63.Bölüm

6.1K 715 189
                                    

Selam gençler.
Hemen bölüm yazamam dedim ama dayanamadım geldim.

Bu bölümde bir cümle ile gizli bir bilgi sakladım kurgumuz ile ilgili. Bakalım ilk kim fark edecek😉.

Oy ve yorum bekliyorum sizden...

Keyifli okumalar.

* **

"Efendim?"

"İzele söyledin mi?"

Murat bir an olduğu yerde durarak konuşanın kim olduğunu algılamaya çalıştı.

"Anlamadım? Kimsin sen?"

Karşı taraftan duyduğu cümle ile adımlarını durdurdu.

"Ben Fuat! Şimdi söyle İzel yaşadığımı biliyor mu? Kime söyledin?"

***

Murat, duyduğu cümle ile hızla aracının içine girerek kapıyı kapattı.

"Gerçekten bunu mu soruyorsunuz? Ben burada öğrendiğimden beri cehennem azabı yaşıyorum. Bir asker olarak sizi anlıyorum. Anlamaya çalışıyorum. Ama sakın benden İzel'den bunu saklamam gerektiğini söylemeyin."

Telefondan derin bir iç çekişi duyuldu.

"Yani söylemedin?"

"Şimdilik!"

"Beni asla affetmeyecek."

Murat, başını oturduğu koltuğa dayadı. Gözlerini yumup, derince yutkundu. Genç adamın adem elması boğazında inip kalkarken, elindeki telefonu kıracak gibi sıkıyordu.

"Sizi affeder mi bilmiyorum. Yerine kendimi koyduğumda çıldıracak gibi oluyorum. Yine de kızınızın ne tepki vereceğini ben de kestiremiyorum. Bir asker olarak göreviniz olduğunu anlayacaktır belki. Ama bir evlat olarak affeder mi? Bende bilmiyorum. Benim babam beni bir caninin eline bıraksa. Yıllarca hem annesiz hem babasız işkence görsem. Şimdi annemden sonra babamın da ölmediğini öğrensem... Kendinizi  kızınızın yerine  koyun? Siz kendinizi affeder miydiniz? "

" Ne işkencesi? Ben onu kardeşime emanet ettim. İzel için en güvenilir yere bıraktım onu. Sen neden bahsediyorsun? "

Murat, sinirle gülerek saçlarını karıştırdı.

" Siz kızınızı bir manyağın eline teslim ettiniz. Hiçbir şeyden haberiniz yok. Yengesinin abisini öldürdünüz diye, yıllarca işkence yapmış kıza. Benimle nişanlanana kadar vücudunda yara izi kalmamış tek bir yer kalmamıştı neredeyse. Uzaktan baba olunca pekte her şey bilmek mümkün olmuyor değil mi? "
Karşıdan adamın sinirli sesi geldi. Artık pek de sakin konuştukları söylenemezdi.

" Sen beni mi yargılıyorsun? Sen benim neler yaşadığımı biliyor musun da benim babalığımı sorguluyorsun? Bilmiyordum. Bilsem tabi ki müdahale ederdim. Ben kardeşime güvenip teslim ettim kızımı. Ne yani başka adamla birlikte olan annesine mi bıraksaydım? Hem dinime küfreden Müslüman olsa Sen hiç mi üzmedi kızımı! "

Murat sinirle artık dayanamayarak kahkaha attı.

" Bıraksaydınız! Annesine Bıraksaydınız en azından tek ebeveyni yanında olsaydı da, sadece birinizin eksikliğini duyarak büyüseydi. Siz kendinizin neler çektiğinizi biliyorsunuz. Ya İzel? Peki Yeliz hanım neler çekti? Yaptığınız çok mu normaldi? Kadın hem kızını hem kocasını kaybetti zannetti yıllarca. Biliyor musunuz sizin ardınızdan neler yaşadılar? Kadın delirmiş, delirmiş! Kliniğe kapatmışlar. Şimdi kim daha çok üzdü diye sidik mi yarıştıracağız sizinle? Ben üzdüm, cezamı çektim. Her gün de vicdan azabıyla çekmeye devam edeceğim. Her geçen gün Allaha şükredeceğim karımı bana verdiği için. Şimdi bana laf söylerken dönüp kendi yaptıklarınıza da bakın. Bende babayım artık! Kızıma, karıma böyle bir acı yaşatmayı bırakın, kıllarına zarar gelse dünyayı yakarım.!"

DÖNÜŞÜM (KİTAP OLUYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin