38.BÖLÜM•GERİ DÖNÜŞ

6.2K 615 310
                                    

 Medya:Warriors (İzlemenizi tavsiye ederim.)

Uzun bir bölüm oldu. Bol bol yorum yapmayı unutmayın 😘

Keyifli okumalar ✴️

~~~
  Damien, kollarında iyice büzülen kızla yerdeki yüzlerce cesede bakıyordu. Melody'nin kajuneleri hiç birine acımamıştı. Tıpkı Melody'nin istediği gibi tek bir kişiyi bile canlı bırakmıyor, herkesi öldürüyorlardı. Luna'nın dokunduğu her yeri aleve vermesini izledi Damien. Bir kaç gün önce Melody de böyle yanmıştı ve hemen ardından şeytanımızın gücü kendini gösterdi demişti. Damien'ın dudağı hafifçe kıvrıldı. O zaman Melody de ateş gücü vardı.

"Bu yaratıklar da ne böyle?"dedi Joe, gözleri bir yandan hayran hayran Luna'ya kayıyordu.

"Melody ablam onları cehennemden getirdiğini söyledi." Roma'nın söylediği ile Joe'nin gözleri kocaman açıldı. Melody'nin nasıl bir kız olduğunu anlamakta zorlanıyordu. İçinden ne çıkacağı belli olmayan bir kutu gibiydi. Ve kesinlikle dikkat edilmesi gereken biriydi.

Damien ise böylesi bir negatif enerjinin sebebini şimdi anlıyordu. Karşısında ki bu yaratıklar acımasızdı, güçlüydü ve Melody ne derse onu yaparlardı. Kollarında tuttuğu kardeşinin küçükken söylediği şarkıları hatırladı. O zaman bile çok güçlüydü ancak şimdi bir kasabayı yok edin emri verecek kadar güçlenmişti. Lena'nın acısına rağmen Melody adına seviniyordu. Çünkü onu güçlü görmek istiyordu.

  Bir kaç dakika sonra karşılarına dizilen kajunelere baktı Damien. Saygıyla başını eğmişlerdi.

"Kasaba yok edildi efendim." Lou, son durum bilgisini verdiğinde Melody, Damien'ın göğsünden kafasını kaldırdı ve onlara baktı.

"Tamam, gidebilirsiniz."dedikten sonra hepsi tek tek dövmeye dönmeye başlamıştı. Mimi ise dönmemişti. Gözleri Damien'a kaydığında onun kim olduğunu en başından anlamıştı. Damien da onu tanımıştı.

  Bebekliğinden beri Melody ile olan Mimi, Lena adına çok üzülmüş, henüz haberi olmasada Melody'nin kardeşine kavuşmasına sevinmişti. Damien, Mimi'ye göz kırpıp gülümsediğinde Mimi de dolu gözlerle ona gülümsedi. Damien'ı o da çok özlemişti. Ardından bir şey söylemeden dövmesine döndü. Ardında bıraktığı sarı pırıltılara baktı Damien. Herkesi çok özlemişti.

"Burada işimiz kalmadı. Gidelim."dedi Damien. Kollarında ki Melody ile yürümeye başladığında Joe ve Roma da onu takip etti.

"Melody ablam iyi olacak mı?" Roma üzgünce konuşurken Melody başını kaldırıp ona cevap vermek istemişti ancak Damien'ın konuşmasıyla gerek kalmamıştı.

"Olacak abim merak etme."

Tekrardan yola düştüklerinde sessiz, keyifsiz bir yolculuktu bu. Joe sessiz, Roma üzgün, Damien ise düşünceliydi.

2 GÜN SONRA

  Phonix krallığına gelmek için iki gündür yoldalardı. Melody kendini toparlasa da aklından Lena çıkmak bilmiyordu.

"Melody, canım?"

Ağlayan küçük kız kocaman mavi gözlerini açarak Lena'ya baktı. Dizinde ki yara çok canını acıtıyordu. Lena'nın yere çöküp onunla aynı boya gelmesini izledi.

"Çok mu acıyor bebeğim?"dedikten sonra küçük kızı dikkatlice kucakladı.

"Evet."dedi burnunu çekerken. Lena onu rahatlatmak adına gülümsedi.

"Merak etme, seni iyileştireceğim."

Melody atını sürerken aklına her an yeni bir anı düşüyordu. Boğazına oturan yumruyla hemen ileride Phonix krallığının devasa kapısına baktı. Onları gören muhafızlar çoktan öne çıkmış, durmalarını istemişti.

MÜZİĞE BULANMIŞ BEDENLER (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin