi anladım. Bak kalpleri bile. Ama neden poponu sallıyorsun?"

Ben bunları sinirle söylerken Kylie ve Theo daha fazla dayanamamış kahkaha atmaya başlamıştı. Gözlerimi devirirken gülümsedim. Ne olursa olsun yine de seviyordum bunları.

Müdirenin sesi tüm akademide yayılmaya başladığında hepimiz yattığımız yerden doğrulduk, oturur pozisyona geldik. Kylie'ye baktım ne oluyor gibisinden. Ama bilmediği belliydi.

"Bütün öğrencilerimiz ana salona beklenmektedir."

Üçünün de kaşları çatıldığında bir şeylerden işkillendiklerini anlamıştım. "Bana da söyleyin bir şey mi oldu?"dedim merakla.

Kylie koluma girerken ana salona yürümeye başlamıştık. Mario bile susmuş hiç konuşmamıştı. Oldukça düşünceli ve durgun duruyordu. Bana söylemedikleri şeyi daha fazla ısrar etmeyecektim çünkü üçünün de yönetmesi gereken bir krallık vardı. Bana elbette her şeyi söyleyemezlerdi ama yine de üzülmüştüm. Kylie hissettiğimi hissetmiş olmalı ki hemen bana döndü.

"Üzülme tatlım. Tabiki senden saklayacak değiliz. Sadece emin değilim birazdan müdire konuşma yapınca tam olarak anlayacağım. O zaman söz veriyorum seninle de paylaşacağım. "

Ah, şu bağ! Bazen iyi mi kötü mü karar veremiyordum. Kylie'ye gülümsedim. Mario diğer tarafımdan gelip kolunu omzuma attığında eksik tarafım tamamlanmış gibiydi. O kolun ,omzumda olmasına çok alışmıştım. Mario, burnuma bir fiske attı.

"Alınganlık yapma minik fare." Ağzına bir tane vuracaktım ki elimi öptüğünde şaşkınlıkla kıkırdadım. Theo onu geri çekerken bu olaya ne kadar alıştığımı düşünüyordum.

Ana salona geldiğimiz de bugün ki havuz olayından sonra geçtiğimiz yerde ki insanların hepsi bana bakıyordu. Müdire sahneye çıktığında bir kaç dakika herkesin gelmesini beklemiş ardından konuşmaya başlamıştı.

"Hepinizi dersinden alıkoyduğum için özür dilerim ama impator tüm krallıklara önemli bir haber bildirdi."

Herkes ciddiyetle müdireyi dinliyordu. Aiden müdirenin hemen arkasındaydı ve bakışları kötü şeylerin habercisiydi.

"Bazı krallıklar imparatorluğa savaş ilan etti. Bunların içinde maalesef önceden öğrencimiz olan Ruby'nin krallığı Nebuis de var."

Fısıltılar bir çığ gibi büyümüştü. Bakışlar Kylie'ye kayıyordu sürekli. Ruby o günden sonra akademiden ayrılmış bir daha da dönmemişti. Onu gönderenin Aiden olduğunu biliyordum.

"Büyük bir savaş geliyor. 260 krallıktan 120 tanesi karşı tarafta yer alacağını açıkça bildirdi. Yeraltı ve deniz krallıkları yanımızda ancak hava krallığı çoktan diğer tarafı seçmiş durumda. Orman krallıklarındansa henüz bir yanıt gelmedi.  Ve aldığımız diğer bir habere göre isimsizler de onların tarafına geçmiş. Çok kalabalıklar."

Müdirenin söylediği her cümleyle içim daha da kararırken Aiden'ın durumunu düşünemiyordum. 260 krallığın hepsi o ve babasına aitti ama bunların 120 tanesi ihanet etmiş ,savaş açmıştı. İsimsizler denen topluluğun da azımsanamayacak bir sayıda olduğunu biliyordum. Onlar suçluların, haydutların , katillerin toplandığı, hiçbir krallıktan olmayan kirli insanlardı.

"Hazırlıklı olmanız gerektiğini krallığınızı sonuna kadar korumanız gerektiğini asla unutmayın. Yarından itibaren güçlerinizin üstüne daha fazla düşmeye başlayın. Kajunelerinizi de kendinizle beraber geliştirin. Aldığınız dövüş, silah ve kılıç dersleri arttırılacaktır. Üzgünüm ama keyfiyen seçtiğiniz seçmeli dersler artık olmayacak. Tamamen savaş odaklı gideceğiz." Müdirenin konuşmasından sonra etrafı bir sessizlik kaplamıştı. Bizlerin aksine aramızda çok fazla prens ve prenses vardı. Onları yeterince anlayamazdım ama ne kadar kötü olduğunu tahmin edebiliyordum.

Aiden öne geldiğinde Müdire yana kaymış Aiden için yer açmıştı. Kırmızı gözleri üzgün görünmüyor, tam tersi parlıyordu.

"Müdire hanımı duydunuz. Bana açıklayacak bir şey kalmadı. Sadece şunu söyleyeceğim. Bu savaşı Stern krallığı kazanacak." Gözleri daha da parlamaya başlamış alacağı intikamların zeminini hazırlıyor gibiydi. Yanımdan ne zaman gittiğini anlamadığım Kylie, Aiden'ın yanında belirdi. Öne çıktığın da mavi gözleri siyaha dönmüştü. Aramızda ki bağdan dolayı benim de gözlerim siyah olurken Kylie'nin duygularını hissediyordum.

Kan dökme arzusu.

İntikam.

Nefret.

Kylie buram buram ölüm kokuyordu. Aiden'ın omzuna elini koydu. Ardından simsiyah gözlerini herkeste teker teker gezdirmeye başladı.

"Bellaum krallığı sonuna kadar Stern krallığının yanında olacaktır. Söz veriyorum kardeşim. Asla kaybetmeyeceğiz."

O an kimsenin beklemediği bir şey oldu. Kylie'nin elinde kılıcı belirirken onu yere sapladı ve Aiden'ın önünde eğildi.

"Ben Bellaum Krallığı Varisi Savaşçı Prenses Titanya. Kanım üzerine yemin ediyorum ki sonuna kadar size bağlı kalacak, halkımızın canına mal olanların canlarını alacağım."

Ardından herkes teker teker Aiden'ın önünde eğilmeye başlamıştı. Bende eğildiğimde Kylie'nin bu yaptığını sonuna kadar takdir ediyordum.

"Kalkabilirsiniz." Aiden'ın sesi kulaklarımı doldurduğun da başımı kaldırdım. Günün hayret verici bir diğer olayı ise şimdi gerçekleşmişti.

Aiden , Kylie'yi kaldırdı ve iki dost sımsıkı sarıldı. Bu sahne gözlerimin dolmasına sebep olmuştu. Hem kendim duygulanmıştım hemde Kylie'nin duyguları da onun üstüne gelince bu kaçınılmazdı zaten. İkisi ayrıldıklarında kılıçları yeniden ellerinde belirmiş ve kılıçlarını havaya kaldırmıştı. Herkes kılıçlarını havaya kaldırmış coşkuyla bağırırken ben ise endişeyle Kylie'ye bakıyordum. Gözlerinde ki koyu kararlılık kimseye acımayacağının belirtisiydi.

Savaş çanları çalmıştı.

Düşmanlar ise kapımızdaydı. 

Bundan sonra çok daha dikkatli olmak zorundaydık.

MÜZİĞE BULANMIŞ BEDENLER (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin