23. Bölüm

15.7K 1.1K 150
                                    

Merhabalar!

Ben geldim. İyi ki geldim dimi? Özlediniz mi beni?🤪

Yeni bölümü biraz gecikmeli de olsa yayınlıyorum. Umarım beğenirsiniz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin!

Keyifli okumalar.

***

Genç adam, karısının tokadı ve söyledikleriyle girdiği şoktan kafasını iki yana sallayarak kurtuldu. Hızla İzel'in arkasından koşup onu yakalamaya çalıştı. Tam yanına yaklaştığında karşısına dikilen üç erkekle adımlarını durdurdu.

"Çekilin önümden!"

"Çekilmiyoruz. İzel'i daha fazla üzmene izin vermeyiz. Kusura bakma!"

"Çekilin diyorum!"

"Ya neredeyse ben bile iyi birisi olduğuna inanacaktım. Ama sen bu dünyada gördüğüm en ahmak adamsın! Elindeki hazinenin kıymetini bilmeyen bir ahmak! Şimdi İzel'den uzak duracaksın!"

"Sen kimsin de bana engel olacaksın? Karımla konuşacağım. Çekil şuradan!"

"İzel benim kardeşim. Kim olursan ol! İstersen Cumhurbaşkanı ol. Yine de konuşamazsın."

İzel, arkasında yaşanan konuşmaları duyunca adımlarını durdurup, yüzünü buruşturdu. Mert ve Murat arasında geçen konuşmanın daha da alevleneceğini fark edince, göz yaşlarını elinin tersiyle silip, arkasına döndü.

"Çekilmezsem ne ol..."

"Mert!"

Mert, İzel'in sesini duyunca ona bakmak için arkasına döndü ve gözleri ağlamaktan kızarmış, kalbinin kırgınlığı yüzüne yansımış arkadaşına baktı.

"İzel.."

"Tamam Mert. Konuşacağım. Sen arabanın anahtarını al. Ben otoparka gelirim. Siz beni arabada bekleyin."

"İzel, yalnız bırakmam seni."

"Merto. Son kez konuşup geleceğim. Merak etme beni kardeşim. Çok uzun sürmez."

Mert, arkadaşını yalnız bırakmak istemese de, onun kararlı tutumuyla kararını değiştirip, İzel'in uzattığı arabanın anahtarını aldı. Murat'a bakıp göz dağı verircesine ters bir bakış atarken, bunu yapanın yalnızca kendisinin olmadığını fark etti. Utku, Poyraz, hatta Ela bile ters bakışlarıyla Murat'ı delmeyi ihmal etmemişti. Onlar uzaklaştıktan sonra bakışlarını konuş dercesine kocasının üzerine çevirdi.

"İzel. Bak nasıl göründüğünü biliyorum. Ama yemin ederim o kadınla bir ilgim yok. Sadece iş için İstanbul'a gelmiş bir misafirdi. Onun öncesinde tanımıyordum bile. İstanbul'da gördüğünden beri onunla hiç bir iletişime geçmemiştim. Lütfen bana İnan."

"İnanayım mı?"

"Evet. Lütfen inan sevgilim. Bak elimde kamera kayıtları da var. Yemin ederim benim bir günahım yok. Sen hayatıma girdiğinden beri hiç bir kadına el sürmedim. Kalbimde, ruhumda seninle dol..."

İzel, kocasının konuşmasını bitirmesini beklemeye dayanamayıp avucunu dur dercesine havaya kaldırarak konuşmayı sonlandırdı.

"Sana inanayım öyle mi Murat? Bak seninle son kez konuşuyorum. Bir sonraki konuşmamızın mahkeme salonunda olacağına emin olabilirsin. Ben her şeye rağmen sana inanmaya hazırdım. Evet beni çok kırdın. Çok üzdün. Ama yine de sana karşı olan aşkım daha büyük olduğu için affetmeye karar verdim.Üstelik sadece senin sözüne inanarak affettim."

"Affet aşkım."

"Sözümü kesme! Kendini benim yerime koy. Burada kaldığım eve geliyorsun ve kapıyı bir erkek açıyor. Sonra ben üzerimde sadece havluyla kapıya çıkıyorum. Ve yanımda erkek bana gayet samimi bir şekilde sevgilim bu adam seni görmeye gelmiş diyor. Affeder miydin böyle bir sahne görsen?"

DÖNÜŞÜM (KİTAP OLUYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin