31. Bölüm

14.8K 1.1K 234
                                    

Merhaba arkadaşlar,

Verdiğiniz destek için çok teşekkür ederim.

Yeni bölüm karşınızda...

Umarım beğenirsiniz.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin!

Keyifli okumalar.

***

Murat, Şerif ve Gökhan'ı bekleyen ekip, bir an önce buradan gitmek için sabırsızlanıyordu. Korkmuş olmasına rağmen metanetini koruyan Levent Bey, helikoptere yerleşmiş, buradan gitmek ve ailesine kavuşmak için sabırsızlanıyordu. Stresli olmasının göstergesi olarak dizlerini durmadan titreten adamı fark eden İzel, biraz olsun rahatlatmak üzere yanına doğru ilerledi. Mert ve Serkan uçuş için son hazırlıkları kontrol ederken, Hayrettin, Ufuk ve Sarp helikopterin dışında nöbet tutuyordu. Sorunsuz bir şekilde operasyonun tamamlanmasının verdiği keyifle, karakoldan onlara eşlik eden askerden aldığı sigarayı yakan Ufuk, oldukça keyifli görünüyordu.

Levent bey yanına gelen İzel'i görünce gözlerini ona çevirdi.

"İyi misin Levent Amca?"

"İyiyim. Ela nerede? O da gelir diye düşündüm. Gerçi tehlikeli olduğu için gelmediği iyi oldu ama..."

"Aslında gelecekti. Ama içtiği kahvenin içine uyku ilacı koymuş olabilirim."

Maskenin altında görünmese bile yanakları kızaran İzel, Levent beyin attığı kahkaha ile gülümsedi.

"Neden böyle bir şey yaptın? Çok iyi olmuş tabi ama dönünce Ela'dan çekeceğin var. Biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum Levent amca. Ama savunma derslerinde çok başarılı olmadığı aşikar. Buraya getirip onun da hayatını tehlikeye atamazdım. Artık çekeceğiz mecbur. Biraz küser tabi ama sonra affeder beni."

Helikopterin önünde içeride duran İzel ve Levent Bey'i izleyen Ufuk, ikisinin bu kadar samimi olmasına şaşırmıştı. Daha önceden tanışıp tanışmadıklarını merak ediyordu.

"Hayro?"

Bakışlarını Ufuk'a çeviren Hayrettin ne var der gibi kaşlarını kaldırmıştı.

"Bu Zeyna..."

"Ne olmuş Zeyna'ya?"

"Bu Levent Beyle tanışıyorlar mı?"

"Nereden çıkarttın?"

"Samimi görünüyorlar. Adamla gülüşüp duruyorlar. Hem bu görevi nereden öğrendi? Nasıl dahil oldu bu operasyona?"

Ufuk'un yönelttiği soru ile aynı meraklı gözlerle Sarp da Hayrettin'e bakıyordu. Köşeye sıkıştığını hisseden genç adam, tam ağzını açmışken İzel yanına geldi.

"Hayrettin komutanım. Sizinle beş dakika konuşabilir miyiz?"

"Tabi ... Tabi..."

Ufuk ve Sarp'ın bulunduğu yerden biraz ileriye doğru yürüdüler.

"Abi... Antep'e varınca benim sizden önce Konak'ta olmam lazım."

"Yani?"

"Yanisi... Murat'ı biraz oyalaman lazım. Eğer benden önce konağa gelirlerse benim Zeyna olduğumu anlar."

Onlar muhabbete dalmışken yanlarına yaklaşan Ufuk, konuşmanın son kısmına kulak misafiri olmuştu. Yanlarına ilerleyen Ufuk'u fark eden İzel, konuşmayı duymamış olması için dua ediyordu.

"Kimsin sen?"

Ufuk'un sorusuyla korktuğumun başına geldiğini anlayan İzel, korku dolu gözlerle Hayrettin'e baktı. Başlıktan dolayı yüz ifadesi belli olmasa da, Hayrettin genç kızın ruh halini anlayabiliyordu.

DÖNÜŞÜM (KİTAP OLUYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin